Haberler

Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance Dünyanın En Değerli 500 Markası araştırmasının 2021 sonuçlarını sundu. 

Araştırmanın sonuçlarına göre marka değeri bir yıl içerisinde yüzde 87,4 artarak 263,375 milyar dolara ulaşan Apple Amazon’un yerini alarak 2016 yılından beri ilk kez zirveye yerleşti. İkinci sıraya gerilemiş olmakla birlikte Amazon, marka değerini yüzde 15,1 artırmış durumda. Üçüncü sıraya 191,215 milyar dolar marka değeriyle Google yerleşirken, Marka değerini yüzde 20 artırarak 140,435 milyar dolara taşıyan Microsoft dördüncü, 102,623 milyar dolar marka değeriyle Samsung Group beşinci sırada yer aldı. Altıncı sırada Wallmart, yedinci sırada veri gizliliğine ilişkin tartışmaları bitmeyen Facebook, sekizinci sırada ICBC, dokuzuncu sırada Verizon ve onuncu sırada ise WeChat bulunuyor. Sıralamaya giren 500 markanın 47’sini teknoloji markaları oluştururken marka değeri en çok artanlar arasında Tesla ve Alibaba, marka değeri en çok düşenler arasında ise CBS, NBC ve pandemi ile birlikte düşünüldüğünde şaşırtıcı olmayacak şekilde American Airlines ve United Airlines yer alıyor.

Sosyal girişim ISHKAR, Afghanistan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerdeki tasarımcılar ve üreticiler için bir parekende satış platformu sunuyor. Girişim böylece “savaş bölgeleri” olarak tanımlanan bölgelere ilişkin algıyı kırmayı planlıyor. 

Girişimin kurucularından Flore de Taisne projeye ilişkin olarak “Afganistan gibi ülkelere ilişkin olarak yalnızca savaş ve bombalar yer almayan başlıklar okuyabilmeliyiz. Biz de buralardaki sanatçılar, zanaatkarlar ve fotoğrafçılar için çalışmalarını sunabilecekleri bir platform yaratmak istedik” ifadelerini kullanıyor. ISKHAR bunu Afgan seramikleri ya da Suriye yapımı tekstil ürünleri gibi çeşitli yerlere özgü en güzel ürünleri alıp onları dünyanın her yerinden müşterilere pazarlayarak gerçekleştiriyor. Bu da artık turizmden elde edilen gelirlerin elde edilemediği ülkelerdeki sanatçı ve zanaatkarların geçimlerini sağlamalarına katkıda bulunurken aynı zamanda ürünleri satın alan diğer ülkelerdeki kişilerin ilgili ülkeleri savaş ve geçim zorlukları dışında bir konu ile ilişkilendirmelerini sağlıyor.

Webrazzi Ödülleri’nde Martı iki yıl üst üste ‘Yılın Girişimi’ ‘Yılın Girişimcisi’ kategorisinde birinci olan elektrikli scooter paylaşım girişimi Martı’nın kullanıcı sayısı 5 milyonu geçti.

Girişimci Oğuz Alper Öktem 2018’de kurduğu Martı’ya ilişkin olarak: “Aslında Martı, yeni bir fikir değildi. 2016’dan sonra elektrikli scooter’lar büyük kentlerde artan araç trafiğine bir çözüm olarak ortaya çıkmıştı. Fransa, Portekiz, Belçika gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ABD’de hızlı biçimde yayıldı. Biz scooter kiralama şirketi değil, ulaşım sektörüne hizmet veren bir teknoloji şirketiyiz.” ifadelerini kullanıyor. “Farklı araç tipleri ile insanlara hizmet vermek en büyük hedeflerimizden. Bu bağlamda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yakın zamanda sürprizlerimiz olacak.” diyen Öktem, daha  fazla yatırım alarak, ülke adına milyarlarca dolar değer yaratma amacında olduklarını belirtiyor.

Tesla hisselerinde yaşanan yükseliş sonrasında Elon Musk, Bloomberg’in Milyarderler Endeksinde 2.5 yıldır zirvede yer alan  Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’u geride bırakarak ilk sıraya yerleşti.

