Ülkemizde bitmek bilmeyen yangınların yaşandığı günlerde büyük bir duygu karmaşasına girmiştim. Bir yangın nasıl bu kadar uzun sürebilirdi? Nasıl söndürülemezdi? Terör müydü yoksa ihmalkarlık mı? Uçaklar ve helikopterler neden gece de çalışmıyordu? Gönüllüler nasıl yangının ön safhalarında yer alıp hayatları pahasına müdahale etmeye çalışıyorlardı? Kafa karışıklığımı sakinleştirmek için araştırma yapmaya karar verdim. Bitmeyen yangınlarıyla ünlü Avustralya’da ne kadar sıklıkta yangın çıktığını ve ne kadar uzun sürdüğünü anlamaya çalışırken önüme bir fotoğraf düştü. 

wam205
Hope in a burned plantation. Australia, 2020 | Fotoğraf: Jo-Anne McArthur/We Animals Media

Yanmış ve hatta kül olmuş ormanın ortasında bir kanguru bana bakıyor. Kesesinde yavrusu var. Çevresinde yaşama dair hiç bir şey kalmamış. Kanguru o çerçevenin içindeki tek yaşam kaynağı. Yangından kurtulmuş. Gözümün içine bakıyor. O ânı hayal etmeye çalışıyorum. Fotoğrafçı ile karşılaştığı an. Zaten kül olmuş ormanın içinde yürüyen fotoğrafçının bir anda kanguruyu görmesi. Kangurunun ona bakması. Çok büyülü bir an. Ben hayal etmeye çalışsam da gerisini o ânın yaratıcısı hayvan foto muhabiri Jo-Anne McArthur’dan öğrenebiliriz. “Kanguruyu gördüğümde, harika bir fotoğraf çekebileceğimi bildiğim yerden yaklaşık 30 metre uzaktaydım. Bu çekimi yapmak için olmam gerektiğini bildiğim noktaya yavaşça yürüdüğüm o anların ne kadar uzun sürdüğünü herhangi bir fotoğrafçı tahmin edebilir. Yavaşça yürüdüm ve beni izledi. Kameramı istediğim ayarlarla hazırladım ve sonunda yerime ulaştım. Birkaç fotoğraf çektim. Sonra çömelip bu fotoğrafı, hayal ettiğim fotoğrafı çekmek için zamanım oldu. Sonra…”  yanmış okaliptüs tarlasına doğru uzaklaştığını söylüyor Jo Anne. “Hayatta kalanlardan biriydi. Bu felaket yangınlarında tahminen 3 milyar hayvan öldü.”

Hayvan Foto Muhabirliği

wam14208
 Malaysia, Bam | Fotoğraf: We Animals Media

Hayvanları sömürdüğümüz gerçeğine uyandıkça rağbet gören ve değer bulan bir alan; hayvan foto muhabirliği. Aramızda yaşayan ama göremediğimiz hayvanların deneyimlerini yakalayan ve sergileyen bu fotoğrafçılık türünde gezegeni paylaştığımız diğer canlılara nasıl davrandığımızın etiği sorgulanıyor. Yazının ilerleyen bölümlerinde yer vereceğim hikayelerden de göreceğiniz üzere siyasi ve ekonomik gündemler sebebiyle gizlenen bir çok önemli hikayenin de ifşasını oluşturuyor. Çalışma sonucunda elde edilen görseller (fotoğraf-video) hayvan refahı için gerekli olan değişimde katalizör rolü oynuyor.

Hayvan fotomuhabirliğine  en güzel örnek oluşturacak kişilerden biri olan  Jo- Anne McArthur’un bu alana dair görüşleri kısaca şu şekilde: “Hayvan foto muhabirliği iki nedenden dolayı çok önemli ve değerlidir. İlk olarak, bu türdeki görseller radikal empati ve öz-farkındalık gerektirir. İzleyiciler, hikayede insanlığın yadsınamaz rolü bir yana, kendilerini merkezden uzaklaştırmalı ve dünyayı farklı bir türün gözünden değerlendirmelidir. Ek olarak, büyük ölçüde karşı çıkılmadan devam eden derinlere gömülü toplumsal sistemler için temel bir tehdit oluşturur. Bu görsel hikayeleri arama eyleminin kendisi bir direniş eylemidir.”

We Animals Media (WAM) Kurucusu Jo-Anne McArthur

Jo-Anne McArthur
Jo-Anne McArthur | Fotoğraf: Vikipedi

Hayvanlarla aramızdaki karmaşık ilişkiyi belgelemek amacıyla 60 tan fazla ülkeye seyahat edip fotoğraflar çeken Jo-Anne 2003 yılında hayvan fotomuhabirliği projesine ‘We Animals’ başlığı altında başladı. Yemek, moda, eğlence ve deney için kullanılan hayvanların hikayelerini belgelemek ve bu fotoğraf/ video içeriklerini ihtiyacı olan kişi ve kurumların kullanımına sunmak kâr amacı gütmeyen bu organizasyonun asli amacı. Organizasyon (WAM) dünyanın en kapsamlı hayvan foto muhabirliği koleksiyonunu şefkat, diyalog ve değişim için ilham vermeye çalışan herkese ücretsiz olarak sunuyor. 

