Haberler
theMagger News: Trendler


FARKINDALIK

Geçtiğimiz akşam 67.si düzenlenen Grammy Ödül Töreni’nde bir ilk yaşandı: Recording Academy’nin yeni programı ile kırmızı halıda ünlülere işaret dili tercümanları eşlik etti!
Ağustos ayında kurulan Accessibility + Disability programıyla Recording Academy, ilk kez bir Grammy Ödül Töreni’nde Amerikan işaret dili tercümanlarını getirerek müziğin evrensel “engelsiz”liğini...
Geçtiğimiz akşam 67.si düzenlenen Grammy Ödül Töreni’nde bir ilk yaşandı: Recording Academy’nin yeni programı ile kırmızı halıda ünlülere işaret dili tercümanları eşlik etti!
Ağustos ayında kurulan Accessibility + Disability programıyla Recording Academy, ilk kez bir Grammy Ödül Töreni’nde Amerikan işaret dili tercümanlarını getirerek müziğin evrensel “engelsiz”liğini amaçlıyor. Bu programla daha geniş bir topluluğa erişebilmek ve engelli müzisyenlere de kapsayıcılık sağlamayı düşünen Recording Academy, bu müzisyenlerin ihtiyaçlarına göre destek sağlamayı da planlıyor. Sadece işaret dili değil, ayrıca Akademi’nin canlı yayını boyunca konuşmalara “closed caption” yani detaylı simultane altyazı da eşlik etti.
Geçtiğimiz yıllarda Olivia Rodrigo gibi ünlüler, yanlarında kendi işaret dili tercümanlarını getirmişti.


MODA

Prada, eğitim ve kültüre olan sürekli bağlılığın bir parçası olarak, yeni Prada Re-Nylon Koleksiyonu ve kampanyasıyla Prada, National Geographic Creative Works ile iş birliği yapıyor.
Prada ve National Geographic CreativeWorks iş birliğinin ikinci filmi için Benedict Cumberbatch ile Norveç’in Bodø kasabasına giderek insanlığın su altındaki akustik çevre üzerindeki etkisini inceliyor....
Prada, eğitim ve kültüre olan sürekli bağlılığın bir parçası olarak, yeni Prada Re-Nylon Koleksiyonu ve kampanyasıyla Prada, National Geographic Creative Works ile iş birliği yapıyor.
Prada ve National Geographic CreativeWorks iş birliğinin ikinci filmi için Benedict Cumberbatch ile Norveç’in Bodø kasabasına giderek insanlığın su altındaki akustik çevre üzerindeki etkisini inceliyor. Arktik Dairesi’nin okyanusunda çekilen bu filmde, balinalar ve diğer deniz memelileriyle iletişim için çeşitli sesler kullanıyor. Filmde insan faaliyetlerinin okyanusun zengin akustik ortamı üzerindeki etkisini inceleniyor ve gemi trafiğinden kaynaklanan gürültü kirliliği ve doğal petrol arayışındaki sismik araştırmaların deniz yaşamına verdiği zarar ele alınıyor.
Projede, çevre aktivisti, oyuncu, SEA BEYONDer ve projenin İyi Niyet Elçisi Valentina Gottlieb, deniz canlılarının sosyal davranışları ve biyo-akustiği üzerine uzmanlaşmış biyolog Dr. Heike Vester ile bir araya gelerek insan faaliyetlerinin okyanusun zengin akustik ortamı üzerindeki etkisini inceliyor. Prada Re-Nylon for SEA BEYOND Koleksiyonu’ndan elde edilen gelirin %1’iyse, sürdürülebilirlik ve okyanus koruma bilincini artırmak amacıyla Prada Group’un, UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu ile ortaklaşa yürüttüğü eğitim programı SEA BEYOND’a aktarılıyor.


