Copenhagen
Copenhagen

Vizyondaki filmleri izlemeye ara verdikten sonra, karşıma bu filmin çıktığını söylemeliyim. Kimi zaman senaryosundan, oyuncularından çok şehrin ön planda olduğu filmleri izlemeyi seviyorum. Bu şekilde gitmek istediğim ülkelerin sayısının arttığını da doğrudur. Artık buna Kopenhag da eklendi.

Film hiçbir zaman görmediği büyükbabasını arayan William’ın yaşadıklarını konu ediniyor. William’ın arkadaşı Jer ile çıktıkları bu seyahatte tek bir amacı vardır: Babasından kalan mektubu büyükbabasına vermek. Ancak şehirde hiçbir yeri bilmemektedir. Konuşulan dili de anlamamaktadır.

Copenhagen
Copenhagen

Bu sırada kaldığı otelde Effy ile tanışır. Mektupta yazan adresi bulması konusunda William’a yardım edecek olan Effy’dir. Oysa işler istedikleri gibi gitmez. Her adımda arayışları biraz daha karmaşık bir hal alır. Mektubun yanı sıra yanında babasının fotoğraflarını da taşıyan William, Kopenhag’da adeta zaman yolculuğuna çıkacaktır. Effy’ye de gittikçe bağlanır.Bir yandan yaşadığı derin yalnızlığı paylaştığı biri haline gelir.

İzlerken bisikletli sahnelerin çokça geçtiği filmde, benim de bisikletime atlayıp Kopenhag sokaklarını gezesim geldi. Ayrıca gidince görmek istediğim müze ve heykelleri şimdiden merak ettim.

Copenhagen
Copenhagen

Birçok festivalden de ödülle dönen film biraz geri planda kalsa da, yaz tatilini özleyenler için izlerken keyif alınacak bir yapım.

İyi seyirler!