2011 Sundance Film Festivali’nin parlak işlerinden biri olan Another Earth sayesinde tanıştığım Brit Marling kısa zamanda daha fazla projede görmek istediğim yüzlerden biri oldu. Arkadaşları Mike Cahill ve Zal Batmanglij ile yaptığı işbirliklerinde hem kamera önünde hem de işin mutfağında yer aldı. Minimum bütçeden maksimum etki çıkarmayı bilen, bilimkurgu soslu tarikata sızış macerası Sound of My Voice, hem Marling’i içermiş hem de Another Earth ile aynı yıl Sundance’te boy göstermişti.

sound-of-my-voice-movie-brit-marling-anchor-tattoo
Sound Of My Voice

Cahill’in filmi ödülle ayrılıp adından daha çok söz ettirirken Batmanglij’inki Marling’in portföyünü doldurmakla yetinmiş gibi gözüküyor. Benim için de Another Earth başka bir yerde dursa da buradaki iş en az onun kadar ilginç, yeni fikirlerle örülü ve genç bir dinamizme sahip.

Sıradan hayatlarından sıkılan çiftimiz Peter ve Lorna gelecekten geldiğini iddia eden bir kadının tarikatının yeni üyeleri oluyorlar. Amaç gizli kameralarla çekilmiş bir belgesel film yoluyla tarikatı afişe edip başlarındakinin foyasını ortaya dökmek. Giriş için belli bir ön hazırlık yapılmış, öyle herkes kolay kolay tarikatın üyesi olamıyor. Kapıdaki komik el sıkış tantanasından sonra içeri alınan üyeler beyazlar içindeki Maggie’nin teşrifiyle esrikleşiyorlar. Elbette bu süreç önce “ben burada ne arıyorum, her şey saçmalık” düşünceleri ile bezeliyken, Maggie bu sorgulayıcı bakışları yavaş yavaş yumuşatıp üyelerini kendine hayran bırakmaya başlıyor. Kuşkularını erteleyerek Maggie’nin etkisine kapılan üyeler arasında yavaş yavaş araları açılan Peter ve Lorna da var.

HZDpKbk
Sound Of My Voice

Filmin otobiyografik özellikleri ilginç. Marling ve Batmanglij 2009 yazında çadırlarda yaşayıp artık yemek yiyen bir freegan grubuna katılmışlar. Buradaki gençlerin yaşayışlarını gözlemlemişler. Daha izlemedim ama ikilinin 2013 tarihli The East filmi de yine bu tecrübeden esinlenmiş.

Sound of My Voice’u değerli kılan tarikat fikrinin ele alınışı. Bir çeşit açlık testine tabi tutulan, buluşmalardan önce komik danslarla pilleri bitirilen katılımcılardan düşünmemeleri, sadece nefes almaları isteniyor. Zihin kontrolü için bilinen tertipler. Fakat içine düştüğünüz bodrum katının bir yılan çukuru mu olduğu ya da hilesiz bir gerçeküstülük mü taşıdığı size kalmış. Film bu ikili oyunu baştan sona sürdürmeyi başardığı gibi, kendi fikrinizi oluşturabileceğiniz bir sonla sizi ödüllendiriyor.

sound-of-my-voice-032_SoundOfMyVoice86_rgb
Sound Of My Voice

Batmanglij ile beraber yazdıkları filmde Marling, Maggie rolünde yine çok iyi. Tarikatın göz bebeği olarak onun inandırıcılığında yaşanacak en ufak bir problemin filme vereceği zarar büyük olurdu. Aktris narinliğinden tedirgin edici bir kuvvet yaratmayı başarmış. Bakışları hem bilgece hem de aldatıcı. Filmin neye inanacağına sen karar ver mantığı içinde onun yeteneği zaruri.

Sound_of_My_Voice_filmstill5_BritMarling_byRachelMorissonR 2.jpg
Sound Of My Voice

Düşük bütçeyi anlatısının lehine çevirmeyi başarmış yönetmeni de kutlamak gerek. Dar açılı bodrum katı sahneleri, en çok ihtiyacımız olan şeyi, konsantrasyonu davet ediyor. Bu sayede Maggie’nin ordusuna dahil olmuş hissediyoruz, isteyerek ya da değil, ama bence isteyerek çünkü filmi açıp izlemek bir tercih ve aslında bu tanıklığımız Peter ve Lorna’nın yaptıklarından pek farklı değil. Tam da burada filmin bir diğer gücü devreye giriyor: sizin böyle bir ortama girdikten sonra yönlendirilebilme ihtimaliniz. Bakalım kaçınız benim gibi Maggie “şimdi gözlerinizi kapatın” dediğinde kısa bir süreliğine de olsa buna uyacaksınız.