Haberler
theMagger News: Trendler


FARKINDALIK

Uzayan insan ömrü tıbbın en önemli başarılarından biri olmakla birlikte aynı zamanda çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması gereken, ilerideki yaşlarda, kalabalık bir insan kitlesini meydana getiriyor. Özellikle pandemi döneminin ardından daha sık gündeme gelmeye başlayan yaşlı bakımı zaman, emek, özen ve maddi imkanlar gerektiriyor. Intuition Robotics şirketinin kurucusu Dor Skuler, yapay zekanın bu alanda da ciddi bir...
Uzayan insan ömrü tıbbın en önemli başarılarından biri olmakla birlikte aynı zamanda çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması gereken, ilerideki yaşlarda, kalabalık bir insan kitlesini meydana getiriyor. Özellikle pandemi döneminin ardından daha sık gündeme gelmeye başlayan yaşlı bakımı zaman, emek, özen ve maddi imkanlar gerektiriyor. Intuition Robotics şirketinin kurucusu Dor Skuler, yapay zekanın bu alanda da ciddi bir potansiyel vadettiğini belirtiyor.
Skuler, WGSN’e verdiği röportajda, Intuition Robotics’in ürettiği yapay zeka odaklı arkadaş ElliQ’den söz ediyor. Proaktif cihaz, ilaç hatırlatmalardan yeni kelimelerin öğretilmesine kadar destek sunarak, sağlık ve zindeliğe odaklanıyor. Böylece de yaşlı yetişkinlerin yaşamlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Anneannenize “dm atmak” terimini bir robotun açıkladığını hayal edin. Belki de bu zamana dek teknolojiye dair en büyük sorularımızın odağı haline gelen insan-robot etkileşiminin etik kaygılara farklı bir açıdan yaklaşmanın vakti gelmiştir! İnsansı robotların dünyayı ele geçirmek yerine izolasyon ve yalnızlık zorluklarıyla başa çıkanlarla anlamlı bağlantılar kurarak yaşlı arkadaşlığını yeniden tanımlayabilir mi?
Skular ElliQ’i şöyle anlatıyor: “ElliQ dünyanın ilk yapay zeka arkadaşı. O bir sohbet robotu değil, fiziksel olarak sizinle. Bu açıdan yapay zekanın sizinle birlikte hareket ettiği ve empatik, güven inşa eden bir şekilde uzun vadeli bir ilişki kurduğu ilk ürün. Onun tek amacı daha iyi, daha sağlıklı ve daha mutlu bir hayat yaşamanıza yardımcı olmak.” Bununla birlikte yapay zekanın insan olmadığını ve böyle bir beklentide olunmasının anlamlı bulmadığını vurguluyor: “ElliQ’nun şeffaf bir yapay zeka olmasını sağladık. Asla insan gibi davranmıyor. Neden insanların onun gerçek olduğunu düşünmelerini sağlamak isteyelim ki? Bu neden birileri için iyi bir şey olsun? Bu yüzden kullanıcıya her zaman onun gerçek olmadığını hatırlatmak için adına, tasarımına, karakterine ve diyaloğuna özen gösteriyoruz.“


HABERLER - SLIDER

Akıllı telefonların nasıl bir dikkat dağınıklığı ve erteleme aracı olduğundan bahsetmek artık klişenin de ötesinde gereksiz hale gelmiş durumda. Yine de telefon bağımlılığımızın çözümünü tam olarak bulabilmiş değiliz. Sosyal medya detoksları işlevsel olabilse de kısa süreli çözümler gibi görünüyor. Tüm bu endişelerimizde yalnız olmadığımız açık ki Kendrick Lamar da soruna bir çözüm önerisiyle...
Akıllı telefonların nasıl bir dikkat dağınıklığı ve erteleme aracı olduğundan bahsetmek artık klişenin de ötesinde gereksiz hale gelmiş durumda. Yine de telefon bağımlılığımızın çözümünü tam olarak bulabilmiş değiliz. Sosyal medya detoksları işlevsel olabilse de kısa süreli çözümler gibi görünüyor. Tüm bu endişelerimizde yalnız olmadığımız açık ki Kendrick Lamar da soruna bir çözüm önerisiyle geliyor: “The Light Phone II”.
Basın bültenine göre: “Light Phone II, mümkün olduğu kadar az kullanılacak şekilde tasarlanmış birinci sınıf, minimal bir telefon. Dikkat dağıtmayan, modern akıllı telefonlarımızın temel özellikleriyle tasarlanan Light Phone II, ‘sadece bir telefon‘” Sadece bir telefon ile kastedilen The Light Phone II’nin yalnızca arama ve görsel bulunmayan mesajlar için kullanılacak olması; yani hiçbir zaman sosyal medya, internette gezinme, e-posta, haberler veya reklamlara yer vermiyor. Kendrick Lamar bu eski tip teknolojiye dönüş konusunda istekli tek isim de değil. Rapçiler ve sanatçıların büyük çoğunluğu, dikkat dağıtıcı şeyleri azaltıyor ve modası geçmiş (bazılarına göre nostaljik diyebilir) yaşam tarzlarının peşinde koşuyor. Örneğin; Jay-Z 90’larda kullanılan çağrı cihazları ve tuşlu telefonları tercih ediyor. Seth Rogen yazıları için Wi-Fi bağlantısı olmayan bir dizüstü bilgisayar kullanıyor. Günün sonunda tıpkı The Light Phone II gibi “mümkün olduğunca az kullanmak için yaratılan teknolojik cihazlar”ın popülaritesi gidecek artacak gibi görünüyor.