49 yaşındaki girişimci, Bloomberg’in dünyanın en zengin 500 kişisinin servetlerindeki değişimi analiz ederek oluşturduğu Milyarderler Endeksinde zirveye yerleşmeden önce de Kasım ayında Bill Gates’i geçerek dünyanın en zengin ikinci kişisi olmuştu. Musk bu haberlere ise her zaman olduğu gibi Twitter üzerinden “Ne kadar ilginç… Tamam işe geri dönüyoruz.” şeklinde yanıt verdi. The Guardian’ın haberine göre Musk servetinin yarısını “dünyadaki sorunlara” diğer yarısını ise “dünyaya dinozorlar zamanında olduğu gibi meteor çarpması, 3. Dünya Savaşı çıkması ya da kendi kendimizi yok etmemiz halinde tüm türlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için Mars’ya kendi kendini idame ettiren bir şehir kurmaya” harcayacağını belirtiyor.

Covid-19’un DSÖ tarafından salgın ilan edilmesiyle birlikte daha önce böyle bir alışkanlığı ya da beklentisi olmayan pek çok meslek grubu “evden çalışma”yı bensimsemek durumunda kaldı.

Bir kısım çalışan için adaptasyon, koordinasyon, online iletişim ve toplantılar yeni ve zorlu iken bir de zaten yıllardır bu şekilde çalışmaktan olanlar bulunuyor. Basecamp’in kurucu ve CEO’su Jason Fried 20 yıldır evden çalışmakta olan biri olarak pandemi döneminde evden çalışmak ile normal zamanda evden çalışmak arasında farklar olduğuna dikkat çekiyor. Başlıcaları ise çocukların da evde bulunması ve kişinin kendine ayıracak zaman bulmasının güç hale gelmesi. Uzun aylarına ardından evden çalışanlarda görülen tükenmişlik hissi ve artan iş yükü ise aslında çalışanlardan çok şirketlerin politikaları ile ilişkilendiriliyor. Fried, sonu gelmeyen zoom toplantıları e-mail kutularını dolduran davetler ve sürekli bir sonraki görüşmeyi planlama hırsı; çalışanların çok daha hızlı tükenmesine ve işle özel hayatın arasındaki çizginin giderek bulanıklaşmasına sebep olduğunu, takım liderleri ve yöneticilere çok iş düştüğünü belirterek ikili telefon görüşmelerinin artırılması ve  karşılıklı sabır ve anlayışa ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Kurumsal dijital ticaret çözümleri sunan Inveon’un CEO’su Yomi Kastro bu yıl 200 milyar lira olacağı düşünülen e-ticaret işlem hacminin yaklaşık yüzde 15’inin yani 30 milyar lirasının Kasım ayında yapılan kampanyalarda elde edilen satışlardan kaynaklanacağını düşünüyor. 

Kastro, Türkiye e-ticaret pazarına ilişkin olarak ise indirim dönemindeki sepet ortalamasının 412 lira yani normal ortalamanın üzerinde olduğunu, en çok alışveriş yapan ilin İstanbul olduğunu ve bu sene geçen yıla göre sepette bırakılan ürünlerin hacminde artış olduğunu belirtiyor. Bu yıla ait bir diğer e-ticaret verisi ise giyim, ayakkabı ve online kurslara talebin artmış olması. Online kurslara talebin armış olması pandemi ile birlikte değişen ihtiyaçlar düşünüldüğünde beklenen bir veriyken, bu denli dışarı çıkılamayan bir dönemde ayakkabıya olan rağbetin artmış olması oldukça ilgi çekici.

Talkwalker’ın raporuna göre 2021’de sosyal medyada da birçok yeni trend ile karşılaşacağız. İki binin üzerinde marka ve ajansın iletişim çalışmaları analiz edilerek elde edilen rapora göre öne çıkacak olan sosyal medya trendleri ise şu şekilde olacak:

-Markalar içeriklerinde topluluk Kuralları, temizlik, temassız seçenekler ve tüketiciye sevecen davranma üzerine odalanacak.

-Mizah içerikli paylaşımlar ve bunlara olan ilgi artacak.

– Nostaljiye dayalı pazarlama ve diyaloğa dayalı pazarlama yükselişe geçecek.

– Video oyun akışı ve video oyunları aracılığıyla reklamcılığın öne çıkanları arasında yer alacak.

– Facebook ve Instagram üzerinden gerçekleşecek satışlar artacak.

-Sosyal sorumluluk, akıl ve beden sağlığı gibi konularla ilgilenen markalar ön plana çıkacak.

-Kullanıcılar ve özellikle Influencer’lar tarafından oluşturulan içerikler markalar için daha da önem kazanacak.