Sosyal medyanın en önemli katkılarından biri büyük ihtimalle uzun süre gitmeyi düşünmeyeceğimİz yerlerin fotojenikliğini görüp aniden içimize dolan şiddetle oralara gitme isteği.

Gölyazı ve Tirilye de bu şekilde aklıma girdi benim. İkisini ayrı zamanlarda ziyaret ettim; ancak aklımda iki şey vardı. Birincisi bu iki güzel yeri görmek, ikincisi de Bursa deyince akla gelen iskender! 🙂

Gölyazı, Bursa Konum

Bursa’da Uluabat gölünün kıyısına kurulmuş bir yarımadau Gölyazı. Roma döneminden kalma bir tarihi olan Gölyazı’da evlerde, çeşitli yapılarda bu tarihin izleri görülüyor. Apollon krallığının merkezi olan bu yerde tarihle beraber güzel bir doğa var. Her yer sazlıklarla dolu ve tekne turu yapabilmeniz mümkün. Huzur bulmak için o kadar yol gidilir mi demeyin, sokaklarında yürüdüğünüzde kuş yuvaları, her yandan çıkan nefis manzarası, misafirperver insanları, temiz esen rüzgarı ve köy kahvesinde içtiğiniz taze çayla buranın huzurunu içinizde duyumsayacağınıza eminim!

Burada genelde balıkçılık yaygın olarak yapılan bir iş. Her yanda balıkçılıkla ilgili şeyler görebiliyorsunuz. Gölyazı’ya giderseniz o güzel manzarasından birkaç fotoğraf koparmayı, Rum evlerini, manastırı gezmeyi, ağlayan çınarı görüp önünde birer çay içmeyi ihmal etmeyin!

Tirilye, Bursa Konum

Tirilye; Bursa’nın Mudanya ilçesinde bulunan minik şirin bir belde. Denize kıyısı olan bu ufak belde sakinliğini naifliğini korumuş bir köy gibi. Sahile doğru inildiğinde herkes birbirini tanıyor, çarşısında taptaze ürünler satılıyor. Her şey doğal. Fatih camii, manastırı, taş mektebi, kilisesi burayı daha da gezilir, gelinir kılıyor.

Tirilye’de özellikle zeytin ve zeytinyağı meşhur. Köyde tur atarken daha yukarılarda çamlı kahve olduğunu öğreniyoruz ve kahvaltıya oraya doğru yol alıyoruz. Enfes manzara eşliğinde yaptığımız kahvaltı esnasında düşünüyorum, Türkiye hakikaten inanılmaz güzel bir ülke. Her yanından farklı ve güzel yerler çıkıyor. Tirilye de bu düşüncemi sonuna kadar destekleyen bir belde, mutlaka gelin:)