Gökçeada, Bozcaada’nın gölgesinde kaldığı için genelde pek tercih edilmese de huzur ve dinginliğin adeta başkenti. Kesinlikle kıymetini bilmemiz gereken yerlerden. Pek turist trafiği çeken bir destinasyon olmaması nedeni ile hala bakirliğini koruyan bu sevimli Ege adası, gerektiği değeri görmese de ülkemizde ki es geçilmemesi gereken noktalardan biri. Haydi gelin Gökçeada’yı keşfe çıkalım!

Gökçeada | Fotoğraf: cnnturk.com

Saklı Cennet Gökçeada

Dinginliği ve bakirliğiyle sizi büyüleyecek Gökçeada, 2016 yılından beri “Hızlı modern hayatı eleştiren, hayatın farklı alanlarında hız ve modern tüketim kalıplarını dönüştürecek bir kültürel değişimi savunan” Yavaş Hareketi’nin bir parçası olarak Halfeti, Yalvaç, Seferihisar, Akyaka ve Ahlat’ın da içinde bulunduğu Türkiye’deki 18 Cittaslow‘dan biri.

Türkiye’nin ilk ve tek su altı milli parkına ev sahipliği yapan Gökçeada, su altı dünyasına merakı olanlar için adeta bir cennet. Adadaki dalış okulları ile görüşerek bölgede tüplü dalış yapabilirsiniz. Dalış bölgesinde yer alan Mavikoy – Lacivertkoy’da da şnorkelinizle de su altı dünyasının tadını çıkartabilirsiniz. Mavikoy’a doğrudan araçla ulaşma şansınız yok, Yıldız Koyu’ndan yarım saat kadar bir yürüyüş sonrasında bu bakir koya ulaşabilirsiniz. Koyda tesis olmadığı için su, yiyecek, şemsiye vb. tüm ihtiyaçlarınızı alıp gitmekte fayda var. Öte yandan yürüyüş rotası için mutlaka yürüyüşe uygun bir ayakkabıyla yola çıkın. Dalış içinse yıldız sahibi olmanıza gerek yok, dalış okulları ile birlikte deneme dalışları yapabilirsiniz. 

Ülkemizde sörfçülük denince akla gelen ilk yer Gökçeada olmasa da coğrafi olarak kite ve yelken sörfüne oldukça elverişli olan adada, birden çok sörf okulu bulunmakta. İlgisi olanlar için özellikle Akyaka ve Alaçatı’daki keşmekeşin yanı sıra Gökçeada’da sakin bir sörf tecrübesi unutulmaz olabilir. 

En’leri tecrübe etmekten hoşlanan biriyseniz Gökçeada, İncirburnu ya da “İnceburun – Avlaka Burnu” adları ile de bilinen Türkiye’nin deniz kıyısındaki en batı noktasına ve yine Türkiye’nin en batı noktasındaki yerleşim yeri olan Uğurlu Köyü’ne ev sahipliği yapıyor. 

Buralara kadar gelmişken adadaki Tuz Gölü’nü, Marmaros Şelalesi’ni ve Kaşkaval Burnu Peynir Kayalıkları’nı da görmek isteyebilirsiniz. Peynir Kayalıkları’na yalnızca deniz yolu ile ulaşım olduğu için Kuzu Limanı veya Kaleköy Limanı’ndan teknelerle anlaşarak buraya ulaşım sağlayabilirsiniz.

Adada halen az sayıda da olsa yaşayan Rum nufüs mevcut. Rum köylerini gezebilir, bu nostaljik köylerde keyifli kahve molaları verebilirsiniz.

img_1147-2
Kabatepe Limanı | Fotoğraf: Boylebianektod

Ulaşım

Gökçeada’ya yalnızca deniz yolu ile ulaşım sağlanabiliyor olması nedeni ile her halükarda feribota binmek için Gelibolu Yarımadası’nda ki Kabatepe Limanı’na ulaşmanız gerekiyor. Trakya’dan seyahat ediyorsanız eğer rotanızı direkt Kabatepe Limanı’na yönlendirebilirsiniz.

Ancak Türkiye’nin geri kalanından seyahat ediyorsanız ilk önce Çanakkale Boğazı’nı geçerek Gelibolu Yarımadası’na ulaşmanız oradan da Kabatepe Limanı’na geçerek feribota binmeniz gerekiyor. 

Çanakkale Boğazı’nı geçmek içinse üç güzergah seçeneği bulunuyor. Bunlar:

  1. Lapseki – Gelibolu 
  2. Çanakkale – Eceabat: Kabatepe Limanı’na en yakın nokta
  3. Çanakkale – Kilitbahir 

Sefer saatleri ve ücret tarifeleri ile ilgili detaylı bilgiye linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. Boğaz hatlarında yoğunluk olması halinde seferlerin saatsiz olarak gerçekleştirildiği de aklınızda bulunsun. Arabalı seyahat ediyorsanız eğer bu durumda uzun süreler arabalı feribot sırası bekleme ihtimaliniz olduğunuzu da belirtmekte fayda var. Kabatepe Limanı’nda da sıra beklemek istemiyorsanız seyahatinizi organize ettiğinizde online olarak Kabatepe – Gökçeada gidiş dönüş bilet almanız zamandan kazanmanıza da yardımcı olacaktır. 

