Sittuationship, ghosting, lovebombing, green-washing ve daha birçoğu… “Dil yaşayan bir canlıdır.” Hepimizin aşina olduğu bir tanım ama belki de içinde bulunduğumuz dönemde bunu bir adım ileri götürmek gerekiyor: “Dil hızlı (!) yaşayan bir canlıdır.” Gelişen teknoloji, toplumsal normlar, popüler kültür, küresel olaylar ve tüm bunlardan doğan trendler dili de yaşamın hızıyla doğru orantılı bir şekilde şekillendiriyor. Bu trendleri tanımlamak için kullandığımız kelimelerin hepsinin herkes tarafından kabul edilmeyeceğini, hatta bazılarının bir süre sonra kaybolabileceğini bilmek önemli. Bununla birlikte, popüler kelimeleri ve anlamlarını bilmek hala ilginç ve kendimizi bu yeni dinamiklerle ifade edebilmeyi sağlıyor.

2022'nin Popüler Kelimeleri
2022’nin Popüler Kelimeleri | Fotoğraf: unsplash.com/@brett_jordan

2022’nin En Popüler Kelimeleri

Gaslighting

2022’nin en çok kullanılan kelimeleri arasında şüphesiz Meriem Webster tarafından yılın kelimesi ilan edilen ‘gaslighting‘ var. Bir manipülasyon tekniği olarak özetleyebileceğimiz kelimenin kökeni 1938 tarihli bir tiyatro oyununa dayanıyor. Filmde bir erkek karısının mücevherlerini çalabilmek için onu ruh sağlığının iyi olmadığına inandırıyor. Bugüne geldiğimizde ise ‘gaslighting’ ilişki içerisine taraflardan birinin deneyimlediği şeyin doğru olup olmadığına dair kendini sorgulayacak duruma getirmesini anlatmak için kullanılıyor. En bilindik örnekler arasında: “Abartıyorsun”,”Çok hassassın”, “Durum o kadar kötü değil.” gibi sözde telkin cümleleri var.

Meriem Webster Sözlük bu sözcüğü aratanların son 12 ayda yüzde 1.740 arttığını belirtiyor. Aslında bu çok şaşırtıcı değil çünkü modern ‘dating’ dinamikleri yılın en çok konuşulanları arasında. Farklı bağlanma biçimleri, TikTok’ta bolca karşımıza çıkan tavsiye videoları hatta şimdi de kullanıcıların 2022 yılı boyunca aşk hayatlarında olanları birer Powepoint sunumuyla anlattıkları “Dating Wrapped” videoları gibi içerikler artarken; gaslighting, sittuationship (arkadaşlık, sevgililik ya da tek günlük ilişki sınıflandırmalarına girmeyen uzun süreli ilişkiler), lovebombing (başta abartılı bir biçimde sunulan ilginin sonradan sıfıra indirilmesi) gibi kavramlar günlük konuşmalarda herkes tarafından bilinir ve kullanılır hale geldi.

Goblin Mode

2022 yılında popülerleşen ve en az yukarıdaki terimler kadar ‘relatable’ (kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz) bir başka ünlü terimi de Oxford sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçilen: Goblin modu. Goblin modu “özür dilemeksizin kendine düşkün, tembel, şımarık ve açgözlü” bir ruh hali içerisinde olmayı anlatıyor. “Özür dilemeksizin” vurgusu önemli çünkü goblin modu sıradan bir tembellikten ziyade içinde olunan durum için kimseden özür dilememeyi ön plana alıyor. Örneğin; Oxford Languages ​​Başkanı, Casper Grathwohl terimi As It Happens programında açıklarken: “Göremezsin çünkü şu anda telefondayız, ama önümde üçüncü patates cipsi paketim açık. Bütün gün yarı goblin modundaydım. Sosyal medyada paylaşsak da paylaşmasak da hepimizin o anlarla bağ kurabileceğini düşünüyorum. Goblin modlarımız muhtemelen uzun süre bizle olacak.” ifadelerini kullanıyor! 2009’dan beri kullanılan snacak son bir yılda popülerleşen kelimenin günlük kullanımına bir örnek isterseniz Julia Fox’tan ayrılan Kanye West’in ayrılık nedenini “Julia’nın goblin moda geçmiş halinden rahatsız olması” şeklinde açıkladığını anımsayabilirsiniz.

Nomophobia ve Fazlası

Bu iki popüler kelimenin dışında da pek çok terim hayatımıza girdi tabii ki. Artık hiç de yeni olarak tanımayacağımız Web3, metaverse ve NFT gibi teknoloji kaynaklı kelimelere ekonomiye dair içerikler üreten ‘influencer’ları tanımlamak için kullanılan ‘finfluencer‘, telefondan uzak kalma ya da onu kullanamama korkusunu ifade eden ‘nomophobia’ ve artık duymaktan sıkıldığımız “sosyal medya detoksu” eklendi. FOMO (ayni bir şeyleri kaçırma korkusunun) panzehri olarak bir şeyleri kaçırabilmenin dayanılmaz hafifliği diye tanımlayabileceğimiz JOMO popüler bir terimin bir başka popüler terimi doğurması olarak sözcük dağarcığımıza yerleşti.

Tüm bu İngilizce kökenli kelimeleri Türkçe’ye çevirmek biraz güç çünkü bu sözcükler spesifik alanlar için (Örneğin; teknoloji, moda, psikoloji) küresel olarak kabul görmüş durumdalar. Dolayısıyla da onların aslında doktorların ortak dil olarak Latince’yi kullanmalarına benzer biçimde kabul gördüklerini söyleyebiliriz. Elbette Sürdürülebilir Moda Lisanı gibi, güncel kavramları Türkçeleştirmek üzere yola çıkan girişimler de yok değil. Örneğin; ‘green washing’ yerine kullanılan “yeşil(e) boyama” ya da “yeşil aklama” terimlerini artık an akım içeriklerde bile sıkça görmeye başladık.

Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@brett_jordan