!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali başlamak üzere! theMagger olarak festivalin en ilham verici, en güzel keşiflerle dolu bölümü Keş!f’te yer alan filmleri festival başlamadan inceledik ve yorumladık…

NI LE CIEL NI LA TERRE (The Wakhan Front / Ne Yerde Ne Gökte) | Clément Cogitore, Fransa – Belçika

Batılı ülkelerin kendi topraklarından çok uzakta savaştıkları bir yüzyıldayız ve bu durumun askerler ve geride bıraktıkları aileleri üzerindeki etkileri bu ülkelerin sinemasına da pek tabii ki yansımış durumda, yansımaya da devam ediyor. İster Irak’taki ABD askerleri, ister Afganistan’daki Danimarka askerleri ile ilgili olsun, son yıllarda benzer konuları işleyen bir filmi izlememiş olmanız neredeyse imkansız… İşte Fransa – Belçika ortak yapımı The Wakhan Front da, İngilizce adını aldığı Afganistan – Pakistan sınırındaki cephede, Fransız askerlerinin Taliban ile mücadele etmek için kurduğu bir karargahta ve bu karargaha bağlı gözlem noktalarında görevli askerlere odaklanıyor.

Her şey, son yıllarda defalarca izlediğimiz o ülkesinden-uzakta-savaşan-askerler filmlerinin formüle akışı ile başlıyor: Uçsuz bucaksız gözüken dağlık ve çorak bir arazi, nereden geldiği bilinmeyen kurşunlara cevap veren askerler, yabancı ve korkutucu bir dilde konuşan yerel halk, psikolojisinin bozulmaya başladığının sinyallerini veren askerler… Fakat bu bir “!f filmi” ve işler pek de öyle devam etmiyor; filmin ortalarında devreye giren fantastik öğeler sizi şaşırtmayı, koltuğunuzda dikleştirmeyi başarıyor. İki asker kaybolunca bunu doğal olarak kaçırıldıklarına, öldürüldüklerine ya da -olur ya- kaçtıklarına yormaya çalışsanız da, düşman tarafında da benzer kayıpların yaşandığını anladığınızda bunun o alıştığınız savaş filmlerinden değil, basbaya fantastik bir savaş filmi olduğunun bilincine varıyorsunuz.

Wakhan-Front03
Ni le ciel ni la terre / The Wakhan Front (2016, Clément Cogitore)

The Wakhan Front‘ta alıştığımız savaş filmlerinin aksine düşmanın kim olduğunu bilmiyor oluşumuz, dahası düşmanın varlığına ikna olamıyor oluşumuz filmi ilginçleştiriyor. İnanç konusunda sorgulatıcı, dünya düzeninin karşı karşıya getirdiği farklı insanların ortak bir soruna karşı nasıl farklı tepkiler verdiği konusunda düşündürücü bir film olmayı başarıyor. Ve bilinmeze karşı direnmenin, inanca ve doğaüstü olana mantıklı bir açıklama arayarak karşı koymanın bir noktadan sonra mümkün olmadığını görüyoruz. Şaşırtıcı, kalıpların dışına çıkan, tam !f’lik, iyi bir ilk-film var karşımızda.

Not: Hayranlarına hatırlatmakta fayda var, ünlü Belçikalı oyuncu Jeremie Renier de filmin oyuncu kadrosunda yer alıyor. (Kadronun en dikkat çekici ismiyse bana kalırsa Kévin Azaïs.)

youtube play youtube play

IMDb Puanı: 6.4/10