Akbank’ın 65. kuruluş yıldönümü etkinliği kapsamında Sakıp Sabancı Müzesi’nde Norman Rosenthal’in küratörlüğünde açılan Anish Kapoor sergisi sanatseverlerin dört gözle beklediği bir etkinlikti. Yakın zaman önce İngiltere kraliçesi II.Elizabeth’in ‘Sir’ ilan ettiği heykeltıraş Anish Kapoor yaşayan en büyük sanatçılardan biri. Günümüzde bulunan sanat eserlerine nasıl bakıp geçmişi anlamaya çalışıyorsak gelecek kuşaklarda onun eserlerine bakıp bizim hayatımızı anlamaya çalışacaktır. Dünyanın birçok kentinde eserleri sergilenen ve büyük merak uyandıran Anish Kapoor’un bu yeni sergisindeki eserlerinin tümü taştan. Sanatçı, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul’a, mermer ve graniti yakıştırmış. Kapoor ‘Verecek mesajım yok. Eserin ne söylediğini siz hissedeceksiniz.’ diyor.

Anish Kapoor

İtiraf etmeliyim ki heyecanla beklediğim ve herkesin muhakkak görmesini düşündüğüm bir sergi. Açılışın ertesi günü gitme hayalleri kurarken tatilde olduğum için böyle bir şansım ne yazık ki olmadı. İstanbul’a dönünce hiç vakit kaybetmeden kendimi Sakıp Sabancı Müzesine attım. SSM, hem konumu hem de o güzel manzarasıyla Anish Kapoor’a ev sahipliği yapacak birkaç mekandan biriydi ve gayet uygun olmuş. Sergiye gelecek olursak tek kelime ile gerçeküstü ve muhteşem. Sanatçı, farklı coğrafyalardan esinlenerek farklı renk ve dokularda heykeller ortaya çıkarmış. Bu heykeller sonsuzluğu ve sürekliliği içerip aynı zamanda sizi bulunduğunuz mekandan ve zamandan alıp farklı diyarlara götürüyor. Eserler Budizm, Hinduizm ve hatta Taoizm gibi birçok farklı dini barındırıyor. Ayrıca dikkat edilirse ülkemizdeki taş işçiliği kültüründen de ilham aldığını görebiliriz. Aslında bunu en iyi anlatan eserlerinin hepsinin taştan olması. Sanatçının eserlerinde yeryüzü ve gökyüzü, ruh ve madde, aydınlık ve karanlık gibi ikilemlere de rastlayabiliriz.

Sarı – Anish Kapoor
Fil – Anish Kapoor

Hindu bir baba ve Yahudi bir anneden olan Anish Kapoor’un eserlerinde kullandığı canlı renkler (sarı, mor, kırmızı) baba tarafı kökenlerinden gelip, Budist anlayışı temsil ediyor. Eserleri incelerken sanki içsel bir yolculuğa çıkıyormuş gibi hissettim. Sanatçının üzerinde yoğunlaştığı diğer bir konu ise ‘hiçlik’ ve ‘boşluk’. Eserleri incelerken bir uzay boşluğunda ruhani bir boşluğa sürükleniyorsunuz gibi hissedeceksiniz. Eserlere bakıldığında sanki düz bir zemin gibi gözükürken aslında içinin oyulmuş olup boşluk ve hiçliği temsil ettiğini anlıyorsunuz. Kapoor’un ülkelerin kültürel değerleri göz önüne alarak yarattığı birçok esere rastlayacaksınız. Hindu felsefesi ve değerleri ile modern kültürü harmanlayarak muhteşem eserler yaratmış. Benim en çok etkilendiğim çalışma müzenin bahçesinde yer alan ‘Gök Ayna’. Bu eserde beni en çok etkileyen şey gökyüzünde ne varsa onu üstüne taşıması. Gökyüzü bize her zaman ulaşılmaz gelir ama bu eser bizi gökyüzüne yakınlaştırıyor.

Gök Ayna – Anish Kapoor

Bunun dışında ‘Kahin’, ‘Ejderha’, ‘Geçmişiyle’, ‘Sekiz Sekiz’, ‘Çiçek’ ve ‘Fil’ diğer etkilendiğim eserler arasında. Kapoor’un kullandığı sanatsal dil gayet sade ama eserlerin içinde barındırdığı enerji ve kültürel çeşitlilik sanatçıyı farklı kılıyor.

Geçmişiyle – Anish Kapoor
Çiçek – Anish Kapoor

Kapoor’un eserlerindeki derinlik bende baş dönmesi yarattı desem çok yerinde olur. Hem de böyle büyük bir sanatçıyı İstanbul da görmek beni çok gururlandırdı. Bizi Anish Kapoor ile buluşturan Sabancı ailesine de sonsuz teşekkürler. Benden söylemesi; yazın son günlerini yaşarken hazır bu güzel havalardan yararlanıp ilk olarak bu baş döndürücü sergiyi gezip ardından da SSM’nin o güzel boğaz manzarasına karşı çayınızı yudumlamanızı öneririm.

NOT: Anish Kapoor sergisi 5 ocak’a kadar sürecek. Giriş 15 tl, öğrenciler için 8 tl. Çarşamba günleri sergi ücretsiz. Sergi kapsamında çocuklar için özel atölyeler mevcut.

Sakıp Sabancı Müzesi: Emirgan mah. Sakıp Sabancı cad. No:42, İstanbul

theMagger’da 13. İstanbul Bienali 101 yazısı için sizi buraya alalım…

theMagger’da “Filmekimi’nde Bilet Almanız Gereken 10 Film” için burada yazıyı okuyabilirsiniz!