Haberler
theMagger News: Trendler


HABERLER - SLIDER

Eko-turizm ilk kez tanıştığımız dönemlerde gerekli ilgiyi göremeyecek gibi kavram gibi gelmişse de yıllar içinde durumun böyle olmadığını kanıtlamaya devam ediyor. Seyahat edenlerin karbon ayak izlerini göz önünde bulundurarak tercihler yaptıkları öğreti, şehirlerin de sürdürülebilirlik planlarını hayata geçirmeleriyle birlikte daha geniş bir alana yayılmış durumda.
Küresel eko-turizm pazarının 2022-2030...
Eko-turizm ilk kez tanıştığımız dönemlerde gerekli ilgiyi göremeyecek gibi kavram gibi gelmişse de yıllar içinde durumun böyle olmadığını kanıtlamaya devam ediyor. Seyahat edenlerin karbon ayak izlerini göz önünde bulundurarak tercihler yaptıkları öğreti, şehirlerin de sürdürülebilirlik planlarını hayata geçirmeleriyle birlikte daha geniş bir alana yayılmış durumda.
Küresel eko-turizm pazarının 2022-2030 yılları arasında %15.2 (CARG) genişlemesi bekleniyor. Bu zamana dek eko-turizm rotaları daha çok kırsal alanlarla ilişkilendirilse de şehirlerin altyapı çalışmaları ve çevre düzenlemeleriyle bu durum değişmeye başlıyor. WGSN’e göre “Sürdürülebilir seyahat için talep artarken şehirlerde ekolojik gelişmeler, sürdürülebilir toplu taşıma ve temiz hava hedefleri sayesinde dijital göçebeler ve diğer ziyaretçiler için tercih sebebi olmaya başladı.” Popüler eko-turizm şehirleri arasında yer almaya çalışanlarsa şöyle:
Kopenhag: Kopenhag 2025’e kadar dünyanın ilk karbon nötr şehri olmayı hedefliyor. Şehrin gurur duyduğu uygulamalar arasında çevre üzerinde etki yaratmayan taşıma ve enerji kullanımı, yeşil alanlar ve CopenHill vasıtasıyla yenilenebilir turizm ile atıktan enerji tesisi üzerine kurulan bir kayak alanı var.
New York: Eski endüstriyel alan Governors Island üzerine kurulan yeşil bölge Domino Park’a sahip ve aynı zamanda kentsel tarım laboratuvarı GrowNYC’ye ev sahipliği yapıyor.
Singapur: Green Plan 2030 kapsamında 50 milyon değerinde bir Eko Bütçe’ye sahip olan Singapur 2040 yılına kadarki sürede geleneksel araçları kullanımdan kaldırmayı planlıyor. Güneş enerjili şehirleri devreye sokuyor ve Vertical Oceans ile sürdürülebilir deniz mahsülleri sunan su çiftlikleri geliştiriyor.


HABERLER - SLIDER

Seyahat alışkanlıklarımızın ve beklentilerimizin değiştiğinden çok sık söz ediyoruz. Wellness turizmi, sürdürülebilir seyahat, farkındalıkla seyahat derken, keşiflerimizi bizi ruhsal olacak besleyecek şekilde organize ediyor. Trend analiz şirketi WGSN 2023’te yaratıcılık, kültür ve sürdürülebilirliğin kesiştiği üç şehri şöyle açıklıyor.
New Orleans, Louisiana:...
Seyahat alışkanlıklarımızın ve beklentilerimizin değiştiğinden çok sık söz ediyoruz. Wellness turizmi, sürdürülebilir seyahat, farkındalıkla seyahat derken, keşiflerimizi bizi ruhsal olacak besleyecek şekilde organize ediyor. Trend analiz şirketi WGSN 2023’te yaratıcılık, kültür ve sürdürülebilirliğin kesiştiği üç şehri şöyle açıklıyor.
New Orleans, Louisiana: Farklı kültürleri harmanlayan spiritüel merakları olanları özellikle cezbedecek ilk durak New Orleans. Afrika-Karayip ve ‘voodoo’ mirasının enerjisini taşıyan şehir, Jessyka Winston adlı bir ‘vudu rahibesi’ tarafından işletilen Haus of Hoodoo dükkanı gibi pek çok ilgi çekici mekana ev sahipliği yapıyor. WGSN editörlerinden Joanna McGinn şehrin yeme-içme kültürünün de genel ambiyansında var olan tuhaf, büyülü hissi taşıdığını söylüyor.
Jeju, South Korea: Sıkça duyduğumuz “farkındalıkla seyahat” (mindful travel) anlayışı için ideal adres olmaya aday olan Jeju, yerel ürünlere ve uygulamalara önem veriyor. Öyle ki pandemi döneminde de kalabalık kitlelerce keşfedilen Jeju, en yoğun havayolu rotalarından biri haline gelmiş. Kültür ve doğa müzesi, çay müzesi, halk köyü müzesi gibi seçenekler lokal hayatın geçmişine göz atmak için Jeju’da yapılabilecekler arasında.
Kigali, Rwanda: Sürdürülebilir şehirler konusu artık yalnızca bir dilek olmaktan çıkıp resmi uygulamalarla yavaş yavaş gerçekliğe dönüşmeye başlarken Kigali’de radara alınmayı hak edenler arasında. Kigali ve Rwanda’ya hakim temel felsefe sürdürülebilir davranmak ve etrafınızdakilerin orayı bulacakmış gibi terk etmelerinin bilincinde olmak üzerine.