Bildiğim kadarıyla Gökçeada merkeze kadar doğrudan ulaşım sağlayan bir otobüs firması yok. Ancak siz yine de seyahat edeceğiniz zaman, güncel otobüs firmaları üzerinden rotayı teyit etmeyi ihmal etmeyin. Gökçeada’ya otobüsle gelmek istiyorsanız eğer; biletinizi Çanakkale olarak almanız Çanakkale Limanı’ndan da Eceabat’a geçerek, şehir içi ulaşım araçlarından biriyle Kabatepe Limanı’na ulaşarak yaya olarak seyahat edebilirsiniz. 

10-44
Çanakkale Boğazı | Fotoğraf: Gökçeada Kaymakamlığı

Gökçeada’da havalimanı bulunmasına rağmen, uçak seferleri yapılmıyor bu nedenle adaya uçakla ulaşabilmeniz mümkün değil. Adaya en yakın havalimanı Çanakkale Havalimanı, buraya ulaştıktan sonra yine Kabatepe Limanı’na geçerek adaya ulaşım sağlayabilirsiniz.

Ada İçi Ulaşım

Gökçeada oldukça büyük ve dağınık yerleşime sahip bir ada. Bu nedenle ada içinde rahat hareket etmek için ya özel aracınızla seyahat etmeniz ya da ada içinde araç kiralamanız, seyahatinizi daha konforlu bir hale getirebilir. Ada içinde taksi, otobüs ve dolmuş kullanarak da hareket edebilirsiniz ancak seferlerin çok sık olmadığı göz önünde bulundurulursa yine özel aracın işinizi oldukça kolaylaştıracağını söylemekte fayda var. Ada içindeki otobüs seferlerinin saatlerine de Gökçeada Belediyesi’nin internet sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Konaklama

Gökçeada’da; ada merkezi – Panaghia, Bademli – Gliki, Kaleköy- Kastro, Zeytinliköy – Aya Teodoroi, Tepeköy – Agridia, Dereköy – Shinudi, Yeni Bademli, Eşelek, Şahinkaya, Şirinköy ve Uğurlu olmak üzere 11 köy bulunuyor. Her birinde çeşitli konaklama seçenekleri mevcut. Ancak oteller ağırlıklı olarak merkezde konumlanmış durumda. Yukarıda da bahsettiğim gibi adanın dağınık yerleşimli olması nedeni ile merkezde konaklamak ulaşım ve alışveriş seçenekleri bakımından daha avantajlı bir seçenek ancak daha nostaljik bir konaklama seçeneği için; Rum köylerini de radarınıza alabilirsiniz. Otel tipi konaklama bana göre değil diyenler için de kiralık evler mevcut, internet üzerinden zevkinize göre bir ev bulabilirsiniz. 

Kızgın Kumlardan Serin Sulara

Özellikle soğuk denize girmekle ilgili sıkıntı yaşıyorsanız ve Kuzey Ege’de yer alan Gökçeada’da denize girmenin zulme dönüşmemesi için yazın en sıcak döneminde buraya gelmeyi tercih edebilirsiniz. Deniz suyu sıcaklıkları Ege ortalamasına göre daha düşük olduğu için tatilinizi planlarken bunu göz önünde bulundurmak isteyebilirsiniz. Dört tarafı denizlerle çevrili olduğu için adada haliyle pek çok plaj var. En çok tercih edilenler genel olarak; Kefaloz Plajı, Gizli Liman, Laz Koyu, Yıldız Koyu ve Mavikoy. 

img_1149
Kefaloz Plajı| Fotoğraf: Boylebianektod

Gökçeada’da Ne Yemeli?

Yukarıkaleköy mevkiinde yer alan İmroz Poseidon kesinlikle ada ziyaretinizde kaçırmamanız gereken yerlerden. Tepede yer alan konumu ve panaromik manzarasıyla gün batımında yemek için tercih edebileceğiniz en güzel noktalardan birisi olan İmroz Poseidon’a gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

Kaleköy’de meydanda yer alan bu keyifli köy kahvesi; Mustafa’nın Kayfesi‘ni, çınar ağaçlarının altında keyifli bir kahvaltı yapmak için tercih edebilirsiniz. 

Tepeköy’de bağların arasında keyifli bir taverna olan Barba Yorgo Tavern’de oğlak tandır yiyebilir ve kendi yapımı olan şaraplarının keyfini sürebilirsiniz.

Gökçeada denince akla ilk gelen lezzetlerden Barba Hristo‘nun sakızlı muhallebisi ve krem karameli… Yanında dibek kahvesiyle birlikte tadabilir, burdan aldığınız enerji ve keyifle Zeytinliköy’ü gezebilirsiniz. Ben denemedim ama domates reçeli de oldukça övülüyor, onu da deneyebilirsiniz.

Merkezde yer alan Meydani Pastanesi’nde lezzeti sınırları aşmış Gökçeada’nın imza tatlarından Efi Badem Kurabiyesi‘nin tadına mutlaka bakın. Bir paket de yolluk alın pişman olmazsınız. 🙂

Kapak Fotoğrafı: Instagram @imrozposeidon

İlginizi çekebilir: Boylebianektod’dan Cennet Simülasyonu Kaş