Geçtiğimiz ay iş seyahati vesilesi ile Singapur’a gittim. Ardından Tolga’yla düşündük ve bunu Asya’da en çok merak ettiğimiz ada olan Bali’ye iki kişilik bilet alarak fırsata çevirmeye karar verdik. Burası sürekli aklımızda olan ancak gitmeyi henüz planlamadığımız bir rotaydı! Singapur’dan Airasia ile uçuşumuz olan Pazar gününden bir gün önce Bali’de bir deprem oldu ve 50 yıldır aktif olmayan Mount Aggung volkanik dağında patlama tehlikesi duyurusu yapıldı. Binlerce insan bölgeden uzaklaştırıldı, tehlikeli bölgeler oluşturuldu. Bu olay bizi biraz korkutsa da tüm seyahat sigortalarımızı alarak Bali yolculuğumuza başladık. :)

Konum

Toplamda 6 gece kalacağımız Bali’de 3 gece doğa ile içiçe olan daha ormanlık olan Ubud şehrinde bir otelde kaldık. Burası muhtemelen sizin de görmüş olduğunuz mükemmel doğa manzarası, şelaleleri, pirinç tarlaları, maymun ormanı ve infinity pool’ları ile ünlü olan yer. Nefes kesici bir doğası vardı. Burada bulunduğumuz 3 gün boyunca Ubud merkez’den başlamak üzere çevredeki tapınakları, pirinç tarlalarını ve şelaleleri keşfetme fırsatımız oldu.

Ubud merkez hem lokal hem de Avusturalyalı’ların açtığı modern kafelerin yer aldığı muhteşem etnik bir yer. Gitmişken Maymun Ormanı’nı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz, onlara muz vererek arkadaş olabilir sonradan baktığınızda sizi mutlu edecek fotoğraflar çekebilirsiniz!

Tapınaklar, Şelaleler ve Alışveriş

Ubud merkezi size çok uygun fiyatlara muhteşem çeşitlilikte bir alışveriş imkanı da sunuyor. Ancak hediyelik eşyalar için önerimiz tapınaklar etrafında satılan ürünler olacak. Çünkü fiyatları çok daha uygun. Özellikle Gunung Kawi Temple hem muhteşem doğası ile aklımızda farklı bir yerde kalırken çıkışındaki alışveriş standları ile de mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında. Tapınaklardan bahsetmişken en beğendiklerimizi; Pura Tirta Empul, Pura Ulan Danu Beratan, Tanah Lot ve Gunung Kawi Temple olarak not edebiliriz. Endonezya nüfusunun %87’si Müslüman bir ülke olsa da Bali’de yaygın olan din Hinduizm ve bu tapınaklar da aynı şekilde Hinduizm tapınaklarıydı. Hepsi muhteşem doğa içine kurulmuş harika yapılar…

Bizi etkileyen diğer doğal güzellikler ise buradaki şelaleler oldu. Adada birçok şelale var; bazıları çok turistik bazıları ise henüz keşfedilmemiş veya zorlu yolundan dolayı pek tercih edilmeyenler. Ama tahmin edersiniz ki zor olanları en güzelleri. Kesinlikle gitmenizi tavsiye ettiğmiz şelaleler ise sırası ile; Banyumala Twin Waterfalls, Git-Git Waterfall, Sekumpul Waterfall. Gitiiğinizde doğanın mucizesini ve onu yaşadığınızı hissedebileceğinize garanti ederiz.

Bali planlarımızın en başında volkanik dağ olan Mount Batur turumuz vardı. Burada gündoğumuna doğru volkanik zemin üzerinde trekking yapıp zirvede muhteşem manzara eşliğinde kahvaltımızı yapacaktık. Ancak yazının başında da söylediğim gibi ne yazık ki koruma altına alınan bir diğer volkanik dağ sebebi ile buraya gitmemiz bu dönemde yerel halk tarafından önerilmedi. Bu deneyimi yaşayamadan döndüğümüz için üzgünüz ama yeniden gitmek için sebeplerimizin kalması da güzel 🙂

Bali içinde trafik çok yoğun ve kural dışı işliyor ne yazık ki. Ancak doğa içinde yaptığımız geziler için motor kiralamanızı öneririz. İlk kez böyle bir yerde motor kullanma deneyimimiz oldu. Ama tek kelime ile hissettiğimiz duygu: Özgürlük! Doğa içinde ve istediğiniz tüm rotalara her köşebaşındaki farklı yapılara, içinden geçtiğiniz küçük köylerin içindeki yaşamlara tanıklık edebilirsiniz.

Seminyak Konum

İkinci rotamız yine 3 gece kalacağımız sahil şehri olan Seminyak oldu. Burası Ubud’un doğal havasından biraz daha uzak, küçük bir sahil kasabası havasında, surf sporunun çok yaygın olduğu bir bölge. Bir sürü sörf plaji ve beach club’ları olan genç nüfusun daha yaygın olduğu canlı bir bölge. Gün içinde bir plajdan diğerine geçerek vakit geçirebilirsiniz. Biz gündüzleri muhteşem doğa harikası içinde olan turistik veya keşfedilmemiş batı kıyısındaki neredeyse tüm plajlara gittik. Yine motor kiralayarak veya taksi ile buraları keşfedebilirsiniz. Sörf için çok uygun olan bir kıyı. Başlangıç veya daha profesyonel sörfçülerin tercih ettiği seçeneklere göre farklı plajlar bulunuyor.  Uçsuz bucaksız okyanus manzarası ve gün batımı eşsiz bir deneyimdi. Tüm gün boyunca denize girebilir, okyanus kıyısında yürüyebilir veya yanıbaşında havuz keyfi yapabilir, keşfedilmemiş/sadece sörfçülerin kullandığı plajlar arayabilirsiniz.

En sevdiğimiz plajları yine sırası ile yazıyorum; Suluban Beach, Padang Padang Beach, Balangan Beach ve en ünlüsü Kuta beach.

Mekan önerilerini bir sonraki yazıda paylaşmayı planladığım için yazmıyorum ancak sunset için mutlaka gidilmesi gereken bir yeri söylemeden geçmek istemiyorum. Single Fin, mutlaka gidin ve bir güneşin batışını sonsuz okyanus ve gökyüzü altında sörf yapanları yukarıdan içkinizi yudumlarken izleyerek günü sonlandırın.

Seminyak merkezde yine alışveriş yapabileceğiniz hediyelik eşyaların yanında günlük kıyafet alışverişi yapabileceğiniz de birçok alternatif butik bulunuyor birkaç isim yazıyorum ama vakit ayırın ve gözünüze kestirdiğiniz hepsine girin farklı şeyler bulacaksınız eminim. J Suen Noaj, Frock, Drifter Surf Shop bunlardan yalnızca birkaçı.

Son olarak ise Bali deyince aklınıza belki de ilk gelen konu; spa! Şehir içinde birçok masaj salonu var biz birkaçını denedik hepsi güzeldi ve mutlaka bunu deneyimleyin deriz.

Bir de gitmeden pazarlık yapmaya hazır olun yemek dışında para harcadığınız her noktada ihtiyacınız olacak!

Bali ve diğer seyahatlerimize ait fotoğrafları instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz. Bizimle aynı rotalara yolunuz düşerse mutlaka yazın, her tatil öncesi günlerce araştırdığımız detayları ve önerilerimizi paylaşmaktan mutluluk duyarız!

Daha çok seyahat önerisi için theMagger’da Seyahat kategorisine göz atın!