HABERLER - SLIDER

Yoga kampları, farkındalıkla seyahat ve hiç olmadığı kadar sık karşımıza çıkan inzivalar… Anksiyete ve depresyon oranlarının yükselişi sürerken “Health is wealth” (Sağlık zenginliktir) mottosuyla yola çıkan wellness turizmi iyi hissetme arzusuna odaklanıyor.
111 ülkeyi ziyaret etmiş olan gezgin ve seyahat danışmanı Tanyka Renee, seyahatin bir wellness pratiği olarak yükselişe...
Yoga kampları, farkındalıkla seyahat ve hiç olmadığı kadar sık karşımıza çıkan inzivalar… Anksiyete ve depresyon oranlarının yükselişi sürerken “Health is wealth” (Sağlık zenginliktir) mottosuyla yola çıkan wellness turizmi iyi hissetme arzusuna odaklanıyor.
111 ülkeyi ziyaret etmiş olan gezgin ve seyahat danışmanı Tanyka Renee, seyahatin bir wellness pratiği olarak yükselişe geçtiğini ve bu anlayışı daha sık göreceğimizi vurguluyor. Renee bu artan eğilime ilişkin olarak Elle’e verdiği röportajda şunları söylüyor: “Müşterilerimin son zamanlarda tercih ettiği bazı yerler alışılmışın dışında: geleneksel Maya törenleri için Meksika, Şamanları ziyaret etmek için Peru ve yalnız gezginler için, meditasyon veya yoga gibi ruhani yaşam uygulamalarına katılmak için Bali ve Kosta Rika. Ayrıca bu geziler kısa yurt dışı seyahatleriyle de sınırlı değil. İnsanlar esnek çalışma koşullarından faydalanarak bir yandan çalışırken diğer yandan Arizona, Utah ve Nevada’ya karayoluyla doğa gezileri yapmayı tercih ediyorlar.” 2021’de yapılan bir araştırma seyahatin pozitif psikolojik sonuçlar sağlayabileceğini ortaya çıkarırken, bazı ülkeler için gelir kaynağı olacak bu holistik seyahat trendinin uzun vadeli olumlu ekonomik etkilerini izleyebiliriz.