GASTRONOMİ

Gitgide daha sıradan mutfaklar, uzak diyarlardan gelen derin kültürel lezzetlerle dolmaya başlıyor. Küresel tatlar özellikle atıştırmalık reyonlarında büyük bir çıkış yapmaya hazırlanırken ev aşçıları da bu zamana dek kullanmadıkları lezzetleri deneyimlemek konusuna istekli. Fine Dining Lovers’den Dan Ahdoot yükselişe geçeceğini düşündüğü üç malzeme arasında; sumak, togarashi ve amba’yı sayıyor....
Gitgide daha sıradan mutfaklar, uzak diyarlardan gelen derin kültürel lezzetlerle dolmaya başlıyor. Küresel tatlar özellikle atıştırmalık reyonlarında büyük bir çıkış yapmaya hazırlanırken ev aşçıları da bu zamana dek kullanmadıkları lezzetleri deneyimlemek konusuna istekli. Fine Dining Lovers’den Dan Ahdoot yükselişe geçeceğini düşündüğü üç malzeme arasında; sumak, togarashi ve amba’yı sayıyor.
Togarashi: Bu Japon kırmızı biber ve deniz yosunu karışımı, tuz ve karabiberin yanında bir demirbaş haline gelmeye hazırlanıyor. Önce hafif bir baharat hissi, ardından gelen bir umami dokunuşu vadediyor.
Amba: Irak Yahudilerine özgü kökenlere sahip olan bu fermente mango sosu, günümüzde Orta Doğu mutfağında yaygın olarak kullanılıyor. Sos haline getirilmiş veya iri taneli bırakılmış olarak servis edilebiliyor. Yağlı yemekler için mükemmel bir dengeleyici; yoğun yağ tabakasına karşı ekşi ve serinletici bir meyve asiditesi sunuyor.
Sumak: Türk baharat profilinde alışık olduğumuz bu lezzet umakla kaplanmış margaritardan ‘guacamole’lere pek çok yiyecek ve içecekte karşımıza çıkmaya başlıyor. Özünde, kurutulmuş, öğütülmüş ve toz haline getirilmiş bir meyve olan sumağın çiçeksi ve narenciye benzeri aroması üzerindeki ilginin artmasına yardımcı oluyor.


TEKNOLOJİ

Bir düşünün, kaç kez bir sohbet, arkadaşlarınız (veya siz) telefonunuzu çıkarıp Instagram’ın sonsuz akışına daldığınız için sekteye uğradı? “Bırak artık o telefonu” repliği klasik bir Gen-X alınganlığı olmaktan fazlası olabilir mi? İngilizce Phone (telefon) ve snubbing (küçümseme) kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘phubbing’ kavramı bu davranışın hem kendimizde hem de karşımızdaki...
Bir düşünün, kaç kez bir sohbet, arkadaşlarınız (veya siz) telefonunuzu çıkarıp Instagram’ın sonsuz akışına daldığınız için sekteye uğradı? “Bırak artık o telefonu” repliği klasik bir Gen-X alınganlığı olmaktan fazlası olabilir mi? İngilizce Phone (telefon) ve snubbing (küçümseme) kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘phubbing’ kavramı bu davranışın hem kendimizde hem de karşımızdaki kişide yarattığı etkileri anlatmak için kullanılıyor.
Birçok araştırma, phubbing’in yüz yüze etkileşimleri daha az anlamlı hale getirdiğini gösteriyor. Journal of Applied Social Psychology’de yayımlanan güncel bir çalışma, hatta sadece phubbing yapıldığını hayal eden kişilerin bile bir konuşmayı daha olumsuz algıladığını ortaya koyuyor. 2016’da Computers in Human Behavior dergisinde yayımlanan başka bir araştırma ise, sohbet sırasında mesajlaşmanın, konuşmaya telefonsuz katılanlara kıyasla etkileşimi daha az tatmin edici hale getirdiğini vurguluyor.
Stanford ve Yale üniversitelerinde psikolog ve The Happiness Track kitabının yazarı Emma Seppälä fenomene ve bu alışkanlığın yarattığı etkilere dair şunları söylüyor: “İronik bir şekilde, phubbing sizi sosyal medya veya mesajlaşma yoluyla bir başkasıyla bağlantıya geçirmeyi amaçlıyor. Ancak aslında, o an içinde bulunduğunuz yüz yüze ilişkileri ciddi şekilde bozabiliyor. Eğer sürekli phubbing yapan biriyseniz, teknoloji kullanımına dair katı kurallar belirlemek ve bunlara uymak – örneğin yemek sırasında telefonu bir kenara koymak – yeni alışkanlıklar geliştirmenize yardımcı olabilir. Eğer phubbing’e maruz kalan taraf sizseniz, öncelikle bakış açınızı değiştirin. Sabırlı ve anlayışlı olun, bunu kişisel algılamayın, çünkü aslında onlar sadece bir dürtüye göre hareket ediyor.”


