theMagger Banner
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement

Haberler

Post image 'Phubbing': Telefon Bağımlılığımıza Alınan Gen-X Haklı mı?
'Phubbing': Telefon Bağımlılığımıza Alınan Gen-X Haklı mı?

TEKNOLOJİ

Calendar 31 Oca, 2025

Bir düşünün, kaç kez bir sohbet, arkadaşlarınız (veya siz) telefonunuzu çıkarıp Instagram’ın sonsuz akışına daldığınız için sekteye uğradı? “Bırak artık o telefonu” repliği klasik bir Gen-X alınganlığı olmaktan fazlası olabilir mi? İngilizce Phone (telefon) ve snubbing (küçümseme) kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘phubbing’ kavramı bu davranışın hem kendimizde hem de karşımızdaki kişide yarattığı etkileri anlatmak için kullanılıyor.

Birçok araştırma, phubbing’in yüz yüze etkileşimleri daha az anlamlı hale getirdiğini gösteriyor. Journal of Applied Social Psychology’de yayımlanan güncel bir çalışma, hatta sadece phubbing yapıldığını hayal eden kişilerin bile bir konuşmayı daha olumsuz algıladığını ortaya koyuyor. 2016’da Computers in Human Behavior dergisinde yayımlanan başka bir araştırma ise, sohbet sırasında mesajlaşmanın, konuşmaya telefonsuz katılanlara kıyasla etkileşimi daha az tatmin edici hale getirdiğini vurguluyor.

Stanford ve Yale üniversitelerinde psikolog ve The Happiness Track kitabının yazarı Emma Seppälä fenomene ve bu alışkanlığın yarattığı etkilere dair şunları söylüyor: “İronik bir şekilde, phubbing sizi sosyal medya veya mesajlaşma yoluyla bir başkasıyla bağlantıya geçirmeyi amaçlıyor. Ancak aslında, o an içinde bulunduğunuz yüz yüze ilişkileri ciddi şekilde bozabiliyor. Eğer sürekli phubbing yapan biriyseniz, teknoloji kullanımına dair katı kurallar belirlemek ve bunlara uymak – örneğin yemek sırasında telefonu bir kenara koymak – yeni alışkanlıklar geliştirmenize yardımcı olabilir. Eğer phubbing’e maruz kalan taraf sizseniz, öncelikle bakış açınızı değiştirin. Sabırlı ve anlayışlı olun, bunu kişisel algılamayın, çünkü aslında onlar sadece bir dürtüye göre hareket ediyor.”

preloader
Post image 'Mind Gardening': Zihinsel Yorgunluğumuza Sahne Olabilir mi?
'Mind Gardening': Zihinsel Yorgunluğumuza Sahne Olabilir mi?

PSİKOLOJİ

Calendar 11 Nis, 2025

Hatırlamak istediğiniz şeyleri bir türlü hatırlayamazken bilinçli olarak öğrenmediğiniz bilgilerin zihninizi kapladığını hissettiğiniz olur mu? Aklımızda kira vermeden yaşayan bilgileri düzenlemeyi hedefleyen ‘mind gardening’ bu soruna bir alternatif sunuyor.

Sürekli içerik tükettiğimiz bir çağda, pasif bilgi akışına karşı önerilen bu yöntem, zihnimizi bilinçli bir şekilde...

Hatırlamak istediğiniz şeyleri bir türlü hatırlayamazken bilinçli olarak öğrenmediğiniz bilgilerin zihninizi kapladığını hissettiğiniz olur mu? Aklımızda kira vermeden yaşayan bilgileri düzenlemeyi hedefleyen ‘mind gardening’ bu soruna bir alternatif sunuyor.

