Sezon başında büyük bir hevesle aldığımız kayak kıyafetlerimizi sessizce bir kenara bırakıp şu güzel havaların tadını çıkarmaya ne dersiniz? Mümkün mertebe kardan uzak kalmak ve aynı zamanda şehrin sorumluluklarından kaçarak küçük bir nefes almak isteyenler için buyrun Amasra tavsiyeleri…

Amasra

Ruhumun doğuştan gezgin olduğuna inanıp bileğime dünya haritası dövmesi yaptırmayı planlasam da aslında hepsi hikayeymiş, bu sefer yollar beni ne yazık ki Cape Town’a ya da Zanzibar’a değil, Amasra’ya götürdü. Tabii ki sağlık olsun. O halde iki günlük Amasra turumuz başlasın!

Amasra

Öncelikle söyleyebilirim ki Amasra’nın mükemmel bir denizi var. Karadeniz’in kendine has koyu ve hırçın denizinden Amasra’da neredeyse eser yok, kendinizi Ege kıyılarında hissetmeniz için burada her şey hazırlanmış sanki. Deniz çok berrak, sokaklar ise tertemiz. Bize mi böylesi denk geldi yoksa ekip olarak fazla mı pozitiftik bilmiyorum fakat bir ara ciddi ciddi kaymakamın yanına uğrayıp “Helal olsun be abi, tebrikler, vallahi ellerinize sağlık” diyerek memnuniyetimizi bildirmeyi bile düşündük, neyse ki vazgeçtik…

Amasra o kadar küçük bir yer ki, ilçe merkezini gezmeniz iki saatten fazla zamanınızı almıyor. Belediye binasından iç tarafa doğru ilerledikçe karşınıza doğal taşlar kullanan bir takı dükkanı çıkacak; oradan mutlaka bir şeyler alın, tavsiyemdir. Fiyatlar aman aman pahalı değil, tabii ki taş ebatı büyüdükçe fiyatlar tuzlanıyor ama sevgili, arkadaş, anne veya abla kontenjanından hediye almayı düşündüğünüz birileri varsa bu dükkan bunun için biçilmiş kaftan!

Şehrin bir diğer güzel yanı -en azından benim için- da şu ki, burada kişi başına en az üç kedi veya köpek düşüyor! İtiraf ediyorum kediler biraz açgözlü ama köpekler dünya sevimlisi. Sevin, sevdirin! 🙂

Amasra’da Gezilecek Yerler

Amasra’da nereler gezilmeli diye düşünüyorsanız, ilk olarak güzel bir manzarada kahvelerinizi yudumladıktan sonra Amasra Kalesi’ne doğru yola çıkın derim. Bu arada sahil kenarında oldukça güzel ve salaş nargileciler mevcut. Biz ilk gördüğümüze damladık, sonuç gayet iyiydi. Nargile seviyorsanız kaçırmayın derim.

Amasra Merdiven

Fotoğraf: bartin.info/

Ve karşınızda Amasra’nın rengarenk merdivenleri! Kalenin manzarası harika, eşi dostu hayrete düşürecek onlarca snap veya story atabilirsiniz, bu da akıllarda olsun.

Lütfiye

Amasra’nın en çok kıskandığım kadını, Lütfiye! Lütfiye, az önce bahsettiğim takı dükkanının biraz üstünde yer alan; organik reçeller, marmelatlar, lokumlar bilimum güzel lezzetli şeyler yapan bir cafe-dükkan. Şöyle söyleyeyim, Amasra’ya sadece Lütfiye için bile gidebilirsiniz! Marmelatların tadına baktıktan sonra ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.

İçerinin şahane bir dekorasyonu var. Zamanında 24 odalı bir ev olarak yapılan bina; zamanla bir tarafı otel, diğer tarafı da dükkan olmak üzere ikiye ayrılmış. Dükkan kısmı oldukça küçük. İçeriyi yapan mimar duvarların orjinal haline hiç dokunmamış, yalnızca duvarların üzerindeki sıvayı indirtmiş ve mekanın asıl havasını meydana getiren tuğlalar ortaya çıkmış. Biz içeriye merakla bakarken sevimli dükkan sahibi bize marmelatlardan, reçellerden, fındık ezmesinden ve lokumlardan ikram etti. Lokumda ve fındık ezmesinde gözüm yok ama kızılcık ve kuşburnu marmelatları için gözümü karartmış bulunmaktayım, herkese hayırlı olsun.

lutfiye.com/

Amasra’da Yeme-İçme

Gelelim akşam yemeği konusuna… Bir şehre ilk defa gidiyorsanız orada yediğiniz ilk akşam yemeği önemlidir. Biz de tüm tavsiyelere kulak verdik, akşam yemeğimizi Amasra’nın en eski ve en meşhur restoranında yemeye karar verdik. Mekanın adı: Canlı Balık/Mustafa Amca’nın Yeri. Mezeler oldukça lezzetli, garsonlar çok güleryüzlü ve sevdiğiniz insanlarla beraber deniz kenarında güzel bir şeyler yiyip içebilme şansı burada fazlasıyla mevcut, bu yüzden Amasra’ya giderseniz mutlaka uğrayın buraya!

amasracanlibalik.com/

Amasra’ya gideceğinizi duyan herkes size mutlaka salata yemeniz konusunda psikolojik baskı yapacaktır, aldanmayın. Salatanın görünümü, şekli şemali on numara fakat Amasralılar sirkeyi fazlaca sevdiğinden olsa gerek; salatanın tepesindeki bir pancarı mideye gömdükten sonra çatalı yavaşca bıraktım, hazırlayanlara sevgilerimi ilettim. En iyisi mi sirke sevmiyorsanız temiz yoldan hiç bulaşmayın derim.

Amasra’da Konaklama

Kalacak yer konusunda da telaşlanmaya hiç gerek yok, Amasra’da her sokak pansiyon ve otel kaynıyor. Biz tamamen fiyat ve hijyen odaklı ilerlediğimiz için Uygulama Oteli’nde kalmaya karar verdik. Odalar gayet temizdi, sıcak su vardı, ılık duşumuzu aldıktan sonra saçlarımızı kurutabiliyorduk ve en önemlisi, kahvaltıda tonlarca salatalık vardı. Bana kalırsa daha iyisi olamaz.

amasrauygulamaoteli.com/

Özetle, Amasra iki günlük nefes alma ihtiyacı için oldukça sevimli bir adres olabilir. Biz çok eğlendik, Lütfiye’yi çok kıskandık ve denizi şimdiden özledik. Bir sonraki nefes alma adresimizin Honduras olması dileğiyle. Şimdiden iyi eğlenceler!

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan “Yakın Kaçış Rotaları: Safranbolu – Amasra”