HABERLER - SLIDER

Para, pek çok insan için endişe yaratan bir konu. Bunda şüphesiz akademik hayatımız boyunca aldığımız eğitimlerin önemli bir kısmının finansal okuryazarlık konusunda bize açık bir fikir vermemesi yatıyor. Buna ek olarak finans alanında kadınların daha az aktif olduğu biliniyor. Girişim ve özel sermaye şirketlerinde kadınlar üst düzey rollerin %10’undan azını oluşturuyor.
İşte Secret de finansal okuryazarlık...
Para, pek çok insan için endişe yaratan bir konu. Bunda şüphesiz akademik hayatımız boyunca aldığımız eğitimlerin önemli bir kısmının finansal okuryazarlık konusunda bize açık bir fikir vermemesi yatıyor. Buna ek olarak finans alanında kadınların daha az aktif olduğu biliniyor. Girişim ve özel sermaye şirketlerinde kadınlar üst düzey rollerin %10’undan azını oluşturuyor.
İşte Secret de finansal okuryazarlık araçlarına erişim sağlayan yeni başlatılan bir eğitim platformu olan Secret U aracılığıyla genç kadınları güçlendirmeye kendini adıyor. Gelecek nesil kadınlara kapsamlı finansal okuryazarlık kaynakları sağlamak ve kişisel finansla ilgili stres ve belirsizliği hafifletmelerine yardımcı olmak için Secret, Boss Women Media, Open Path Psikoterapi Kolektifi ve tanınmış kadın finans uzmanlarıyla bir araya gelmiş durumda. 2023’te nesiller arası kaygının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasıyla birlikte, finansın Z Kuşağı için bir sıkıntı noktası olmaya devam ettiğini” gösteren araştırmaları takip eden Secret, finansal okuryazarlık kaynağı sunarak bu kaygının azaltılmasını hedefliyor. Finansal eğitim ve kişisel bütçenin yönetimi konusunda fikir sahibi olunması için kaynaklar sunan uygulama ayrıca finansal stres ve kaygının Z kuşağı kadınları üzerindeki psikolojik etkisini ele almak için ruh sağlığı platformlarıyla da iş birliği yapıyor.


HABERLER - SLIDER

‘Biomimicry’ kavramını daha önce duymuş muydunuz? Yanıtınız hayırsa dahi anlamını biliyor olmanız muhtemel. Kuşların uçuşu örnek alınarak tasarlanan hava araçları, daha dayanıklı olması için arı kovanları örnek olarak tasarlanan paketlemeler ‘biomimicry’nin başarılı örnekleri arasında.
Tüketici Teknolojileri Trend Analizcisi ve Editör Matt Zara, doğanın icatlara ve...
‘Biomimicry’ kavramını daha önce duymuş muydunuz? Yanıtınız hayırsa dahi anlamını biliyor olmanız muhtemel. Kuşların uçuşu örnek alınarak tasarlanan hava araçları, daha dayanıklı olması için arı kovanları örnek olarak tasarlanan paketlemeler ‘biomimicry’nin başarılı örnekleri arasında.
Tüketici Teknolojileri Trend Analizcisi ve Editör Matt Zara, doğanın icatlara ve sürdürülebilirliğe sağladığı katkıları ifade eden ‘biomimicry’nin geleceğin önemli şifrelerinden olduğunu düşünüyor. Elektrikli arabaların düşünülmesinden çok önce, pillerin erken aşamadaki gelişimi için elektrikli yılan balıklarının kendi güçlerini üretim şeklinden ilham alındığını biliyor muydunuz? Zara’ya göre Elektrikli yılan balığının çalışma şekli, günümüzde bir bataryanın ve elektrikli bir aracın nasıl çalışabileceğini belirlemek için hâlâ kullanılıyor, dolayısıyla kendi gücünü üreten bataryalara sahip olduğumuz bir noktaya bile gelebiliriz.” Üstelik ‘biomimicry’ dilimizden düşürmediğimiz sürdürülebilirlik konusu ile da yakından ilgili. Çünkü bizi doğayı gençleştiren, kendi enerjisini üreten ve yenileyen malzemeleri keşfetmeye de davet ediyor.


