Yeldeğirmeni’nde sokaklar değişmekle, yeni mekanlar da keşfedilmekle bitmez. Hepsi kendi imzasını atıyor, kimi lezzetiyle, kimi konseptiyle, kimi de mekan tasarımıyla… Cafe Sancho Panza ise farkını önce detayları, kitapları sonra da menüsüyle ortaya koyuyor.

Konum

sancho1
Yeldeğirmeni, Cafe Sancho Panza

Yeldeğirmeni‘nin sakinlerinden Cafe Sancho Panza, yaklaşık altı ay önce Duatepe Sokak’a yerleşmiş ve kısa sürede semtin yerlisi haline gelmiş. Öğrencisinden çalışanına, turistinden Kadıköy’ün müdavimlerine kadar herkes bir şekilde burayı mesken ediniyor. Buraya gelenleri üç gruba ayırabiliriz: Biraz oturup soluklanmak isteyenler, arkadaşlarıyla gelip yemek yerken uzun uzun sohbet etmek isteyenler ve  sayfalarca kitap okuyup kafasını dinlemek isteyenler. Ben sırasıyla bu grupların hepsine dahil oldum, üstelik bunların hepsini aynı günde ve bir akşam üstü gerçekleştirdim!

Mekana geliş amacım öncelikle bir kahve içmek ve sonra da eve dönüş yoluna geçmekti ta ki, içeriye girene kadar. Önce girişte yerdeki seramikler beni çarptı. Balkon gibi yaptıkları bu alanda oturursanız sokağı değil rengarenk bir hikaye barındırdığına inandığım seramikleri seyredeceğiniz kesin. Biraz fotoğraf çektikten sonra içeri girdim ve hangi tabloya bakacağımı şaşırdım. Mekan çok büyük değil ama duvarların rengi ve tablolar capcanlı. Resmen enerji terapisi yapıyor. Kalabalık bir grup olarak gelirseniz karşı duvardaki koltuklara yerleşip hiç kalkmamanız kuvvetle muhtemel.  Her köşeyi hayranlıkla incelerken keşfetme merakımı anlamış olacaklar ki, ‘üst katımız da var, isterseniz oraya da bakabilirsiniz’ dediler. Hızla yukarıya çıktım ve gördüğüm manzara karşısında “evet bundan sonra benim mekanım burası” dedim. Bu kararı vermeme sebep, boydan boya bir kitaplığın ve raflardan taşacak şekilde binbir çeşit kitabın olması.

İsterseniz de bu katın ön tarafına açtıkları küçük balkona çıkıp sıcak yaz günlerinde kitabınızı serin serin okuyabilirsiniz. Bu kat çalışmak ve bilgisayarınızı alıp işinizi yapmak için de biçilmiş kaftan. Kitaplığın yanında eski televizyonla oluşturdukları köşe, bana kısa bir nostalji ruhu yaşattı.

Detaylara ne kadar süre takıldığımı hatırlamıyorum ama susadığımı fark ettim ve aşağı inip hemen kahvemi söyledim. Kahvemle birlikte başladım dergileri karıştırmaya. Bu kadar gelmişken ve çok beğenmişken Sancho Panza’nın keyfini sadece bir kahveyle değil tam çıkartmak gerek diye düşündüm ve mutfak bölümüne geçerek menü tahtasındaki lezzetleri inceledim.

Mutfak bölümünün de renkli olduğunu ayrıca belirtmem gerek. Çeşitler burada yazılanlardan ibaret değilmiş. Dürüm, makarna, tavuk, salata seçenekleriyle menüleri düşündüğümden de zengin. Farklı bir tat denemek için mantarlı Sancho Panza tost söyledim. Tost ekmeği yerine lavaş ekmekle yaptıkları bu tostu çok beğendim. Gözüm uzun süre buzdolabındaki çilekli tatlıya takıldı ama tost bu kadar doyurucu olunca, bir dahaki gelişimde denenecek diye not ettim. Biraz da kitapları karıştırıp üçlü grubun son halkasını da tamamlamış oldum.

Ayrılırken isminin neden Sancho Panza olduğunu sorduğumda şöyle cevap verdiler: Bulunduğumuz semtin ismi Yeldeğirmeni, biraz ileride Don Kişot Evi var, bu durumda başka bir isim koymayı düşünemezdik. Kısa bir hatırlatma yapacak olursam Sancho Panza, Cervantes’in ünlü eseri ve kahramanı Don Kişot’un seyisidir ve onunla birlikte romanın ana karakterlerindendir. Şişman Sancho Panza, hem uyuşuktur hem de yeme-içme konusunda üstüne kimseyi tanımaz. Bu durumda, mekana kesinlikle başka bir isim verilemeyeceğini de anlamış oldum.

sancho5
Yeldeğirmeni, Cafe Sancho Panza

Kitap-kahve ikilisi veya yemek-keyif-sohbet üçlüsü yapmak isterseniz, ister tek başınıza ister arkadaşlarınızla gelip Yeldeğirmeni’nde Don Kişot’un hatırasını yaşatan bu ‘lezzet seyisi’yle en kısa sürede tanışın derim. Tanıştığınıza fazlasıyla memnun olacaksınız.

Cafe Sancho Panza Adres: Karakolhane Cad. Duatepe Sok No:29 Yeldeğirmeni, Kadıköy / İstanbul