“Hayat insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.”
G.G. Marquez

FullSizeRender (1)

İlkokul. Hayatım boyunca yazısı güzel öğrenci oldum, ilkokulda öğretmenlerin defterlerini benim yazım doldurdu. Bir gün öğretmenim bana yoklama defterini uzattı. “Yoklama defterine isimleri sen yazacaksın” dedi. Bayağı süper birşey… Ya 2 ya 3. sınıftayım. Yazarken isimleri kaydırmışım, 1 aylık yoklama sayfası heba olmuş. Galiba sadece yazısı güzel olmak yetmiyor, öğretmenimin yüzünden anladım. Benden pek memnun değil gibiydi.

Processed with VSCOcam with b5 preset

Seher Uysal

IMG_0763

İlkokul-Ortaokul arası bir zaman, karanlık 90’lar. Güneydoğuda her gün çatışma ölüm haberleri. Annem rüyasında görmüş, asansöre biniyormuş, teröristler varmış, rüyasında ne yapacağım eve girmeyeyim diye düşünüp duruyormuş. Tarih, Milli Güvenlik derslerine göre herkes bize karşıymış. İçte, dışta her yer düşman. Yıpratmaya çalışıyorlar bizi. Okul kitaplarında Kürt diye birşey yokmuş. (Karda kart-kurt sesiymiş.) 2000’ler. Sonunda Dağın Ardına Bakmak, Bildiğin Gibi Değil çünkü. “Ama sen yine de sakın o partiye oy vermeyi düşünmeyesin Irmak!”

Seher Uysal

Ortaokul. Bir milli bayramda öğretmenim dedi ki, okulun flamasını ben taşıyacakmışım tören alanına. Görünüşe bakılırsa fiyakalı birşey… O yaşta boyun ortamalaya göre uzun olmasının “avantajı”. İzmir sıcağında üzerimizde okulun montları, külotlu çorap, elimde koca flama, Güzelbahçe’nin tozlu sokaklarında tören alanına doğru gururla yürüyoruz. Sonra tören başlıyor. Bitmez tükenmez protokol konuşmaları, vatansever şiirler, korolar… Şu flamayı dayayacağım bir duvar olsaydı keşke…

FullSizeRender (6)

Korhan Karaoysal

Processed with VSCOcam with f2 preset

Lise. Sınavları kazanıp da en iyi arkadaşımla aynı Anadolu lisesine geçemeyeceğiz diye 14-15 yaşlarında sinir hastası olmamıza ramak kalmıştı. Dediler ki ceket giymek zorunluymuş bu yeni okulda, bröve takıp ille de okulun seçtiği kazağı giymek de. Müdür sınıf basıp kınama veriyormuş. Güldük. Bir gün bizim sınıfı bastı, panikle havada uçuşan ceketlerden birini kapıp giydim de bröve kazağın altında kalmış. Tahtaya çıkardı beni. “Ahlaksız!” dedi, “Senden anne filan olmaz dedi.” Bütün sınıfın önünde o ergen kafamla, deli gibi azarlanmaktan bayılacak gibiydim de yine de düşündüm “Annelik ne alaka yahu?” Cidden, annelik ne alaka yahu?

Didem Erbaş

Ahlaksızdım, mahlaksızdım ama derslerim fena değildi. Öğretmenlerim dedi ki “Kızım, sakın Türkçe-Matematik seçme, yazık olur.” Bu memlekette bir mühendisi, bir doktoru adam sayarlar. Diyorum, “Hocam, vallahi fene matematiğe kafam basmıyor, hiç de sevmiyorum.” Olmaz diyorlar, bir şekilde yaparsın. Uygun görülen değil de hayalindeki mesleği yapmak için lisede alan seçmek gerçek bir isyan. Anlayamazsın!

IMG_0765

Antipop

FullSizeRender (3)

Nesren Jake

FullSizeRender (5)

Üniversiteden mezun oldum. Yurtdışında yüksek lisansta beraberdik üniversitedeki arkadaşlarımla. Döndük. Büyük şirketlerin işe giriş sınavları varmış, başvurduk. Dev otel salonlarında diğer taze mezunlarla farklı şirketler için sınavlara girdik. Sınavlarda kareleri filan birleştirmen gerekiyor. Yahu yine mi kare? Yine mi analitik? Çıkamayacak mıyız karenin, üçgenin içinden? Diğer yeteneklerimiz? “Ben de geçemedim ya, o diplomaları boşuna mı dizdik dersin?”

Buğra Erol

Daire Galeri’de 28 Mart’a kadar devam edecek Çoktan Seçmeli sergisi, Jan Assman’ın “Toplumlara ‘ait’ bir bellek yoktur, ama toplumlar üyelerinin belleğini belirler… En kişisel anılar bile sadece sosyal grupların iletişimi ve etkileşimi üzerinden oluşur.” cümlelerinden yola çıkarak anti-pop, Didem Erbaş, Nesren Jake, Korhan Karaoysal, Buğra Erol ve Seher Uysal’ı ağırlıyor. Sanatçılar, öğrencilik, eğitim ve okul temalarına yoğunlaşarak kendi bireysel geçmişlerinden aldıkları referanslarla bu toplumun hafızasını oluşturan siyasal ve sosyolojik konulara gönderme yapıyorlar. Bu devlet retoriğinin yetiştirdiği bireyler olarak Çoktan Seçmeli testlere tabi olsak da önlükler, sıralar, test kağıtları hepimizi aynı geçmişe götürüyor. Bu toplumu oluşturan hafızanın bir zamanlar önlük giymiş, milli bayramlarda ayakta dikilmiş, dik açılı üçgen problemi çözmüş bir parçasıysanız, siz de bu zaman tüneline girmelisiniz. Ben herşeye rağmen F şıkkını seçiyor ve yazıyı Extramücadele ile bitiriyorum. Başarılar arkadaşlar!

Screen Shot 2015-03-12 at 19.26.13