fbpx
theMagger Banner
Advertisement
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement

Haberler

preloader
Post image İyileştiren Tarifler: Duyarlı Bir Gastronomi Deneyimi
İyileştiren Tarifler: Duyarlı Bir Gastronomi Deneyimi

FARKINDALIK

Calendar 26 May, 2023

Her yaş grubunda rastlanabilen bir eklem hastalığı olan artrit, hastaların çeşitli becerilerini sınırlandırması nedeniyle insanları mutfaktan uzaklaştırabiliyor. Nestle’nin yeni projesi de bu soruna ışık tutmayı ve mutfağı artrit hastaları için daha kolay bir yer haline getirmeyi hedefliyor.

Kapsayıcı modadan, çeşitli engelleri olanların daha rahat kullanabileceği deodorant...

Her yaş grubunda rastlanabilen bir eklem hastalığı olan artrit, hastaların çeşitli becerilerini sınırlandırması nedeniyle insanları mutfaktan uzaklaştırabiliyor. Nestle’nin yeni projesi de bu soruna ışık tutmayı ve mutfağı artrit hastaları için daha kolay bir yer haline getirmeyi hedefliyor.

Kapsayıcı modadan, çeşitli engelleri olanların daha rahat kullanabileceği deodorant tasarımlarına günlük yaşamı pratiğinin her noktasında, farklılıkları olanları göz ardı etmeyen projelerin birbiri ardına hayata geçtiğini görüyoruz. Nestle de bu farkındalığı mutfağa taşıyor. Markanın, artrit teşhislerinin dünyanın geri kalanına oranla yüzde 60 daha yüksek olduğu Meksika’da hayata geçirdiği projede bir fizyoterapist, bir diyetisyen ve bir şefin danışmanlığında hazırlanan uygulaması kolay, artrit dostu tarifler sunuluyor. Tariflerin özelliği, el egzersizleri ve anti-enflamatuar malzemeleri bir araya getirirken aynı zamanda zor semptomlarla nasıl başa çıkılacağına dair ek bilgiler sunuyor olması. Nestle’nin proje için iş birliği yaptığı Publicis Conseil Yönetici Kreatif Direktörü Diego Wallach, projeyi: “Asıl önemli olan, artrit hastalarına yaşam kalitelerini iyileştirmeye hizmet edecek akıllıca bir çözüm sunmaktı. Bu vesileyle tüm dünyayı artritle yaşamanın zorluklarından haberdar etmek de kapsayıcılık mesajı vermenin etkili bir yolu oldu.” sözleriyle özetliyor.

Post image Başarısızlıklar Müzesi: Başarısız Fikirlerden Öğrenilenleri Kutluyor
Başarısızlıklar Müzesi: Başarısız Fikirlerden Öğrenilenleri Kutluyor

FARKINDALIK

Calendar 26 May, 2023

90’lardan itibaren steroid almışçasına güçlenen başarı öyküleri furyasının özellikle Y kuşağının ruh sağlığını hiç de sanıldığı kadar olumlu etkilemediğini zamanla fark etmeye başladık. 0’dan 100’e hızla çıkan sanatçılar, girişimciler, mucitlerin başarı öykülerine realistik bir bakış açısıyla yaklaştığımızda her ne kadar sağladığı motivasyon bir süre için iyi hissettirse de başarı...

90’lardan itibaren steroid almışçasına güçlenen başarı öyküleri furyasının özellikle Y kuşağının ruh sağlığını hiç de sanıldığı kadar olumlu etkilemediğini zamanla fark etmeye başladık. 0’dan 100’e hızla çıkan sanatçılar, girişimciler, mucitlerin başarı öykülerine realistik bir bakış açısıyla yaklaştığımızda her ne kadar sağladığı motivasyon bir süre için iyi hissettirse de başarı oranlarının hiç de iç açıcı olmadığını anlıyoruz. İşte Başarısızlıklar Müzesi de bu hikayelerin tersine duyduğumuz ihtiyaçtan yola çıkıyor.