Sürekli içerik tükettiğimiz bir çağda, pasif bilgi akışına karşı önerilen bu yöntem, zihnimizi bilinçli bir şekilde beslemeyi, bağlantılar kurarak büyütmeyi ve fazlalıklardan arındırmayı amaçlayan ‘ming gardening’, pasif içerik tüketiminin aksine, bu yaklaşım düşünsel üretime odaklanıyor. Pratikte ise şöyle çalışıyor: Bir fikirle karşılaştığınızda, onu bir tohum gibi görüyorsunuz. Fiziksel ya da dijital olarak not alıyor, sonra o tohumun diğer fikirlerle kurduğu bağlantıları takip ediyorsunuz. Bu süreç, zamanla yeni düşünceler, yeni projeler, belki de sadece keyifli bir arkadaş sohbeti olarak size geri dönüyor. Yani Gerçek bir bahçeyle özdeşleştirdiğimiz ekme, büyütme, besleme ve budama gibi kavramları, zihnimizde dolaşan düşünceler ağına uyguluyor. İnternette gezinirken rastgele bilgi kırıntılarını pasifçe tüketmek yerine, gerçekten ilgi duyduğumuz şeyler etrafında şekillendirdiğimiz, özenle kurduğun bir zihin alanı yaratmayı öneriyor.

Post image Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü
Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü

PSİKOLOJİ

Calendar 04 Eki, 2024

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya...

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya koyuyor; hatta katılımcılar bazen bu yüzden borca bile girdiklerini belirtiyor. Birlikte restoranlara, barlara ve kulüplere gitmek tatiller, kıyafetler ve doğum günleri bu iki genç jenerasyonun hayatlarındaki en büyük mali yükler arasında. Bunun başlıca nedenlerini ise; dışlanmış hissetmek istememek, hayır demekte zorlanmak ve arkadaşlarını memnun etme kaygısı…

Arkadaşlarla geçirilen spontane bir gece ruh sağlığına iyi gelebileceği tartışmasız olmakla birlikte aşırı harcama yapmanın özellikle bu sürekli bir hâle gelirse, güçlü zihinsel sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor. Psikolog Dr. Tara Quinn-Cirillo ruh sağlığı ve para harcama arasındaki ilişkiyi Refinery29’a verdiği röportajda şöyle açıklıyor: “Birçok insan, para harcayarak sonrasında kendini daha iyi hissetmeyi umuyor. Ancak bu, para harcama, finansal kaygı ve kötü ruh hali arasında bir kısır döngüye yol açabiliyor. Dürtüsel harcamalar, geniş kapsamlı sonuçlara sahip olabilir. Alkol veya grup baskısı gibi faktörler devreye girerse, bu tekrarlayan davranış kalıplarına yol açabilir ve bu kalıplardan çıkmak zor olabiliyor.”

Post image 'Doom Spending': Kontrol Edemediğimiz Alışveriş Güdüsü
'Doom Spending': Kontrol Edemediğimiz Alışveriş Güdüsü

PSİKOLOJİ

Calendar 24 May, 2024

Durduramadığımız, sosyal medyada kontrolsüzce aşağı kaydırma halini anlatmak için kullanılan ‘doom scrolling’ terimini muhtemelen duymuşsunuzdur. İşte benzer bir terim olan ‘doom spending’ de kontrolsüzce harcama yapma alışkanlığımızı anlatmak için kullanılıyor.

Global anlamda bir ekonomik gerileme ve kriz hali mevcutken dahi alışveriş alışkanlıklarımızın çok da...

Durduramadığımız, sosyal medyada kontrolsüzce aşağı kaydırma halini anlatmak için kullanılan ‘doom scrolling’ terimini muhtemelen duymuşsunuzdur. İşte benzer bir terim olan ‘doom spending’ de kontrolsüzce harcama yapma alışkanlığımızı anlatmak için kullanılıyor.