GÜNDEM

Şık bir akşam yemeği, düşünceli bir hediye ya da sosyal medyada şiirsel bir paylaşım… Romantik partnerlerle yıl dönümleri ilişkinin başarısını kutlamak için bu gibi özel orgaizasyonları hak ediyor. Peki ya dostluklar?
“Friendiversary” kavramı da tam olarak kulağa geldiği gibi bir arkadaşınızla tanışmanızın yıldönümünü anlatmak için kullanılıyor ve TikTok’dan doğan...
Şık bir akşam yemeği, düşünceli bir hediye ya da sosyal medyada şiirsel bir paylaşım… Romantik partnerlerle yıl dönümleri ilişkinin başarısını kutlamak için bu gibi özel orgaizasyonları hak ediyor. Peki ya dostluklar?
“Friendiversary” kavramı da tam olarak kulağa geldiği gibi bir arkadaşınızla tanışmanızın yıldönümünü anlatmak için kullanılıyor ve TikTok’dan doğan sempatik bir trend olarak karşımıza çıkıyor. TikTok içerik üreticisi Jana Alballany, 10 yıllık dostluğunu arkadaşına bir pasta üzerine mumlar yakarak kutladığında 173.000’den fazla izlenen bu video, yorumlarda büyük bir heyecan yarattı. TikTok’ta friendiversary etiketi altında paylaşılan onlarca video dostlukların da romantik ilişkiler gibi kutlanmaya değer olduğuna vurgu yapıyor. Bazı arkadaşlar tüm gece eğlenip otel yataklarında zıplarken, bazıları sahilde oturup eski fotoğraflara bakarak anlamlı hediyeler değiş tokuş ediyor. ‘Friendiversary’lerin atmosferi, dostluğun ruhunu, özel şakaları ve birlikte yapmaktan keyif alınan şeyleri ön plana çıkarıyor. Trendin sevilmesinin en önemli nedenlerinden biri de insanlara hayatlarındaki ilişkilerin ve başarıların sadece romantik bir birlikteliğe bağlı olmadığını hatırlatmanın ve kutlamanın harika bir yolunu sunuyor olması.


SEYAHAT

Wellness ve seyahatin giderek iç içe geçtiği son dönemde . Seyahat tutkunları artık günde 20.000 adım atmayı ve görülmesi gerekenler listelerini bir kenara bırakıp, sessiz seyahat veya ‘quietcation’ olarak adlandırılan bir anlayışı benimsiyor.
Modern dünyanın gürültüsünden ve koşuşturmasından uzaklaşmanıza olanak tanıyan, daha bilinçli ve yavaş bir seyahat anlayışı olan...
Wellness ve seyahatin giderek iç içe geçtiği son dönemde . Seyahat tutkunları artık günde 20.000 adım atmayı ve görülmesi gerekenler listelerini bir kenara bırakıp, sessiz seyahat veya ‘quietcation’ olarak adlandırılan bir anlayışı benimsiyor.
Modern dünyanın gürültüsünden ve koşuşturmasından uzaklaşmanıza olanak tanıyan, daha bilinçli ve yavaş bir seyahat anlayışı olan ‘quietcation’, tam anlamıyla dinlenmenizi ve yenilenmenizi sağlayarak tatilden sonra bir tatile daha ihtiyaç duymanızı engellemeyi hedefliyor. ‘Quietcation’lar kişinin ne kadar sessizlik aradığına bağlı olarak farklı şekillerde olabiliyor. Gürültüsüz bir kahvaltıya veya sessiz yürüyüş meditasyonuna katılabileceğiniz bir wellness tatil köyünden, sadece doğanın sesleri eşliğinde yapacağınız bir açık hava yürüyüşüne kadar pek çok seçenek mevcut. Bunun yanı sıra, tamamen sessizlik içinde geçen beş ila on günlük inziva kampları da tercih edilebiliyor. Psikoterapist Stacian Watts Bustle’a verdiği demeçte trendi şöyle yorumluyor: “Sessizlik birçok insan için rahatsız edicidir. İçinde yaşadığımız dijital çağ bu rahatsızlığı artırıyor çünkü sürekli gürültüye maruz kalıyoruz, bir cihaza bağlıyız ve her an ulaşılabilir durumdayız. Muhtemelen bu yüzden insanlar seyahat ederken tam tersini arzuluyor. hızlı ve aşırı uyarıcılarla dolu hayatlarından kopmayı tercih ediyor.”