HABERLER - SLIDER

Sürdürülebilir ve vegan deri, alternatif malzemelerle birlikte moda dünyası multidispliner bir alan halini aldı. Yeni ihtiyaçlar biyokimyadan mühendisliğe pek çok disiplinin moda dünyasına destek vermesine neden oluyor ki bunun en iyi örneklerinden biri de Prada ve uzay şirketi Axiom Space’in işbirliğine giderek Artemis III misyonu için tasarlamaya hazırlandıkları uzay kıyafetleri.
Öykü Badur’un Vogue’daki yazısına...
Sürdürülebilir ve vegan deri, alternatif malzemelerle birlikte moda dünyası multidispliner bir alan halini aldı. Yeni ihtiyaçlar biyokimyadan mühendisliğe pek çok disiplinin moda dünyasına destek vermesine neden oluyor ki bunun en iyi örneklerinden biri de Prada ve uzay şirketi Axiom Space’in işbirliğine giderek Artemis III misyonu için tasarlamaya hazırlandıkları uzay kıyafetleri.
Öykü Badur’un Vogue’daki yazısına göre, Prada’nın mühendisleri, bu görev alanına ve ay ortamına uygun malzeme ve tasarım özelliklerinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere tasarım süreci boyunca Axiom Space sistem ekibiyle birlikte çalışacak. Uzay ve ay ortamının zorluklarına karşı korumak için çözümler geliştirecek. Prada ve Axiom’un bu süreçte dikkate almak durumunda oldukların önemli detaylar arasında; dar alanlarda astronotlara rahat ve güvenli bir ortam sunulması, uzay giysilerinin hava akışını düzenlemesi, oksijen sağlaması, karbondioksiti arındırması ve basıncı ayarlaması yer alıyor. Tasarım detayları henüz paylaşılmamışsa da bu işbirliğinin ‘spacecore’ gibi uzay giysilerinden ilham alan görünümleri ifade eden mikro trendlere ve yüksek moda yorumlarıyla moda haftalarına da taşınacağını tahmin etmek güç değil.


HABERLER - SLIDER

Los Angeles Chargers ve Miami Dolphins arasındaki maçta, tribünlerde bazı seyircilerin gözüne çarpan bir gariplik vardı: Başlıkları, gri tulumlarıyla ve pek de cana yakın görünmeyen duruşlarıyla robot karakterler!
Gareth Edwards’ın 29 Eylül’de gösterime girecek yeni filmi The Creator’ın tanıtımı için tribünlere yerleşen robot karakterler, ilhamını filmin konusundan alıyor. Chris...
Los Angeles Chargers ve Miami Dolphins arasındaki maçta, tribünlerde bazı seyircilerin gözüne çarpan bir gariplik vardı: Başlıkları, gri tulumlarıyla ve pek de cana yakın görünmeyen duruşlarıyla robot karakterler!
Gareth Edwards’ın 29 Eylül’de gösterime girecek yeni filmi The Creator’ın tanıtımı için tribünlere yerleşen robot karakterler, ilhamını filmin konusundan alıyor. Chris Weitz tarafından yazılan senaryo insanların ve yapay zekânın savaş halinde olduğu bir gelecekte geçiyor. Tribünlerdeki robot karakterler de filmdeki atmosferden bir kesitin SoFi Stadyumu’nda yapılan Amerikan Ulusal Futbol Ligi maçına taşınması için yerleştiriliyorlar. Daha önce de Avatar: The Way of Water filminin fragmanını tanıtmak için stadyumu kullanan Disney, robotların stadyum ekranında görülmelerini de sağlıyor. Karakterlerin gerçek robotlar mı yoksa robot makyajı yapılmış kişiler mi olduğu konusunda bir netlik olmasa da sosyal medyadaki yorumlar bu girişimin insanları yapay zekanın aramızda olduğu bir geleceğe alıştırmak ve durumu normalleştirmek için yapıldığı yönünde! Disney’in tüm bu çabası filmi merak etmenizi sağladıysa buradan göz atabilirsiniz.


