Edinburgh seyahatimin 2. bölümünde bilimum yeme-içme mekanları ve alışveriş noktalarını bulabilirsiniz. Tek başıma gittiğim için bir yerdeki yeme-içme sürem kısa sürüyordu, ama bu da bana çok fazla mekân keşfetme şansı verdi.

Konum

Edinburgh’da Neler Yapılır?

Her yerde çeşitli ve birbirinden farklı konseptte bar, cafe ve restaurantlar var. Aç kalmak imkânsız. Restaurantların yemek kalitesi fiyattan bağımsız her yerde çok iyiydi. Yemekte herkes genellikle şarap içiyor, viski ve birayı lokal publar da tercih ediyorlar. Aşağıda favori mekanlarımı sıraladım. Gitmeden bir göz atıp, bazılarına rezervasyon yaptırmakta fayda var.

Edinburgh’da Kahvaltı

Ben St. Giles Street’de kalıyordum ve otelimin hemen yanında bulunan St. Giles Cafe çok iyiydi.

George 4 Bridge’deki Elephant House. Salaş bir yer ama kendini yazı yazarken buluyorsun. Meraklısı için söyleyeyim, burası Harry Potter’ın çıkış yeri.

E House
Edinburgh

Henderson’s. Vejetaryen ve organik ürünler dükkânı, arkasında bistrosu da var. Çok lezzetli. Organik şaraptan, organik sakıza kadar her şey var. Hem kahvaltı hem de öğle yemeği için olur.

Royal Mile’da bulunan Always Sunday. Hep önünden geçtim ama oturmak için vakit kalmadı.  İyi bir alternatif olabilir.

Edinburgh’da Cafe / Bar / Pub  Edinburgh’da Yeme-İçme

Hotel Missoni
Edinburgh

Öncelik Hotel Missoni‘nin barına gidiyor. Otel tasarım harikası. İçinde La Cucina diye bir İtalyan resto var. Yemekler ve ortam güzel ama az gününüz varsa yemek için başka alternatifleri denemek gerekir. Ama barında bir drink almadan olmaz. Edinburgh’da Neler Yapılır?

Castle Street’deki Oloroso’nun terasında kaleye bakarak bir beyaz şarap ya da blush içmek şahane bir deneyim. Şiddetle tavsiye ederim.

Hanover Street’de (ki buradaki tüm mekânlar çok iyi) Grand Cru ve 99 Hanover Street favorilerim. Kokteyl veya şarap için çok zengin menüleri var.

Ben illa şampanyamı kendi mekanında içerim derseniz, Balmoral Hotel içinde yer alan Bollinger Champagne Bar veya Thistle Street’deki Bon Vivant Champagne Bar derim.

Rose Street, Londra’daki Carnaby Street’e benziyor. Baştan sona gezilebilir ve beğenilen her yere oturulabilir.
Grassmarket’deki publarda oturmak da keyifli, özellikle güneşli bir günde.

Lawnmarket’te (Royal Mile’da) Deacon Brodies’s Tavern var. En ünlü ve turistik pub. Ama turistik diye kötü değil, tam bir İskoç pub’ı.

Deacon Tavern – via tripadvisor
Deacon Brodie’s Tavern, Edinburgh

Whiski ve kardeşi Whiski Rooms. Hem oturup viski içiyorsun, hem satın alıyorsun, hem de testing yapabiliyorsun. İstanbul’da istenen ama bulunmayan bir konsept.

Edinburgh’da Restaurantlar

Balık ve deniz mahsülü için Fisher’s. Hem kaliteli hem de samimi bir ortamı var.

Özellikle midye için Rose Street’deki Mussels in. Rezervasyon gerekebilir.

Hanover Street’de aynı kişiye ait 3 farklı mekan. The Dogs (lokal bir öğle yemeği), Sea Dog (balık ve deniz mahsülü, öğlen-akşam yemeği) ve Underdog (rahat ve salaş bir bar)

The Dogs

Stephen Street’de bulunan Bell’s Dinner, ödüllü bir hamburgerci ve sadece akşamları açık. Ufak bir yer olduğu için rezervasyon gerekiyor. Londra’da da bilinen bir zincir olan Browns’da, şanslıysanız yemek ve piyano ikilisini bir arada yakalayabilirsiniz.

