Sanata az cok ilgi duyan herkesin kalbinde özel önem taşıyan bir resim olduğuna inanırım. Belki teması, belki renkleri, belki de çizgileri bir şekilde ruhumuza hitap eder ve ressamı, yüzyıllar ötesinden de olsa bizi büyülemeyi başarır. Viyana’daki Belvedere Sarayıi’nda sergilenmekte olan Gustav Klimt imzalı “Der Kuss” (Öpücük) adlı eser de benim için bu özel resimlerden biridir.

Konum

GUSTAVE-KLIMT-AL-MUSEO-CORRER-DI-VENEZIA
Gustav Klimt, Der Kuss

Klimt’le tanışmam ortaokuldaki bir Almanca ödevi sayesinde olmuştu. Alman veya Avusturyalı önemli bir şahsı tanıtacak bir sunum hazırlamamız gerekiyordu. Sanata olan ilgimden dolayı ilk iş ressamları araştırmaya başladım ve sonunda Öpücük, bilgisayar ekranımdan bana göz kırpıyordu. 12 yaşımdayken bu resimde beni neyin bu kadar etkilediğini gerçekten bilmiyorum; ama renklerin ve desenlerin büyüsüne kapılmıştım bir kere. Şimdi yıllar geçti, Klimt’e ve resme dair yazılar/kitaplar/incelemeler okudukça hayranlığım artmaya devam ediyor.

Resmin sevdiğim özelliklerinden bahsedecek olursam beni en çok etkileyen resimde zaman ve mekanın olmamasıdır. Kadın ve erkeğin nerede olduğu belirsizdir; burası bir orman veya çimenlik de olabilir bir uçurum kenarı da. Ben hayal gücümü çimenlikten yana kullanmayı tercih ediyorum. Ayrıca resimde zamana dair bir ipucu da yoktur. Gece mi gündüz mü olduğunu veya resmin hangi yüzyılı yansıttığını tahmin etmek mümkün değildir.

Bir diğer ikilem ise kadının erkeğe ne tür duygular beslediğidir… Erkeğin kadını sıkıca kavrayışından ve öpmesinden duygularını az çok tahmin edebiliyor olsak da kadının hislerine dair 2 ayrı görüş mevcut: Bir görüşe göre kadının sağ elini erkeğin boynuna dolaması ve sol eliyle erkeğin elini tutması onun da aşık olduğunun göstergesi. Bir başka görüş ise kadının sol eliyle erkeğin elini uzaklaştırmaya çabaladığını düşünmekte. Ne yazık ki kadının yüz ifadesi oldukça nötr olduğu icin memnun veya rahatsız olduğuna karar vermek epey zor. Fakat uzuvları çizmekte oldukça başarılı olan Klimt’in kadının sağ elini bu denli kaba ve gelişigüzel çizmiş olması beni düşündürtmüyor değil. Ressamın istediği takdirde erkeğin omzunu özenle kavrayan bir eli başarıyla çizebileceğini söylemek mümkün.

Başka bir farklılık ise kadın ve erkeğin üzerindeki desenler. Genel olarak resimdeki tüm desenlerin canlılığı ve zerafeti ilk bakışta insanı etkiliyor. Art nouveau akımının en popüler eserlerinden biri olmasında bu zerafetin ve ince desenlerin büyük payı var. Figürlerin desenlerine bakılacak olursa erkeğin üzerinde keskin hatlı, koyu renkli kare ve dikdörtgenler göz çarparken kadının üzerinde daha yumuşak ve daha renkli daireler mevcut. Böylelikle erkeklerin sert ve keskin hatlı bakış açılarına karşılılık kadınların daha belirsiz, değişken ve karmaşık ruh hallerinin yansıtıldığı söylenebilir.

Resmin alt kısmı incelendiğinde ise erkeğin altında çiçek desenleri göze çarparken kadının altında çiçek desenlerinin yanı sıra sarmaşıklar göze çarpar. Herkesin ayrı bir şekilde yorumlayabileceği bu desene dair benim görüşüm de erkeğin altındaki çiçeklerin onun güzel görünümlü çiçeklere (belki de kadınlara) olan ilgisini gösterirken kadının altındaki sarmaşıklar ise erkeğe bağlılığını ve adanmışlığını sembolize ediyor.

Gördüğünüz gibi pek çok ikilem barındıran resme dair kesin bir yorum yapmak mümkün değil. Bir gözlem ötekini çürütebiliyor, ilk bakışta birbirine aşık bir çift görüşse de detaylar resme çok farklı anlamlar kazandırabiliyor. Bu nedenle sanatseverler de yüzyıllarca incelenen bu resme dair bir uzlaşmaya varabilmiş değiller. Ben de 7 senedir incelememe rağmen net bir karar verebilmiş değilim 🙂

12 yaşındayken hayalimdi; bu resmi canlı canlı, gözlerimle görmeliydim. 7 sene sonra bu hayalimi gerçekleştirdim. Geçtiğimiz hafta Viyana’daki Belvedere Sarayı’nı gezerken kendimi çocukluk aşkımın karşısında buldum.

DSC00366
Belvedere Sarayı, Viyana

İlk olarak resmin gerçeğinin, bilgisayar ekranından çok daha farklı ve etkileyici olduğunu söylemeliyim. Ekranda belli olmasa da Klimt, resmin üstünde yoğun yaldızlar ve varak süslemeler kullanmış. Bu, remse o kadar güzel bir ışıltı katıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Ekrandaki donuk renklerin yanı sıra gerçekte resmin renkleri capcanlı, üstüne bir de yaldızı parıltılar eklenince gözünüzü resimden ayırmanız mümkün olmuyor. Ayrıca resmin ince desenlerini ve detaylarını yakından inceleme imkanı bulunca ressama bir kere daha hayran olduğumu söylemeliyim.

IMG_4994
Gustav Klimt, Der Kuss

Esere ilgi duyan herkesin kendi gözüyle görmesi gerektiğini düşünüyorum, resmin üstümde bıraktığı etkiyi tarif etmem mümkün değil. 7 yıldır kurduğum hayali gerçekleştirmenin mutluluğu bir yana, resmin ufak bir detayını incelemenin bile yarattığı etki gerçekten harika.