HABERLER - SLIDER

Pandemi sırasında Clubhouse’ın yükselişe geçtiği dönemi mutlaka hatırlarsınız. Belirli ‘community’ler oluşturma, mesleki gelişim ve yeni fikirler etrafında dönen “podcast tarzı konuşmalara” ev sahipliği yapan uygulama bir süre sonra ortadan kayboluşuyla pandemi döneminin uzun vadeli kazananları arasına giremeyen örnekler arasında sayılıyordu. Öyle ki Nisan ayında, Clubhouse kurucuları Paul Davison ve Rohan...
Pandemi sırasında Clubhouse’ın yükselişe geçtiği dönemi mutlaka hatırlarsınız. Belirli ‘community’ler oluşturma, mesleki gelişim ve yeni fikirler etrafında dönen “podcast tarzı konuşmalara” ev sahipliği yapan uygulama bir süre sonra ortadan kayboluşuyla pandemi döneminin uzun vadeli kazananları arasına giremeyen örnekler arasında sayılıyordu. Öyle ki Nisan ayında, Clubhouse kurucuları Paul Davison ve Rohan Seth, ekiplerini yüzde elliden fazla küçültmek için “zor” bir karar aldılar ve çalışanlara şöyle yazdılar: “Ürünün dünyadaki rolünü bulması için gelişmesi gerekiyor. Bu, bir değişim dönemi gerektirir.“
Mashable‘ın habire göreyse; uygulama geri dönüyor. Kurucular, yeni Clubhouse’un eskisinden daha çok bir mesajlaşma uygulamasına benzediğini iddia ediyor. En büyük güncelleme, kullanıcılar ve arkadaşları için yalnızca sesli sohbet forumu olan “sohbetler”. Grup sesli sohbetleri artık daha geniş topluluklara sahip anonim sohbet odaları değil, “yalnızca arkadaşlar” veya “arkadaşların arkadaşları” olarak ayarlanabilir şekilde olacak. Bu yeni versiyonun WhatsApp karşısındaki farklılık iddiası ise çok daha kişisel ve eğlenceli bir arayüze sahip olması. Günün sonunda, topluluklar yerine arkadaşlara ve kişisel sohbetlere öncelik vererek daha samimi bir sosyal düzene geçiş yapıyor gibi görünen yeni Clubhouse’un istediği kitleye yeniden erişip erişemeyeceğini zaman gösterecek.


GÜNDEM

“Yapay zeka işlerimizi çalacak mı?” Artık klişeleşmiş bu sorunun genel anlamda yanıtının: “İşlerimizi çalmayacak ancak onu kullanabilenler tercih edilecek” olduğunu biliyoruz. Tüm bu konuşmalar, devam eden Hollywood grevleri ve ChatGPT’nin popülaritesi arasında, belki de yapay zekanın yerini alabileceği ilk meslek kolundan pek bir argüman duymuyoruz: Influencerlar....
“Yapay zeka işlerimizi çalacak mı?” Artık klişeleşmiş bu sorunun genel anlamda yanıtının: “İşlerimizi çalmayacak ancak onu kullanabilenler tercih edilecek” olduğunu biliyoruz. Tüm bu konuşmalar, devam eden Hollywood grevleri ve ChatGPT’nin popülaritesi arasında, belki de yapay zekanın yerini alabileceği ilk meslek kolundan pek bir argüman duymuyoruz: Influencerlar.
Lil Miquela’dan Katii’ye sanal influencerların popülaritesi ve doğal olarak içine dahil oldukları projeler artarken spektrumun diğer ucunda ‘male gaze’den faydalanarak yaratılan kadın karakterler, birçok farklı noktadan etik yönü tartışılır gelir modelleri ortaya çıkıyor. Örneğin; Instagram, Twitter ve TikTok’ta on binlerce takipçi toplayan ve hiper-gerçekçi fotoğrafları şimdiden çok sayıda erkek takipçiyi kendine çeken Milla Sofia isimli AI influencerın bio’sunda gerçek olmadığı belirtilmesine rağmen onunla konuşan ve kendini “kandırılmış?” hisseden erkekler bulunuyor. İnternetin ilk dönemlerinden beri karşımıza çıkan ‘catfish’ kadın karakterlerin gelişen teknolojiyle birlikte güç kazanması ve bir grup erkek için mağduriyet yaratabilmesi fikri temel olarak gülünç. Ancak bu karakterlerin erkeklerin kendileri ya da diğer erkekler tarafından yaratılıyor olmasının çeşitli sorunları da beraberinde getirebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, AI kız arkadaşlarının, kadınları kontrol etme cesaretini hissedecek ve gerçek hayattaki insanlarla normal bir şekilde iletişim kurmakta zorlanacak yeni nesil inseller yaratabileceği konusunda uyarıyor!