“Hatalardan iyi dersler alınabilir.” Başarısız inovasyonlara yer veren müze, ziyaretçilerin başkalarının hatalarından ders alabilmelerini sağlamayı hedefliyor. Apple ve Pepsi gibi öncü şirketlerinkiler de dahil olmak üzere onlarca başarısız olmuş projeye yer veren müzenin ziyaretçileri başarısız olmuş fikirleri görmeye ve yine de gerekli riskleri alacak cesareti bulmaya davet ediliyor. Bir basketbol anolojisiyle yola çıkarsak “Atmadığınız şutların tamamını kaçırırsınız” fikrini benimsiyor. Müzede görülebilecek başarısız fikirler arasında Google Glass, Coke II, yağsız Pringles ve Nokia Taco Phone yer alıyor. Şu anda New York Brooklyn’de bulunan müzeye dair detaylar için buraya tıklayabilirsiniz.

Post image Body-doubling: TikTok'un Yeni Verimlilik Tekniği
Body-doubling: TikTok'un Yeni Verimlilik Tekniği

HABERLER - SLIDER

Calendar 22 May, 2023

Evden çalışmakta, işleri tamamlamakta ya da yapılacak listesine check atmakta zorlananlar için TikTok’un ‘body-doubling’ taktiği sorumluluk bilincini harekete geçirerek verimliliği arttırmayı hedefliyor.

Terapist Meredith Van Ness, sanal ya da fiziksel olarak yakınlarınızdaki bir insanla bir araya gelip birlikte çalışmayı ifade eden tekniği...

Evden çalışmakta, işleri tamamlamakta ya da yapılacak listesine check atmakta zorlananlar için TikTok’un ‘body-doubling’ taktiği sorumluluk bilincini harekete geçirerek verimliliği arttırmayı hedefliyor.

Terapist Meredith Van Ness, sanal ya da fiziksel olarak yakınlarınızdaki bir insanla bir araya gelip birlikte çalışmayı ifade eden tekniği “Body-double olarak adlandırılan bu ikinci kişi sizi desteklemek ve sorumluluk almanıza yardımcı olmak için orada bulunuyor.” şeklinde açıklıyor. Konsantre olmanızı ve yapacağınız işe odaklanmanızı sağlayan bu kişi bir sadece varlığıyla bir düzen oluşturuyor. İkinci bir kişinin varlığında, onları hayal kırıklığına uğratmamak için sosyal medyada kaybolmak ya da evcil hayvanınıza dikkatinizi vermek daha az olası hale geliyor. Özellikle ADHD problemi olanlar için önerilen body-doubling, sadece iş için değil ev işlerini tamamlamaktan, dişçi randevusu almaya kaçınılan ve ertelenen her şey için öneriliyor. Tekniğin en önemli noktasıysa body-double olarak seçtiğiniz kişinin yargılayıcı değil, yapıcı ve destekleyici bir kişi olması. Body doubling tekniğinin sanal yansıması ise popülerliği artan “Benimle birlikte çalışın” videoları.

Post image Umursayan Sosyal Medya?: Ruh Sağlığı Krizi
Umursayan Sosyal Medya?: Ruh Sağlığı Krizi

HABERLER - SLIDER

Calendar 15 May, 2023

Kaygı ve depresyondaki küresel artışın ortasında TikTok ve Instagram gibi platformların ekosistemlerine nasıl yansıyacak diye düşündünüz mü? Kronik online olma hali kıyas eğilimimiz ve ‘schadenfreude‘ ile birleşince ortaya sosyal medyayı tümüyle terk etmeye çalışmak ya da detoks yapmak gibi eğilimler de çıkıyor.

Sosyal medya platformları da bunun farkında olacak ki bu...

Kaygı ve depresyondaki küresel artışın ortasında TikTok ve Instagram gibi platformların ekosistemlerine nasıl yansıyacak diye düşündünüz mü? Kronik online olma hali kıyas eğilimimiz ve ‘schadenfreude‘ ile birleşince ortaya sosyal medyayı tümüyle terk etmeye çalışmak ya da detoks yapmak gibi eğilimler de çıkıyor.