İYİ YAŞAM

Eğer havalar soğuduğundan beri uykuya dalmakta zorlanıyorsanız yalnız değilsiniz. Soğuk aylarda ortaya çıkan bir uyku sorunu olan ‘winter insomnia’ pek çok insan için yeterince dinlenmeyi neredeyse imkânsız hale getirebiliyor.
Kış uykusuzluğu, yıl boyunca yaşayabileceğiniz tipik uykusuzluktan farklı tanımlanıyor çünkü bu durum, kış mevsiminde meydana gelen çevresel değişiklikler ve...
Eğer havalar soğuduğundan beri uykuya dalmakta zorlanıyorsanız yalnız değilsiniz. Soğuk aylarda ortaya çıkan bir uyku sorunu olan ‘winter insomnia’ pek çok insan için yeterince dinlenmeyi neredeyse imkânsız hale getirebiliyor.
Kış uykusuzluğu, yıl boyunca yaşayabileceğiniz tipik uykusuzluktan farklı tanımlanıyor çünkü bu durum, kış mevsiminde meydana gelen çevresel değişiklikler ve yaşam tarzı dönüşümleriyle bağlantılı. Daha kısa günler, azalan güneş ışığı ve çok daha fazla iç mekânda geçirilen zaman gibi faktörler bu durumun temel nedenleri arasında. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, uyku düzenini ciddi şekilde bozabiliyor. Harvard Tıp Fakültesi Uyku ve Sirkadiyen Bozukluklar Bölümü’nden uyku tıbbı uzmanı Dr. Lizzie Benge Refinery29’a verdiği demeçte: “Daha kısa gündüz saatleri ve azalan güneş ışığı, vücudun uyku-uyanıklık döngülerini düzenleyen sirkadiyen ritimlerini bozarak sağlıklı uyku düzenini sürdürmeyi zorlaştırır.” ifadesini kullanıyor. ‘Winter insomnia’dan kaçınmak için önerilenler arasındaysa; gün ışığının bulunduğu sırada dışarıda zaman geçirmek, günlük bir programa bağlı kalarak vücudu belirli saatlerde belirli şeyleri gerçekleştirmeye alıştırmak, evin sıcaklığını kontrol altında tutmak, hava nemlendiricileri edinmek ve terapi yardımı almak öneriliyor.


MÜZİK

Suudi Arabistan, Oscar’da en iyi müzik aday listesinin Meryl Streep’i, The Lion King, Dune ve The Dark Knight üçlemesi gibi film müziklerinin yaratıcısı Hans Zimmer’dan milli marşının yeni bir versiyonu üzerinde çalışmasını istedi. Zimmer’ınsa projenin “genel hatlarını” kabul ettiği söyleniyor.
Gelişmeyi Suudi Arabistan Eğlence Otoritesi Başkanı Turki Alalshikh,...
Suudi Arabistan, Oscar’da en iyi müzik aday listesinin Meryl Streep’i, The Lion King, Dune ve The Dark Knight üçlemesi gibi film müziklerinin yaratıcısı Hans Zimmer’dan milli marşının yeni bir versiyonu üzerinde çalışmasını istedi. Zimmer’ınsa projenin “genel hatlarını” kabul ettiği söyleniyor.
Gelişmeyi Suudi Arabistan Eğlence Otoritesi Başkanı Turki Alalshikh, X’teki paylaşımında şöyle duyurdu: “Birçok gelecekteki projeyi konuştuk ve umarım yakında hayata geçer… Bunlar arasında Suudi milli marşının farklı enstrümanlarla yeniden düzenlenmesi de var.”
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı ve İslam’ın kutsal mekânlarına ev sahipliği yapan Suudi Arabistan, ekonomisini petrolden bağımsızlaştırmaya çalışırken kapsamlı bir dönüşüm süreci geçiriyor. Sinema salonlarını yeniden açmak, kadınların araç kullanmasına izin vermek ve 2018’de ilk kez Müslüman olmayan turistleri kabul etmek gibi adımlardan sonra, dönüşüm sürecine tatil köyleri ve 500 milyar dolarlık bir maliyetle çölde inşa edilen futuristik şehir NEOM gibi büyük çaplı projeler eklendi. Bu yenilik sürecinin bir parçası olan marşın orijinal halininse Mısırlı besteci Abdul Rahman Al-Khateeb tarafından yazıldığı ve “Arap fanfarı” tarzında olduğu belirtiliyor. Zimmer ile görüşmeler marşın yanı sıra Suudi Arabistan ilhamlı bir müzikal olan Arabia ve yaklaşmakta olan The Battle of Yarmuk filmi için film müziği projelerini de kapsıyor.


