“Daha önce de söylediğim gibi, hepimiz Bill için giyinip sokağa çıkıyoruz.”. – Anna Wintour, 2010

theoutline.com

Dünyanın en gösterişli ve en büyük endüstrilerinden biridir moda endüstrisi. Tasarımcısı, eleştirmeni, mankeni, fotoğrafçısı ve tabii ki hitap ettiği müşteri kitlesi ile hepimizi etkisi altına alır; ancak bazılarımızı daha çok…

Artık modanın yalnızca giyinmek, güzel giyinmek, pahalı markalardan giyinmek olmadığını hepimiz yavaş yavaş anlıyor gibiyiz. Tarz ve tavır sahibi olanların ayakta kaldığı, geri kalanların ise taklit etmekten öteye geçemediği bir dünya var ve bu dünyayı yöneten baş aktörler.

Vogue Amerika’nın 1988 yılından beri baş editörlüğünü yapan, tarzı ve ulaşılmaz tavrı ile “front row”ların vazgeçilmezi olan Anna Wintour, bu baş aktörlerin “en başı” oldu her zaman. Ancak onun işaret ettiği isim ise bambaşka: Bill Cunningham.

49d92e78810e409aa002e6da3365cb65
Bill Cunningham

Hepimiz onun için giyinip sokağa çıkıyoruz denilebilecek kadar moda dünyasında etkili bir isim. Ne tasarımcı, ne hayranlarının peşinden koştuğu bir model. Sanatını icra eden, hayatını gazetecilik ve “moda fotoğrafçılığı”na adamış yalnız ve mütevazi bir adam. 25 Haziran’da 87 yaşında moda dünyasının kaybettiği, New York Times’ın 40a yakın senedir köşe yazarı ve fotoğrafçısı Bill’i bu yazı ile daha iyi tanıyor ve anıyoruz.

BILL-CUNNINGHAM-slide-502U-superJumbo
Bill Cunningham

Her gün Manhattan sokaklarında bisikletiyle ve mavi gömleği ile dolaşıyor, Nikon FM2’siyle gözüne takılan stilleri fotoğraflıyor ve o sokak stilini günün sonunda tüm dünya görmüş oluyor. Bill Cunningham Bostonlı bir genç iken Harvard Üniversitesi’ni 19 yaşında bırakıp New York’a, Manhattan’a geliyor ve ölümüne kadar burada yaşıyor. Manhattan’dan kopmasa da diğer şehri hep Paris olmuş. Altı ayda bir Paris’e gitmek “gözü eğitiyor” ona göre.

Bir dönem şapka tasarımı ile uğraştıktan, Marilyn Monroe gibi isimlere şapka tasarladıktan sonra gazetecilik serüveni başlıyor, Chicago Tribune, Women’s Wear Daily, Details Magazine gibi yayınlarda çalışıyor, ta ki son durak olan New York Times’a dek. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, Marilyn Monroe’yu “sıkıcı” bulduğu için onu hiç fotoğraflamıyor, tüm dünyanın aksine.

New York Times’da geçirdiği kırka yakın senesinde iki köşeye sahip bir gazeteci ve fotoğrafçı Bill Cunningham; “Evening Hours” ve “On the Street”.

26CUNNINGHAM-articleLarge
Bill Cunningham

New York Times için yazıp, fotoğraf çekmeye başladıktan sonra ünü artıyor ancak hiç bir zaman “birileri” için fotoğraf çekmiyor, günümüz modacıları, bloggerları veya fotoğrafçılarının aksine bir markanın, bir modelin reklamını yapmıyor, sponsorluk almıyor, tamamen kendi zevki, objektif görüşü ile ünlü veya ünsüz herkesi fotoğraflıyor. Manhattan’da bir köşeyi döndüğünüzde eğer onun dikkatini çekmeyi başarıyorsanız, basıyor deklanşöre.

Bu tavrı moda dünyasının en başarılı aktörlerince de saygı görüyor; objektif gözü, maddi kaygılardan uzak ismi onu “sokak modası”nı belirleyen adam haline getiriyor.

26cunningham-callout-master1050
Bill Cunningham

2010 yılında “Bill Cunningham, New York” belgeseli çekiliyor yaşlı moda fotoğrafçısı hakkında. Bu sayede artık sadece moda dünyası ve Manhattan’lılar değil, tüm dünya onu tanıyor.

Mütevazi hayat tarzı ve giyimiyle, defilelerin, moda şovlarının ve tabiki sokak modasının aranan yüzü haline gelen Bill Cunningham’ı artık kendisi hakkında çekilen belgesel, köşe yazıları, çektiği fotoğraflar ve efsanevi ismi ile hatırlayacağız.

“60 yıldır New York’ta İnsanların giyim şeklini belgeliyorum. Aslında yaptığım, New York’un kendi belgeseli.”  – Bill Cunningham.