Sosyal medya platformları da bunun farkında olacak ki bu konulara daha duyarlı bir ekosistemi benimsemek üzere çeşitli adılar atıyorlar. Tabii ne kadar samimi olduğu yine sorgulanmaya açık. Trend analizi platformu WGSN’den Carla Buzasi ve sosyal medyayı daha güvenli, kapsayıcı ve amaçlı hale getirmek için çalışan ruh sağlığı aktivisti Jorge Alvarez Lives of Tomorrow podcastinde “care culture” yani ruh sağlığını önemseme kültürü üzerine konuşuyorlar. Jorge bakım kültürünün ve ruh sağlığı konusunun sosyal medya platformlarındaki yansımaları konusunu ele alırken şu üç ana maddenin üzerinde duruyor: Ruh sağlığı sorunlarına dair işaretlerin doğru şekilde adlandırılması (Örneğin: anksiyete yapacak çok işiniz olduğu için stresli olmaktan farklı bir durumdur), ruh sağlığı sorunlarından yeterince söz edilmesi (TikTok’tan Instagrama platformlarda bu konuya dair içerik sayısında belirgin bir artış görüyoruz, sorunlar eskisi gibi halının altına süpürülmüyor), kaynaklar ve destek (ruh sağlığı sorunları yaşayan kişiler bunlarla tek başlarına mücadele etmek yerine ulaşılabilir pek çok kaynağa ve topluluğa artık erişebiliyor. Bunların tanıtımında sosyal medya da görev oynuyor.)

Post image SuperMax Reusables: Gıda İsrafını Önleyen Filtre
SuperMax Reusables: Gıda İsrafını Önleyen Filtre

FARKINDALIK

Calendar 27 Nis, 2023

Süpermarket SuperMax, gıda ürünlerinin alternatif kullanım alanlarını özel bir filtre sunarak gıda israfının önlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Grundig’in Ruhun Doysun projesine sosyal medyada mutlaka rastlamışsınızdır. Gıda israfına dikkat çekmek, doğa ile bütünleşmiş sürdürülebilir bir yaşam için farkındalığı artırmak gibi projede gıdaları saklamanın, farklı şekillerde...

Süpermarket SuperMax, gıda ürünlerinin alternatif kullanım alanlarını özel bir filtre sunarak gıda israfının önlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Grundig’in Ruhun Doysun projesine sosyal medyada mutlaka rastlamışsınızdır. Gıda israfına dikkat çekmek, doğa ile bütünleşmiş sürdürülebilir bir yaşam için farkındalığı artırmak gibi projede gıdaları saklamanın, farklı şekillerde kullanmanın çeşitli yolları anlatılıyor. Güzel bir yerel örnek olan bu proje elbette türünün tek örneği değil. Gıda israfı küresel bir sorun haline gelirken bunu çözmeye yönelik kişi bazında çözümlere markaların ve şirketlerin katkısı da eklenmeye başlıyor. Porto Rikolu süpermarket SuperMax, marketlerde satılan gıda ürünlerinin üçte birinin son tüketim tarihi nedeniyle çöpe gitmesinden yola çıkarak bu duruma çözüm sunmaya yönelik bir sosyal medya filtresiyle karşımıza çıkıyor. Filtre kadraja alınan gıda ambalajlarını algılayarak ürünlerin alternatif kullanım alanlarını öneren yeni ambalajlar yaratıyor. Mesela; sütün mürekkep lekesi temizlemede kullanılabileceğini ya da son tüketim tarihi geçen kahvenin gübre işlevi görebileceğini gösteriyor. MediaCat’in haberine göre markete bu projede eşlik eden ajansı de la Cruz Ogilvy’nin Başkanı Carlos Thompson, “Değerli bir kaynağı belirleme sürecinde en iyi müttefikimiz teknolojiydi. Teknolojik yeniliklerden faydalanarak yenilikçi bir çözüm sunmak istedik. Cep telefonu gibi evrensel ve erişilebilir bir şeyden daha iyisi olamazdı. İddialıydık ve sonuçlarını Reusables’ta görebiliyoruz” yorumunda bulunuyor.

Post image The Pear Ring: Dating Uygulamalarından Kurtulmaya Çalışan Start-up
The Pear Ring: Dating Uygulamalarından Kurtulmaya Çalışan Start-up

İYİ YAŞAM

Calendar 20 Nis, 2023

‘Dating’ uygulamalarının yaygın olduğu kadar can sıkıcı da olduğu sıkça konuşulan bir konu. Öyle ki pek çok uygulama bu konuda önlemler almaya çalışıyor. Örneğin; seksist ve ırkçı söylemlere ilişkin şikayet geldiğinde şikayet sebebi olan kullanıcının hesabını askıya alan ya da tümüyle sonlandıran sistemler geliştiriliyor. Yine de kullanıcıların büyük çoğunluğu bu uygulamaları kullanmanın ruh...

