Haberler

Kompost yapmak, eski giysileri onarmak gibi pek çok geri dönüşüm ve ileri dönüşüm tekniğini hayatımızın bir parçası yapmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte plastik atıkları tümüyle resimden çıkabilmek çok realisik bir hedef değil. İşte ‘ecobricking’ de bu atıkları tuğlalaştırarak özkütleyi azaltmanın bir yolu.

Ecobrick yaratmak için yüksek miktarda plastik atık, plastik şişeler içinde hapsediliyor ve böylece atıkların kapladığı alan azalırken, farklı şeyler için kullanılabilecek tuğlalara dönüşüyor. ‘Ecobrick’ler daha sonra bahçe duvarı inşası, mobilya gibi çeşitli yapımlarda kullanılabiliyor. Yöntemin esas amacıysa atık plastiklerin kapladığı alanı cidid ölçüde azaltarak toksinler ve mikroplasiklere ayrılıp kirlilik yaratmalarını önlemek. Ecobricking akımı, kişisel ve kitlesel olarak benimseniyor ve plastik atıkları dönüştürmenin güvenli bir yolu olarak popülarite kazanıyor.

Pride ayının gelişiyle birlikte markaların ‘rainbow washing’ (markaların LGTQI+’a olan desteklerini yalnızca ürün pazarlamak amacıyla göstermeleri tartışmaları da yeniden su yüzüne çıkmaya başladı.

Elbette Pride sürecinde gerçekleşen kampanyaların hepsi ‘rainbow washing’ tanımının içerisinde yer almıyor. Ancak markaların LGBTQI+ desteklerinin samimi olup olmadığını anlamak adına sorabileceğimiz bazı sorular bulunuyor: “Marka gökkuşağı simgesini şüpheli davranışlarını saklamak için kullanıyor mu?”, “LGBTQI+ ve haklarından yalnızca Haziran ayında mı söz ediyor?”, “LGBTQI+ bireyleri işe alınıyor ve alınıyorsa yönetici pozisyonlarında da görevlendiriliyor mu?”, “Sözlerin ötesine geçip LGBTQI+’ı kaynakları, davranışları ve politikalarıyla da destekliyor mu?”…

New York merkezli bir reklam ajansı Anchor Worldwide, COVID-19 sebebiyle Asyalı insanlara karşı uygulanan nefret suçlarının artmasına tepki olarak Cure for Racism, yani Irkçılığa Çare yazan ilaç kutuları üretti.

Farmasötik bir etkisi bulunmayan ilaç, tamamen farkındalık yaratma amacı taşıyor ve kutuların üzerinde: “Irkçılık tedavisi için tavsiye edilen bir dozaj miktarı bulunmamaktadır. Bu hastalığı yalnızca ilim ve irfan tedavi edebilir. Irkçı düşüncelere ya da davranışlara sahipseniz ve diğer insanlara karşı giderek daha da saldırganlaştığınızı hissediyorsanız sadece evinizde oturun ve dinlenin. Sonsuza kadar. Irkçıları şehrin sokaklarında görmeyi kimse istemiyor. Hepimiz bu dünyaya aidiz.” ifadeleri yer alıyor.

Okul öncesi eğitimin her çocuğun hakkı olduğu konusundaki bilinç gelişirken, çocukların bu eğitime erişebilmeleri için yaratıcı çözümler bulunuyor.

Hükümet tarafından yürütülen bir çalışmaya göre, mesafe sorunları nedeniyle 2017’de çocukların yalnızca 1/4’ünün okul öncesi eğitim alabildiği Özbekistan’da gezici anaokulu projesi yürütülüyor. Böylece zor bölgelerde yaşayan çocuklara eğitim ulaştırılmış oluyor. Hollandalı ve İtalyan mimarlardan oluşan bir grup ise anaokulu deneyimini bir adım öteye taşıyarak çocuklara bahçe işleriyle ve çiftlik hayvanlarıyla ilgilenme imkanı sunan “çiftlik anaokulu” Nursery Fields Forever projesiyle karşımıza çıkıyor. Bu okulda eğitim sabit müfredat yerine mevsimlere uyumlu, ekip biçme, yumurta toplama, doğal kaynakları kullanma gibi beceriler içeren bir müfredat izleniyor. Son olarak; Seattle’daki huzurevinin içine açılan Kuşaklararası Öğrenme Merkezi (ILC) ismli merkezdeyse yaşlılar ve çocuklar bir arada zaman geçirerek, müzik dinlemek, dans etmek, resim yapmak gibi faaliyetlere birlikte katılıyor.

Shangai’da Heatherwick Studio tarafından yaratılan ‘1000 Trees’ alışveriş merkezlerini inşa etme ve kullanma biçimimizi sorguluyor. 

