Koufalia, Selanik, 1987 yazı. Küçük bir çocuk dedesinin asma yapraklarının sardığı çardağının altında oynarken bir yandan aslan oymalı masalara bakıyor…

Londra, 2010 baharı. Genç bir öğrenci Güney Afrikalı arkadaşının evinde yemek yerken kiralık evdeki ihtişamlı “Yunan masası”ndan konuşuyorlar. O yaz 6 yaşında gördüğü masanın neredeyse aynısı; sadece mermeri camla değiştirilmiş, ayaklar yine o etkileyici aslan ayakları…

Sofya, yaz 2012. Bir fikir gelişiyor, artık soğuk bulunan mermer ve cam gittiğinde o görkemli ayaklar ortaya çıkarılabilir mi? 1987’den alınan ilhamla 4 sene önce başlayan hikaye, bugün hala en doğru aslan ayaklarına ulaşmak için ve yeni tasarımlarla hikayeler anlatmak için devam ediyor…

pitsilkas 1
Selanik’te 3 Kuşak Zanaatın Hikayesi: Pitsilkas Teak & Wenge

1922 Bulgaristan’dan Yunanistan’a ahşap bir vagon içinde geçen Pitsilkas alesinin hikayesi, Selanik’te edindikleri zanaat ile şekilleniyor. Zanaatın üçüncü kuşak temsilcisi Haris, işlenmemiş materyaller ile çalışarak ahşap ile aşk ve sanat dolu bir ilişki kurduğunu, böylece anlatmak istediği hikayeleri, hayallerini tasarımlarına yansıttığını söylüyor.

pitsilkas 2
Selanik’te 3 Kuşak Zanaatın Hikayesi: Pitsilkas Teak & Wenge

LSE gibi iddialı bir ekonomi okulu mezunu olarak kurumsal dünyada çalışmayı reddeden ve hayatını aile zanaatini öğrenerek devam ettiren Haris, bence finansal dünyaya katkı sağlamak yerine küçük de olsa bir yerinden insanlık mirasına katkı sağlayarak çok güzel bir iş yapıyor. Haris ile koleksiyonu ve planları ile ilgili kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Hazır yaz havası da gelirken, Selanik semalarına sizleri de bekleriz…

pitsilkas 4
Selanik’te 3 Kuşak Zanaatın Hikayesi: Pitsilkas Teak & Wenge

Hiç seri üretim yapmıyorsun ve sadece özel sipariş alıyorsun. Bunun sebebi nedir?

Seri üretim tuzağına düşersen o zaman kalite düşer. Benim için önemli olan, mümkün olduğu kadar mükemmelliğe ulaşmak. Anlık ilhamlar sayesinde yaptıklarımın sanata döndüğünü, ete kemiğe büründüğünü görmek çok önemli; bir bakıma başkalarının ütopya veya imkansız dediği şeyi gerçekleştirmek çok ilginç.

Yaptığın ahşap, tik işler aslında günlük hayatta her zaman kullanılan mobilyalar değil. Neden özellikle bu objelere yoğunlaşıyorsun?

Otur ve kendi ilişkilerini birer birer bir düşün. Seni tümüyle tatmin eden bir ilişkin oldu mu? Hayır! O zaman bunu ben de yapamam değil mi 🙂

Ben karşımdakinin estetikle ilgili tüm beklentilerine cevap veremem; ama en azından bir kısmına cevap verebileceğim düşünüyorum. Bir yatak, bir televizyon ünitesi, bir sandalye ya da herhangi başka bir şeyi satmak için tasarlamam çok kolay olurdu. Ama ruhumdan bir parça göstermek istediğimde işte o zaman işler değişiyor.

pitsilkas 3
Selanik’te 3 Kuşak Zanaatın Hikayesi: Pitsilkas Teak & Wenge

Yani tasarımlarının hepsinin ardında bir hikaye var diyebilir miyiz?

Kesinlikle! Hiçbiri şans eseri tasarlanmadı. Hiçbir şey zaman geçsin, mutlaka satılsın diye de tasarlanmadı. Çok önemli bir Yunan koreografın bununla ilgili bir sözü vardır; “Eğer kendime göre gerçek bir tasvir oluşturamazsam yaptığım o eseri kendi işim olarak kabul etmem imkansız. Konu güzelik değil, konu anlam.“ Bu sözler beni her şeyden çok daha iyi ifade ediyor.

Seni neler mutlu eder?

Estetik, tutarlılık, sözünü tutan onurlu insanlar ya da Giannis Triantis’in yazılarında tanımladığı “ipek gibi” insanlar. Vasatlığı ve özensizliği gerçekten hiç sevmiyorum.

Gelecekteki planların neler peki?

Çok fazla planım var! Kişisel koleksiyonumu yapmaya başladığımdan beri beynim gece gündüz durmadan çalışıyor. İnanılmaz bir süreç… Sürekli olarak değişik fikirler üretiyorum, tabii bazıları çok iyi oluyor, bazılarıysa çok alakasız. Bekleyin ve görün!

Pitsilkas Teak & Wenge ile ilgili daha fazla bilgi için:
http://www.pitsilkas.com/en/
https://www.facebook.com/pitsilkasteakandwenge/