Haberler

Bu imkana sahip olanlar için evden çalışma daha uzunca bir süre yaşamımızın bir parçası olacakmış gibi görünürken çeşitli markalar yükselişte olan iki trend uzaktan çalışma ve karavan hayatını bir araya getirerek mobil ofisler sunuyor. 

Karavan olmanın ötesinde uzaktan çalışanlar için konforlu bir ofis olarak tasarlanan Living Vehicle 2021 ve Nissan NV350 Caravan Office Pod Concept  bu çalışmaların meyvelerinden bazıları. Nissan’ın çalışmasında minibüsün arkasına yerleştirilmiş mobil ofis bölmesi yer alıyor. Akıllı telefonla kontrol edilen bölme, minibüsün arkasından dışarı çıkarılabiliyor ve böylece açık havada çalışma imkanı sunuyor. Tüm ofis bölmesi için tek düğmeyle dokunarak dışarı veya içerik çekilebiliyor. Rahat bir masası, sandalyesi ve hijyen için UV antibakteriyel ışıkla donatılmış bir torpido gözü bulunuyor.

Living Vehicle ise karavan yaşamını konforlu kent yaşamına tercih eden duyarlı bünyeleri rahatsız edecek denli lüks bir araç olmakla birlikte uzun süreli konaklama yapacaklar için bir küçük ev alternatifi olarak da düşünülebilir. Dört kişinin konaklayabileceği kadar geniş bir hacmi olan ve elektrikli bisikletler ve akıllı cihazlar dahil tüm elektrikli araçlarını doğrudan römorktan şarj edebildiği Living Vehicle da bir diğer gezici ofis opsiyonu olmaya aday.

Filmloverss‘ın haberine göre Ridley Scott’ın yöneteceği, Joaquin Phoenix’in Napolyon’a hayat vereceği Kitbag filmini Apple finanse edecek. Apple TV+ orijinali olacak filmin çekimlerine 2022’de başlanacak.

Matt Damon, Adam Driver, Jodie Comer gibi isimleri bir araya getiren yeni filmi The Last Duel’ın çekimlerini tamamlayan şu anda ise Lady Gaga’lı Gucci filmi için hazırlıklara başlayan Scott, Gucci’nin ardından Kitbag filmine imza atacak. Scott film hakkında yaptığı açıklamada “Hiçbir oyuncu Napolyon’u Joaquin Phoenix gibi canlandıramaz. Gladiator’da tarihin en karmaşık imparatorlarından birini yarattı ve Napolyon rolüyle bir tane daha yaratacağız. David Scarpa muhteşem bir senaryo yazdı ve bugün böyle bir hikâyeyi global izleyiciye ulaştırmak için Apple’dan daha iyi bir ortak yok” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı beslenmeden, daha az şeker, daha az paketli gıda ya da daha et tüketmeye çalışanlara tüm dünyada yeme alışkanlıkları son birkaç yıldır hızla değişiyordu. Buna bir da pandemi eklenince besin içerikleri ve üreticileri konusunda daha duyarlı davranmak, evde yemek yapmanın önemi gibi pek çok konu eklendi. 

Atlattığımız 2020 yılının da etkilerini göz önünde bulunduran Gastereamag‘ın 2021 gıda trendlerine ilişkin tahminleri ise şu şekilde:

-İklim kriziyle mücadelede plastiklerin yanında üretilen gıdanın karbon ayak izi, su ve diğer kaynakları tüketimi çok daha önemli hale gelecek. Et tüketimi gittikçe azalırken, bitki temelli diyetler önem kazanacak; belki de zorunlu hale gelecek. Fazla su tüketilerek üretilen ve mevsiminde satılmayan avokado gibi ürünlerin tüketimi de gittikçe azalacak.

-Habanero, jalopeno, isot, cin biberi ve aklınıza gelebilecek farklı bir biberin acısı 2021’de bolca kullanılanlar arasında yer alacak. Acılı çorba, acılı kebaptan sonra, acı biber reçeli, acılı ayva marmelatı, acılı erik pek çok butik üreticinin elinden çıkıp 2021 boyunca sofralarımızda olacak.

-Rus usulü, Alman tarzı, Japon gibi ya da yerli; nasıl olursa olsun turşu kurma alışkanlığı artacak. . Lahana, kornişon, havuç, biber gibi bilinen ve sıkça kullanılan malzemelerin yanında yumurta, zencefil, mandalina gibi malzemeler de kullanılacak.

