Hatay benim toprağım, Hatay benim aidiyetimin şahsi meselesidir.
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
Ekmek başlangıcı üzerine nefis bir yazı olmuş.. Yaklaşık 2 yıldır evde ekmek yapıyorum, bu süreçte çok farklı unlar denedim..kırmızı defterim var, birsürü yerli yabancı kaynaktan püf noktaları işlediğim, sanırım bu yazıdan da özel bir kaç cümle geçireceğim..Teşekkürler.
Yorumunuz için teşekkürler..Modigliani' yi bilen ve tanıyan biri olarak film beklentinizi karşılamamış olabilir, hak veriririm 🙂 Diğer yandan onu geç tanımış biri olarak portrelerine, deforme edilen yüzlere gerçekten hayran kaldım 🙂
Loving Vincent animasyon filminde, ölümüne dair şüpheler, Theo' nun maddi ve manevi desteğinin Vincent' ta oluşturduğu yük.. O kadar sakin bir insanın hayatına son vermesi..asla bilemeyeceğimiz gerçekler..Diğer yandan yine bir çok dahi sanatçı gibi yaşarken malzeme bile alacak parasının olmaması ama öldükten sonra onun adı ile dünyalar kazanan sistem..Elinize sağlık.
Beğenmenize sevindim..teşekkür ederim yorumunuz için..sevgiler.
Yaşadığım şehirde böyle bir imkan yok ama, olur da birgün denk gelirsem; _gergedan doğurur gibi nefes dengelememek ve o meşhur "fit" kişisinden "yalnız hareketi yanlış yapıyorsuuunn" tepkisinden kurtulmak için 🙂)) kesinlikle deneyeceğim. Çok keyifle okudum, kahkaha atarak..Elinize sağlık.
"Ana" kitabı okuduğum ilk ve tek kitabıdır.. Bilmiyorum, belki de okuduğum dönem ile alakalı, en derinime işlemiştir..bence potansiyeli bu kitapta fazlasıyla açığa çıkmıştır.. Kaleminize sağlık..
Muazzam bir yazı olmuş, muazzammmm .
çok hoş bir yazı olmuş, kendi adıma mutluluk ile derdimi uzun zaman önce kenara koydum, onunla ilgilenmiyorum, mutlu olmayı hedef haline getirdikçe hep sarpa sarıyor, bunu tecrübe ettim..Şimdi yaptığım şey daha özgür ve vicdani yaşamak galiba, birazcık da sana geleni kabul edebilmek,çünkü her zaman hayat planlarının dışında bir plana sahip ya işte, o da huzuru getiriyor ve sonra mutluluk arka planda hep oluyor sanırım..
🙂))) 🙂)) Pole dans yazısı gibi keyifleee keyifle ve yüksek sesli kahkaha ile okudum ve öyle bir anda geldi ki yazı; h.sonu NTC.de plan yapmışım, Pazar başlıyormuş ben pazar günü planı değiştirmişim pazartesiye çekmişim. pazartesi gelmiş salıya çekmişim..... ve sonuç perşembe, az önce bugün başlıcam diye perşembeye çekmişim..ve bi de diorum ki, başlasam ne olacak matım yok ki, önce mat almalıyım 🙂) herşey o kadar doğru ki..bugün baya plaj havlumu alıp, sadece iyi hissetmek için başlarım sanki, umarım, başlıcam 🙂
Öyle dolu, dopdolu bir yazı olmuş ki.. Ellerinize sağlık..unutamadığım ve yıne yıne gıtmeyı hayal ettiğim ülkedir İtalya.. Ve belki de bizi çeken bu sihri bile bile bir "spregiudicatezza" dır, kim bilir!