Galata’dan Yeniköy’e: Citroën C5 Aircross ile Şehrin En Yenileri

Özellikle kışın, konfor alanımızdan çıkıp yeni yerler keşfetmeyi ve evimize yürüme mesafesinde olmayan semtlere yolculuk etmeyi bazen erteleyebiliyoruz. Oysa ev/iş/mahalle üçgeninden bizi çıkaracak bir güç veya ilham bulduğumuzda hepimizin aklına aynı soru geliyor “Bunu neden daha sık yapmıyorum ki?” Çünkü şehir hiç durmadan yenileniyor, sürprizler yapıyor ve bizi üçgenimizden çıkmaya çağırıyor. Biz aradığımız gücü ve ilhamı, Citroën C5 Aircross’ta bulduk.

Citroën C5 Aircross

Mutlak konfor ve iddialı tasarımıyla Citroën C5 Aircross, tüm aileyi bir araya toplayabilecek alanı sağlarken çoğu zaman gözümüzde büyüyen şehir içi yolları olabilecek en keyifli hale getirmek üzere tasarlanmış. Bize sadece şehrin en yeni mekanlarını keşfetmek kalıyor. Kemerler bağlandıysa, 2023 rotalarından radarımıza takılanlar karşınızda! 

Buffet Galata, Galata

Pazar günlerinin hakkını veren geç kahvaltılar vardır… Veya hafta içi bilgisayarımızı ve ajandamızı alıp günün ofisi ilan edeceğimiz huzurlu köşeler. Buffet Galata, tam da böyle bir yer. Galata’nın yenisinde ortam da lezzetler kadar mutluluk veriyor. Mıhlama Çılbır, Buffet Granola, Lorlu Pancake ve enfes vegan seçenekleriyle daha şimdiden kalbimizi çalan mekanda günün tatlısını sormayı da unutmayın.

Eugénie, Galata

Galata’nın tarihi dokusu en zengin sokaklarından Lüleci Hendek’e gidelim! Hemen ikonik Papadopoulos apartmanının altında Eugénie Galata’yı göreceksiniz. Şimdi size aşık olduğumuz tatlısının ismini fısıldayacağız, Revani and Roses… Yoksa Coconut Brownie mi? Seçmek zor, o yüzden ikisinden de söyleyip paylaşabileceğiniz birileriyle gitmek çok iyi bir fikir olabilir. Galata’nın ruhuna uygun mimarisiyle ve yaratıcı mutfak ekibiyle Eugénie bu sene kesinlikle merceğimizde olmaya devam edecek gibi görünüyor.

BrödEatery, Nişantaşı

Şimdi de yenilenmekten hiç vazgeçmeyen Nişantaşı’nda bir mola veriyoruz. Bröd, halihazırda pek çok lezzetine, özellikle de ekmeklerine bayıldığımız bir marka. Şimdi BrödEatery olarak Hacı Emin Efendi Sokak’ta sando çeşitleri, burgerleri, patates kızartmaları ve bowl seçenekleriyle aklımızı fazlaca çelecek gibi görünüyor. Finali içi yumuşacık dışı kıtır kurabiyesiyle yaptığımızı söylememize gerek var mı?

Citroën C5 Aircross

Age 29, Yeniköy

Tiramisu Ekler haberini aldığımız gibi rotamızı Yeniköy’e çeviriyoruz! Yeniköy’ün hiçbir zaman değişmeyen ‘sayfiye’ ruhunun hepimize çok iyi geleceğinden eminiz. Bu sene kapılarını açan Age 29, cevizli ekşi maya ekmeği, ekmek üstü lezzetleri, kaseleri ve taze kahve kokusuyla hafta sonunu ödüllendirmek için ideal bir seçenek. Eve dönerken yanınıza Age 29 yapımı ekmeklerden almayı unutmayın!

Manca Yeniköy, Yeniköy

Gelin biraz ailecek sahil havası alalım. Masamızdan denizin tuzunu hissedebildiğimiz bir yere gidiyoruz sizinle: Manca Yeniköy. Yazdan kalma bir mutluluk veren atmosferiyle Manca, sabahın erken saatlerinden, gece yarısına kadar tüm ev ahalisini memnun edecek seçeneklere sahip. İngiliz Kahvaltısı ile başlattığınız günü, Smash Burger ile noktalayabilirsiniz. Manca Mocktail ise mutlaka denenecekler arasında.

Citroën C5 Aircross

Carlen, Erenköy

Şimdi de Anadolu Yakası’na geçelim. Anadolu Yakası daha ne kadar huzurlu olabilir ki? Derken… Carlen Bakery açıldı. İçeri girdiğiniz anda karşılama yapan sıcacık kruvasan kokusu, Carlen’e özel somonlu simit sandviçi, Pizza Taglio’su ile Bakery tutkunlarını (yani bizi) Erenköy’e ışınlayacak güce sahip. Işınlanma henüz keşfedilmedi ama Citroën C5 Aircross’ta en sevdiğimiz şarkıyı açıp yola çıktığımızda ışınlanmaya benzer hisler yaşadığımızı reddedemeyiz.

7 Mila, Sultanahmet

Tarihi Yarımada, rotamıza çok yakışmaz mı? Biz de öyle düşündük ve hedefimizi Piyer Loti Caddesi’nin en yenisi 7 Mila olarak belirledik. Antakya zahterinden, Mardin hünnabına, Arsuz limonundan Antep fıstığına varana dek Mezopotamya’nın gizemli lezzet hazinelerini yeniden yorumlayan restoranda etkileyici bir akşam yemeğindeyiz. Özellikle Kereviz Püreli 7Kule’yi denemeyi unutmayın!

Peki hava kararınca… Tüm günün iş yoğunluğunun ardından (veya çocukları uyuttuktan sonra!) kendinizi dışarı atmak isterseniz, Beyoğlu’ndan yepyeni iki öneriyle karşınızdayız.

Taproomx, Asmalı Mescit

“Neden daha sık gelmiyoruz ki?” duygusundan bahsetmiştik, bu soruyu bizce en çok Asmalı Mescit’e gittiğimizde soruyoruz kendimize. Daha Beyoğlu’na adım atar atmaz tüm gençliğimiz tarafından karşılanıyoruz sanki. Hiçbir yere benzemeyen yapısı, sadece biz biliyormuşuz gibi hissettiğimiz ara sokakları ile Asmalı Mescit, yeni kalmaya bir gün bile ara vermiyor. Şubat’ta kapılarını açan Taproomx, lezzetleri ve müziğiyle Beyoğlu’nun en yenilerinden.

Frankhan İstanbul, Karaköy

Bu defa Kemankeş Caddesi’ndeyiz. Frankhan, dopdolu program akışıyla şehir kadar yeni ve hareketli bir gösteri ve etkinlik mekânı. Stand-up gösterileri, DJ performansları ve lezzetleriyle tam bir buluşma yeri. Kendileri de “Friends of Frankhan” mottosunu bu yüzden seçmiş olmalı. Bütün arkadaş grubunu yeni Citroën C5 Aircross’unuza toplayın, biletlerinizi alın ve gecenin tadını çıkarın.

Peki Neden Citroën C5 Aircross?

Citroën C5 Aircross

Listeye aldığımız bu 7 yeni mekânın kendine has özellikleri gibi, Citroën C5 Aircross’un de benzersiz özellikleri var. Daha güçlü ve şık bir görünüm için yenilenen Citroën C5 Aircross, dört farklı iç mekan ambiyansıyla her modumuza uyum sağlıyor. İç mekan genişliği ve SUV sınıfında rakipsiz konfor seviyesiyle öne çıkıyor ve markanın deneyimini ve yenilikçi yaklaşımını yansıtan Citroën Advanced Comfort® programından yararlanıyor.

Yarı otonom sürüş özelliğiyle haftanın yorgunluğunu olabildiğince aracınıza devrederek şehrin tadını çıkarmanızı sağlıyor. Özellikle son teknoloji ile geliştirdikleri park asistanı, tüm bu yeni mekanları keşfederken park ederken yaşayabileceğiniz zorlukları sorun olmaktan çıkarıyor.

Şehir kadar modern, yenilikçi. Şehir gibi hem heybetli hem zarif. Şehir insanı kadar uyumlu, dinamik ve cömert. Citroën C5 Aircross’u daha yakından tanımak için tıklayın!

Yeniköy Mekânları: Semtin En Yenileri ve Klasiklerinden Öneriler

Biz İstanbul’un hızını her ne kadar çok sevsek de bazen şehirden uzaklaşmadan nefes alacak alanlar arıyoruz. Böyle zamanlarda Yeniköy; yeşil ve maviyi buluşturduğu doğası, terk edilmiş eski apartmanlarının önünde kurduğumuz hayaller ve sohbet etmeye doyamadığımız esnafları ile bizim adeta güvenli bir evimiz hâline geliyor. Biz de çok sevdiğimiz Yeniköy’de hem ruhumuzu dinlendirdiğimiz hem de geleneksel tarifleri veya modern yorumları ile farklı deneyimlere çıktığımız mekânları sıralıyoruz.

Yeniköy mekânlarına geçmeden önce; semti geçmişi ve bugünü üzerinden keşfetmek isterseniz
Deniz Yılmaz Akman’ın Yeniköy Rehberi yazısına göz atabilirsiniz.

Yeniköy’de Müdavimi Olduğumuz Mekânlar

Araka

Taş duvarları ve perdesiz büyük penceresiyle Araka, şef Pınar Başdemir’in yaratıcı dokunuşlarıyla Yeniköy’ün ara sokaklarında konumlanıyor. Sebze ve ot ağırlıklı reçeteleriyle Michelin yıldızı alan Araka, mahallenin ruhuna uygun bir samimiyetle karşımıza çıkıyor. Restoranın kısıtlı alanına, Michelin yıldızı ilgisini düşününce mutlaka önceden rezervasyon yaptırmanızı öneriyoruz.