‘Dating’ uygulamalarının yaygın olduğu kadar can sıkıcı da olduğu sıkça konuşulan bir konu. Öyle ki pek çok uygulama bu konuda önlemler almaya çalışıyor. Örneğin; seksist ve ırkçı söylemlere ilişkin şikayet geldiğinde şikayet sebebi olan kullanıcının hesabını askıya alan ya da tümüyle sonlandıran sistemler geliştiriliyor. Yine de kullanıcıların büyük çoğunluğu bu uygulamaları kullanmanın ruh sağlıklarına zarar verdiğini ve tekrar kullanmak istemediklerini belirtiyor.

Yeni bir girişim ise, dünyanın her yerindeki bekarları küçük bir yeşil yüzük takmaya teşvik ederek flört uygulamalarına olan ihtiyacı ortadan kaldırmayı umuyor. The Pair Ring’in web sitesindeki açıklamada: “Dünyadaki 1,2 milyar bekar, bekar olduklarını göstermek için parmaklarına küçük yeşil bir yüzük taksaydı, ‘dating’ uygulamalarına ihtiyacımız olmazdı.” ifadesi yer alıyor. Sistem şöyle işliyor: 19,99 £ karşılığında, üç farklı boyutta üç Armut halkasının yanı sıra “benzersiz bir üyelik numarası” ve bir “PearFest” davetinin yanı sıra yaşadığını şehirde özel ücretsiz etkinliklere erişim elde ediliyor. Böylece ilişki durumunu belli etmenin yanı sıra diğer bekarlarla iletişime geçmek için şans yakalanmış oluyor. Web sitesine göre The Pear Ring stoklarının yüzde 93’ünün tükenmiş ve Instagram sayfaları 162.000’den fazla takipçiye ulaşmış durumda.

Post image #GarbageNewYorker: Çöp Atarsan Çöp Olursun
#GarbageNewYorker: Çöp Atarsan Çöp Olursun

FARKINDALIK

Calendar 12 Nis, 2023

Emily in Paris gibi yapımlar da işin içine dahil olmak üzere, romantize etmeyi sevdiğimiz şehirler listesinde her daim ilk sırada olan Paris’te temizlik işçilerinin grevi nedeniyle sokaklarda oluşan çöp yığınlarının görüntülerine geçtiğimiz haftalarda mutlaka rastlamışsınızdır.

Tahmin edilebileceği gibi Paris çöp problemini yaşayan tek şehir değil. Grev şeklinde olmasa da New...

Emily in Paris gibi yapımlar da işin içine dahil olmak üzere, romantize etmeyi sevdiğimiz şehirler listesinde her daim ilk sırada olan Paris’te temizlik işçilerinin grevi nedeniyle sokaklarda oluşan çöp yığınlarının görüntülerine geçtiğimiz haftalarda mutlaka rastlamışsınızdır.

Tahmin edilebileceği gibi Paris çöp problemini yaşayan tek şehir değil. Grev şeklinde olmasa da New York da çöp konusuna dikkat çekmeye çalışıyor. 7 bin 200 temizlik çalışanı ve 2 bini aşkın sivil denetçi tarafından temiz tutulmaya çalışılsa da bu çabalar yeterli olmayan ve sokaklarında bolca çöpe rastlanabilen şehirde, Sanitasyon Departmanı, şehirde yaşayan herkesi üzerine düşeni yapmaya davet ediyor. İnsanları davranışları üzerinde düşünmeye sevk etmek için sarkastik bir yol izleniyor. “Eğer Çöp Atarsan, Çöpsün!” sloganı ve sosyal medyadaki #GarbageNewYorker hashtagi ile New York’ta yaşayan herkes sorumluluk almaya davet ediliyor. Kampanya görsellerinde New York sakinleri başlarının yerine sigara, yarım kalmış noodle paketi gibi çöplerle tasvir ediliyor. New York Belediye Başkanı Eric Adams, Sanitizasyon departmanının We Love NYC girişimi ile ortak olarak yürüttüğü bu kampanyasıyla çöp sorununu ortadan kaldırmak üzere aktif katılım sağlamayı hedeflediklerini söylüyor.

