Başarı çabalamadan zekayla gelen bir şey midir? Zeka durağandır ve gelişimi için bir şey yapılamaz mı? Zeki değilseniz çabalamaktan başka çareniz yok ve bu sizi ikinci sınıf bir insan mı yapar? Yoksa yüzyıllar boyu bu senaryonun doğru olduğuna inanılan ailelerde yetişip böyle okullarda mı okuduk? Cevap maalesef evet. Zeka yüzyıllar boyu sistem tarafından kutsandı.

Zeki Olmak ya da Olmamak İşte Bütün Mesele Bu!

Peki bu mesaj bana ilk ne zaman iletildi? 4 yaşındayım. Televizyonda babam o zamanlar mark almış demek; sürekli trendini takip ediyor. Evet o zamanlar marktı 🙂 Ben de bir şekilde televizyonda altta geçen markı, doları okumayı öğrenmiş, markın yanında yukarı çıkan ok olursa babama eve geldiğinde müjdesini veriyordum. Babam da “Benim zeki kızım” deyip sarılıp gelen misafirlere de bu hikayeyi büyük bir gururla anlatıyordu. Ben işte tam o zamanlardan; bunun anlamsızlığının farkına varıncaya kadar zekaya tapan, çabayı küçümseyen bir insan oldum. Bu hikayenin çeşitli versiyonları bir çok ailede yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Zira Malcolm Gladwell’in de dediği gibi insanlar sonradan çabayla kazanılmış yeteneklerden çok doğuştan gelen yeteneklere değer veriyorlar. Einstein, Tesla gibi dâhilerin biyografilerinin çok satanlarda olması tesadüf değil. Siz de böyle düşünüyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz.

Dahi
Dahi | Fotoğraf: Unsplash/@andrewjoegeorge

Pozitif Psikoloji ve İki Düşünce Tarzı

Gelişim psikoloğu Prof. Dweck Bill Gates’in mutlaka okunmalı dediği “Aklını en doğru şekilde kullan” kitabında neden yalnız olmadığınızı bizlerle paylaşıyor. Pozitif psikoloji öncülerinden Prof. Dweck kitabında iki farklı düşünce tarzından bahsediyor. Peki hayatımızı belirleyen bu iki düşünce tarzı ne?

Sabit Düşünce Tarzı

Hareket Etmekten Korkmak
Hareket Etmekten Korkmak | Fotoğraf: Unsplash/@pipporuffini

Bu düşünce tarzına sahip insanlara göre zeka doğuştandır ve bu düşünce tarzı kişide sürekli akıllı görünme çabası ve isteği yaratır. Böyle düşününce nelerle karşılaşıyoruz peki? Zorluklarla karşılaştığımızda kaçma eğilimi gösteriyoruz, çünkü zaten iyiyiz ve kendimizi zorladığımız yeni seviyede ya iyi olamazsak korkusu taşıyoruz. Yeniliklere bu yüzden kapalıyız. Engellerle karşılaştığımızda savunmaya geçiyoruz ya da kolayca vazgeçiyoruz. Daha iyi olmak için çabalamayı ikinci sınıf bir davranış olarak görüyoruz. En ufak eleştiriyi duymazdan geliyor ve başkalarının başarısını tehdit olarak görüyoruz. Tabii ki bunların doğal sonucu olarak bir seviyede kalıp belki de aslında olabileceğimizden çok daha az başarılı oluyoruz.

Gelişme Düşüncesi Tarzı

Yaşam Boyu Öğrenmek
Yaşam Boyu Öğrenmek | Fotoğraf: Unsplash/@timmossholder

Bu düşünce tarzına sahipsek zekanın geliştirilebilir olduğunu düşünüyoruz. Aslında belirtmek isterim ki bu bilimsel bir gerçek zira hayatımıza ‘nöroplastisite’ gibi bir kavram girdi. Çocuklardaki zeka gelişimi ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz Pearce’dan Sihirli Çocuk’u da okumanızı şiddetle öneririm. Bu düşünce tarzına sahip insanlar zorlukları kucaklar, engellerle karşılaştığında gerilemedeyse bile kararlı olur. Çabalamayı ve eleştiriyi önemser ve yeni şeyler öğrenmesinin anahtarı olarak görür. Başkalarının başarısını ancak esin kaynağı olarak görür ve hep olduklarından daha başarılı olurlar.

Sonuç olarak ailede, ilişkilerimizde, işte, okulda çabalamayı ve öğrenmeyi ödüllendirin ki insanlara olabileceklerinin en iyisi olmaları için fırsat tanıyın. Aslında değişime önce kendinizden başlayın çünkü biliyoruz değişim içeriden ancak siz istediğinizde açılan bir kapı. Peki o kapıyı yarından itibaren aralamaya ne dersiniz?

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@andrewjoegeorge

İlginizi çekebilir: Hatun Vera Altunöz’den Montessori Eğitimini Esas Alan Okul