TEKNOLOJİ

İnternette karşımıza çıkan bilgileri teyit etme becerimiz özellikle son beş yılda gelişti. Yine de özellikle çeşitli doğal ve toplumsal krizler sırasında sonu gelmeyen bir biçimde aşağıya kaydırırken karşımıza çıkan bazı haberleri yardımcı olabilme refleksiyle paylaştığımız, ilk bakışta bize mantıklı görünen bilgilendirmeleri düşünmeden başkalarına aktardığımız anlar oluyor. İşte teyit...
İnternette karşımıza çıkan bilgileri teyit etme becerimiz özellikle son beş yılda gelişti. Yine de özellikle çeşitli doğal ve toplumsal krizler sırasında sonu gelmeyen bir biçimde aşağıya kaydırırken karşımıza çıkan bazı haberleri yardımcı olabilme refleksiyle paylaştığımız, ilk bakışta bize mantıklı görünen bilgilendirmeleri düşünmeden başkalarına aktardığımız anlar oluyor. İşte teyit platformu teyit.org da bunların önüne geçmek adına teyitçilik ve eleştirel düşünme becerilerimizi geliştirmeyi hedefleyen eğitimler sunuyor.
Teyit’in uzmanlarının çeşitli konularda eğitimler verdiği ve bu eğitimlerin sonucunda İstanbul Bilgi Üniversitesi onaylı sertifikalar sunan Pürmerak Kulübü‘nün hedefleri arasında; katılımcıların dezenformasyona karşı kendilerini koruyabilmelerini, dijital dünyada güvenle gezebilmelerini, doğru bilgi ve kararları alabilmelerini sağlamak yer alıyor. Program, iletişim profesyonelleri, gazetecilik, iletişim ve pazarlama öğrencileri, siyasetçiler ve araştırmacıların yanı sıra konuya ilgi gösteren herkese açık.


HABERLER - SLIDER

Online içerikleri teyit etme refleksleriniz ne kadar güçlü? 2026 yılına kadar çevrimiçi içeriğin %90’ı yapay zeka tarafından oluşturulabileceği öngörülüyor. Dünya AI odaklı bir geleceğe doğru ilerlerken, post-truth dünyasına evriliyor olabilir miyiz?
Oxford Dictionaries, çevrimiçi içeriğin çoğunun yanlış bilgi ve dezenformasyonla dolu olduğu bir dönemde, 2016 yılının...
Online içerikleri teyit etme refleksleriniz ne kadar güçlü? 2026 yılına kadar çevrimiçi içeriğin %90’ı yapay zeka tarafından oluşturulabileceği öngörülüyor. Dünya AI odaklı bir geleceğe doğru ilerlerken, post-truth dünyasına evriliyor olabilir miyiz?
Oxford Dictionaries, çevrimiçi içeriğin çoğunun yanlış bilgi ve dezenformasyonla dolu olduğu bir dönemde, 2016 yılının uluslararası sözcüğü olarak “post-truth”u seçmişti. Oxford Sözlük’te ”nesnel olguların kamuoyu oluşturmada duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az önemli olması durumu” olarak açıklanan kavramın güncel önemi ise ChatGPT, DALL-E ve Midjourney gibi üretken yapay zekanın yükselişiyle doğru ve yanlış arasındaki çizgilerin bulanıklaşmasıyla yakından ilgili. Stratejist Cassandra Napoli post-truth’un yükselişiyle birlikte ‘care culture’ın önem kazanacağını vurguluyor: “Sosyal medya açısından bakıldığında, genç kullanıcıları korumak için bir tür üçlü olarak ebeveynler, hükümet ve markaların birlikte çalıştığını göreceğiz. İnternetin yaşının 13 olduğundan bahsettik. Şimdi, 2026 yılına kadar çevrimiçi içeriğin muhtemelen %90’ının yapay zeka tarafından üretileceği fikrini eklerseniz, gerçek bir tehlike var.” Elbette bu durum AI’ın pozitif kullanım alanlarının görmezden gelinmesini haklı çıkarmıyor. AI’ın doğru kullanımı ve post-truth’un mümkün mertebe kontrol altına alınmasını sağlamak iyi hazırlanmış mevzuatlar ve yönetmeliklerden geçiyor.