NYCxDESIGN_LOGO_BLACK-small

Belli başlı müzelerin programları bakımından pek itibar etmediğini gözlemlediğim bu hafta fikri daha çok okul sergilerine yaramış ve kent içerisinde yaygın haldeki grupların, galerilerin kendini göstermesi için fırsat yaratmış görünüyor. Bunun dışında bir de kapalı- davetli toplantılar sıkça bu tarihlerde düzenlendi ki bunda da açıkçası tasarım seçkinleri ve markalar kendi aralarında birbirlerini ağırladılar. Gözlemlediğim kadarı ile tasarım haftasının New York’ta tasarımı günlük hayatla buluşturmak gibi bir derdi yok. Zaten koca şehir büyük bir turist akını içerisinde; sokaklar Çin sokaklarını aratmayacak kadar kalabalık. Gürültü, kirli caddeler , özensiz ve yorgun çalışanlar ve sürekli bir keşmekeş hali, kentin tasarımdan çok daha öncelikli kaygıları olduğunun da sinyalini veriyor.

Tasarım haftasında başı çeken iki etkinlik ve bir müze vardı bana göre bu yıl. Her zaman olduğu gibi ICFF fuarı ve eskiden büyük bir gece kulübü olan Terminal Stores binasında düzenlenen Wanted Design ile Central Park’ın hemen kenarında konumlanmış MAD (Museum of Art and Design )…

anna frantz

Anna Frantz, Jumping jaks, 2009 – mix media, vase

Bu yıl geçtiğimiz yıl da olduğu gibi, Türk tasarımcılar için Wanted Design kapsamında düzenlenen DesignMe! Etkinliği Doğa Kayalar’ın büyük duyarlılığı ve Studio M+ tarafından tamamen probono gerçekleştirilen bir eforun sonucu olarak yeniden gerçekleşti. Doğa, asıl işi insan kaynakları direktörlüğü olan bir yaratıcı girişimci. Bu işten para kazanmıyor; hatta konuşmadık ama eminim ki harcıyordur. Zaten ister küçük olsun ister büyük olsun bu şekilde bir katılımı sağlamak; ilgilileri bulup bir araya getirmek, tüm süreçleri yönetmek, metinleri oluşturmak ve yaymak gibi pek çok işi sıraladaığınızda bunun ne çok emek ve zaman isteyen bir iş olduğu belli. Elbet aralarında benim de olduğum pek çok kişi ve kuruluş de bu işe destek verdik ama tüm bu organizasyonu oluşturmak bile koca bir tebriği hak ediyor.

Design Me! sergisinin tasarımını Erin Türkoğlu ve Melodi Bozkurt’tan oluşan Müzz gerçekleştirmiş; ikilinin ürünleri de serginin bir parçasıydı. Sergi kapsamında Türkiye, İran ve Lübnan dahil üç ülkeden toplam dokuz tasarımcının yeni çalışmalarına yer verildi. Müzz ün yanısıra Lübnan asıllı Nada Debs, İran asıllı Nina Seirafi ve Mir Mola Soraya, ve Türk asıllı Erdem Akan, İlanit Ovadya, Camekan firması kurucuları Yasemin Sayınsoy ve Gamze Araz Eskinazi tasarımlarını sergileyen isimler olarak yer aldı.

Tasarım uzmanları Sara Bengür ve Roya Heidari’nın eş-küratörlüğünde gerçekleşen program Türkiye ve Ortadoğu’nun olağanüstü yeteneklerini öne çıkarması, Ortadoğu

tasarım trendlerini desteklemesi ve kültürler arası diyaloğu teşvik etmesi bakımından eşsiz bir fırsat yarattı. Zengin bir kültürel özgeçmişe sahip olan Bengür ve Heidari, farklı renk ve stilleri şaşırtıcı ve eşsiz bir dengeye bürüyerek Doğu ve Batı tasarımını yaratıcı bir şekilde harmanlamışlardı..

wanted design – design me!

wanted design içerisindeki design me! sergisinin tasarımı Müz’ e ait.

Wanted Design’ın açlışı oldukça renkli idi; öyle ki daha erken saatlerde kapı girişinde uzun bir kuyruk oluşmuştu. İçerideki katılımcılar arasında bay Capellini ve bayan Navone’yi seçebildim. Pek çok değerli okul, marka ve kuruluşun aralarında bulunduğu, ülkesel katalımlarla zenginleşmiş iyi bir dinamizm yakalanmıştı etkinlik ile.

ICFF içerisindeki kuşkusuz en ilgi çekici kısım söyleşiler. Bu alanda bugüne dek oldukça samimi ve keyifli söyleşilere tanık oldum. Ancak bu yıl başka bir özelliği vardı bu söyleşilerin. Gaia Gino’nun kurucusu sevgili Gaye Çevikel girişimi ile Türk tasarımcıları ve Türkiye hakkında gerçekleştirilen bir oturum izleme keyfini de yaşadık ilk kez. Çevikel’in yanısıra Defne koz ve Ali Tayar diğer konuşmacılar arasındaydı. Söyleşiyi Wallpaper dergisi editor Pei-Ru Keh yönetti. George Beylerian ve Karim Rashid de izleyiciler arasında yerini almıştı.

icff talks

Defne koz, Ali Tayar ve Gaye Çevikel, ICFF Talks’da yerini aldı.

Her iki katılım da bireysel çabaların bir ürünü olarak ortaya çıkan bir temsiliyet yarattı bizler adına. Yurt dışında yaşayınca bu rol ister istemez üstünüze giyiyor olmalısınız. Diğer yandan kimsenin de onca iş yükü arasında böyle bir mecburiyeti bulunmuyor. Burada ismi geçen tüm katılımcıların bu eforu bana bu nedenle önemli ve eşsiz geliyor.Benzer örneklerin çoğalmasını ve bu katılımların daimi olmasını diliyorum.

New York Tasarım Haftası kapsamındaki DesignMe! etkinliği hakkında detaylı bilgi için Özlem Yalım Özkaraoğlu’nun “DesignME!: Türkiye, İran ve Lübnan’dan Tasarımcılar New York’ta” yazısını okuyabilirsiniz.