-Artık şefler pandemi öncesinde olduğu gibi gizemli ve ulaşılmaz olmayacak. Instagram’da, YouTube’da, Udemy’de ya da başka bir mecrada kimi zaman eğlenmek, kimi zaman da öğrenmek için şeflerle vakit geçireceğiz

-Restoranlarını kapatmak zorunda kalan şeflere diğer şefler ve restoran sahipleri 2021 yılı boyunca sahip çıkacak. Şefler emeklerini, bilgilerini ve zamanlarını aynı mutfak içerisinde paylaşacak.

-Salgının kontrol altına alınıp yasakların kalkması halinde hedonizm yükselecek ve tüketim de artacak.

-Pandemi sürecinde yemek yapmaya dair pek çok şey öğrenen ve denemeler yapma şansı bulanlar kendi yemek kitaplarını çıkarma isteğiyle dijital olarak kitap basma şansı tanıyan Amazon gibi kaynaklar üzerinden harekete geçecek.

Desen kullanımı ve özellikle farklı desenleri karıştırabilme yeteneği her daim kişinin moda gözünü gösteren önemli bir yetenek olmuştur. Bu sezon ise işimiz zorlaşacak gibi görünüyor zira 2021 yılında klasik desenlerden oldukça uzaklaşıyoruz. 

Pötikareler, denizci ilhamlı çizgiler ve “Şeytan Marka Giyer” filminin vurucu anlarından biri olan “Florals? For spring? Groundbreaking!” (Çiçek deseni? Bahar için? Çığır açıcı) repliğine konu olan çiçek desenleri… 2021 yılında bu klasiklerden uzaklaşıyoruz. Podyumların yanı sıra popüler kültürden hatta Netflix şovlarından etkilenen desen trendlerinde bu yıl pastoral manzaralar, satranç tahtası, gökkuşakları, romantik kalpler ve kırmızı meyveler görüyoruz. Birkaç sezondur süren batik de bu sezon sonlanmayan trendlerden. Daha cesur desenleri kullanmak için daha çok baharı beklemeye alışık olsak da bu yıl kazaklarda ve paltolarda bu yansımalara bolca rastlıyoruz.

Reklam ajansı TBWA\Helsinki ve Fin gazetesi Helsingin Sanomat iş birliğinde gerçekleştirilen kampanya için tasarlanan font  National Snow and Ice Data Center’ın (NSIDC) 1979 – 2019 dönemine ait verileri ve 2050 yılına uzanan tahminleri ışığında oluşturuldu.

İklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak hacim kaybeden font kullanılarak yazılan her başlık, yazı ya da yorumun kaderi buzulların erimesine bağlı. Helsingin Sanomat Art Direktörü Tuomas Jääskeläinen, iklim değişikliği fontuna ilişkin olarak, “Görevimiz, karmaşık meseleleri anlaşılır kılmak; görmek, inanmak demek olduğundan, iklim krizi tartışmalarını somut ve hemen anlaşılır biçimde desteklemek istedik. Bu gibi gazetecilikteki yeni hikâye anlatıcılığı yöntemleri aynı zamanda veri gazeteciliğine dair güncel yatırımlarımızın da tamamlayıcısı. Fontu kendimize saklamak da istemedik, bu yüzden ücretsiz kullanıma açıyoruz ve başka yerlerde de kullanıldığını görmeyi umuyoruz” ifadelerini kullanıyor. Fonta ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Can Yayınları’nın Klasik Kadınlar serisi dünya edebiyatının usta kalemlerinden, toplumsal yaşam dinamiklerine ve kadına bakışı değiştiren hikâyeler anlatan eserleri bir araya getiriyor. 

Dizi kapsamında yenilenen kapaklarla yayımlanan kitaplar arasında: Charlotte Brontë’nin Jane Eyreve Uğultulu Tepelerromanları, Gustave Flaubert’in Madam Bovary’si, Honoré de Balzac’ın klasikleşmiş romanı Eugénie Grandet, Daniel Defoe’nun roman türünün ilk örneklerinden olan Moll Flanders’ı, Jane Austen’ın Aşk ve Gurur’u, Mary Shelley’nin Son İnsan’ı ve Ann Radcliffe’in Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi bulunuyor. Yani seride em kadın yazarların kaleme aldığı klasik olmuş eserler hem de erkek yazarların kaleme aldığı klasikleşmiş eserlerden oluşuyor ve edebiyat tarihinde çığır açmış, öncü romanlar yer alıyor.

iScience dergisinde yayımlanan bir çalışmada katılımcıların kısa bir süreliğine “bir başkasının bedeninde uyanmış gibi” hissetmeleri sağlandı ve bu süre bile onların öz algılamalarını önemli ölçüde değiştirmeye yetti.