İlginizi çekebilir: İstanbul’un Michelin Yıldızlı Restoranları

Apartıman

Bir aile işletmesi olma özelliğiyle kalbimizi çalan Apartıman, Yeniköy’de alternatif lezzetler arayanlar için harika bir seçim. Ferah atmosferiyle uyumlu arka planda yemeğinize eşlik eden müzikse bol sohbetli arkadaş buluşmaları için özenle düşünülmüş. Malzeme odaklı değişken menüler sunan mekânın mutfaklarında kullandıkları ürünleri Çatalca ve Kırklareli gibi yakın çiftlik ve üreticilerden temin etmelerini biz çok sevdik.

İlginizi çekebilir: İstanbul’da Şömineli Mekânlar

7.Ev

Kalabalıktan uzak, yeşillikler içindeki bahçesiyle 7.Ev’den bahsetmeden geçmek istemedik. Dört katlı bir ahşap binada keyif sanatını icra eden mekân, aynı zamanda katılabileceğiniz yoga ve nefes danışmanlığı gibi farklı atölyelere de ev sahipliği yapıyor. Kahvaltı ve kahve yanı lezzetlerinin ağırlıklı olduğu menülerinden lezzetler deneyimledikten sonra bahçesinde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Biraz çalışma alanı biraz da keyif rotası arıyorsanız Yeniköy’deki yeni adresinizi buldunuz demektir.

İlginizi çekebilir: İstanbul’da Ortak Çalışma Alanları

The Red Baloon

The Red Balloon, Şef Serkan Özçal ve ekibinin her fırsatta yaratıcılığını gösterdiği bir restoran. Bilindik tatlara yepyeni bir yorum kazandıran The Red Balloon’da biz mantarlı kroket ve kaburgayı denedik. Ağızda müthiş bir şekilde dağılan kaburganın biz müdavimi olduk bile. Yemeğin üstüne Erik Tarhun kokteylinin de çok iyi gittiğini söylemeliyiz.

Però

Kara kalemle çizilmiş gibi görünen grafitilerle kaplı duvarları ve toprak tonlarındaki konseptiyle içeriye girdiğiniz ilk andan itibaren farklı bir mekânda olduğumuzu hissetiğimiz Però’da bizim favorimiz; terasta gün batımında boğaz manzarasına karşı içtiğimiz kokteyller! Kokteyllere eşlikçi olarak da tapas çeşitlerini denemenizi öneririz.

Vagabondo’s

Pizza ve Yeniköy deyince aklımıza ilk gelen mekan sanıyoruz ki Vagabondo’s . 1989’dan beri hizmet veren restoranı sadece enfes pizzaları için değil, sıcak ve romantik atmosferi için de tercih edebilirsiniz. Siz de bizim gibi İtalyan mutfağı seviyorsanız Vagabondo’s’un lezzetlerine bayılacağınıza eminiz.

Marcel

Yeniköy’ün Fransızı Marcel; bizim pazar brunch durağımız olsa da akşam ve öğlen yemeklerinde de çok lezzetli tabaklar sunuyor. Biz her ne kadar kruvasanlarının müdavimi olsak da İstanbul’da Fransa’daymışız hissi veren ender soğan çorbalarından birinin de Marcel’de olduğunu söylemeliyiz.

Tappa’s

Tappa’s odun ateşinden çıkan pizzaları ile bizim Yeniköy’de en sevdiğimiz İtalyan mutfağı duraklarından. Biz genelde burada yemekleri ortaya söyleyip hepsini paylaşmayı tercih ediyoruz. Yemeğin sonunu ise tabii ki tiramisü ve kahvelerimiz eşliğinde bitiriyoruz. İtalyan restoranı olsa da içkinin bulunmadığını hatırlatmadan geçmeyelim, biz kendisini en çok öğlen yemeklerinde tercih ediyoruz.

Gazebo

Boğaz’ın tadını çıkarmak için kuşkusuz en güzel mekânlardan biri de Gazebo. Bembeyaz bir yalının içindeki bu restorana her gelişimizde bir şekilde kendimizi bir sandal sefasındaymışız gibi hissediyoruz. Adını yalının bahçesindeki tarihi gazebodan alan mekân, mutfağıyla da bizim favorimiz. Dünyanın değişik köşelerinden farklı lezzetler sunan restoranın menüsünden sizin için önerimiz Cafe de Paris soslu bonfileleri ve soslarını çok beğendiğimiz salataları.

Sedona Concept

Dünyanın her yerinde artan bisiklet kafe furyasının bir parçası olan Sedona Cocenpt, bisiklet merakımızla üçüncü nesil kahveleri buluşturan noktalardan. Bizim en sevdiğimiz yanlarından biri ise mahalleyi bisiklet ile gezdikten sonra kadenin önüne park edebilmemiz. Eğer bisikletiniz yok ise buradan kiralayabilir; sahilde ve mahallenin ara sokaklarında gezdikten sonra kahve içmeye geri dönebilirsiniz.

Yeniköy 464

Terası ağaçların altında denizin karşısında bulunan Yeniköy 464; bizim güne sakin başlamak istediğimiz zamanlarda favorimiz. Menüsünden iç tasarımına kadar Yeniköy’ün geçmişle bugünü huzurlu bir şekilde yansıtan ruhunun değdiği mekânda; kahvaltı geleneksel Türk mutfağından olsa da çok sevdiğimiz modern dokunuşlar da bulunuyor.

Mua ve Girandola

İstanbul’un dondurma alanını ele geçirdiğini söyleyebileceğimiz Girandola ve Mua, dondurmalarını günlük hazırlıyor. Girandola, her güne yeni bir dondurma hazırlarken; Mua ise dondurmalarını mevsim meyveleriyle hazırlıyor. Bizim Mua’nın en sevdiğimiz yanı ise dondurmalarını köpeklerimiz ile de paylaşabiliyor olmamız.

Voi

Sağlıklı ve lezzetli yemekleri ile İstanbul’daki en sevdiğimiz kahve duraklarından Voi’nin on üç şubesinin bir tanesi de Yeniköy’de. Diğer şubelerine göre daha küçük olan Yeniköy Voi’yi biz daha samimi ve sade seçenekler aradığımızda tercih ediyoruz. Özellikle demleme kahvelerinin müdavimi olarak yanında günlük çıkan cheesecake’lerini çok seviyoruz.

Yeni bi’köy

Yeniköy’den içeri girsek de arka bahçesine girdiğimiz zaman bir Ege bahçesindeymişiz gibi hissetiğimiz Yeni bi’köy; özellikle çalışmak istediğimiz sessiz sakin havasıyla bizim en çok tercih ettiğimiz yer. Bazen tek başımıza bazen birkaç arkadaşımızla çalıştığımız bu mekânda en çok sıcak servis ettikleri brownie’lerini seviyoruz.

The Queen Coffee Yeniköy

Boğaz boyunca kıvrıla kıvrıla yol alırken nostaljik dekorasyonuyla gözümüze çarpan Nanny Yeniköy, kahve deneyimi için önerilerimiz arasındaki yerini alıyor. İçeriye girdiğinizde aynı özenle düşünülmüş konsept devam ediyor. Yüksek tavanlı ve ferah bir alana sahip mekâna ahşap raflar, masalar ve şık aydınlatmalar eşlik ediyor. İçeride sizi karşılayacak olan Queen Nanny portresinin hikâyesini de burada paylaşalım. 18. yüzyılda Jamaika’nın ulusal lideri Queen Nanny; Gana bölgesinde doğuyor ve Jamaika’ya köle olarak götürüldükten sonra köleliği reddederek kaçıyor.

Hopdaddy Burger

Burgerseverlerin gözdesi Hopdaddy Burger’siz bir Yeniköy mekânlar listesi düşünemedik. Yeniköy’ün ilk burgercisi olan Hopdaddy Burger, minicik dükkanından enfes lezzetler çıkarıyor. İstanbul’un iddialı burgercilerinden biri olan Hopdaddy Burger’de rokfor peynirli ve dana jambonlu Black Jack’i mutlaka denemenizi öneririz.

Azur

Yeniköy’ün yeni nesil deniz mahsulleri restoranı Azur, deniz ürünleri sevenler için bizce boğaz hattının en keyifli mekânlarından. Girişteki açık mutfağı ve keyifli barı sizi mekâna hazırlarken sanatçı Sedat Girgin’in tablolarının bulunduğu alan, şık görünümü ve beyaz masa örtüleriyle farklı bir deneyim yaşatmayı vaat ediyor. Gelelim mutfağına, Azur’un spesiyallerinden Paella, ananaslı ve mangolu ıstakoz ve tereyağında dilini denemenizi de mutlaka öneriyoruz. Hem harika Boğaz manzarası, hem de iştah açan mahsulleri ve özgün mezeleri sayesinde Azur’dan son derece mutlu ayrılacağınıza eminiz.

Eski Yer

Geleneksel rakı sofralarını sevenlerin favorisi olan Eski Yer; klasik mezeleri ve deniz manzarası ile bizim de Yeniköy’de en sevdiğimiz rakıcılardan. Biz en çok akşamüstü terasa geçip boğazdan güneşi batırırken sevdiklerimizle geleneksel mezeleri paylaşıp rakı eşliğinde sohbet etmeyi seviyoruz.

