Hepimiz şehre döndük, soğuk kış günleri ne yavaş yavaş giriş yapıyoruz. Uzun kış gecelerinde, evden dışarı çıkmak istemediğiniz hafta sonlarında uygulaması keyif verecek bir yaşam felsefesiyle karşınızdayım. Denemesi -gerçekten- bedava: Hygge.

Hygge |  Fotoğraf: Unsplash / Stella Rose
Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Stella Rose

Hygge Uygulama Rehberi

Danimarka’dan dünyaya yayılan bir yaşam stili ve sanatı olan Hygge (hoo-ga) o kadar kabul görmüş ki, 2017 yılında Oxford Sözlük’te de kendine yer edinmiş.

Günlük koşuşturmadan uzaklaşıp sevdiklerimizle ya da tek başımıza rahatlamak, sakince vakit geçirmek, hayatın bize sunduklarının keyfini çıkarmak olarak tanımlayabiliriz bu yaşam stilini. Danimarka’da soğuk, yağışlı ve fazla aydınlık yaşanmayan günler halkı iç mekanlarda birlikte vakit geçirmeye yönlendirdiğinden bu kavram her an uyguladıkları bir yaşam stili halini almış.

Evinizde yaratacağınız sıcak ve samimi bir ortamda sevdiklerinizle paylaşacağınız bir akşam yemeği, az aydınlatılmış -tercihen mum- bir odada battaniyenin altında izleyeceğiniz güzel bir film, elinizde sıcacık içeceğinizle okuyacağınız kitap, fonda çalan sevdiğiniz şarkılar ile evde geçirdiğiniz telaşsız zamanlar, fırından gelen mis gibi kek kokusu, yumuşacık ev giysileri, pofuduk terlikler ve sıcacık yün çoraplar bu yaşam stilinin iştah kabartan ana noktalarından.

Gelelim bu bu stili hayatımıza adapte etmek için yapabileceklerinize…

Evinizi Cazibe Merkezi Haline Getirin

Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Jason Abdilla
Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Jason Abdilla

Danimarkalılar “hygge” kavramını en çok evlerinde uyguluyorlarmış. Benim için de çoğu zaman sıcak evimi bırakıp dışarı çıkmak kendime eziyet etmekle eş anlamlı olmuştur. Evde vakit geçirmeyi cazip kılmak, evi rahat bir yaşam alanı olarak düzenlemek önemli. O zaman ne yapıyoruz, evimizi içinde zaman geçirmekten keyif aldığımız bir hale getirmeye çalışıyoruz. Bunun için masraf yapmaya da gerek yok; yumuşak battaniyeleri dolaptan çıkarıp salondaki rahat koltuğun üzerine taşısak, birkaç mis kokulu mum yaksak, sevdiğimiz kitapları kitaplıktan sehpaya indirsek, bitkilerimizi canlandırsak yeter.

Evinizi cazibe merkezi haline getirirken belki minimalizm akımından ve Marie Kondo’nun “Konmari Yöntemi” adlı düzenleme tekniğinden de ilham alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Ayşe Tozal’dan Minimalizm Belgeseli

Işıkları Azaltın

Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Rebecca Peterson-Hall
Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Rebecca Peterson-Hall

Sıcak ve sakin bir ortam yaratmak bu konseptin en önemli adımı. Bu ortamı yaratırken de göz yoran ışıklandırmadan ziyade daha yumuşak ve az ışıklandırmayı tercih edebilirsiniz.

En yakın arkadaşınız mumlar olacak! Bulunduğunuz ortamı kokulu, kokusuz, irili ufaklı mumlarla aydınlatabilirsiniz. Belki, dağ evindeyseniz sıcak bir şömine ateşi de ortamı aydınlatsa fena olmaz!

Rahat Giyinin

Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Kira auf der Heide
Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Kira auf der Heide

Pijamalarınızı, yün çoraplarınızı, pofuduk terliklerinizi giyip üzerinize sıcak bir şal ya da battaniye alın. Hygge konseptine uygun olarak hazırlandınız bile!

Bir Süreliğine Offline Olun

O kadar hazırlandınız, sevdiklerinizi çağırdınız, lezzetli yemekler yiyip birlikte keyifli vakit geçireceksiniz. Bu güzel anları sürekli gelen telefon bildirimlerinin bozmasına izin veremezsiniz değil mi? Bu sebeple telefonları ve bilgisayarları bir süreliğine ortadan kaldırıp anın tadını çıkarın.

Lezzetli Yiyecekler Tadın

Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Rebecca Wiggins
Hygge | Fotoğraf: Unsplash / Rebecca Wiggins

Danimarkalıların “hygge” kavramı özelinde en çok önem verdikleri noktalardan biri de sevilenler ile birlikte lezzetli tatlar paylaşmak. Tadacağınız güzelliklerin ev yapımı olması önemli. Mis gibi ev yapımı bir kek, kış kokan zencefilli tarçınlı kurabiyeler, dumanı üstünde bir çorba, tazecik ev yapımı ekşi maya ekmek, bir demlik çay ya da kahve tam da ihtiyacınız olan lezzetler.

Sevdiklerinizi Çağırmayı Unutmayın

Ve belki de en önemlisi, güzel anları her zaman sevdiklerinizle paylaşmak. Aile üyeleri ya da az sayıda arkadaşınızla birlikte geçireceğimiz zamanlar kesinlikle unutulmaz olacaktır.

Belki güzel bir kahvaltı sofrasını, belki de akşam yemeğini paylaşıp güzel masa oyunları oynamak, cuma akşamüstleri happy-hour’lar düzenlemek, bir hafta sonu favori dizinizin tüm bölümlerini arka arkaya izlemek birlikte vakit geçirmek için güzel alternatifler bana sorarsanız!

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan İskandinav Mutlu Yaşam Sırları