Daha önce gitmeyenler veya tekrar Jamie’si gelenler için tabiki Jamie’s Italian.

Hemen Hotel Missoni’nin yanında bulunan The Outsider’a öğlen veya akşam gidilebilir.
George Street’de bulunan Amarone. Stil sahibi bir yer. Ünlülerle karşılaşma olasılığı da yüksek. 🙂

Edinburgh’da Çay Zamanı

Frederick Street’deki Eteaket. En iyi, en tarz çay içilebilecek ve alınacak yerlerden.

Dome
Edinburgh

Balmoral Hotel ve The Dome Otel. Her iki otel de etkileyici ve lüks. Tam şık şık giyinip 5 çayına gitmek için.

Edinburgh’da Gece Hayatı

Voodoo Rooms. Çok hip bir yer. Kokteyller ve müzik güzel. Lokal ve tarz tipler geliyor. Sadece gece değil akşamüstü bile gidilebilir.

Voodoo
Edinburgh

Jazz Bar. Tüm Birleşik Krallık’ta bilinen ünlü bir caz müzik mekânı. Lokal müzisyenler unplugged ağırlıklı müzik yapıyor.

Jam House. Hem yemek hem de canlı müzik var. Soul ve caz müzik ağırlıklı.
Bramble Bar. Şehirde son zamanlarda çok in olan bir bar. Kokteyller muazzam.

Dome Hotel’in hemen yanındaki Why Not?. Gece kulüpleri daha çok Londra’daki gibi membership sistemiyle ve tanıdık vasıtasıyla içeri alıyor. Ama burası istemiyordu. Ya da ben o kadar kendinden emin içeri daldım ki beni de bir müdavim zannettiler. 🙂

Edinburgh’da Alışveriş Notları

Alınabilecek şeylerin başında viski ve viskili çay, viskili kahve gibi bilumum viskili ürünler geliyor. İkincisi de ekose desenli kıyafetler, en çok da atkı. Vintage kıyafetler, yün ve antika da alınabilir. Ben almadım ama sonradan anı olsun diye neden bir Kilt (erkeklerin giydiği lokal kıyafetleri, etek yani bildiğin) almadım diye hayıflandım doğrusu..

Sokaklarda çok gezinmek istemeyenler için Jenner’s ve Harvey Nichols da her şeyi bir arada bulmak mümkün. Ama eminim siz de Edinburgh’u görünce benim gibi sokakları tercih edeceksiniz.

Victoria Street’de gün yeni başlıyor
Edinburgh

En sevimli sokak ilan ettiğim Victoria Street’de yılbaşı süsünden Kelt takılarına kadar değişik alternatifleri bulmak mümkün. Edinburgh’un Oxford Street’i diye geçen Princess Street ve daha lüks mağazaların bulunduğu George Street alışveriş için en ideal caddeler. Alternatif moda ve pop mağazalar için Cockburn Street, antika ve ufak sanat galerileri için Dundas Street ve Stephen Street’e mutlaka uğranmalı. Bu belirli yerler dışında Princess Street ile Queen Street arası ve Royal Mile’a çıkan tüm sokaklarda gezinmeden geri dönmemeli. Size herhangi bir mağaza adı vermeme gerek yok, çünkü bu dediğim yerleri gezdiğiniz takdirde beğeninize göre hepsi karşınıza çıkacak zaten.

Edinburgh’u keşfetmiş olmanın dayanılmaz hafifliği ve yorgunluğu ile dönerken, uçakta kendimle kalarak bir analiz yaptım ve ne kadar rahatlamış olduğumu farkettim. Buraya gelirkenki ruh halimden eser kalmamıştı. Anladım ki, Edinburgh insanı kötüyken iyiye çevirebilen büyülü bir yer. (Zamanında cadılık ve büyücülükle ilgili ünlü bir yer olmasından da etkilenmiş olabilirim. 🙂 Üstelik bozulmamış doğası ve binaları, masalsı havası, renkli kapıları, yeşilin her tonu ve viskileri de yanına kar kalıyor gidenin…

Bu yazının birinci bölümü de var! Edinburgh’te tarihi yerleri, müzeleri ve parkları merak ediyorsanız tıklayın…