SEYAHAT

Yükselen yakıt ve konaklama maliyetleri seyahat etmek isteyenleri alternatif ödeme yöntemleri bulmaya itiyor.
Trend analizi şirketi WGSN’den stratejist Allyson Rees, pandemi sırasında popülerlik kazanan üyelik temelli methodlara olan ilginin süreceğini öngörüyor. Aylık ödeme sistemiyle çalışan bu programlar uçak otel ve kiralık araç gibi konularda iptal ve değişiklik yapabilme esnekliği sunuyor. Bu da seyahat...
Yükselen yakıt ve konaklama maliyetleri seyahat etmek isteyenleri alternatif ödeme yöntemleri bulmaya itiyor.
Trend analizi şirketi WGSN’den stratejist Allyson Rees, pandemi sırasında popülerlik kazanan üyelik temelli methodlara olan ilginin süreceğini öngörüyor. Aylık ödeme sistemiyle çalışan bu programlar uçak otel ve kiralık araç gibi konularda iptal ve değişiklik yapabilme esnekliği sunuyor. Bu da seyahat planlamasını artık alışık hale geldiğimiz savaş, hastalık gibi krizler ve iş yaşamının sıra dışı temposuna uyumlanabilir hale getiriyor. WGSN’in bir diğer öngörüsüyse elektrikli araçların kullanımı yaygınlaşırken arabaların ötesine geçeceği yönünde. WGSN ekibinden Danny Kim: “Elektrikli dikey kalkış ve iniş yapan hava araçları hakkında çok fazla şey duymaya başladık, bu konuda çalışan start-up’lara birçok yatırım yapıldığını da biliyoruz.” ifadelerini kullanıyor. Seyahat alışkanlıklarına dair değişikliklerde son olarak kıyafet kiralama ve tekrar satış uygulamaları var. İptal olan uçuşlar ve kaybolan valizlerle uğraşmak zorunda kalan seyahatseverlerin kendi gardıroplarını taşımak yerine gittikleri yerlerde bu gibi organizasyonlardan kıyafet edinmeyi tercih edeceği düşünülüyor.


SEYAHAT

İspanyol giyim ve ekipman markası Tropicfeel yarattığı “hiçbir şey dahil” tatil bilekliği konseptiyle turistlere çevreye saygılı olmaları gerektiğini hatırlatıyor.
MediaCat’in haberine göre “hiçbir şey dahil” bilekliğin tek gayesi insanların tatil alışkanlıklarını çevre lehine değiştirmeleri ve tatilde çevreyi korumaları. Zira Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı ve...
İspanyol giyim ve ekipman markası Tropicfeel yarattığı “hiçbir şey dahil” tatil bilekliği konseptiyle turistlere çevreye saygılı olmaları gerektiğini hatırlatıyor.
MediaCat’in haberine göre “hiçbir şey dahil” bilekliğin tek gayesi insanların tatil alışkanlıklarını çevre lehine değiştirmeleri ve tatilde çevreyi korumaları. Zira Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm raporuna bakıldığında, bir önceki yıla kıyasla Ocak 2022’de dünya genelinde turist sayısındaki artışın yüzde 130’a ulaştığı görülüyor. Bu durum da yerel ekonomiler için iyi bir haberken, seyahat alışkanlıkları göz önüne alındığında çevre kirliliği açısından aksini ifade ediyor. İşte Tropicfeel’in bu bileklikle vermek istediği mesaj da insanlara başka türden bir seyahatin, daha otantik, daha bilinçli, minimum etki bırakan bir seyahatin olduğunu göstermek.


PSİKOLOJİ

Yazın gelişiyle birlikte artan etkinlikler, canlanan sosyal yaşamlar ve tabii ki aynı ivmeyle yükselen sosyal medya paylaşımları. Kendinizi kafanızı dağıtmak için Instagram’ı açıp daha canınız sıkkın bir biçimde kapatırken bulduğunuz oluyor mu?
Tatil için yaptığınız tercihlerden ya da yapamadığınız tatillerden utanma hissine ‘travel shaming’ deniyor. Aslında ‘travel...
Yazın gelişiyle birlikte artan etkinlikler, canlanan sosyal yaşamlar ve tabii ki aynı ivmeyle yükselen sosyal medya paylaşımları. Kendinizi kafanızı dağıtmak için Instagram’ı açıp daha canınız sıkkın bir biçimde kapatırken bulduğunuz oluyor mu?
Tatil için yaptığınız tercihlerden ya da yapamadığınız tatillerden utanma hissine ‘travel shaming’ deniyor. Aslında ‘travel shaming’i yaratan diğer insanların direkt olarak yaptıkları yorumlarla ilgili değil. Daha çok kıyaslamalardan ve bunları tetikleyen sosyal medya paylaşımlarından kaynaklanıyor. Bu rahatsızlık hissini azaltmak için yapılabilecekler arasındaysa; sosyal medyanın herkes tarafından hayatının en ışıltılı anlarını gösteren bir mecra olarak kullanıldığını hatırlamak, tatillerin bir yarış için değil günlük rutinden sıyrılmak ve ruh sağlığımızı iyileştirmek için var olduğunu anımsamak var.