Post image Sözdebilim ve Sosyal Medya: Kendinize Tanı Koymak İçin Yanlış Yer
Sözdebilim ve Sosyal Medya: Kendinize Tanı Koymak İçin Yanlış Yer

HABERLER - SLIDER

Calendar 06 Nis, 2023

Instagram veya TikTok zaman akışınızda psikoloji bilimine atıf yaparak öneri veren videolora rastladığınız oluyor mu? “Bu beş belirtiyi gösteriyorsanız depresyonda olabilirsiniz”, “Kompulsif bozukluğun 10 işareti”, “Rüyanızda gördükleriniz anksiyeteyi işaret ediyor olabilir” gibi başlıklarla yoğun etkileşim almayı hedefleyen videoların çoğu aslında bilimsel gerçeklerden son derece uzak.

San Diego...

Instagram veya TikTok zaman akışınızda psikoloji bilimine atıf yaparak öneri veren videolora rastladığınız oluyor mu? “Bu beş belirtiyi gösteriyorsanız depresyonda olabilirsiniz”, “Kompulsif bozukluğun 10 işareti”, “Rüyanızda gördükleriniz anksiyeteyi işaret ediyor olabilir” gibi başlıklarla yoğun etkileşim almayı hedefleyen videoların çoğu aslında bilimsel gerçeklerden son derece uzak.

San Diego Üniversitesi Psikoloji bölümü profesörlerinden Dr. Inna Kanevsky, sosyal medyada paylaşılan sahte bilim içeriklerine dikkat çeken videolar çekiyor. Psikoloji içerikleri için ‘fact checking’ yaparak her bir iddianın neden doğru olmadığını sarkastik bir dille anlatıyor. İnternette yer alan depresyon ya da otizm tespiti için kullanılabileceği iddia edilen testlerin de neden doğru sonuç vermeyeceğini ve kendi kendinize tanı koymanın neden tehlikeli olabileceğine vurgu yapıyor. Inna ruh sağlığı sorunlarına dair bakış açısını şöyle özetliyor: “İnsan beyni ve insan yaşamı karmaşıktır ve zor sorulara her zaman kesin yanıtlar verilmeyecektir. Ancak daha fazla çalışıyor ve öğreniyoruz ve ayrıca yardım etmenin daha fazla yolunu keşfediyoruz. Ruh sağlığı sorunları sadece kimyasal bir dengesizlikten ibaret olmasa da kimyayı etkileyen ilaçlar semptomlara yardımcı olabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Bu yüzden kendinizden vazgeçmeyin, aynı zamanda “kafanızın içinde”nin “gerçek değil” anlamına geldiğini de düşünmeyin. Problemleriniz gerçek ve gerçek yardıma ihtiyacı var. Bir çözüm etkili değilse, başka bir çözüm olabilir. Ve daha fazlası olacak çünkü bilim değişiyor.

Post image Üçüncü Mekanların Kayboluşu: Sosyal Medya Düşkünlüğümüzün Sebebi Olabilir mi?
Üçüncü Mekanların Kayboluşu: Sosyal Medya Düşkünlüğümüzün Sebebi Olabilir mi?

HABERLER - SLIDER

Calendar 06 Nis, 2023

İş/okul ve ev dışında sık gittiğiniz üçüncü bir mekan var mı? Peki geçmişte var mıydı? Sık gittiğiniz bir park, kütüphane ya da bir kafe… Günlük iş/okul, ev çizgisi dışındaki bu mekanlar üçüncü mekan olarak adlandırılıyor ve bu mekanların günlük hayatımızdaki yerlerini kaybettikleri düşünülüyor.

Friends dizisinde Central Perk, How I Met Your Mother’da McLaren,...

İş/okul ve ev dışında sık gittiğiniz üçüncü bir mekan var mı? Peki geçmişte var mıydı? Sık gittiğiniz bir park, kütüphane ya da bir kafe… Günlük iş/okul, ev çizgisi dışındaki bu mekanlar üçüncü mekan olarak adlandırılıyor ve bu mekanların günlük hayatımızdaki yerlerini kaybettikleri düşünülüyor.

