Yorgun mu hissediyorsunuz? Ya da nedeni bilinemeyen baş ağrılarından mı muzdaripsiniz? “Evet!” dediğinizi duyar gibiyim. Alerji, modern dünyamızın en popüler hastalıklarından biri. Hava kirliği, tarım ilaçları, topraktan uzak yaşantılarımız, bunların tümü bize iyi gelmiyor ve bu yeni düzen, bağışıklık sistemimizi etkiliyor. Son dönem duyduğumuz, hastalıkların birçoğunda ya bağışıklık sisteminin kendi kendisine saldırıyor ya da tamamen etkisiz hale geliyor. Peki bunun çözümü yok mu? Ömrümüzü alerjiler ile boğuşarak geçirmek zorunda mıyız? Bütünleyici tıp denilince akla gelen ilk isimlerden olan Dr. Leo Galland, Alerji İçin Çözüm kitabı ile bir sorulara yanıt buluyor.

| Fotoğraf: Nine Koepfer (Unsplash.com)

Alerji İçin Çözüm kitabının yazarı, bütünleyici tıp denilince akla gelen ilk isimlerden olan Dr. Leo Galland, alerjinin, bedenin kendini iyileştirmesinin önünü tıkayan bir engel olduğunu söylüyor. Yani bunu, bedenimizin bir şekilde kendini iyileştirmenin yolunu kaybettiğimiz şeklinde de yorumlayabiliriz.

Peki ne yapacağız? Toprakla yeniden buluşma imkânımız yoksa, her şeyi bırakıp küçük bir şehre yerleşemiyorsak ya da stres yönetimi konusunda hâlâ gidecek çok yolumuz varsa hayatımızı bu hastalıklarla, hayatı bizim için daha da zorlaştıran alerjilerle geçirmek zorunda mıyız? Cevap kesinlikle hayır. Yapabileceğimiz çok fazla şey var. Alerji İçin Çözüm kitabında Galland, bize hem alerjilerin temelindeki süreçleri hem de hayat kalitemizi yükseltmek için neler yapabileceğimizi anlatıyor.

Dr. Galland’a göre asıl soru, “Neye alerjiniz var?” değil “Neden alerjiksiniz?” Yani alerjinin temelinde yatan, onu doğuran şeyi bulmak, neredeyse işin yarısını halletmek demek. Dr. Galland, alerjiler ile mücadelede herkes için ortak birkaç zorluk olduğuna dikkat çekiyor. Bunlardan ilki, neredeyse hepimizin alıştığı ve bir “keyif” haline getirdiği fast food, işlenmiş ve paketli gıdalar ile beslenmenin alerjilerle doğrudan bağlantılı olması. İkinci zorluk, besinlerdeki antibiyotik ve pestisite maruz kaldığımız ve lifli beslenmeden giderek uzaklaştığımız için bağırsak mikroplarımızın giderek azalması durumu. Bu da alerjik reaksiyonlar için tam da gereken ortamı hazırlıyor.

| Fotoğraf: Nine Koepfer (Unsplash.com)

Galland’ın işaret ettiği üçüncü zorluk ise çevremizdeki kirlilik. Havamız gittikçe kirleniyor, suyumuz gittikçe kirleniyor, toprağımız gittikçe kirleniyor ve ekosistemin bir parçası olarak her birimiz bunlarla mücadele için bir tepki veriyoruz. İşte alerji, inflamasyon gibi sağlığımıza ilişkin tepkiler, bunların başında geliyor.

“Alerji salgını bedenimizin yaşayan dünyaya tepkisidir.” İyileşmek içinse önce alerjinin altında yatan nedenleri tespit etmek, sonra da kişinin hem bedenini hem sinir sistemini ve dolayısıyla zihnini destekleyerek onu uzun soluklu bir yolculuğa çıkması için teşvik etmek gerekiyor. Bedenimiz de zihnimiz de dengesini bir günde yitirmedi; dolayısıyla sağlığımızı yeniden kazanma yolculuğunda kısa zamanda büyük işler başardığını iddia eden popüler reçeteler yerine, işin uzmanlarının önerdiği uzun soluklu aksiyonları almak önemli.

Alerji İçin Çözüm’ü okurken içine sıkıştığımız modern hayatları da değerlendirmek için fırsatınız olacak. Alerji ile mücadeleniz vesilesiyle belki gündelik alışkanlıklarınızı, beden ve zihniniz ile ilişkinizi kökten değiştirme cesaretini de gösterebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Instagram @ketebe

İlginizi çekebilir: Başak Aydın’dan The 5 AM Club