Eski Adet

Yeniköy’ün arka sokaklarından devam ediyoruz. Otantik yemek atmosferiyle Eski Adet, meyhane mutfağı ve ocakbaşı lezzetlerinin bir arada sunmasıyla Yeniköy favorilerimiz arasındaki yerini alıyor. Restoranın atmosferineyse eskitilmiş duvarlar, antika görünümlü mobilyalar ve şamdamlar eşlik ediyor. Rakının çay bardaklarında, yiyeceklerin toprak tabaklarda sunulduğu Eski Adet’te sohbetinizin arkasında çalan eski Türkçe parçalar bizi ara sıra zaman yolculuğuna çıkarıyor. Akşamın ilerleyen saatlerinde ise 80 ve 90’ların en sevilen şarkılarıyla mekân biraz daha hareketleniyor. Nostalji ve eğlenceyi bir arada sunan bu mekânı bir hafta sonu buluşması için düşünebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İstanbul’un Yeni Nesil Meyhaneleri

Fiko Ocakbaşı

Yeniköy’ün sevilen ocakbaşısı Fiko Ocakbaşı’nı, ferah bir atmosfer eşliğinde sevdikleriyle kebap keyfi yapmak isteyenler için tavsiye ediyoruz. Fiko’nun bizim için en fazla öne çıkan özelliği, kendini yenileyen mezeleri ve tabii ki lezzetine doyum olmayan kebapları. Burada ete doyacağınız iyi bir yemek deneyimi yaşamak isteyenlere başlangıç için bizim önerilerimiz: avokado ve 3 çeşit peynir ile hazırlanan Avokadolu Girit Ezmesi ile közlenmiş kırmızı biber, dereotu, maydanoz, yeşil soğan, peynir ve cevizin bir araya geldiği Cunda Ezmesi. Son olarak, Fiko Ocakbaşı’yı diğer ocakbaşılardan ayırdığını düşündüğümüz bir özelliğinden söz edelim: yemek öncesi ya da sonrası rahatlıkla içebileceğiniz hafiflikte kokteylleri! Ekşi-tatlı aromaları sevenlere Bourbon Herbal’ı tavsiye ederiz.

Yeniköy’ün Gelenekselleşmiş Mekânları

Emek Kafe

Şehirde küçüklüğümüzden beri aynı lezzetleri bulabildiğimiz ender noktalardan olan Emek Kafe’nin 50 yılı aşkın geçmişiyle bizdeki yeri apayrıdır. Burada denizin sonsuz maviliğinin içinde keyifli bir Pazar kahvaltısı geçirebilir, lezzeti dillerden düşmeyen serpme kahvaltı ve menemenlerini deneyebilirsiniz. Hazır Emek Kafe’ye uğramışken cadde üzerinde enfes mantılarıyla ünlü Emek Mantı’ya da uğramanızı öneriyoruz.

Yeniköy Kitapçısı

İstanbul’da bulamadığınız ender kitapları dahi sizin için hemen bulan Yeniköy Kitapçısı, bizim mahalledeki en sevdiğimiz yerlerden. İçine girdiğiniz an kedileri ile size merhaba diyen kitapçıda; isterseniz saatlerce kitapların dünyasına dalabilir, kahvenizi içerken diğer kitap kurtları ile sohbet edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İstanbul’un Kitapçıları

Yeniköy Kahvesi

İstanbul’un gelişen ve değişen hâlini çok sevsek de bazen eski Türkiye şairlerinin bahsettikleri sakinliği ve gelenekselliği de aramıyor değiliz. Böyle zamanlarda Yeniköy’de taş merdivenlerini çıktığımızda ağaçların arasından görünen boğaz manzarası ile Yeniköy Kahvesi bizi geçmişe döndürmesiyle en sevdiğimiz duraklardan.

Yeni Damla Pastanesi

Birçok İstanbullu’nun küçüklüğünden beri doğum günü pastalarını yapan, yorulduğumuzda bir çay ve börek molası verdiğimiz Yeni Damla Pastanesi, bizim Yeniköy’de en geleneksel noktalarımızdan. Pastaneye uğramasak bile arkadaşlarımızla evde toplandığımızda masanın üzerinde mutlaka bir tatlılarını bulundururuz. Özellikle glutensiz beslenenleri de düşünen Yeni Damla’da unsuz yağsız tatlarını denemenizi öneririz.

Taka Balık

Boğazın kenarına attıkları tabule ile bizi eski Türkiye filmlerindeymişiz gibi hissettiren Taka Balık; balık ekmekleri, manzarası ve samimi ortamı ile bizim Yeniköy’deki favori duraklarımızdan. Özellikle gün batımında deniz kokusu eşliğinde oturmayı ve yemeğini kediler ile paylaşmayı sevenlerin müdavimi olduğu Taka Balık’ı herkese öneriyoruz.

Yeniköy Rehberi: Kavafis’in Hep Güzel Kalan Boğaziçi Semti

Dev çınar ağaçlarının kapladığı uzun caddesi, balıkçı teknelerinin süslediği sahili ve birbirinden görkemli yalılarıyla Yeniköy, ince ve sade zevkler peşinde koşan herkesi mutlu etmesini bilir. Semtin eskimiş ama yok olmamış yapılarına bakıp bu aynılığa şaşırır, bir yandan da birbiri ardına açılan kafe ve restoranların hızına yetişmekte zorlanırsınız. Peksimet İskelesi artık Yeniköy İskelesi’dir. Yan yana dizilmiş peksimetçilerse çoktan gitmiş, yerlerine modern zamanın mekanları konmuştur. Hızlı ve yavaş bir arada seyreder durur. Hem genç, hem yaşlı bir ruhu özüne sindirmiş olan bu sevimli Boğaziçi köyü, Konstantinos Kavafis’in dizelerinde de çıkar karşımıza. Bir dönem Yeniköy’de yaşamış olan Yunan şair “Ey yabancı, eğer doğanın sana gülümsediği ve her çınarın arkasında bir gül kadar güzel bir genç kızın gizlendiği bir köy görürsen orada dur. Nihori’ye (Yeniköy’e) ulaştın demektir.” der, Panayia’nın çiçeklerle renklenmiş bahçesinde. Baharda açan kadife dokulu güllerle ve durgun deniziyle hepten güzelleşen Yeniköy Tarabya Caddesi’ne gelip, sahilde birkaç saat geçirirseniz gülümseyen o doğayı siz de fark edersiniz. Kavafis’e hak vererek, “başka bir deniz bulmayacağınızı” hissedersiniz inceden.

Yeniköy Rehberi, Yalılar
Yeniköy Rehberi, Yalılar | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Yeniköy Rehberi

Gözüme Çarpanlar

Yeniköy İskelesi: Yeniköy rehberi elbette iskeleyle başlıyor. Bir zamanlar, iskele yakınında onlarca fırın bulunduğundan; gemi kaptanlarının sıkça uğradığı semt, “peksimet iskelesi” olarak anılırmış. Şimdilerde ise semtin iskelesi, ahşap dokusuyla, Rumeli yakasına özgü iskelelerden biri olarak işlemeye devam ediyor.

Not: Buradan kalkan vapurlarla, Beykoz’a geçin. Bu esnada, karşınızda beliren yalıların, İkiz Yalı’nın kayıkhanelerinin fotoğrafını çekmeyi unutmayın.

  • İkiz Yalı: 190O’lerin başında Raimondo D’Aronco tarafından inşa edilen yalı, mini balkonları ve ahşap detaylarıyla ilgi çekici. Hemen yanı başında vapur iskelesi ve tarihi Emek Kafe bulunuyor.
  • Sait Halim Paşa Yalısı: 19.Yüzyıl’da yapılan ve adını Osmanlı sadrazamı Sait Halim Paşa’dan alan yalı, Yeniköy’ün en gösterişli yapılarından biri. 2000’lerde, 1860’lardaki hali göz önüne alınarak yeniden restore edilmiş. Davet ve organizasyonlara kiralanıyor.
  • Şehzade Burhaneddin Efendi (Erbilgin) Yalısı: Boğaziçi’nin en büyük yalılarından biri olan yalı, 64 odalı. 1911 yılında II. Abdülhamid’in oğlu Burhaneddin tarafından alınınca, bir dönem onun adıyla anılmış. Birkaç kez el değiştiren yalı, varaklı süslemeleri ve Rokoko üslubuyla göz dolduruyor.
03-20
Panayia Rum Ortodoks Kilisesi | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Panayia Rum Ortodoks Kilisesi: 1837 tarihli kilise, II. Mahmut’un doktorlarından olan Stefanos Karateodori’nin talebi üzerine inşa edilmiş.

Not: Kilisenin baharda açan mis gibi çiçekleriyle daha da güzelleşen bahçesinde vakit geçirin. Yazları, bir de begonvillerin altına geçip, kiliseyi oradan seyredin.

04-17
Konstantin Kavafis Heykeli | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Bir Not Daha: Bahçesindeki Konstantin Kavafis heykelini görün ve şairin en güzel şiirlerinden biri olan Şehir’i okuyun.

Bir Not Daha: Her yıl 6 Ocak’ta bu kilisede düzenlenen sabah ayinine ve İstanbullu Rum Ortodokslarının devam eden geleneği; Boğaz sularından Haç çıkarma törenine tanıklık edin.

Yeniköy Rehberi, Aya Nikola Kilisesi
Yeniköy Rehberi, Aya Nikola Kilisesi  |  Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Simitçi Salih Sokak: Yeniköy’ün şaşalı yalıları daima rol çalsa da, eskimiş ama halen ruhu olan, pencerelerine sardunyalar dizili ahşap evleriyle Simitçi Salih Sokak ve yokuşları göze alanlar için bu sokağın biraz daha üstleri, “eski İstanbul’u” arayanları mutlu edebilir.

Not: Akbaş, Kamber ve Salkım Küpe Sokakları, geride tek tük kalmış eski Yeniköy evlerini görebileceğiniz, hem de bu bahaneyle yürüyüş yapacağınız yerler. Ayrıca, Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi’nin olduğu Kürkçü Faik Sokak, Yenikoy Surp Asdvadzanzin Ermeni Kilisesi’nin yer aldığı Su Dolabı Sokak, daha geniş vakti olanlar için keşif noktaları.