Friends dizisinde Central Perk, How I Met Your Mother’da McLaren, Brooklyn 99’da Shaw’s Bar. Tekrar tekrar izlediğimiz dizilerin tümünde sıcaklığı artıran ortak bir detay olarak karşımıza çıkan bu konsept aslında üçüncü mekanların güzel bir örneği. Günümüzde ve gerçek hayattaysa üçüncü mekanlar yaşamımızdan neredeyse tümüyle çıkmış durumda ve onların yerini ise sosyalleşmek için gittiğimiz internet alıyor. Hatta iş-ev arasındaki, monoton bulduğumuz denklem ile evden çalışma ve freelance çalışma modellerinin norm haline gelmesiyle birlikte yaşam çemberimiz daha da daralıyor. Pandemiden kalma alışkanlıklar ve iletişim için kullandığımız fiziki mekanların azalması aslında sosyal medya obsesyonumuzu ve elimizin ister istemez telefona gitmesini açıklıyor. Çünkü interneti bir araçtan ziyade bir mekan olarak görmeye başlıyoruz. Özellikle de metaverse evreni için hazırlandığımızı düşünürse “sanal mekanlar” ifadesi daha da anlam kazanıyor. Bununla birlikte bu alan daralması dış etkenleri gerekenden çok daha fazla ciddiye almamıza neden olabiliyor. Birden fazla mekanda zaman geçirmek vizyonumuzu genişletip daha sakin olmamızı sağlarken sürekli aynı mekanda (internet ya da sosyal medya) bulunmak kaç ya da savaş sistemimizi tetikleyerek sorunları olduklarından daha büyük algılamamıza neden olabiliyor.

Post image Ekran ve Güzellik: Markalar İletişim İçin Dizi ve Filmleri Kullanıyor
Ekran ve Güzellik: Markalar İletişim İçin Dizi ve Filmleri Kullanıyor

BAKIM & GÜZELLİK

Calendar 31 Mar, 2023

Alexa Demie (Maddie Perez, Euphoria) ile Kiko lipgloss, Liv Tyler (Arwen, Lotr) ile Clinique Black Honey lipstick… Son dönemde popüler olan makyaj ürünlerinin pek çoğunun dizi ve film karakterinin yaratılmasında makyaj sanatçıları tarafından kullanıldığını fark ettiniz mi? Trend analizi şirketi WGSN bunun bir rastlantıdan daha fazlası olduğunu öne sürüyor.

Finansal gerileme...

Alexa Demie (Maddie Perez, Euphoria) ile Kiko lipgloss, Liv Tyler (Arwen, Lotr) ile Clinique Black Honey lipstick… Son dönemde popüler olan makyaj ürünlerinin pek çoğunun dizi ve film karakterinin yaratılmasında makyaj sanatçıları tarafından kullanıldığını fark ettiniz mi? Trend analizi şirketi WGSN bunun bir rastlantıdan daha fazlası olduğunu öne sürüyor.

Finansal gerileme ve de-influencing ile birlikte daha önce kullandıkları marka iletişim yöntemlerinden bekledikleri sonuçları alamayan markalar, satışları artırmak ve yeni kitlelerle bağlantı kurmak için dizi ve filmleri kullanıyor. WGSN Insight Strateji Uzmanı Melanie Larsen güncel durumu: “Güzellik markaları, tamamen kapanan ve reklamdan kaçınmaya yönelen aşırı uyarılmış tüketicilerle ilişki kurmakta zorlanıyor” şeklinde özetliyor. Markaların sosyal medyada karşısına çıkan reklamlardan kaçınmayı alışkanlık haline getiren tüketicilere ulaşmak için yaptıkları karşı hamleler arasındaysa film stüdyolarıyla iş birliğine giderek ‘limited edition’ koleksiyonlar sunmak var. Böylece yeni bir film ya da dizi öncesindeki beklenti ve heyecandan faydalanılmış oluyor. Örneğin; MAC Cosmetics, Marvel Studios ile iş birliği yaparak film piyasaya sürülmeden önce karakterlerden ilham alan, sınırlı sayıda ürettiği Black Panther: Wakanda Forever makyaj koleksiyonunu tanıttı. Euphoria dizisinin ünlü makyaj sanatçısı Doniella Davy, diziyle birlikte dikkatleri üzerine çekmesinin ardından kendi koleksiyonunu tanıttı. Yine MAC Cosmetics Netflix’in en popüler dizilerinden Wednesday karakteri için kullanılan ürünler üzerinden, Clinique ise Black Honey Lipstick’i yeniden ‘wishlist’ ürünü haline gelebilmek için yıllar öncesinden, Lotr’in Arwen karakteri üzerinden başarılı pazarlama stratejileri yürüttü.

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
Advertisement
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement