“Carrie Günlükleri”… Carrie’nin arkadaşlık, aile fertleriyle olan ilişkiler, cinsellik, şehrin çekici görünen atmosferiyle yüzleşmesini anlatan nefis bir dizi. CW aracılığıyla ekranlara gelen dizinin Türkiye ayağı ise CNBC-e. Geçtiğimiz günlerde ilk bölümü yayınlanan dizi, şimdiden kendine bir hayran kitlesi edinmeyi başardı. İlk bakışta Carrie’nin lise yıllarına odaklandığından teenage bir duruşunun olduğu düşünülse de, Carrie’nin bugüne dek geçirdiği evrelere ve yaşadıklarına tanıklık etmeyen herkese kapısı açık bir yapım gibi görünüyor!

the carrie diaries

Dizinin başkarakterleri arasında Carrie (AnnaSophia Robb) , Sebastian (Austin Butler)Maggie (Katie Findlay), Walt (Brendan Dooling), Mouse (Ellen Wong), Interview Stil Editörü Larissa (Freema Agyeman), Carrie’nin uçarı kız kardeşi Dorrit ( Stefania Owen), Carrie’nin babası Tom (Matt Letscher) yer alıyor. Bu karakterler arasında sivrilen ise kuşkusuz gizli bir gay’i canlandıran Walt. Kimliğini bulma konusunda gelgitler yaşayan ve hatta Maggie’yle sevgili olan Walt’un geçtiğimiz bölümlerden birinde, bir partide köşesini hayranlıkla takip ettiği Interview yazarı olan Bennet Wilcox ile öpüşmesine tanık olmam; “Acaba en sevdiğim karakter kim?” sorusunu bir kez daha kendime sormama yol açtı. Neden derseniz; geçmişte yaşadığı gelgitleri bir kenara bırakmış, sağlam bir duruşu olan ve en önemlisi de kreatif birinin olmasını söylemem yeterli olur sanırım. Şimdi ise Bennet Wilcox karakterini canlandıran Jake Robinson’u mercek altına alma zamanı!

jake robinson

Bir oyuncuyu “başarılı” olarak nitelendirmek için, hangi kriterlere uymasını istersiniz? Sağlam bir eğitim, rol kabiliyeti, göz ardı edilemeyecek şekilde bir deneyim, iyi bir karakter ve salt oyunculuğa bağlı kalmayıp, diğer disiplinlere karşı da ilgili olma. Durun, bitmedi! Oyunculuğa bağlı kalmamadan kastım, maymun iştahlılık değil. Benim söylemek istediğim; bu mesleği bir obsesyon haline getirip, dış dünyayı unutmamak gerektiğini konusu…

jake robinson

İşte Jake Robinson, tüm bu kriterlere uyan bir yetenek. Otterbein Üniversitesi’nden bir BFA derecesi var. Üstelik üniversite eğitimi sırasında, pek çok yapımda yer aldı. Örneğin; “The Wild Party”de Mr.Black, “A Doll’s House” ta Torval, “Pippin” da Lewis, “The Understudy” de Jake, “Angels in America Part 1” da Roy Chon karakterlerini canlandırdı. Hatta yine eğitimi sırasında, tüm bunlara ek olarak modellik gibi bazı meslek gruplarına da eğilimi oldu. Bir yetenek ajansı tarafından; bir aktör ve insan olmak adına kendine azimli, hırslı ve koruyucu biri olmayı sorumlu kılan bir birey olarak tanımlandı. Oyunculuğun dışında ise boş durmayı sevmiyor. Basketbol oynamak, okumak ve kayalıklara tırmanmak; hobileri arasında yer alıyor.

carrie diaries – jake robinson

Carrie Günlükleri”nin 4 bölümünde yer alacağını söyleyen ve şimdiden sete uyumluluk gösterip, dizinin ilerleyen bölümlerinde de yer almak isteyen bir oyuncu var karşımızda anlayacağınız. Rol yaparken dengeyi o kadar iyi tutturuyor ki, sanki olayları gerçekte yaşıyor gibi olma hissini yaşamanız olası. Verdiği bir röportajda, esprili yönünü sevdiği AnnaSophia Robb, felsefi olarak nitelendirdiği Austin Butler ile de gayet iyi anlaştığını söyleyen Jake Robinson; sette de sevilen bir oyuncu kanımca. Sette sevilmenin ve settekilerle bir şekilde aynı dili konuşabilmenin de iyi oyunculuk adına eşsiz bir detay olduğunu da belirteyim!

“Smash” adlı dizide Drummer karakterini canlandırarak konuk oyuncu olan Jake Robinson, bu sene içinde “Long Shot Louie” de Louie Lazzaro; “Old 37” da ise Jordan karakterini canlandıracak. Benden söylemesi!

Şimdiden oyunculuk yolunda, emin adımlarla ilerleyen Jake’e “Bol şans!” dileyerek bitiriyorum yazımı… Kendisinden desteğimi asla esirgemeyeceğim! 🙂