  • Dadyan Yalısı: Yeniköy sahilinin, dantel gibi ahşap işlemeleri ve iki yanında kıvrılan zarif merdivenleriyle en güzel yalılarından biri olan Dadyan Yalısı, 1850’lerde yaptırıldı. Birkaç kez el değiştiren yalının, II. Abdülhamit döneminde vezir olan Artin Dadyan’a geçmesiyle bu ismi aldığı biliniyor.
  • Yeniköy Sinagogu: 1800’lerde Abraham Salomon Camondo tarafından yaptırıldığı bazı kayıtlarda geçen, cadde üzerinde yer alan tek sinagog.
  • Şemsettin Sirer Yalısı: Yeniköy kıyılarında, tipik Osmanlı mimarisinden farklı; Sedad Hakkı Eldem tarafından tasarlanan bu yalı, modern mimarisiyle kendini ilk görüşte hemen belli ediyor.
Köybaşı Caddesi'ne Paralel Sahil Yolu
Köybaşı Caddesi’ne Paralel Sahil Yolu | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Osman Reis Camii: Upuzun bir cadde olan Köybaşı’ndan Yeniköy’e doğru gelirken, yolun kenarındaki sade yapılar arasında hemen göze çarpar bu camii. İlk yapımı 1600’lere dayansa da, 20. Yüzyıl’da en ünlü İstanbullu mimarlardan olan Alexandre Vallaury tarafından onarılmış.
  • Avusturya Büyükelçiliği Yazlık Binası: Köybaşı Caddesi’nin incilerinden; 1880’lerde yapılmış olan yazlık binası yıllar içinde hiç değişmeden buradan seyreder denizi. Mini balkonların süslediği sade yapı, sahil yolu yapılmadan önce kayıkhaneleri denize uzanan bir yalıymış.
Yeniköy Rehberi, Mekanların Sıralandığı Daire Sokak
Yeniköy Rehberi, Mekanların Sıralandığı Daire Sokak | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Aklımın Bir Köşesinde

  • Però Yeniköy’de gün batımı saatlerinde bir kadeh şarap eşliğinde arkadaşlarla sohbete koyulmak,
  • 1965’ten beri açık olan ve insana denizin üzerindeymiş hissini tam anlamıyla veren Emek Kafe’nin günlük tatlılarını çay eşliğinde tatmak, geçen balıkçı teknelerini seyretmek,
06-16
Taka Balık | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Taka Balık’ın dalgaların sesini dinleyebileceğim iskelesinde, bir tabureye oturup balık ekmek ve kalamar yemek,
  • Rakı, balık ve manzara üçlemesinin Yeniköy’de en güzel şekilde tadına varılacağı Azur Restoran’da bir akşam geçirmek,
  • Tarihi Yeniköy Börekçisi’nde kıymalı börek yanına çay ısmarlamak. Ayrıca, meşhur peksimetinden almak. Bu börekçi, 1934’te Safranbolulu bir aile tarafından, kökleri 1800’lere dayanan Rum bir ustadan satın alınmış. O günden beri, Rumlardan öğrendikleri tarifleri taş fırınında pişirerek devam ettiriyorlar. 
  • Yeniköy Kahvesi’ne uğramak, yazları arkadaşlarla okey oynamak. Kışlarıysa, sobası başında keyif yapmak,
08-11
Yeniköy Sahili Yüzme Sezonu | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Yeniköy Sahili’nde güvercinleri beslemek, yüzen çocukları izlemek ve Tarabya yönüne  doğru yürüyüş yapmak,
  • Çıtır mantı yemek için yolumu Emek Mantı‘ya düşürmek,
  • Yeniköy Kitapçısı‘nın kitapları arasında dinlenmek, bir kahve içmek ve mekanın belirli dönemlerde düzenledikleri etkinliklerini takip etmek,
10-55
Araka Restoran | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Araka’da önce yemeklerin şahane sunumunun, sonra da tadının keyfini çıkarmak,
  • Semtin en güler yüzlü esnaflarından olan Altan kardeşlerin, Yenikent Çiçekçi’sinden baharda bir frezya, kışları nergis buketi yaptırmak.

Yeniköy’e Dair…

13-34
Yeniköy’ün Tekneleri | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Mehmet Coral’ın Yeniköy’ün Çınarları – Bir Yurtsevda Poetikası kitabını okuyun.
  • Zeynep Rade’nin Yeniköy’de Bir Yalı romanı da, semte dair yazılmış kitaplar arasında. Bir ailenin trajikomik hikâyesi anlatılıyor.
  • Babası Yeniköy’de olan ve sadece birkaç yıl bu köyde yaşamasına rağmen, şiirlerinde de yer veren Kavafis’in şiirlerini, Cevat Çapan çevirilerinden okuyun. Bu şiir kitaplarından birini alıp, sahile gelmeniz önerilir.
  • Orhan Türker’in Nihori’den Yeniköy’e Bir Boğaziçi Köyünün Hikâyesi kitabını sahaflardan bulun. 16. Yüzyıl’dan itibaren 400 yıla yakın Rumların yaşadığı bu köyün 1964 mübadelesiyle beraber değişen yüzüne ışık tutuyor.  
  • Havanın iyi olduğu günlerde sahildeki büyük çınarın altı, sandalyesini kapıp buraya gelenlerle dolu. Siz de açılır kapanır sandalyenizi alıp, Yeniköy Börekçisi’nden aldığınız bir kutu börekle burada vakit geçirebilirsiniz.
12-46
Yeniköy Sahili Müdavimleri | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Ayaküstü Sohbetler

Yeniköy, mahalle ruhu korunmuş semtlerden olduğundan her an herkesle sohbete girişebilirsiniz. Yeniköy Börekçi’sinden börek alırken tezgâhtakilerle, Panayia’nın mis kokan bahçesinde kilisenin bekçisiyle, sahilde gezintiye çıktığınızda bir balıkçıyla veya okey masasını kurup heyecanla ılık havanın tadını çıkaran Yeniköylülerle. O an, yakınınıza mahallenin “delisi” gelir, yan banklarda oturup rakıyla demlenen diğer mahallelilerle şakalaşır, hatta bazen bozuşurlar, bir çocuk aniden denize cumburlop atlar ve sıçrayan sulara bir olta balıkçısı kızar. Şaşırmayın, burası Yeniköy deyin ve tebessüm edin! 

Kapak Fotoğrafı: Deniz Yılmaz Akman

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’dan Yeniköy Mekanları

Azur: Yeniköy’de Lezzetli Bir Mekan

[[konum_1]]

Boğaziçi’nin Rumeli Yakasında İstinye ve Tarabya arasında kalan yeşil ve mavinin buluştuğu lokasyon Yeniköy. Uzun bir sahil şeridi,ağaçlı yolları ve deniz kenarı yalıları ile yaşayan bir semt. Yeniköy’ü hem yaz aylarında hem de kış aylarında ziyaret etmek ayrı keyifli oluyor. Emirgan’dan aşağı inerken yelkenlileri,yatları gördüğünüz alana çıkıyorsunuz. Fotoğrafı gözünüzde canlandırmanızı istiyorum. Deniz güneşten parlıyor,arkasında yemyeşil bir manzara… Denizin devam ettiği şerit boyu bir birinden ihtişamlı yalılar başlıyor, yol boyu uzun ağaçlar güneşi kesiyor ve sizi ferahlatıyor. Hem tarihi hem de yeni dönemi bir film şeridi gibi izliyorsunuz. Sağa dönseniz aralardan deniz size göz kırpıyor.Sola dönseniz yukarılarda ağaçlar size selam veriyor. Hadi gelin bugün Yeniköy’de sizi deniz kenarı oldukça keyifli bir mekan olan Azur’a götüreyim. 
 

620e991f-0a32-4d9d-881b-ef65eed0c201
Azur Yeniköy | Fotoğraf: Tuba Nil Dengiz

Azur, dört sene önce Yeniköy’de açılmış. Geçen seneyse aynı çizgi ile Bodrum’a açılmış. Mekana giriş yaptığınızda aslında üç ayrı kat oluşturulduğunu görüyorsunuz. Küçük merdivenlerle alanları bitirip deniz kenarına çıkıyorsunuz. İlk girişten sonra kare ve yuvarlak masaların yer aldığı, tavanı kapalı, bir tarafı duvar bir tarafı cam olan büyük bir alana çıkıyorsunuz. Bu alanda hemen sol köşede zeminde bir cam, camdan aşağıya baktığınızda bir şarap mahzeni göreceksiniz. Devam ettiğinizde küçük merdivenlerden hemen sonra diğer bir alana çıkacaksınız. Tavanı açılan, önü ve sol tarafı tamamen cam olan, dikdörtgen, beyaz örtülü masaların yer aldığı ferah bir ortam oluşturulmuş. Dış alana geldiğimiz de sağınız solunuz yeşil, nar çiçekleri sizi büyülerken hemen karşınızda masmavi deniz aşırı keyifli bir şekilde size selam veriyor olacak. Benim en sevdiğim alan tabii ki bahçe oldu. Ben Azur’a sabah gitmeyi tercih ederim. Sakin ve ferah oluşunu sevdiğimi söyleyebilirim. Ayrıca mekana deniz tarafından özel teknenizlede yanaşıp giriş çıkış yapabiliyorsunuz. 
 

7acca4d6-2b50-4573-bc30-88bcedf0f1a5
Azur Bahçe | Fotoğraf: Tuba Nil Dengiz

Azur’da Lezzetler

Azur’un menüsüne baktığımızda Güney Amerika’dan Meksika ve Peru /*Nikkei, Akdeniz’den İspanya ve İtalya ve Türkiye’nin geleneksel deniz mahsülleri yemeklerinden esinlenilerek ortaya çıkarılmış. Nikkei: Japon ve Peru yerel mutfak anlayışının ve malzemelerinin lezzetli bir birleşimi anlamına geliyor. Menü oldukça geniş. Çorba ve salatalarla başlıyor. Ben kereviz sapı ve hindibağ, parmesan vinaigrette yedim. Yediğim salatadan mutlu olduğumu söyleyebilirim. Sunumu renkli ve özenliydi.