Global anlamda bir ekonomik gerileme ve kriz hali mevcutken dahi alışveriş alışkanlıklarımızın çok da değişmediğini hatta umulanın aksine daha çok kontrolsüz harcama yapıldığını fark ettiniz mi? ‘Doom spending’ terimi tam da bu durumu anlatmak için kullanılıyor. Vogue Türkiye’ye göre Credit Karma şirketinin anketi sonucunda Amerikalıların yüzde 27’si doom spending yaptığını belirtiyor. Milenyum kuşağının yüzde 33’üne kıyasla Z kuşağının yüzde 35’i doom spending yaptığını itiraf ediyor. Peki neden? Yanıt aslında çok basit. Ekonomik karamsarlık ve belirsizlik bizi mutlu olmak için çok da gerekli olmayan şeyleri almaya yöneltiyor. Özellikle Y jenerasyonu ve sonrasındaki kuşaklar için en büyük motivasyon sebebi ise güncel ekonomik koşullar sebebiyle hiçbir zaman kendilerinden önceki kuşakların yaptığı ev almak, araba almak, çocuk sahibi olmak gibi şeyleri yapamayacaklarına inanmaları. Durum böyle olunca genç kuşaklar, büyük amaçlara erişecek seviyeye hiçbir koşulda gelemeyecek birikimler yapmak yerine “küçük lüksler” ile kendilerini ödüllendirmeyi seçiyor. Credit Karma’nın anketi doom spending olarak kabul edilebilecek alışverişlerin yüzde 75’inin moda ve güzellik ürünlerini kapsadığını gösteriyor.

Post image 'Rejection Therapy': Bir Sosyal Anksiyeteyle Mücadele Yöntemi
'Rejection Therapy': Bir Sosyal Anksiyeteyle Mücadele Yöntemi

HABERLER - SLIDER

Calendar 17 May, 2024

TikTok’ta ‘rejection theraphy’ yani reddedilme terapisiyle ilgili ifadenin altında 54 milyondan fazla gönderi bulunuyor. Bu videolarda insanların kendilerini geren durumlara soktuğu utanç verici anları izliyoruz. Peki amaç ne? Yanıt: Reddedilme korkusundan kurtulmak!

Reddedilme terapisi, göz ardı edilmeye, alay edilmeye veya eleştirel gözle bakılmaya alıştıkça, hassasiyet duygularını ve...

TikTok’ta ‘rejection theraphy’ yani reddedilme terapisiyle ilgili ifadenin altında 54 milyondan fazla gönderi bulunuyor. Bu videolarda insanların kendilerini geren durumlara soktuğu utanç verici anları izliyoruz. Peki amaç ne? Yanıt: Reddedilme korkusundan kurtulmak!

Reddedilme terapisi, göz ardı edilmeye, alay edilmeye veya eleştirel gözle bakılmaya alıştıkça, hassasiyet duygularını ve sosyal kaygıyı azaltmayı amaçlıyor. Önerilen etkinlikler ise; kalabalık bir kaldırımda yere uzanmaktan Harvard’a sadece laf olsun diye başvurmaya kadar uzanıyor. Buradaki temel amaç ise kişiye reddedilmenin nadiren hayal ettiği kadar kötü olduğunu deneyimler üzerinden kanıtlamak. Yöntem, “kasıtlı olarak ne kadar çok reddedilirseniz, bu gerçekten gerçekleştiğinde o kadar az acı verir” terorisini savunuyor. Böylece de reddedilme konusunda hassasiyeti olan ve bu nedenle de istedikleri için adım atmaktan kompulsif olarak çekinen kişilere reddedilmeye karşı bağışıklık kazanabilirsiniz, böylece de onları utanç korkusuyla dolu bir hayattan kurtarmayı hedefliyor. Psikoterapist Rachel Goldberg’ün Bustle’a verdiği röportaja göreyse bu yöntem basit bir TikTok trendinden daha fazlası ve geçerli terapi uygulamalarına dayanıyor. ‘Exposure theraphy” yani maruz bırakma terapisinin incelikli bir formu olarak adlandırabileceğimiz reddedilme terapisinin amacı, bireyleri güvenli bir ortamda korkulan uyarana maruz bırakarak korkularıyla yüzleşmelerine ve kademeli olarak korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olmak, sonuçta korku tepkisinin yoğunluğunu azaltmak ve güveni arttırmak.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
Advertisement
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement