hipicon.com tasarımcılarından Güliz Mustafaoğlu yarattığı Yuka markasının hikayesini anlatıyor.

guliz portre

Öncelikle biraz geçmişinizden bahsedelim, asıl mesleğiniz sanat yönetmenliği iken takı tasarımcısı olmaya nasıl karar verdiniz?

Sanat yönetmenliği yaparken, kendime farklı malzemelerden takılar yapıyordum. Hamurdan, taşlardan… Bunlar benim için çok keyifli zamanlardı, biraz daha geliştirip metal ile çalışmak istedim ve bir takı tasarımı kursuna başladım. Yaklaşık 2 yıl devam ettim, aradığımı bulmuştum. Tasarımlar biriktikçe yapma istediğim arttı. Sanat yönetmenliğini çok severek yapıyordum fakat çok uzun saatler, çok zor şartlarda çalışıyordum ve artık biraz yorulmuştum. Takı tasarımına başlamam ve kendi atölyemi kurmamla stressiz, huzurlu bir hayata geçiş yapmış oldum.

004(1)

Kendi markanızı yaratıp, tasarımcı olarak meslek hayatınıza devam etmenin en keyifli ve vazgeçilmez yanları neler?

Tasarımcı olarak çalışmanın en keyifli yanı bitmek bilmeyen bir yaratım süreci içinde olmak diye düşünüyorum. Yeni bir fikir üzerine kafa yorup, sonra onun ortaya çıkışı için emek vermek, en ince detayına kadar düşünmek ve biten ürünün kendinden bir parça olduğunu bilmek, son olarak da ürünlerin sevenleri ile buluştuğunu görmek tasarımcı olmanın en keyifli tarafı bence.

003(1)

Koleksiyonlarınızı yaratma süreciniz nasıl ilerliyor, nelerden ilham alıyorsunuz?

Koleksiyon hazırlarken genelde farklı bir malzeme ile çalışmak ve bu malzemenin beni yönlendirdiği doğrultuda tasarımlarıma yön vermeyi seviyorum. Son koleksiyonumda doğal taşları kullanmıştım. Doğal taşlar sınırsız bir dünya, ömür boyu farklı bir tasarım oluşturabilirsiniz… Yeni koleksiyonda iplerle ve dokuma teknikleri ile farklı bir koleksiyon hazırladım. Koleksiyonlarımın başlangıç noktası geometrik formlar oluyor, doğadaki dokulardan da oldukça ilham alıyorum, sonra bunların üzerine eklemeler yapıp koleksiyonları oluşturuyorum.

017

Kullandığınız materyaller ve teknikler neler? 

Malzemeler, hazırladığım koleksiyona göre farklılıklar gösterebiliyor. Tasarımların hangi malzeme ile daha sağlam bir duruşu olacağını düşünüp ona göre malzeme seçimi yapıyorum. En çok kullandığım malzemeler, pirinç ve gümüş. Ayrıca altın kullanarak hazırladığım bir koleksiyonum da var.

24

Farklı alanlardan ilham aldığınız sanatçılar ve tasarımcılar kimler?

Tasarımlarımdaki geometrik altyapıyı düşününce çokça mimari yapılardan ilham aldığım söylenebilir. Sanat ve mimarinin iç içe geçtiği yerleştirmeleri çok seviyorum. Bu alanda ilham aldığım sanatçılar, Anish Kapoor, Yayoi Kusama, Rebecca Horn, Rem Koolhaas, Tadao Ando.

Yurtdışından takip ettiğiniz ve başarılı bulduğunuz takı tasarımcıları var mı?

Takip ettiğim takı tasarımcıları tabi ki var. Farklı malzeme kullanımlarıyla ilgimi çeken Tanel Veenre, Jacquline Ryan, Nora Rochel, Liisa Hashimoto’yu sayabilirim.

Şu an üzerinde çalıştığınız yeni ürünler var mı, Yuka’yı gelecekte neler bekliyor?

Şu anda yeni bir koleksiyon hazırladım, ismi Doku. Doğadaki dokulardan ilham aldığım ve bunu dokuma teknikleri ve renkli iplerle birleştirdiğim bir koleksiyon oldu. Onun lookbook çekimleri ile ilgileniyorum. Daha uzun gelecekteki hedefimiz yurtdışı fuarları.

İstanbul’da en beğendiğiniz sanat/tasarım lokasyonlarını bizimle paylaşır mısınız? 

İstanbul’da son dönemde çok güzel mekanlar açıldığını düşünüyorum. Bunlardan benim de gitmekten en keyif aldıklarım:

Müz Botanik ve Kahve, Mae Zae, Hiç Crafts, Plumon, Fey Nişantaşı, Münferit, Delicatessen, İstanbul Modern, Pera Müzesi, Minoa Cafe ve komşum Akali.

Son olarak, hipicon.com’dan en beğendiğiniz 5 tasarım ürünü bizimle paylaşabilir misiniz?

– Daniel Wellington’ın saatleri

– Rifle Paper Co.’nun defterleri ve takvimleri

– Tox Leather’ın çantaları

– Pichulik,  Woven çantası

– Lomograpghy Diana fotoğraf makinesi