Atıştırmalık ve soğuk başlangıçlardan devam edelim. Birkaç ürüne özellikle değinmek isterim: Kral yengeçli avokado cannelloni, romesco sos, Turna havyarı tarama, Enginar mus, Ançüez ve tereyağlı crostini. Crudo bar’a baktığımızda ‘Otoro’ yağlı ton balığı sashimi, dashi soy sos, ‘Gambero Rosso’ kırmızı karides carpaccio ve daha fazlası. Ceviche; narenciye ve baharatlarla kürlenmiş sashimi kalitesinde balık. Burada somon,levrek balıklarını görebilirsiniz.

Menü sıcak başlangıçlar; Tempura, Taco, Makarna, Mostra olarak devam ediyor. Sıcak başlangıçlardan birkaç tane yazmam gerekirse: ‘Anticucho’ Peru stili baharatlı sos, salsa criolla seçimler de ahtapot, karides ya da kuşkonmaz. Acılı kalamar da bir diğer seçenek olabilir. Ben taco olarak ızgara mantar ve ıspanak, ceviz, ricotta salsa tercih ettim. Tadımlıktı tabii ki 🙂 Ayrıca ekstra şarap, kokteyl ve tatlı menüleri de ayrı olarak veriliyor. Tatlı olarak Flan Mexicano tercih ettim. Meksika stili portakallı krem karamel tatlısıydı. Lezzeti ve sunumu güzeldi. 

806d87a8-2008-4122-a01e-7a39a235f46a
Flan Mexicano | Fotoğraf: Tuba Nil Dengiz

Sizler birkaç kişi giderseniz seçimli bir şekilde menünün deniz mahsüllü ürünlerinden deneyimleyebilirsiniz. Gündüzleri hem denizi görmek hem de nezih bir ortamda yemek yemek için güzel bir ortam. Akşamları da eminim bambaşka bir ambiyansa sahiptir. O zaman şimdiden keyifli zamanlar ve afiyetler olsun!

Kapak Fotoğrafı: @azur.restaurant

İlginizi çekebilir: Sebnem Sukan’dan Apartıman

Yeniköy: Adına Şarkılar Yazılan Semt, Bir İstanbul Masalı

İstanbul dünyadaki en güzel şehirlerden biri hatta bazılarımız için belki de en güzeli demiştim İstanbul’daki park ve bahçelerden bahsettiğim yazımda. Her köşesinde bir tarih, yaşanmışlık, güzellik yatan bu muhteşem şehrin bu kadar güzel olmasının nedenlerinden biri de hiç kuşkusuz hepsinin kendine has özellikleri olan, her ziyaret edişinizde farklı hissiyatlar yaratan tarihi semtleri… Yıllardır bu şehirde yaşamama rağmen o kadar çok keşfedecek şey buluyorum ki bu semtlerde, İstanbul asla bitmeyecek bir serüven adeta. Bugün bu semtlerin belki de en güzellerinden olan, boğaz kıyılarının neşesi, adına şarkılar yazılmış Yeniköy’ün hikâyesinden bahsetmek istiyorum.

Yeniköy | Fotoğraf: wikipedia.org

Boğaziçi’nin İncisi

Emirgan ve Sarıyer arasında kalan Yeniköy, eskiden yeşillikler içinde, bağlık ve bostanlık minik bir köymüş aslında. Günümüzde bağ bostan dokusu kalmasa da Yeniköy bizlere şehrin karmaşasında yeşillik, sakinlik ve huzur vadetmeye devam ediyor.

Yeniköy’e ayak bastığınız an fark edeceksiniz, kiliseleri, camileri ve sinagoglarıyla farklı dinlere ve kültürlere mensup insanların uzun yıllar bir arada yaşadığı bir yer burası. Bundan dolayı da kültürel anlamda oldukça zengin diyebiliriz. Bu dini yapıların bazıları günümüze kadar ayakta kalabilse de semtin eski tarihi camileri maalesef bugüne ulaşamamış. Tarihi yapıları koruma konusunda ülke olarak biraz zayıf olduğumuzu söylemeden geçemeyeceğim. Yine tarihi dokulara sahip Yeniköy Hamamı, Yeniköy Mahkemesi gibi eski Osmanlı yapılarını da günümüze kadar yaşatmayı başaramamışız. Geçmişten günümüze gelen tarihi koruma ve nesilden nesle aktarmanın önemini umarım bir gün anlayabiliriz.

yenikoy-sebah-5890
Yeniköy, Eski Zamanlar | eskiistanbul.net

Yeniköy’ün ismiyle ilgili de birkaç rivayet bulunuyor. Bizanslıların Makedon ordusunu bu köy civarında yendiği biliniyor. O zamanlarda “Termimeri” yani “Sıcakköy” olarak isimlendirilmiş bu köy. Osmanlı zamanında ise Romanya’nın “Geni” bölgesinden buraya getirilen göçmenler dolayısıyla “Geni Köyü” olarak adlandırılmış. Geni kelimesi de zamanla “Yeni”ye dönüşmüş ve olmuş bizim köyün ismi “Yeniköy”. Bir başka rivayet ise Rumca yeni anlamına gelen “Nea” ve köy anlamına gelen “Khori” kelimelerinin birleşimiyle oluşan “Neakhori” isminin semtin eski adı olduğu, daha sonraları bu ismin dilimize yerleşmesiyle Yeniköy’e dönüştüğü yönünde.

Boğaziçi’nin tarihi dokusunu koruyan, otantik ruhunu yaşatan nadide bölgelerden biri olan Yeniköy’de 1940’lı yıllarda; yaz aylarında İstanbulluların gelip Boğaz keyfi yapması için oteller bile bulunuyormuş, Keşke o zamanlarda yaşasaydık da Yeniköy’e tatile gitseydik diye düşünmeden yapamıyor insan. 😊

unnamed-102
Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi | istanbultarih.com

Yeniköy’ün tarihi dokusunu keşfetmeye devam ederken İstinye-Yeniköy yolu arasında kalan ve III. Selim’in annesi tarafından yaptırılan Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi takılıyor gözümüze. 1805 yılında yapılan çeşme 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinden bir simge olarak günümüze kadar ulaşmış. Tek cepheli, yapımında renkli mermerler kullanılan, geniş saçaklı tarihi bir yapı olan bu çeşmeyi eğer yolunuz düşerse görmeden geçmeyin derim.

1bec450ded6639270ad592621ea836be
Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı | Fotoğraf: Kara G (pinterest.com)

İstanbul Boğazı’nın güzelliği kadar, boğaz boyunca inci gibi sıralanan tarihi yalıların güzelliği de dillere destan biliyorsunuz. Yeniköy de bu görkemli yalılardan bolca nasibini almış diyebiliriz. En bilinenlerden biri, bakmalara doyamayacağınız bir mimariye sahip olan “Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı”. 1880’lerde yapılan ve Boğazın en ihtişamlı yapılarından biri olan bu yalı bir Boğaz Turu sırasında mutlaka dikkatinizi çekmiştir diye düşünüyorum. 19. yüzyılda İstanbul’un sahil şeridine sıralanan bu yalıların ya da sarayların, kara tarafında da eklentileri bulunurmuş. Sahil tarafındaki binalardan köprülerle bu ek binalara ulaşılırmış o zamanlarda. Yalılarda oturanlar da böylece kara tarafında yer alan kendilerine ait bağlara, bahçelere, konaklara rahatça ulaşabiliyormuş. Yalılardan bu köprüleri kullanmak için çıkan kadınlar görülmesin diye iki yanının da kapatıldığı oluyormuş köprülerin. 1950’lere kadar Yeniköy’de birkaç köprü mevcudiyetini korumuş ancak günümüze kadar yaşatmayı başaramamışız maalesef bu yapıları, çeşitli imar faaliyetleri sonucunda kaybolup gitmiş.

ac058d2b6f7da9c1dd3f639178d72b0c
Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Restorasyon Sonrası | Fotoğraf: Erdinç Bakla (pinterest.com)

Uğramadan Geçmeyin

Boğaz’ın incisi Yeniköy’ün tarihine kısaca bir göz attıktan sonra günümüze doğru uzanıp, yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanızı tavsiye edeceğim iki öneriyle bitirmek istiyorum bu güzel Yeniköy yolculuğunu.

Taka Balık

Yeniköy taraflarına gittiğinizde tabii ki tadına bakabileceğiniz en güzel şeylerden biri Balık! Sahil şeridinde birçok balık restoranı göreceksiniz ancak benim önerim sahilden biraz daha yürüdükten sonra ihtişamlı bir mimariye ve güzel bir konuma sahip Avusturya Konsolosluğu’nu gördükten sonra, konsolosluğu geçip sağ tarafa baktığınızda, otoparkın arkasında saklanmış salaş bir balıkçı olan Taka Balık! Yeniköy sahilinin muhteşem manzarası eşliğinde taburelerinize kurulun ve ekmek arası uskumrunuzun tadını çıkarın. Güzel manzara, uygun fiyat, dalga ve martı sesleri, lezzetli balık… Daha ne isteriz 😊

Yeniköy Kahvesi

93ad3896f0cf4650891f28a7f55866d4
Yeniköy Kahvesi | kenthavasi.net

Burayı tarif etmek için tek kelime gerekirse kesinlikle “Huzur” derim. Sahil tarafındaki ana yoldan gizlenmiş ve ağaçlarla çevrelenmiş merdivenleri çıkarak ulaşıyorsunuz Yeniköy Kahvesi’ne. Yazın ağaçların gölgesiyle çevrelenmiş minik bahçesinde deniz manzarası eşliğinde oturabilir, kışın iç bölümdeki odun ateşiyle yanan soba eşliğinde keyifle çayınızı yudumlayabilirsiniz. Her mevsimi ayrı güzeldir bu kahvenin. Yeniköy’ün saklı cenneti burası. Eski çay bahçelerini andırır bana, her gittiğimde keyifli hisler uyandırır. Sadece nakit ödeme aldığını da belirtmem gerekir ki pandemi sonrasında ziyaret etmeyi düşünürseniz hazırlıklı olun. 😊

Ey yabancı, eğer doğanın sana gülümsediği ve her çınarın arkasında bir gül kadar güzel bir genç kızın gizlendiği bir köy görürsen orada dur. Nihori’ye ulaştın demektir.

