Hatay benim toprağım, Hatay benim aidiyetimin şahsi meselesidir.
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
İlk defa duydum ve bugüne dair öğrendiğim nefis bir bilgi oldu, sanırım en çok Haggard.ı beğendim..Yeni bir beste öğrenmek, yeni bir müzikte kaybolmak, benim için en eşsiz deneyimlerden..Teşekkürler..
InExtremo yorumuna ise bayıldım, bir his ancak bu kadar güzel tanımlanırdı 🙂)
Muh-te-şemm bir yazı. Kaleminize sağlık. Üzerine o kadar çok cümle var ki söylenecek, buraya yazıp doldurmak yazının derinliğine haksızlık, o yüzden şimdi kaydediyorum ileriki bir zamanda yine okumak için, ve bu cümleler ile karşılaştığım için günümü çok şanslı sayıyorum.
Öyle gerçek bir yazı ki.. uzaktan okuyunca yaşadıklarımızı, sanki başka bir cehennemden bakıyoruz cehennemimiz olan cehennemimize..
2 hafta önce izledim filmi. Bir an bile gözümü kırpmadan, odağım bozulmadan bir filmi izleyebiliyorsam iyidir benim için. İçerik çok tatlı olmuş ve fakat "Maddi sıkıntısı olmayan bu sanatçılar hepimizi suya götürür susuz getirir. Biz “amaan bunlar da dert mi” derken bir bakmışız aklımızı almışlar ve bilinmezliğin içinde kaybolmuşlar." kısmını okuduğumda sadece şunu düşündüm, belki de bir insanın tüm duygu durum değişikliklerini özgürce yaşayabilmesi için tam da o "maddi sıkıntısı olmayan sanatçı" kimliğinde mi olmaları gerekiyordu, bu muydu bize yaşanabilecekken, imkansız dedirtip ket vurduran. İnsan olmak ile olamamak arası.. Öyle işte karışık 😉
Bir de Sibel Kekilli.. 🙂