EvrimAğacı‘nın haberine göre çalışmada gerçekleştirilen beden değiştirme ilüzyonu, hem öz algılamaları hem de hafızayı etkiledi. İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nde doktora sonrası araştırmacısı olan ilk yazar Pawel Tacikowski çalışmaya ilgin olarak: “Eğer bu illüzyonu birazcık değiştirirsek, o inanışları daha az katı ve daha az negatif yapabilme potansiyelimiz var. İlerleyen zamanlarda bu modeli, muhtemelen daha iyi tedaviler geliştirmek için daha spesifik klinik uygulamalar için kullanabiliriz.” ifadelerini kullanıyor. Gerçekleştirilen çalışma üzerine daha detaylı bir okuma yapmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Geçen yıl Mart ayında başlayan pandemiden beri Zoom gibi uzaktan iletişim uygulamalarının kullanımı seri bir biçimde arttı. Pandemi öncesinde var olan ve kullanılan ancak pandemi süresince kullanımı artan uygulamalardan birisi de Discord. 

Oyuncular birbirleriyle rahat iletişim kursun diye kurulmuş, sonrasında tüm internetin buluşma noktalarından biri olmayı başarmış bir platform olan Discord yükselen bir trend olan sesli sohbet odalarından yalnızca biri. Bigumigu‘nun haberine göre Discord 1 yıldan kısa bir sürede kullanıcı sayısını %50 oranında artırmayı başardı. Sesli sohbet odalarının gördüğü bu ilginin nedeni ise Zoom ya da başka bir uygulama ile toplantıya girmek demek, toplantıdaki kişilerin diğer tüm işlerini o sırada askıya alması anlamına gelirken, sohbet odalarının günlük ofis düzenini andıran bir biçimde bir toplantı organize etmeden ekiple bir konuyu hızlı bir şekilde tartışabilmeyi sağlayan bir platform sunması.

Sosyal girişim ISHKAR, Afghanistan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerdeki tasarımcılar ve üreticiler için bir parekende satış platformu sunuyor. Girişim böylece “savaş bölgeleri” olarak tanımlanan bölgelere ilişkin algıyı kırmayı planlıyor. 

Girişimin kurucularından Flore de Taisne projeye ilişkin olarak “Afganistan gibi ülkelere ilişkin olarak yalnızca savaş ve bombalar yer almayan başlıklar okuyabilmeliyiz. Biz de buralardaki sanatçılar, zanaatkarlar ve fotoğrafçılar için çalışmalarını sunabilecekleri bir platform yaratmak istedik” ifadelerini kullanıyor. ISKHAR bunu Afgan seramikleri ya da Suriye yapımı tekstil ürünleri gibi çeşitli yerlere özgü en güzel ürünleri alıp onları dünyanın her yerinden müşterilere pazarlayarak gerçekleştiriyor. Bu da artık turizmden elde edilen gelirlerin elde edilemediği ülkelerdeki sanatçı ve zanaatkarların geçimlerini sağlamalarına katkıda bulunurken aynı zamanda ürünleri satın alan diğer ülkelerdeki kişilerin ilgili ülkeleri savaş ve geçim zorlukları dışında bir konu ile ilişkilendirmelerini sağlıyor.

Webrazzi Ödülleri’nde Martı iki yıl üst üste ‘Yılın Girişimi’ ‘Yılın Girişimcisi’ kategorisinde birinci olan elektrikli scooter paylaşım girişimi Martı’nın kullanıcı sayısı 5 milyonu geçti.

Girişimci Oğuz Alper Öktem 2018’de kurduğu Martı’ya ilişkin olarak: “Aslında Martı, yeni bir fikir değildi. 2016’dan sonra elektrikli scooter’lar büyük kentlerde artan araç trafiğine bir çözüm olarak ortaya çıkmıştı. Fransa, Portekiz, Belçika gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ABD’de hızlı biçimde yayıldı. Biz scooter kiralama şirketi değil, ulaşım sektörüne hizmet veren bir teknoloji şirketiyiz.” ifadelerini kullanıyor. “Farklı araç tipleri ile insanlara hizmet vermek en büyük hedeflerimizden. Bu bağlamda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yakın zamanda sürprizlerimiz olacak.” diyen Öktem, daha  fazla yatırım alarak, ülke adına milyarlarca dolar değer yaratma amacında olduklarını belirtiyor.