Konstantin Kavafis

Bir İstanbul Masalı’nın Yeniköy bölümünün sonuna geldik. İstanbul’un diğer masal diyarlarında görüşmek üzere…

Kapak Fotoğrafı : eskiistanbul.net

İlginizi çekebilir: Istanbul Flaneur’den Yeniköy Mekanları

Araka: Yeniköy’ün Lezzet Mabedi Şef Restoranı

Bulmaca çözenler bilir iri taneli bezelye demek araka. Adını oldukça lezzetli bu bezelye türünden alan Yeniköy’ün lezzet mabedi Araka aklınızı çelecek pek çok lezzet sunuyor. Araka’yı hala keşfetmediyseniz elinizi çabuk tutun derim.

İnsanın kendini evinde gibi hissettiği, sıcak ve huzurlu ortamı ile keyif veren şef restoranlarının sayısı her geçen gün artıyor. Müzede Changa’dan tanıdığımız Pınar Taşdemir’in Araka’sı da o güzel şef restoranlarından biri. Pınar Şef, hayal gücünüzü zorlayacak lezzetleri buluşturarak aklınızı başınızdan alacak tabaklar yaratıyor Araka’da. Hadi gelin Araka’nın tadı damağınızdan uzun süre silinmeyecek lezzetlerine bir bakalım.

Araka Lezzetleri

Peynir Deyip Geçmeyin

Araka’da siparişinizi verdikten sonra önünüze mis kokulu maydanoz yağında isli bir peynir geliyor aman alt tarafı peynir ne kadar farklı olabilir ki deyip geçmeyin, yok böyle bir lezzet insan ekmeğe sürüp yemelere doyamıyor. Zaten Araka’nın ekmekleri bence başlı başına bir efsane. İnsanın her tabağın dibini o muhteşem ekmekle sıyırası geliyor desem abartmış olmam.

Maydanoz yağında isli peynir
Maydanoz yağında isli peynir | Fotoğraf: Sıla Uçan

Araka’nın Karşı Konulmaz Sebzeleri

Araka’da olmak en güzelinden araka bezelyeli bir şeyler yemeyi gerektirir diyorsanız Araka ezmesi ve armut ile servis edilen kekik soslu sultani bezelyeden mutlaka tadın derim. Üzeri hafif buzlu narenciyeli granita eşliğinde gelen zeytinyağlı kereviz ise bugüne kadar yediğiniz tüm kerevizleri unutturabilir, demedi demeyin. Enfes bir sosu olan mercimek, havuç ve karnabaharlı pırasanın lezzeti ise tam anlatılmaz yaşanır türden.

Biz ana yemek tercihimizi taze baharatlı tabule salatası ile gelen minekoptan yana kullandık. Minekop lokum gibi pişmiş, tabule ise içindeki baharatlarla bambaşka bir lezzete bürünmüştü. Kısaca her lokmasında lezzet patlaması yaşatan bir tabaktı.

Balık yemek istemezseniz de kuru fasulye ve erik sos eşliğinde servis edilen ördek confit ya da sütlü yarma ile servis edilen pazıya sarılı kuzu etini deneyebilirsiniz. Tercihiniz ne olursa olsun Araka’dan mutsuz ayrılmanız bence imkansız. Böylesi bir yemek tatlısız bitmemeli derseniz de yoğurt kremalı, narenciye soslu beze ile altın vuruş yapabilirsiniz.

Yoğurt kremalı beze
Yoğurt kremalı beze | Fotoğraf: Sıla Uçan

Az ve öz bir menüsü olan Araka Yeniköy’ün saklı cennetlerinden biri bence. Siz de damak tadınıza pek çok yenilik katacak bir yer arıyorsanız Araka’ya mutlaka bir şans verin, asla pişman olmazsınız.

Kapak Fotoğrafı: Sıla Uçan

İlginizi çekebilir: Sebnem Sukan’dan Apartıman

Apartıman: Yeniköy’de Bir “Apartıman”a Sığan Dünya

Yeniköy’de bir apartmandayım. Bir apartmana sığan; kaynağı özenle seçilmiş iyi malzemenin, temiz mutfağın, dürüst işletmenin ve keyifle çalışarak bizi en iyi şekilde ağırlayan ekibin tadını çıkardım. Buyrun Apartıman ile ilgili detaylara…

Apartıman
Apartıman | Fotoğraf: timeout.com

Kendimi bildim bileli kalacağım ve yiyeceğim yeri hep dikkatle seçtim; hiç tesadüfen bir yerde bulunmadım. Özgün, özenli ve istikrarlı işletmeleri bulup oralara gitmeye gayret ettim. Çünkü aslında yaptığımız seçimlerle hangi işletmenin yaşamaya devam edeceğine bizler karar veriyoruz. Deneyimlerimi yazmamdaki en büyük motivasyon kaynağım da, eski bir işletmeci olarak sanırım bu oldu. Faklı bir kulvar bulup, işini özenle ve tutkuyla yapan yerlerin kalkınmayı hak ettiğine inanıyorum. Covid-19 ise beni daha da titiz seçim yapmaya itti. Dolayısıyla bu zor dönemde, bildiğim ve güvendiğim işletmelere gidiyorum ve ek olarak ince eleyip sık dokuyarak seçtiğim çok az sayıda yeni yeri keşfe çıkıyorum.

Apartıman Yeniköy de açıldığından beri özenli uygulamarını saygı duyarak keyifle takip ettiğim özel bir mekan. Sonunda geçenlerde bizzat gidip yerinde deneyimlemek mümkün oldu.

 Apartıman Yeniköy İç Mekan
Apartıman Yeniköy İç Mekan | Fotoğraf: Burçak Kazdal 

Apartıman, kalabalık bir ailenin en küçük ve en büyük kardeşleri Burçak ve Murat Kazdal’ın ortak projesi. İki kardeş, farklı eğitim ve iş tecrübelerinin zaman içinde gıda ve mutfak ekseninde birleştiğini gördüklerinde, yapmak istediklerini yaşadıkları bölgede hayata geçirmeye karar vermişler. Apartıman Yeniköy de böyle doğmuş. Ekim 2017’de bir aile apartmanının Yeniköylü bir buluşma noktasına çevrilmesiyle kapılarını açmış. Sonuçta aileden eğitime, iş tecrübesinden dünya görüşüne biriktirdikleri her şeyi burada hayata geçirmeye başlamışlar.

 Apartıman Yeniköy İç Mekan
Apartıman Yeniköy İç Mekan | Fotoğraf: Burçak Kazdal 

Üretici ve doğa odaklı, malzemeye değer veren, geleceği düşünen bir mutfak yaratmışlar. Mutfaklarında, tasarlanmış tabaklardan ziyade deneme yanılmayla şekillenen yaratıcı tabaklar dikkat çekiyor çünkü içlerinden ne yapmak geliyorsa onu döküyor, malzemeyi yaratıcı bir şekilde ön plana çıkarmaya önem gösteriyorlar. 

 Balkabaklı Ciğer
Balkabaklı Ciğer | Fotoğraf: Burçak Kazdal 

Ekmeklerinde kullandıkları, Murat’ın 14 yıllık ekşi mayası. Aileden gelen kombucha, su kefiri, turşu alışkanlıkları da mutfaklarında yerini buluyor. İş yükünü artırsa bile iki kardeş kendi yaptıkları ürünleri sunmayı seviyorlar. 

Burçak ve Murat Kazdal kardeşler, Apartıman Yeniköy’de sade ve kendilerini yansıtan bir ortamda, müdavimlerle başlayıp daha geniş bir çevreye ulaşan mahalle restoranı kültürünü hayata geçirmeyi amaçlıyorlar. Benim buradan haberdar olabilmem ve İstanbul gibi büyük bir şehrin diğer ucundan gelmem de bunu başardıklarını gösteriyor.

Şef Burçak Kazdal’ın, doğayla temas halinde geçen hayatı, temiz ve iyi malzemeyi bulma ve işleme konusunda belirleyici olmuş. Ayvalık’ta zıpkınla balık peşinde koşup kayalıklarda ahtapot vurarak geçen öğrencilik yılları, Istranca dağlarında ormanın içindeki kulübelerinde geçirdikleri vakitler, büyük ağabeyinin çiftliğinde toprağı ektiği ve koyunların bakımında çalıştığı bir yıl, yurtiçinde ve yurtdışında belli başlı restoranlarda kıymetli şeflerle geçen mesailerle harmanlanmış. Böylece doğanın verdiklerini yerinde deneyimlemiş ve işlemiş, bu nimetlerin kıymetini bilen bir şef doğmuş.

Murat & Burçak Kazdal
Murat & Burçak Kazdal | Fotoğraf: Nil Erdoğan

Şimdi de Apartıman’da iyi ve temiz malzemeyi buluyor ve malzemenin onları yönlendirmesine izin veriyorlar. 600 civarında Fransız Lacaune (Roquefort peynirinin yapıldığı sütü veren cins) koyununa ve 400 civarında serbest dolaşan tavuğa ev sahipliği yapan, erkek kardeşlerinin yönetimindeki Mahyadağı Dost Çiftlik, istedikleri kalitede süt ve yumurtayı temin ederken bugünlerde kuzu etlerini de sağlıyor. Değişken menülerinin en büyük destekçisi ise, ekim planlamasını beraber yaptıkları, tohum paylaştıkları ve dürüst, kimyasalsız tarım yapan Damlıca Çiftliği. Sebzelerini mümkün olduğunca Çatalca’daki bu çiftlikten sağlamaya çalışıyor, kullandıkları her ürünü olabildiğince üreticiden ve güvendikleri noktalardan temin ediyorlar.

 Pekmezli Patlıcan
Pekmezli Patlıcan | Fotoğraf: Şebnem Sukan

O gün Apartıman’da masaya gelenler tüm bu emeğin ürünüydü. Gelen her tabakta, aradığım özeni ve özgünlüğü bulup mutlu oldum. Ekim ayı başlarında gittiğimde şu lezzetleri tatmak mümkün oldu: giriş olarak; pekmezli Patlıcan, enginar cipsi, padron biberleri, tarama, çiğ aslan balığı tabağı, deniz börülcesi, satsuma ve kırmızı soğan. 

Tarama ile Padron Biberleri
Tarama ile Padron Biberleri | Fotoğraf: Şebnem Sükan

Başlangıçların hepsi enfesti. Ancak çok ilginç bir hikayesi olan Aslan Balığı’ndan ayrıca bahsetmek istiyorum. Apartıman, Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den gelen işgalci balıklardan biri olan Aslan Balığı’ndan Parabereforum’da Zafer Kızılkaya’nın sunumuyla haberdar olmuş. Tohum İstanbul sayesinde irtibat kurmuşlar ve Akdeniz Koruma Derneği balığın Apartıman’a kadar pürüzsüz bir şekilde ulaşması için emek vermiş.  Hadi Balık Bodrum ise ulaşım sponsoru olmuş. Bana da bu harika tabağı keyifle mideye indirmek düştü.

Apartıman
Apartıman | Fotoğraf: Şebnem Sukan

Aslan Balığı bana, geçen sene Gastromasa’da hayranlıkla dinlediğim Arjantin’deki Tegui’nin hikayesini hatırlattı. Tegui’nin sahibi ve şefi  German Martitegui‘nun malzeme sağlayıcılarını geleneksel yöntemlerle üretim yapan yerel insanlardan seçmesi ve onlara düzenli olarak yaptığı ziyaretlerle beni etkilemişti. Bir seferinde Paraguay Nehri’ndeki balıkçılara ziyarete gittiğinde, her zaman aldığı balığı artık bulamadıklarını ve ne yapacaklarını bilemediklerini görüyor. Balıkçılar istilacı Pirana balıklarından şikayet ediyorlar. Bunun üzerinde German, balıkçılardan bu istilacı balığı satın almaya başlıyor ve menüde değişiklik yapıyor. Bize konferansta şöyle demişti: “Doğa sana Pirana balığı veriyorsa, sen de Pirana çorbası yaparsın“. Böylece hem doğanın dengesini tekrar bulmasına katkıda bulunmuş oluyor, hem bulduğu yeni malzemeyle farklılık yaratmış oluyor ve hem de yöre halkına geçim kaynağı yaratmış oluyor. Tabii ki Pirana balığını işlemek ve ona uygun bir reçete yaratmak hiç kolay olmamış ama çalışkan şefler ve işletmeler böyle işlerle mutlu oluyorlar!

Ana yemek olarak ise Şeftalili Kuzu Tandır yedim. Yanındaki misket limonlu yoğurda ve etle uyumuna özellikle bayıldım. Bana yoğurtla pişirdiğim kuzu eti yahni Hint yemeği reçetemi hatırlattı. Yemeğe eşlik eden şarabımız ise Karnas Shiraz 2016 oldu. Bu şarabı ilk defa denedim; güzel bir eşlikçi olduğunu düşündüm. Apartıman Yeniköy’ün menüsünde yerel şaraplardan oluşan keyifli bir seçki var.

Sonuç olarak Apartıman Yeniköy, bana kesinlikle ulaşmayı başardı. Bundan sonra doğaya saygılı ve onunla uyum içinde olan menüsündeki mevsimsel yenilikleri ara sıra yoklamak için ziyaret edeceğim bir mekanım oldu.

Kapak Fotoğrafı: istanbullife.com.tr

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Beykızı Restoran

Hopdaddy Burger: Yeniköy’ün Leziz Burgercisi

Hopdaddy Burger, yıllardır burada hizmet veriyor oluşuyla, Yeniköy mekanlarının olmazsa olmazlarından. Oldukça fazla müdavimi var, havaların ısınmasıyla birlikte önünde kuyruk oluşturacak cinsten. Yeniköy’ün bu güzide hamburgercisi, geçen sene kapılarını Maslak’ta da açtı ve kitlesini daha da genişletti. Maslak şubesi iş çıkışlarında lezzetli bir hamburger yemek ya da bir şeyler içmek isteyenler için “pub” tarzıyla farklı bir konseptte hizmet veriyor ve size keyifli anlar vadediyor.

[[konum_1]]

43255428_167461804190070_1534723409898505566_n
Hopdaddy Burger: Yeniköy’ün Leziz Burgercisi

Ben bu yazıda Hopdaddy’nin sıklıkla gittiğim Yeniköy şubesinden ve buradaki favorilerimden bahsedeceğim. Hamburgerleri kadar ortamının da keyifli olduğu bu mekan, güzel bir yürüyüşün ardından tam da koca bir hamburgeri hakettiğiniz zaman hemen herkesin aklına gelecek, Yeniköy’deki “o” yer.

Burada her şeyin bir reçetesi var. Hamburger ekmeklerinden, soslara, sosislilere ve tabi ki hamburgerlere kadar. Ekmekler, özel olarak normal ve kepekli olarak üretiliyor. Kepekli ekmeği istediğiniz bütün hamburgerlerle eşleştirip seçebiliyorsunuz. Bu hamburger ekmeği tercihini kepekliden yana yapmak isteyenler için oldukça iyi bir haber! Buradaki hamburgerlerin mükemmel ikilisi olan ve reçetesi bir sır gibi saklanan Hopdaddy sos, her hamburgerin yanında mutlaka geliyor. İçinde tatlı biber, mayonez ve sekiz farklı baharatın olduğunu öğrendim. Bu sosun sırrını daha detaylı öğrenmek isterseniz belki siz de şansınızı deneyebilirsiniz 🙂

Gelelim hamburgerlerine… Benim favorim The Brooklyn Burger. Burgerin lezzetini taçlandıran, bana kalırsa en az cheddar kadar hamburgere yakışan Emmantel peyniri. Eğer hamburgerin içinde peynir arayanlardasınız mutlaka tadın derim, pişman olmayacak, hatta arkadaşlarınıza da tavsiye edeceksiniz.

IMG_5944
Hopdaddy Burger: Yeniköy’ün Leziz Burgercisi

Lokum In The House, bir diğer tercihim. Geleneksel ve farklı sunumuyla ilgi çekiyor, içindeki Hopdaddy sos ile lokum güzel bir uyum yakalıyor. Bilirsiniz lokum burgerlerde et seçimi çok kritik oluyor. Bu hamburgerdeki etin adına yakışır derecede “lokum” olduğunu söyleyebilirim.

Hamburgerin içinde kıtır soğan sevenler için ise önerim Hopdaddy Burger. Hamburgerin içinde yine özel soslarından bulunuyor ve buranın klasikleri arasında yer alıyor. Tadı damağımda kalsın, buraya bir daha gelme sebebim olsun diyorsanız mutlaka tatmanızı öneririm.

Hopdaddy’nin menüsünde farklı lezzetler de var. Çeşitli soslarla servis edilen hot dog’lar, mini burgerler ve son dönemlerde sıklıkla karşılaşmaya başladığımız Vegan Burger bunlardan bazıları. Hopdaddy, lezzetli hamburger yemek isteyenlerin Yeniköy’de ya da Maslak’da ziyaret edebileceği, hizmet kalitesi ve lezzetleriyle iyi vakit geçirebilecekleri güzel bir alternatif.

Instagram

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den “İstanbul En İyi Burgercileri”

Yeniköy: Boğaz Keyfinize Renk Katacak Öneriler

Yeniköy; dar, yeşillikli, samimi sokaklarıyla 1500’lü yılların başından bu yana yerleşim yeri olduğu bilinen İstanbul Boğazı’nın en güzel noktaların biri. Burada tüm gün keyifli vakit geçirmek için birçok alternatif bulabilirsiniz. Sokaklarında yürüyüş yapabilir, Köybaşı Caddesi boyunca bisiklete binebilirsiniz. Klasikleşmiş eski mekanlardan, henüz birkaç yaşında olan yeni cafe-restoranlara kadar deneyimlenecek çok sayıda mekan var. Ben bu yazıda bir Yeniköy hayranı olarak kendi favorilerimden bahsetmek istiyorum. Hadi o zaman birkaç öneriyle Yeniköy’ü daha yakından tanıyalım!

Emek Cafe [[konum_2]]

Kahvaltı için 50 yılı aşkın geçmişiyle salaş bir ortamda lezzetli tatlarla buluştuğumuz Emek Cafe’de serpme kahvaltıyla saatlerinizi geçirebilir, usta ellerinden çıkmış menemeni yiyebilirsiniz. Burada denizin sonsuz maviliği eşliğinde güne başlamak bence harika bir seçenek. Aynı cadde üzerinde birkaç metre uzaklıkta yer alan Emek Mantı’ya da gelmişken uğramanızı öneririm.

Websitesi

Sedona Concept [[konum_3]]

Kahvaltının ardından güzel bir kahve içmek isterseniz bisiklet tutkunlarının uğrak yeri Sedona sizin için çok iyi bir alternatif olabilir. Burası gerçekten çok sempatik bir konsept mağaza; aynı zamanda bisiklet kiralama imkanı da sunuyor. Buradan bisiklet kiralayıp sahil turu yapmak çok güzel bir fikir!

Instagram

Yeniköy Kitapçısı [[konum_4]]

Yeniköy’de yok yok diyeceksiniz ancak burası çok sürprizli bir semt! Burada bir de kitap evi var. Yeniköy Kitapçısı dilerseniz sakince kitabınızı okuyabileceğiniz, beğendiğiniz kitapları satın alabileceğiniz, sıcak bir şeyler yudumlarken kendinizi çok yaratıcı hissedeceğiniz bir yer. Ben henüz denk gelmedim ancak burada müzik severler için de dinletilerin olduğunu sıkça duydum.

Instagram

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den “İstanbul Kitapçıları”

Apartıman Yeniköy [[konum_5]]

Apartıman, Yeniköy’de tatlı mı tatlı bir aile işletmesi. Özellikle alternatif bir menü arayanlar için burası ideal. Kendi yoğurtlarını, dondurmalarını, lor peynirlerini katkısız olarak kendisi hazırlayan, mevsimine göre değişken menüler sunan mekanın “Apartıman tatlısı” da çok meşhur. Romlu ıslak kek ve ona eşlik eden bergamut çaylı dondurmasıyla tam bir deneysel tat. Ayrıca alışılanın aksine belirli dönemlerde düzenlenen workshoplar’la müdavimlerinin sayısını gittikçe arttıyor. Apartıman’a Pazartesi günleri dışında rahatlıkla gidebilir, keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Instagram

Però Yeniköy

Peki ya gün batımında bir kokteyl içmek istemez misiniz? Yeniköy’deki büyük ihtiyacı karşılayan yer Pero, işte tam bu noktada devreye giriyor. Teras alanındaki muhteşem Boğaz manzarası ve enfes kokteylleri ile zaman burada çok sakin akıyor. Eğer bir şeyler de atıştırmak isterseniz Churros’unuzu söyleyin, arkanıza yaslanın ve duvardaki büyüleyici resimlere göz atarken bir yandan da dalgaların sesini dinleyin derim.

Instagram

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den Però Yeniköy

Mua ve Girandola

Tam bir dondurma tutkunuyum, yaz-kış fark etmez diyenlerdenseniz farklı zevklere hitap eden iki meşhur dondurmacı burada: Mua ve Girandola. Girandola’da her güne özel bir dondurma yer alıyor, kazandibiliyi mutlaka tadın derim!

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den En İyi Dondurmacılar

İskele İzmir Lokmacısı [[konum_7]]

Yeniköy’deyken cafe-restoran değil, daha farklı bir şeyler arayanlara da bir önerim var: İskele İzmir Lokmacısı. Tam olarak çocukluğumuzdan kalma bir çay bahçesi tadında burası. En büyük özelliği ise taze taze mutfağında yapılan sıcacık lokmaları! Bu tadı aldığınızda bırakamaycaksınız…

Vagabondo’s [[konum_8]]

Pizzanın Yeniköy’deki adresi Vagabondo’s, 1989’dan bu yana, İtalyan mutfağı sevenleri fazlasıyla mutlu etmeye devam ediyor. Zengin ve iştah açan menüsünde bruschetta’dan karidesli salataya, deniz mahsüllü spaghetti’den 20 çeşit pizzaya damak zevkinize en uygun olanı seçmenizi sağlayan çok sayıda seçenek var. Hem dekorasyonu, hem pizzalarının lezzeti sayesinde burada kendinizi Roma’da hissedebilirsiniz!

Websitesi

Gazebo

Boğaz havası eşliğinde bir şeyler atıştırmak isteyenlerdenseniz Gazebo’ya uğrayın derim. Eski bir yalı olan Gazebo’nun denize nazır konumu, şirin bir bahçesi hatta çocuklar için özel bir oyun alanı var. Dünya mutfağından örnekleri burada tadabilirsiniz. Benim önerimi sorarsanız, salataları çok lezzetli!

Instagram

Taka Balık [[konum_10]]

Eğer Boğaz’dayım, balık yemeden dönmem ancak vaktim de kısıtlı diyorsanız; işte balıkların ve martıların size eşlik edeceği bir öneri: Taka Balık. 

Sırçacı 14

Kahve içmek için tercihiniz oldukça şık dekorasyonuyla Sırçacı 14’den yana olursa, yanında minik bir kaçamak yapıp cheesecake’lerinden denemenizi öneririm. Sırçacı 14’te sık sık doğumgünüleri, babyshowerlar gibi özel günler de kutlanıyor, aklınızda olsun.

Instagram

Teddy Beer (Bu mekan kapanmıştır.)

Saat geç oldu, günün yorgunluğunu atmak için bir şeyler içelim diye düşünüyorsanız, size Teddy Beer’ı öneririm. Menüsünde farklı çeşitte birçok bira var. Ayrıca sosis ve hamburger seçenekleri de oldukça geniş. Üst katını kutlamalarınız için alternatif bir mekan olarak düşünebilirsiniz.

Yeniköy’ün Favorilerinden: Però Yeniköy

Yeniköy yeni bir mekana kavuşmanın keyfini yaşıyor. Eskinin Circle’ı tamamen yenilenmiş ve ortaya günün her saatinde gidilesi Però Yeniköy çıkmış. Però Yeniköy’e adımınızı attığınız anda toprak tonlarındaki ortamı ve duvarlarda sanat eserini çağrıştıran resimleri dikkatimizi çekiyor. Ayaklarımızı da tam karşıya teras alanına çekiyor çünkü harika bir Boğaz manzarası bizi bekliyor.

[[konum_1]]

-Bu yazı Ekim 2018’de güncellenmiştir.-

Pero-interior-
Però Yeniköy

Terasın çekim gücüne kapılarak en önde kendimize bir yer ediniyoruz. İyi ki burada teras bölümünü açmışlar dedim. Eskiden sadece uzaktan bakmakla yetiniyorduk. Şimdi ise bu manzarayı yaşıyoruz. Hava açıksa ve akşam da dolunay varsa, o zaman yaşayacağınız keyfi siz düşünün. İçeride de loş ve sakin bir ortam sizi bekliyor. Otururken, sohbet ederken ve bir şeyler atıştırırken telaş etmeden ve duvardaki resimleri inceleyerek zaman geçirmeniz mümkün. Yerleştiğimize, mekana ısınıp manzaranın güzelliğini zihnimize kazıdığımıza göre menüyü açabiliriz.

IMG-20171005-WA0024
Però Yeniköy, kinoa mücver, kuru etli börek, hardallı füme etli bruschetta

Però Yeniköy’ün menüsü yine sevdiğim bir tarzda yani az ve öz. Başlangıçlarda tercihimiz, kinoa mücver, kuru etli börek, hardallı füme etli bruschetta oldu ve hiç pişmanlık yaşamadık. Kinoa mücver çok başarılıydı, mümkünse iki porsiyon söyleyip ana yemek niyetine yiyebileceğim kadar. Sonrasında hemen ana yemeğe geçtim ama siz beni örnek almayın, gittiğinizde keçi peynirli semizotu salatasını atlamayın. Bir salatanın olabileceğinden çok daha fazlasına sahip; çilek, portakal, ceviz ve elma bile içeriyor. Manş fasülyeli kinoa salatasını da es geçmeyin, kısaca benim yerime her ikisinden de yiyin.

pero7

Ana yemekler de sade ama lezzetli. Tadına baktığımız mantarlı makarna dışında Pero Burger, Somon Izgara veya Kontrfile Dilimlerini de değerlendirin derim. Sipariş verirken menüdeki farklı alternatifleri düşünün ama Churros’u hiç düşünmeden doğrudan söyleyin. Mümkünse de kimseyle paylaşmayın, yaşasın bencillik! Yedikten sonra Però’yu iki kelimeyle özetliyorum: manzara ve churros. Burada yemek, öğlen ve akşamdan ibaret değil; sabah saatlerinde kahvaltıları, pazar günü de brunchlarıyla güne merhaba diyebilirsiniz. Omlet, Eggs Benedict, Caprese ve French Tost dışında tartineler de sabah neşesini getiriyor. Bugüne kadar gidenler de en çok yıldızı kahvaltılarına veriyor.

pero6
Però Yeniköy, kokteyl

Però’ya, Yeniköy’de bizi manzaralı bir mekan kadar kokteyl barına da kavuşturduğu için teşekkür ediyoruz. Şarap ve bira menüsü dışında en az on bir çeşit kokteyli olduğunu da ayrıca belirtmek gerek. Peanut Meg ve Perojo merak ettiklerim mesela. Akşam 18:00’den sonra sıcak içecek servisi sona eriyor ve bar havasına dönüşüyor. Böylece güneş batarken manzara keyfinize, içkiniz eşlik ediyor.

Pero-Interior-2

Però’dan çıkarken şuna bir kez daha emin olacaksınız: Boğaz hattında böyle bir mekana ve ortama kesinlikle ihtiyaç varmış! Portekiz, Meksika, Çin gibi şehirlerde yaşayıp eğitim alan, artı World Class 2015’te ödül kazanan çalışanlarıyla bu ihtiyacımız fazlasıyla karşılanmış oldu. Kısaca Pero, Yeniköy’e hoş geldi, sizlerle de en kısa zamanda tanışmayı ve size ‘Hoş bulduk!’ demeyi bekliyor.

Pero-Yenikoy

Not: Çalışma saatleriyle ilgili kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var. Pazartesi kapalı, diğer her gün 10:00’da kapılarını açıyor, hafta içi saat 22:00’ye, haftasonu ise saat 02:00’ye kadar misafirlerini ağırlıyor.

Però Yeniköy: InstagramKonum

Però Yeniköy Adres: Yeniköy Mahallesi, Köybaşı Caddesi, Daire Sokak No:5 Yeniköy

İlginizi çekebilir: Bu Hafta Sonu Keşfedin: İstanbul’un Yepyeni 10 Mekanı