14-17 Eylül tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında gezebileceğiniz Contemporary Istanbul’u dün gezme fırsatı buldum. Bu sene 12.si gerçekleşen, CI’nin her sene kapsamını genişliyor görüyorum. Bu iyi bir haber. Yalnız, bazı galerilerin aynı sanat eserlerini sergileyerek biraz kalabalık oluşturduklarını da ne yazık ki fark ediyorum, bunu söylemeliyim. Dün insan yoğunluğundan dolayı tam olarak gezemediğim Contemporary Istanbul’u birazdan tekrar ziyaret edeceğim. :)Evden çıkmadan önce, bu sene CI’ye co-sponsor olan BMW Türkiye’nin sergilediği, 1991 yılında Esther Mahlangu tarafından boyanmış rengarenk BMW 525i’den bahsetmek istedim.

Contemporary Istanbul’un ruhuna inanılmaz yakışan bu çalışmanın detaylarını aşağıda yazdım:

Borusan Otomotiv’in katkılarıyla: BMW Art Car 12 Projesi ve Esther Mahlangu

Contemporary Istanbul sırasında en çok ilgimi çeken eserlerden biri, Güney Afrikalı kadın sanatçı Ester Mahlangu’nun 1991 yılında her parçasını teker teker elle boyadığı ’91 model BMW 525i’ti. Güney Afrika’ya gidenler veya kültürüyle ilgilenenlere, Mahlangu’nun, BMW parçaları üzerine yaptığı desenler ve kullandığı renkler tanıdık gelmiştir. 25 yıl önce BMW Art Car Projesi’nde (Proje kapsamından daha detaylı bahsedeceğim.) yer alan ilk kadın sanatçı olan Ester Mahlangu, Güney Afrika’da büyük bir kabile olan Ndebele Kabilesi’nin bir üyesi. Bu kabilenin üyeleri, evlilik gibi kutlamalarda evlerinin dış duvarlarını sanatçının 525i’ye çizdiği gibi grafiklerle süslüyorlar. 3 sene önce Güney Afrika seyahatimde bu desenlerle ve canlı renklerle, Cape Town’ın 2 saat uzaklığında ziyaret ettiğimiz kabile-köyü sırasında sık sık karşılaşmıştım.

81 yaşındaki başarılı sanatçının BMW 525i’nin üzerine çizdiklerinde BMW ruhunun ve Afrika geleneklerinin buluşması gerçekten çok etkileyici.

Konusu açılmışken: Nedir bu BMW Art Car Projesi?

İlk 1975’te ABD’li ünlü modern ve dışavurumcu sanatçı Alexander Calder’a teslim edilen BMW 3.0 CSL ile başlayan BMW Art Car Projesi, koleksiyoner Hervé Poulain’in fikri olarak başladı. Poulin’in vizyoner düşüncesi, bir otomobili sanat eserine dönüştürmekti. Daha da güzeli, BMW, sonrasında Calder’in müthiş eserini Le Mans’taki 24 Saat süren yarışlarda kullandı. Sonrasında ise proje tüm ilgi çekiciliği ile devam etti; hepimizin çağdaş sanat ikonları olan Andy Warhol, Jeff Koons, David Hockney gibi önemli isimler farklı modellerdeki BMW’leri kendi tarzlarında birer sanat eserine dönüştürdüler.

BMW Art Car Projesi’nden bir sanat eserini İstanbul’a getirdikleri ve bunu olabilecek en doğru yerde sergiledikleri için Borusan Otomotiv ekibini tebrik etmem gerekiyor!

Dün incelediğim kadarıyla Contemporary Istanbul’daki diğer favori eserler ise şu şekilde;

1. Heykel ile makine estetiğini bir araya getiren Server Demirtaş’ın hareket eden atı.

2. Arda Yalkın’ın Cabaret Plastique serisi.

3. Isabel Beyel’in şarap mantarları ile Salvador Dali’ye hayat verdiği eseri.

4. Tigran Tsitoghdzyan’ın Mirror/Ayna Serisi kapsamındaki eserleri.

5. Ve tabi ki büyük ressam Devrim Erbil’in çizgileri ve mavi ve kırmızın tonlarını muhteşem şekilde kullandığı birbirinden etkileyici İstanbul resimleri.