Orta Amerika’da bulunan Kosta Rika küçük yüz ölçümü ve yaklaşık 5 milyonluk nüfusu, bünyesinde barındırdığı doğal güzellikleri ve biyoçeşitliliği ile adeta doğal bir cennet. Ülkenin hem Atlantik hem de Pasifik okyanusuna kıyısının olması, bulunduğu coğrafya sebebi ile tropik iklime sahip olması ve bol yağış alması dolayısıyla bu doğal güzelliğin oluşması kaçınılmaz oluyor. Geniş ormanlık alanlar, tropik bölgeler, milli parklar, plajlar, yanardağlar, ırmaklar, sadece 51 bin km²’lik yüz ölçümüne rağmen, ülkenin dünyadaki türlerin %5’ini barındırmasını ve biyoçeşitlilikte ilk 20’de yer almasını sağlıyor. Ülkeye özgü bitki örtüsü ve başta tembel hayvan, tukan, kırmızı gözlü ağaç kurbağası, maymun türleri ve yılanlar olmak üzere tüm canlı türleri Kosta Rika’yı görmek için başlı başına bir sebep oluşturuyor. Ülkenin bu güçlü yanı, her ne kadar ülkemizden ve Avrupa’dan ulaşımı zor olsa da Kosta Rika’ya önemli bir turizm geliri olarak yansıyor. Doğa ve macera severlerin rotalarının önemli duraklarından bir tanesi olan Kosta Rika, geçirdiğiniz süre boyunca muhtemelen sizlere unutulmayacak anlar yaşamanıza olanak sağlayacak.

Kosta Rika Türk vatandaşlarından girişte vize istemiyor, 90 güne kadar konaklamayı vizesiz yapabiliyorsunuz. Direkt uçuş olmasa da aktarmalı şekilde başkent San Jose’ye ulaşabilirsiniz. Ülkede gezilecek birçok bölge bulunuyor; La Fortuna bölgesi ve Manuel Antonio en fazla ziyaret edilen bölgelerden.

La Fortuna & Arenal Volcano

img_0955
Arenal Volcano | Fotoğraf: Kadir Sayım

La Fortuna bölgesi, bölgedeki en genç ve hâlâ aktif olan yanardağlardan biri olan Arenal Volcano’ya ev sahipliği yapıyor. Arenal, 1968 yılında 89 kişinin ölümüne yol açacak şekilde aktifleşmiş ve son faaliyetini de 2010 yılında gerçekleştirmiş aktif bir yanardağ. La Fortuna bölgesi direkt yanardağın eteklerinde bulunan küçük yerleşim bölgelerinden oluşuyor. Arenal, bölgedeki hemen hemen tüm otel ve yerleşim yerlerinden görünen oldukça heybetli bir görüntüye sahip. Kaldığınız otelin bahçesinden ya da sabah kalktığınızda odanın penceresinden bu manzaraya şahit olmak gerçekten etkileyici. Bölgedeki tektonik faaliyetler sebebiyle doğal olarak hemen hemen her otelde spa ve doğal sıcak su havuzları bulunuyor. Bununla birlikte büyük spa otelleri de mevcut.

Sıcak havuz ve spa aktiviteleri, yanardağ rotasında trekking, bölgede yer alan şelale turu, Kosta Rika’ya özgü birçok hayvanı görebileceğiniz kuş izleme, kurbağa gözlemleme, tembel hayvan turu vb. gibi özel turlar ya da orman ve parkı kapsayan doğal yürüyüş turları, gece turları, adrenalin dolu sportif faaliyetler bu bölgede yapılabilecek aktivitelerden. Dolayısıyla La Fortuna ve Arenal Volcano rahatlıkla dolu dolu iki ya da üç gün geçirilebilecek bir bölge olarak ön plana çıkıyor.

img_1022-2
Fortuna Waterfall | Fotoğraf: Kadir Sayım

Örneğin, ben volkan izleme ve etrafı deneyimleme için bir doğa yürüyüşüne katıldım. Bu yürüyüş esnasında tur rehberi etrafta yer alan hayvanları ve değişik bitkileri özel merceklere sahip tripod dürbünler ile gösterirken, yaşadığım en etkileyici anlardan bir tanesi, zehirli bir yılanı yaşadığı doğal ortamında, bir ağaç dalında kamufle olarak görmekti.

