Egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmenin veya iyi beslenmeye başlamanın kaliteli yaşama kapı araladığını pek çoğumuz biliyoruz. Ancak bunun için harekete geçenlerimizin sayısızı nisbeten daha az. Bazen tek ihtiyacımız daha fazla motivasyon oluyor, bazense üşengeçliğimizin altında yatan nedenleri bilmek bizi eyleme geçirebiliyor. Daha dengeli ve iyi bir yaşamın sırlarını anlatan 5 TED konuşmasını sizler için listeledim!

The Brain-Changing Benefits of Exercise, Wendy Suzuki

Nörobilim profesörü Wendy Suzuki’nin yaptığı konuşma, tam da şu an sizi koltuğunuzdan kaldırıp egzersiz yapmaya başlatacak etkileyiciliğe sahip. Fiziksel aktivitenin hayatımızdaki önemine odaklanan Suzuki, sporun beyni etkileyen en dönüştürücü ve güçlü faktör olduğunun altını çiziyor. Egzersizi hayatına dahil ettikten sonra kendinde meydana gelen değişimleri fark ederek araştırma alanını tamamen bu yöne çevirmeye karar veren profesör, konuşmasında ufuk açıcı sonuçlar sunuyor. Suzuki’nin anlattıklarına göre spor yapmak, kişinin ruh halini, odaklanmasını, dikkatini ve hafızasını iyileştirip enerjisini yükselttiyor.  Ayrıca sahip olduğu uzun süreli etki sayesinde kişiye depresyon ve Alzheimer gibi hastalıklardan koruyor. Wendy Suzuki, haftada üç veya dört kez, en az 30 dakika spor yapmayı öneriyor ve aerobik egzersizlerin de sporun bir parçası olması gerektiğini vurguluyor. Bunun için mutlaka spor salonuna yazılmak gerekmediğini belirten Suzuki, günlük hayatta merdiven çıkmanın veya evinizin yakınlarında tempolu yürüyüşler yapmanın bile hareket etmek için yeterli olduğunu söylüyor. Haydi, kendinize zaman yaratın ve tam şu an gününüze hareket katın!

What Makes A Good Life?, Robert Waldinger

Yetişkin hayatı üzerine yapılmış şu ana kadarki en uzun süreli araştırmanın sonuçlarını öğrenmeye ne dersiniz? “Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması” adlı araştırmanın direktörlerinden Robert Waldinger bu konuşmasında, 75 yıl boyunca iş yaşamından sağlık durumlarına, hayatlarını detaylıca inceledikleri 724 erkeğin verilerinden yola çıkarak iyi bir yaşamın sırlarını anlatıyor. Ergenlik dönemlerinden yaşlılık dönemlerine dek takip ettikleri katılımcıları iyi ve sağlıklı tutan faktörleri gözlemliyorlar. Ne mi fark ediyorlar? Ne zenginlik, ne şöhret, ne de çalışmak; iyi ilişkiler insanı mutlu ve sağlıklı tutuyor. Bu uzun süreli araştırma, sosyal yaşamın önemini ortaya koyarken yalnızca etrafınızdaki kişi sayısının değil, kaliteli ve samimi ilişkiler kurmak gerektiğinin de altını çiziyor.

Your Genes Are Not Your Fate, Dean Ornish

Dean Ornish’e göre, genlerimiz kaderimiz değil. Bir başka deyişle, yaşam tarzlarımızda ve alışkanlıklarımızda belli değişiklikler yaparak genetiğimizi farklılaştırabiliriz. Ornish, bunun daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemekten geçtiğini söylüyor. Daha iyi beslenmek, stresi denetim altında tutmak, egzersiz yapmak ve sevgi duygusunu daha fazla deneyimlemek, beyin hücrelerimizin sayısını arttırmak için yapabileceklerimizden yalnızca birkaçı. Ornish’in yaptığı bazı çalışmalar, yaşam tarzını iyileştirenlermeyi seçenlerde 500 genin olumlu yönde değiştiğini gösteriyor. Bu kişilerde, iyi huylu ve hastalık önleyen genlerin çalışıp hastalık yapan genlerin sustuğu gözlemleniyor. İşe beslenme alışkanlığınızı iyileştirmekten başlamaya ne dersiniz?

Why Some People Find Exercise Harder Than Others, Emily Balcetis

Spor yapmak neden bazı insanlar için daha zordur? Sosyolog Emily Balcetis’e göre en önemli sebeplerden biri, çevremizi nasıl algıladığımız ile ilgili. Balcetis, konuşmasında algılamanın öznelliğini vurgularken tüm gördüklerimizin zihinlerimizin süzgecinden geçtiğini söylüyor. Dolayısıyla, iki insanın aynı durumu, iki farklı şekilde algılaması çok muhtemel. Balcetis ve ekibinin araştırmalarına göre, insanların egzersiz yapmakla ilgili düşüncelerini etkileyen iki önemli faktör; motivasyon ve odaklanma. Örneğin, gözlerini hedeflerinden ayırmayan katılımcılar yürürken etrafına bakanlara göre %23 daha hızlı yürüyorlar. Bu iki faktör, daha kaliteli bir yaşam tarzını benimsemek isteyenlerin ek stratejisi olarak akıllarında yer etmeli, diyor Emily Balcetis. Aslında kendimize daha farklı görmeyi öğretmemiz mümkün!

In Praise of Slowness, Carl Honoré

Günün her anının zamana karşı bir yarış gibi geçtiği günümüzde, çoğumuz işlerimizi en hızlı yoldan halletmenin yollarını arıyor, her şeyin en kısa sürede yapılanını tercih ediyoruz. Carl Honoré’ye göre, bu hızlanmanın hayatın her alanına verdiği zararı görmüyoruz. Honoré’nin özellikle Slow Food Hareketi ve Cittaslow konularında yeni bilgiler edinebileceğiniz konuşmasında, doğru zamanlarda yavaşlarsanız aslında tüm yaptıklarınızı daha iyi yapabileceğinizi fark edeceksiniz. Yavaşlık, çoğumuzun gözünü korkutan ve bir şeyleri kaçırdığımız izlenimine kapılmamıza sebep olan bir olgu olsa da, Honoré “iyi yavaş” denilen bir konseptten bahsediyor. Örneğin, televizyon kapalıyken aile ile yenen bir yemek veya en iyi kararı verebilmek için bir problemi her yönüyle incelemeye zaman ayırmak gibi. Carl Honoré bu konuşmasında, daha üretken ve kaliteli bir yaşam için yavaşlamanın önemini detaylıca anlatıyor.

İlginizi çekebilir: Mindful Eating