Emma Stone ve Jonah Hill’in başrollerini paylaştığı yeni Netflix dizisi Maniac, kafa karıştırıcı hikaye kurgusu, tuhaf olaylar örgüsü, psikolojik referansları ve etkileyici görselliğiyle bu tarzı sevenlerin izlemesi gereken yeni diziler arasında! 

10 bölümlük Netflix dizisi Maniac, bir ilaç şirketinin yürüttüğü tehlikeli deneye gönüllü olarak katılan iki kişinin etrafında şekillenen bir bilimkurgu. Dizi yakın bir gelecekte geçiyor geçmesine ama, teknoloji çok daha retro bir görünümde, çok daha acayip bir şekilde gelişmiş; bu da dizinin her detayında zekice bir fikir yatan buluşlarla, görselliğiyle sizi içine çeken bir dünyayla sarılı olmasını sağlamış. Dizinin konusu olan deney, insanların psikolojik rahatsızlıklarını yıllar süren terapi seansları yerine üç aşamalı bir ilaç ve radyasyon tedavisiyle çözüme ulaştırmayı hedefleyen bir tedavi yöntemeni test eden, psikolojik bir deney. Bu deney, bir laboratuvar dolusu deneyimli ama çılgın biliminsanından çok, ufacık bir doz empati kodu yüklendikten sonra şirazesini şaşırmış bir yapay zekanın hükmettiği bilgisayar tarafından kontrol ediliyor. Tüm bu fikirlerin ardındaki isimler yani dizinin yaratıcıları, Cary Joji Fukunaga ve Patrick Somerville. Fukunaga’yı True Detective‘in, Somerville’i ise The Leftovers‘ın yaratıcısı olarak tanıyoruz – ki bu iki referans da Maniac‘ı merak etmeniz ve hemen izlemeye başlamanız için başlı başına yeterli.

Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk
Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk

Önceleri hayatın tesadüfleri ve sürprizleriyle, ardından gerçek anlamda zihinsel bir bağla birbirlerine bağlanan Owen Milgrim (Jonah Hill) ve Annie Landsberg (Emma StoneManiac‘ın ana karakterleri. Owen, zengin bir ailenin, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle dışlanmış ve ailenin gösterişli ama yozlaşmış yapısına zıt düşen oğlu. Birkaç günlüğüne bu aile meselelerinden uzaklaşmak için deneye katılmaya karar veriyor Owen. Psikolojisini altüst eden babası ve abisiyle olan ilişkileri de, dizinin genelinde onunla ilgili gerçek ya da gerçekdışı her sahnenin anahtarı zaten. Annie’nin ailesinde ise bambaşka sorunlar var… Annesi küçük yaştayken onları terk etmiş. Küçük kardeşi, Annie’nin kendini suçlamadan bir an bile geçirmediği bir kazada hayatını kaybetmiş. Babasıysa bu iki kaybın ardından tamamen içine kapanmış. Kıt kanaat geçinen Annie, tesadüfen ulaştığı bir ilacın bağımlısı olunca, bu ilacın kaynağı olan laboratuvara ulaşmak için türlü hilelere başvuruyor ve kendini Owen ile aynı deneyde buluyor. Dizinin genelinde Annie ile ilgili tüm sahnelerin kilit noktasında ise onu terk eden annesi ve ölümünden kendisini sorumlu tuttuğu kardeşiyle ilgili çözülmemiş meseleler, söylenmemiş sözler ve kapanmamış defterler var.

Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk
Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk

İlk iki bölüm bir giriş niteliğinde: Önce Owen’ı, ardından Annie’i yakından tanıyor, yollarının nasıl kesiştiğini görüyoruz. Onlarla beraber laboratuvara ulaşıyor, onlarla beraber deney koltuklarına oturuyor ve deneyin ilk aşamasında, psikolojik rahatsızlıklarının kökenindeki travmalarının neler olduğunu öğreniyoruz. Bundan sonra işler biraz karışıyor… Deneyin ikinci ve üçüncü aşamaları, diğer deneklerin aksine, biliminsanlarının beklentilerinin dışında gelişiyor Owen ve Annie için… Çünkü zihinlerinin derinliklerinde çıktıkları yolculukta, yarattıkları gerçeküstü hikaye ve dünyalarda, tedavilerinin bir parçası olması beklenen çözümlemelerde daima yolları kesişiyor, tuhaf bir zihinsel bağla birbirlerinin zihinsel dünyalarına ve birbirlerinin zihinsel deneyimlerine karışıyorlar. Gerçeküstü hikaye ve dünyalar derken de hafife almayın, en uç noktalara, en aklınıza gelmeyecek senaryolara hazır olun! Çünkü Maniac‘ı izlerken ve neler olduğunu anlamaya çalışırken kendinizi 80’lerdeki bir kürk mağazasındaki silahlı bir çatışmada, 20. yüzyılın başında bir malikanedeki sofistike soygunun ortasında, fantastik bir evrende bir elf prensesinin zorlu yolculuğunda ya da uzaylılarla bir politik krize neden olmuş İzlandalı bir biliminsanının Birleşmiş Milletler’deki sorgusunda bulabiliyorsunuz.

Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk
Maniac: Netflix ile Psikolojinin Derinliklerine Yolculuk

Tüm bunlar olurken kılıktan kılığa giren Emma Stone ve Jonah Hill‘in (ama daha çok Emma Stone’un) oyunculukları şapka çıkarılacak cinsten. Aynı hikaye içinde bu kadar uç noktalardaki karakterleri, hepsi de inandırıcı bir şekilde canlandırabilmiş olmaları büyük başarı. Diğer yandan dizisnin yan karakterleri olarak karşımıza çıkan birçok ünlü isim, bazen hoş sürprizlere, bazen kahkaha krizlerine neden oluyor. Sally Field ve Justin Theroux‘u izlemeye doyamayacak, Sonaya Mizuno‘yla tanıştığınız için kendinizi kesinlikle şanslı hissedeceksiniz. Set, kostüm ve makyaj tasarımından görüntü yönetimine, tüm sanatsal ve teknik ekibin yarattığı görsellik, diziyi farklılaştıran, değiştiren ve zenginleştiren en önemli özelliği olmuş. Tabii Dan Romer‘ın müziklerini de unutmamak gerek…

Maniac’ı izlerken, aklınıza, zihninize ve psikolojinize mukayyet olun. İyi seyirler dileriz!

Netflix

İlginizi çekebilir: Sinemagger’dan Film Önerileri