img_e0963
Bölgeye Özgü Zehirli Bir Yılan Türü | Fotoğraf: Kadir Sayım

Kısa Kısa…

  • Yukarıda saydığım aktiviteleri kaldığınız otel aracılığıyla ya da bölgede yer alan tur şirketlerinden alabilirsiniz.
  • Arenal Volcano’nun eşsiz görünüşü günün her saati maalesef yakalayamayabilirsiniz. Zirve çoğu zaman bulutlarla kaplı ve gün boyu bulutların dağılmasını bekleyebilirsiniz. Ama bir ipucu vermek gerekirse sabah erken saatlerde uyanırsanız Volcan Arenal tüm görkemiyle karşınızda beliriyor olacak.
  • Bölgede tropikal iklim hakim olduğu için, muhtemelen ziyaretinizin bir bölümünde çok yoğun bir yağmur yağışı ile karşılaşacaksınız. Hazırlıklı olmakta fayda var.
  • Kaldığınız otelde ya da civarda gece yürüyüş yapacaksanız iki defa düşünmenizi önermekteyim. Bölgede zehirli yılanlar mevcut, gece etraf genellikle zifiri karanlık olduğundan temkinli olmakta fayda var.
  • Civarda çok güzel yerel kahve tadabileceğiniz yerler mevcut, kaçırmayın derim.

Manuel Antonio

Manuel Antonio, ülkenin Pasifik kenarında yer alan ve aynı adla bir milli park barındıran, en fazla ziyaret edilen turistik bölgelerden bir tanesi. Bu bölge, Volcano Arenal’in puslu havasının aksine güneşli ve parlak bir görüntüde. Bir tarafında parlak mavi okyanus, bir diğer tarafında yemyeşil ormanlık alanıyla Manuel Antonio milli parkı hem görsel hem de deneyim anlamında eşsiz bir ziyafet sunuyor.

img_1203
Manuel Antonio Milli Parkı – Pasifik Okyanusu | Fotoğraf: Kadir Sayım

Milli parkta Kosta Rika’ya özgü maymun türleri, tembel hayvan, sürüngenler, yengeçler, kuşlar ve çeşitli hayvanlar yaşıyor ve buraya düzenlediğiniz gezi ve turlarda çok rahatlıkla kendi doğal yaşamları içerisinde kendilerini gözlemlemle şansına erişiyorsunuz. Önerim, parkı rehber ile gezip değişik bitki örtüsü ve hayvanları onların yönlendirmeleri ile tespit edip incelemek şeklinde olacak çünkü tek gezildiğinde göremeyeceğiniz ayrıntıları rehberler sayesinde fark edebiliyorsunuz.

img_4580-2
Kosta Rika’nın Simgesi: Tembel Hayvan | Fotoğraf: Kadir Sayım

Manuel Antonio bölgesinde milli park turu haricinde; mangrove kayaking aktivitesi, timsahları görebileceğiniz yürüyüşler, gece hayvanlarını görebileceğiniz yağmur ormanları turu, çeşitli spor aktivitelerine katılabilir ve okyanusta yüzebilirsiniz.

Bölgedeki otellerin çoğu doğal yaşamın içerisine konumlandırılmış, bu şekilde otel bahçesinde otururken önünüzden maymun, iguana ya da bölgeye özgü kemirgen türlerinin geçtiğini görebilir, üzerinizden hiç görmediğiniz türde kuşların uçtuğunu deneyimleyebilirsiniz. İşin ilginç taraflarından bir tanesi oldukça keyifli geçen milli park turumda zar zor görebildiğim bir iki maymun türünü, otel civarındaki ağaçlarda yaşadığı için gündelik yaşam içerisinde otelin bahçesinde görebilmekti.

img_1127-3
Mangrove Kayaking | Fotoğraf: Kadir Sayım

Gezimin en keyif verici anlarından iki tanesi; milli parkta oranın yerel sakinlerinden olan ve Kosta Rika’nın simgesi olan tembel hayvanları görmek (çoğu uyuyordu) ve gece yağmur ormanına yapılan turda fenerler eşliğinde yılan, sürüngen, börtü böcek ve kurbağa ararken yine Kosta Rika’ya özgü kırmızı gözlü yeşil ağaç kurbağalarını görmekti.

Bölgedeki otel ve pansiyonların birçoğu doğa içinde yer alıyor. Benim kaldığım Hotel Costa Verde, birkaç kompleksten oluşan tavsiye edebileceğim oldukça güzel bir hotel. Hurdaya çıkmış dört adet uçak gövdesini alıp bar, restoran ve konaklanacak alana çevirdikleri bir bölüm de mevcut.

Kısa Kısa…

  • Civarda turistik faaliyet yoğun olduğundan, birçok tur şirketi kapsamlı planlar sunuyor. Bu yüzden kaldığınız süre boyunca ne yapacağım diye boşluğa düşerseniz karşınıza mutlaka bir plan çıkacaktır.
  • Gezilerinizde yanınızda sinek ve böcek ısırmalarına karşı sprey bulundurmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
  • Burası da Arenal Volcano kadar olmasa da aniden yağış alabilen bir bölge olduğu için hazırlıklı olmakta fayda var.
  • Pasifik’te denize giren pek olmuyor ama güneşlenmek veya deniz sporları yapmak için ideal.

San Jose

Başkent San Jose ülkenin en büyük şehri olsa da yaklaşık 350 bin kişilik nüfusuyla orta büyüklükte bir şehir. Belki sadece havalimanını kullanabilirsiniz ama uğramışken bir gece kalıp Kosta Rika kültürünü tanımak, şehir hayatını deneyimlemek için güzel bir durak olabilir. Ben gezimde San Jose’de bir gece konakladım.

Şehirde gezilebilecek yerler ana cadde sayılabilecek Avenida Central çevresinde konumlanıyor. National Museum of Costa Rica ve Museo del Jade müze gezmeyi seven ve kültürel olarak bilgilenmek isteyenler için ülkenin önemli müzelerinden iki tanesi. Bunun yanı sıra benim gitmediğim ama tavsiye edilen modern sanat müzesi MADC ve ülkenin tarihi zenginliğini gözler önüne seren Pre-Columbian Gold Museum önemli duraklardan bazıları. Yine bu civarda yer alan National Theatre of Costa Rica binasının içini kısa bir turla gezebilirisniz.

Çarşı pazar gezmeyi sevenler için San Jose Central Market ve Mercado Municipal de Artesanias görülmesi gereken iki durak. İlki daha çok pazar tadında iken, ikincisi el sanatlarının satıldığı merkez konumunda. Av. Central civarında yorulduğunuzda dinlenebileceğiniz irili ufaklı birkaç park mevcut. Şehrin dışında da büyük şehir parkları mevcut fakat sadece bir günlük kısa bir seyahat için bu bölgelerin ekstra olacağını belirtmek isterim.

Kaldığım tek akşamda biraz araştırdıktan sonra bulup denediğim restoran olan La Esquinita de la Abuela’yı ise kesinlikle tavsiye edeceğim.

Ne Yenir?

Kosta Rika mutfağı Türk damak zevkine çok da yakın olmayan tarzıyla ve alışık olmadığımız tatları barındıran yemekleriyle size yabancı gelebilir. Ama bir gerçek var ki birçok yönüyle aklınızda uzun süre kalacak tarafları da var. Örneğin, çeşit çeşit ve belki de hayatınızda ilk defa deneyeceğiniz tropikal meyveleri burada tadabilirsiniz.

Kosta Rika’da kahvaltıda yumurta ve tost tarzında alışık olduğumuz tatları bulabilirken, olmazsa olmaz tropik meyveler, meyve suları ve kahve güzel bir eşlikçi olabiliyor. Bunun yanı sıra geleneksel Kosta Rika kahvaltısı aslında Gallo Pinto denilen bir şekilde sunuluyor, bu aslında siyah fasulyeli pilav. Lezzet anlamında güzel olsa da alışık olmayanlar için garip gelebilir.

img_e0914
Platano Fries | Fotoğraf: Kadir Sayım

Yemek olarak lezzetli fakat bol çeşitten oluşan tabaklara hazırlıklı olun. Menüden seçtiğiniz basit görünen bir yemeğin dört beş farklı içerikle getirildiğini görünce şaşırabilirsiniz; örneğin ana yemeğin yanında meyve veya tatlı bir dokunuş olur mu diye düşünebilirsiniz. Ama denemeye açık olanlar bu tarz bir mutfağı beğeneceklerdir. Pirinç, fasulye, platano denilen tatlı olmayan bir muz çeşidinin kızartması ve salata genelde tüm yemeklerin yanında servis ediliyor. Bununla birlikte tavuk, balık ve et çeşitlerini rahatlıkla bulabileceğiniz ana yemekler mevcut. Benim denediğim bir tavuk, hem soslarıyla hem de yanındakiler ile son zamanlarda yediğim en lezzetli şekliyle sunulmuştu. Yemekle birlikte deneyebileceğiniz lezzetli bir tropikal meyve suyu ise güzel bir tamamlayıcı oluyor.

img_e0920
La Esquinita de la Abuela – Akşam Yemeği | Fotoğraf: Kadir Sayım

Kosta Rika denilince akla gelen en önemli tat tabii ki kahve. Ülkenin farklı bölgelerinde yetişen kahve türleri çok farklı özellikler içerebiliyor. Örneğin volkanik bölgede yetişen kahve ile sahil bölümündeki kahve oldukça farklı. Kahve severlerin arayıp da bulamadığı bu zenginliği yerinde tatmak oldukça keyif verici.

Bilmeniz Gerekenler

  • Ülke, diğer Orta ve Latin Amerika ülkelerine göre güvenlik konusunda daha iyi. Dolayısıyla turistik bölgelerde bu anlamda genelde sorun yaşanmıyor.
  • Ülkede yıl boyunca tropikal iklim etkisiyle hava sıcaklığı stabil. Dolayısıyla çok seçici değilseniz her dönem Kosta Rika’ya gidilebilir. Yılın çoğunda yağış söz konusu olabiliyor. Aralık-Nisan arası dönem bu anlamda daha kuru geçtiği için tercih edilebilir.
  • Ülkenin para birimi Colon. Ancak neredeyse her yerde bununla birlikte Amerikan Doları da geçerli. Hatta menülerde ve alışveriş yapılan yerlerde her iki para birimi ile de fiyat listesini görebiliyorsunuz.
  • Turistik bölgelerde kısa mesafeli ulaşımlarda Uber alternatifi mevcut. Ancak şehirler arası ve bölgeler arası yapılacak transferlerde tur şirketlerinin ayarladığı araçlarla ulaşımı sağlamak daha uygun bir seçenek olarak göze çarpıyor.
  • Hava erken kararıyor ve hava karardıktan sonra dışarıda bulunmak pek de önerilmiyor. Sebep güvenlik değil; bölgesine göre değişen zehirli hayvanlar. Yolda yürürken bir yılana basmanız olası, bu sebeple bu konuda öneriyi yapanların ve doğa tur rehberlerinin şakası olmadığını söyleyebilirim.
  • Gitmeden önce uygun kıyafetleri götürmeniz şiddetle önerilir. Muhtemelen bol doğa aktivitesine katılacağınız için trekking ve yürüş kıyafetleri, ayakkabıları, hava sıcak da olsa aniden gelen yağışlar için yağmurluk olmazsa olmazlardan. Ayrıca böceksavar spreyler ve acil ilaç kutunuzu da yanınızda bulundurmayı unutmayın.
  • Turistik bölgelerde İngilizce yaygın bir şekilde konuşuluyor, bu anlamda çok fazla sorun çıkacağını düşünmüyorum.

Kapak Fotoğrafı: Kadir Sayım

İlginizi çekebilir: Seyhan Ahen’den Chichicastenango Pazarı