DİKKAT! Bu yazı sizi evinizdeki rahat koltuğunuzdan kaldırmak, içinizdeki maceracı ruhu uyandırmak için hazırlanmıştır. Koltuğunuzan kalkmaya hazırsanız kendi yol hikayenize başlamanıza ilham verecek 5 kitap hakkındaki bilgileri yazımda bulabilirsiniz…

SEYAHATNAME | Evliya Çelebi:

Sizi bilmem ama ben özellikle Türkiye’de seyahat ederken Evliya Çelebi’nin o şehir ya da güzergah hakkında yazdığı şeyleri okumaya bayılıyorum. Kendimi adeta o zamanlarda yaşıyormuş gibi hissetmemin yanı sıra gideceğim yerler hakkında belki de başka kaynaklarda eşine az rastlanır bilgiler ediniyorum. Mesela Seyahatname’nin İstanbul kısmını okurken Gala’nın aslında eski Rumcada süt anlamına geldiğini ve Galata’nın ismini o muhitte sütçülük yapan Rumlardan aldığını öğrendim. Bu tarz anekdotlar öğrenmek bence bir yolculuğu güzelleştiren en önemli etkenlerden biri…

Biliyorum 9 ciltlik bir dev eser olan Seyahatnameyi bir çırpıda okumak sizi baya zorlayabilir. Bu nedenle en güzeli bu eserin ilgili bölümlerini yolculuğa çıkmadan okumak. Şiddetle tavsiye edilir …

YOLDA | Jack Kerauac:

Beat Kuşağı’nı daha yakından tanımak ve 1940-1950’lerin Amerikası hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istiyorsanız bu kitap tam size göre. Jack Kerauac’ın çıktığı yolculuklar sonrasında resmen bir oturuşta uç uca ekleyerek yaptığı 36 metrelik bir ruloya yazdığı roman yazılma biçimi açısından da zamanında büyük yankı uyandırmış. Kitap gerçekten de daha çok bir arkadaşınızın sizinle birlikte kahve içerken anlattığı bir yol hikâyesine benziyor. Kitabın ruhunu daha iyi anlamanız için size aşağıdaki cümleyle başbaşa bırakıyorum.

“Benim için yalnız çılgın insanlar önemlidir, yaşamak için çıldıranlar, konuşmak için çıldıranlar, kurtarılmak için çıldıranlar, aynı anda her şeyi birden arzulayanlar, hiç esnemeyen, beylik laflar etmeyen, yıldızların arasında örümcekler çizerek patlayan ve en ortalarındaki mavi ışığı görenlere, “vay canına!” dedirten o muhteşem sarı patlayıcılar gibi yanan, yanan, yanan insanlar.”

YABANA DOĞRU | Jon Krakuer:

Yabana Doğru kitabını birçok açıdan Jack Kerauac’ın Yolda’sına benzetenler olabilir. Bu benzetme iki kitabın da bir nevi sisteme başkaldırma, özgür ruh gibi konuları işlemesi açılardan doğru olsa da Yabana Doğru’nun en büyük farkı kitabı Christopher McCandless’ın değil onun günlüklerinden esinlenen Jon Krakauer’in yazması.

Kitap Christopher McCandless’ın okulu bitir, kariyer sahibi ol, evlen, çocuk sahibi ol şeklindeki sıralı toplumsal dayatmalara “Hayır” deyip, bankasındaki parayı hayır kurumuna bağışladıktan sonraki seyahatlerini ve yabani hayata karışmasını anlatıyor. Asıl amacı olan Alaska’ya gidene kadar otostopla ve yürüyerek Amerika’nın birçok yerini dolaşan kahramanımız Alaska’ya ulaştıktan 4 ay sonra maalesef bir karavanda ölü bulunuyor. Gezginin son sözleri ise bunlar oluyor. 

CANDIDE ya da İYİMSERLİK | Voltaire:

Candide ya da İyimserlik Seyahatname gibi sizi zamanda da yolculuğa çıkaran bir eser. 18. Yüzyılda geçen kitapta başta son derece iyimser ve umut dolu olan ama sonradan “İyimserlik insanın kötü bir durumda olduğu bir zamanda, her şeyin iyi olduğunu ileri sürmesi çılgınlığı!” diyecek kadar bir dönüşüm yaşan
Candide’in hikayesini anlatıyor.

Candide iyimserlik dolu olduğu zamanlarda tek hayali sevdiği kıza kavuşmak olan bir adamken kelimenin tam anlamıyla cennetten kovuluyor. Kendini sevdiğinden uzak bir savaşın ortasında buluyor, Avrupa’yı, Amerika’yı hatta ütopik El Dorado’yu geziyor. Seyahatleri boyunca aslında Candide, iyimserliği, dinleri, görüşleri kısacası hayatı sorguluyor.

Kitabın sonunda yolu bugünün Türkiye’sine de düşen Candide aslında bütün sorularının cevabını da orda buluyor…

OTOSTOPÇUNUN GALAKSİ REHBERİ | Douglas Adams:

Dahi yazar Douglas Adams’ın 5+1 şeklinde 2 üçlemeden oluşan bu serisi sizi bambaşka dünyalarda komik eğlenceli farklı bir yolculuğa çıkaracak ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak. Kitabın insanların üzerinde bıraktığı etki o kadar büyük ki, kitabın filminin çekilmesinin yanı sıra bir radyo programı uyarlaması bile var.

Kitap kısaca, İngiliz Arthur Dent’in evinin yerle bir edilmesinden biraz önce uzaylılarla beraber dünyadan kaçmasıyla başlıyor. Galaksiler arası yol boyunca kahramanımız birçok fantastik ve komik olay yaşıyor.

Douglas Adams’ın bu kitabı yazmadan önce gerçekten de otostopla dünyayı gezdiği biliniyor. Hatta bu yolculuğunda Türkiye’ye de yolu düşen Adams’ın yediği tavuk dönerden zehirlendiği hatta sonra ülkesine geri döndüğü de rivayet ediliyor.