MODA

Louvre Müzesi, modern modanın başyapıtlarını ve ilham kaynaklarını Fransız tarihi ve dekoratif sanatların geniş bağlamında ele alan ilk büyük sergi olma özelliğini taşıyan “Louvre Couture” adlı sergisini açıyor.
Toplamda, 1949’dan günümüze uzanan yaklaşık 100 couture, hazır giyim ve aksesuar parçası, Richelieu kanadının birinci katındaki Dekoratif Objeler bölümünde...
Louvre Müzesi, modern modanın başyapıtlarını ve ilham kaynaklarını Fransız tarihi ve dekoratif sanatların geniş bağlamında ele alan ilk büyük sergi olma özelliğini taşıyan “Louvre Couture” adlı sergisini açıyor.
Toplamda, 1949’dan günümüze uzanan yaklaşık 100 couture, hazır giyim ve aksesuar parçası, Richelieu kanadının birinci katındaki Dekoratif Objeler bölümünde sergileniyor. Sergide; Fransız zanaatkârlığının ihtişamını temsil eden duvar halıları, zırhlar, mücevherler, mine işleri, kuyumculuk, bronz eserler, mobilyalar, porselenler ve diğer süslemelerin arasında, 45 moda evi ve tasarımcıya ait tasarımlar yer alıyor. Bu isimler arasında hem Cristobal hem de Demna’nın Balenciaga tasarımları, Hubert de Givenchy, John Galliano ve Maria Grazia Chiuri’nin Dior yorumları, Daniel Roseberry’nin Schiaparelli koleksiyonları, Nicolas Ghesquière’nin Louis Vuitton için yarattıkları, Karl Lagerfeld’in Chanel ve Gianni Versace’nin son koleksiyonlarından parçalar bulunuyor.
Moda küratörü Olivier Gabet, serginin oluşturulma sürecini ve Louvre’un yüzünü modaya dönme konusundaki motivasyonunu Vogue’a verdiği röportajda şöyle özetliyor: “2022’de göreve başladığımda, [Louvre başkanı-direktörü] Laurence des Cars ile çağdaş yaratıcılık etrafında yaptığımız tüm programlar hakkında çokça konuştuk. Koreograflarımız, tiyatrocularımız, yazarlarımız, ressamlarımız, sanatçı misafirlik programlarımız var ve ben, “Tüm bu yaratıcıları burada ağırlayıp modayı bir parçası haline getirmememiz mümkün değil,” dedim. Moda burada olmalı; çünkü günümüzde önemli bir sanat ifade biçimi.”


GÜNDEM

Financial Times tarafından yayınlanan yeni raporunda John Burn-Murdoch, Amerika Birleşik Devletleri’nden Finlandiya’ya, Güney Kore’den Türkiye’ye, Tunus’tan Tayland’a kadar birçok ülkede doğum oranlarının düştüğünü belirtiyor. Bu düşüşün bir kısmının, çift sayısındaki eş zamanlı azalmadan kaynaklanabileceği öne sürülüyor.
İlişkiler kurulduğunda bile...
Financial Times tarafından yayınlanan yeni raporunda John Burn-Murdoch, Amerika Birleşik Devletleri’nden Finlandiya’ya, Güney Kore’den Türkiye’ye, Tunus’tan Tayland’a kadar birçok ülkede doğum oranlarının düştüğünü belirtiyor. Bu düşüşün bir kısmının, çift sayısındaki eş zamanlı azalmadan kaynaklanabileceği öne sürülüyor.
İlişkiler kurulduğunda bile geçmişe kıyasla daha kırılgan hale geliyor: Örneğin, Finlandiya’da bir çiftin birlikte yaşamaya başladıktan sonra ayrılması, çocuk sahibi olmalarından daha olası bir durum haline gelmiş durumda. Financial Times, düşen doğum oranları trendinin “mutlu ve çocuksuz Dink (çift gelirli, çocuksuz çiftler) çiftlerin artışı” sonucu olduğu düşünüldüğünde “zararsız” hatta olumlu görünebileceğini belirtiyor. Ancak Dazed’den Serena Smith’e göre durum bundan daha karmaşık: Birçok insan yetişkinlik döneminin büyük bir kısmını bekar olarak geçiriyor. Yalnızlık ve flörtle ilgili hayal kırıklıkları üzerine yapılan daha geniş çaplı veriler, dünya genelinde önemli bir kesimin bir ilişki yaşamak (ve çocuk sahibi olmak) istediğini ancak uygun bir partner bulmakta zorlandığını gösteriyor.