Ön kısmında bin ağaç ve 20 bin farklı bitkiye ev sahipliği yapacak olan terk edilmiş binanın arka kısmındaysa sokak sanatı çalışmaları yer alacak. Esasen terk edilmiş bir endüstriyel alan bu yerde yapılan “alışveriş merkezi” projesi doğayı alana yeniden taşımayı hedefliyor. Bu panoramik manzara ise ziyaretçileri gerçek dünyadan soyutlamayı hedefleyen klasik alışveriş merkezi projelerinin aksine binanın neredeyse her yerinden görünür olacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, ekonomik kriz döneminde zor karşılanan ihtiyaçlardan biri olan hijyenik pedler için “Adettendir Üretiyoruz” başlığı altında bir atölye çalışması başlatıyor.

İki günlük çalışmada isteyenler kendi pedlerini ücretsiz olarak üretebilecekler. Regl yoksulluğuna karşı “Hijyenik ped ihtiyaçtır, lüks değildir.” sloganıyla hayata geçirilen proje kapsamında 18-29 yaş arasındaki kadınlarla birlikte ped üretim atölyesi gerçekleştirilecek. Atölye kapsamında üretimin yanı sıra, temel dikiş bilgisi verilecek ve kadın bedenine ilişkin önyargılara karşı, regl olmanın sağlık ve sosyal boyutları da ele alınacak. Atölye fikrinin doğuşunda ise, belediyenin gerçekleştirdiği 2022 Gençlik Stratejisi Eylem Planı Çalıştayı’nın “Gençlere Yönelik Destek Mekanizmaları” masasında, gençlerin en önemli ihtiyaçlarından birinin hijyenik ped olduğunun belirtilmesi var.

Liquid3 isimli projenin parçası olan yapay ağaçlar, çok az yeşil alanı bulunan ya da hiç yeşil alan olmayan bölgelerde fotosentez sağlamak üzere tasarlanmış. 

Keyifle baktığımız ağaçların yerini tutmayacak olsa da temel bir soruna pratik bir çözüm sonun bu projede kullanılan foto-biyoreaktörler, suyla karıştırılmış mikroalglerden yapılıyor ve bölgedeki kirli havanın temizlenmesini sağlıyor. Özellikle büyük kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini iyileştirme potansiyeli olan proje, Sırbistan’ın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Belgrad’da havayı temizlemek için kullanılıyor. BiguMigu’nun haberine göre Liquid3, 10 yıllık iki ağacın veya 200 metrekare çimin temizleyebildiği oranda havayı temizleyebiliyor.

Çin merkezli e-ticaret platformu Tmall, engelleri olan kişilerin daha rahat ayakkabı alışverişi yapabilmelerini hedefleyen “One Shoe Program” isimli projesini yeniden tanıttı.

Proje insanların tıbbi sebeplerle ayaklarını kaybedebildiklerini göz önünde bulundurarak bir çift yerine tek bir ayakkabı satın alabilmelerine izin veriyor. Tmall bu projesi için şu ana dek içerlerinde ECCO, Skechers, Jordan, Reebok, Camel, Semir ve Warriors’ın da bulunduğu yedi büyük markayla iş birliği gerçekleştirdi. “One Shoe Program” kapsamında ürünleri, özel yarım ayakkabı kutularında ve yarı fiyatına satışa sunulacak. Girişimin temel amacıysa şirketlerin dikkatini çekerek daha kapsayıcı ve yaratıcı çözümler sunmaya yönlendirmek.

Sıfır karbon ve sıfır atık hedeflerlerini izleyen Nike, Londra merkezli kreatif ajans Accept & Proceed ile iş birliğine giderek Belgrad’da, MTZ Blok 70 isimli bir basketbol sahasını hayata geçirdi.

Sahayı ilginç ve önemli kılansa bölge sakinlerinden toplanan ayakkabıların geri dönüştürülmesiyle yaratılmış olması. BiguMigu’nun haberine göre sahanın bulunduğu bölge, birçok basketbol profesyonelinin yükselişine sahne olan tarihi bir yer. Ek olarak proje yalnızca basket sahasından da ibaret değil. Çocuk oyun alanı, atık ayakkabı toplama alanı, açık hava egzersiz aletlerinin bulunduğu alan gibi bazı bölümlerden oluşuyor. Sürükleyici ve etkileyici bir deneyim yaratmak adına titizlikle yürütülen projede bölge halkı da vizyona, ayakkabı toplama alanlarıyla dahil olmuş ve bu bakımdan sahayla duygusal bir bağ kurmuş durumda.

Cinsel ilişki esnasında prezervatifin karşı tarafın onayı olmadan çıkarılması anlamına gelen ‘stealthing’ Kaliforniya eyaletinde yasa dışı ilan edildi.

Eyalette yürürlüğe giren yeni mevzuat sayesinde mağdurlar artık bu cinsel şiddet eylemine dair yasal işlem başlatabilecek. Kaliforniya Meclisi üyesi Cristina Garciayeni düzenlemeye ilişkin olarak: “Kaliforniya’da büyük gelişme kaydettik ve umuyoruz ki diğer eyaletlerin yasa koyucuları da adımlarımızı izlerler. Ayrıca umuyorum ki insanlar bu düzenleme ile birlikte rızanın devamlılığı konusu üzerine konuşmaya başlarlar” ifadelerini kullandı.