Bu hikayelere göz atmanız, hayvanların hangi çeşitli alanlarda sömürüldüğünü öğrenmenizi sağlayacaktır. Bazen de zaten tüketildiğini bildiğiniz alanların arka planlarında nasıl sağlıksız prosedürlerin işliyor olduğunu göreceksiniz. Buraya aktardığım hikayeler elbette sınırlı kalacaktır.  Daha fazla bilgi ve detaya We Animals Media’nın’son haberler ve güncellemeler‘ kısmından ulaşabilirsiniz.

Hayvan Foto Muhabiri Christian Faesecke’ in Gözünden Deri Endüstrisi 

Hindistan’da sığır öldürmeye yönelik katı yasaklar mevcut olduğundan Bangladeş ile arasında sığır ticareti karaborsaya döndü. Hindistan’da yetiştirilen hayvanlar Bangladeş’e getiriliyor. Sınırdan geçince hayvanların sertifikaları değiştiriliyor. Deri işleme kimyasalları sebebiyle aşırı kirlilik gösteren nehir hastalık saçıyor. Çoğunluğu bu sebeple hastalanan işçiler sığırları çok sıkışık koşullarda iki ülke arasında taşıyor. Ucuz deri yaratan endüstrinin arka planında yaşananlar ne yazık ki hem hayvan hem insan sömürüsünü içeriyor. 

Covid 19 ve Thailand’ın Filleri

wam20615
Thailand, 2021. Adam Oswell | Fotoğraf: We Animals Media

Hayvan fotomuhabiri Adam Oswell’in peşine düştüğü bu hikayede kadrajında Thailand’da turizm amaçlı kullanılan filler ve onların bakıcıları (maout) var. Covid 19 salgını sebebiyle turizmin ani çöküşü binlerce fil ve bakıcılarını hayatta kalma mücadelesine itti. Turizm için kullanılan filler genelde yavru olarak seçiliyor ve onu korumaya çalışan annesi öldürülüyor. Yavrular şiddet kullanılarak eğitiliyor, hayatlarına yara izleri ve psikolojik hasar ile devam ediyorlar. Fakat salgının başlaması, bakıcılar ve filler arasında yakın bağların canlanmasına yol açtı. Bir çok bakıcı fillerini aileleriyle birlikte evde tutmanın yollarını aradı. Artık pek çok kişi pandeminin ardından fil kamplarına geri dönme konusunda isteksiz davranıyor. Asya’nın hayatta kalan vahşi fil nüfusu 50.000 dolaylarında. Habitat tahribatı, kaçak avlanma ve genişleyen tarım bu hayvanların yaşamını en çok tehdit eden konular arasında ilk sıralarda yer alıyor. 

“Eğlenmek için vahşi hayvanları çevrelerinden uzaklaştırmanın sonuçlarına hazır mıyız?”  Jo-Anne Mcarthur

Savaş Bölgesinden Kurtarılan Hayvanlar 

wam22462
Krakow, Andrew Skowron | Fotoğraf: We Animals Media

Hayvan foto muhabiri Molly Condit PETA Almanya ekibine katılarak hayvanların savaş bölgesinden kurtarılmasına ve sınırı geçerek Polonya’ya taşınmasına yardımcı oldu. Savaş nedeniyle yerinden edilmiş çok sayıda kedi ve köpeğin taşınmasına rağmen PETA nakliye minibüsünün ne kadar ürkütücü derecede sessiz olduğunu söylüyor Molly We Animals Media ile yaptığı röportajda. 

Kanada’da Gerileyen Kürk Ticareti  

wam11265
Jo-Anne McArthur | Fotoğraf: We Animals Media

Jo-Anne McArthur’un kadrajında bu kez Kanada’daki kürk çiftlikleri vardı. Tüketicilerin ve hayvan hakları aktivistlerin tepkilerinden ötürü gerileyen çiftliklerde önceden her yıl kürkleri için 3 milyondan fazla hayvan öldürülüyordu. Bunların büyük çoğunluğu özellikle endüstri için yetiştirilen vizonlar ve tilkilerdi. Doğasından çok farklı yaşam koşulları altında tutulan bu canlılar 2020 yılında COVID- 19 mutasyonu riski sebebiyle Iskandinavya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da itlaf edildiler. 2020’nin sonunda Danimarka, tahmini 17 milyon vizonun toplu mezarı haline geldi. 

Endonezya’da Köpek Balığı Ticaretinden Türkiye’deki Süt Çiftliklerine 

wam8041
Paul Hilton/Earth Tree Images/HIDDEN/We Animals Media

Yazının girişinde dediğim gibi ‘aramızda yaşayan ama görmediğimiz hayvanların hikayeleri öyle çokki. Görmemek için kafanızı çevirdiğiniz herhangi bir yerde yine karşınızda bu sömürü düzeninin bir parçasını bulacaksınız. Kilosu 80 dolardan satılan köpekbalığı yüzgeci ticaretini fotoğraflayan Resha Juhari, Türkiye’de süt çiftlikleri hikayesinin peşine düşen Havva Zorlu, Vietnam’da dayanılmaz görüntülere ve acılara sebep olan köpek ticaretini kadrajına alan Aaron Gekoski ve diğer hayvan foto muhabirlerinin yaptığı işler fark edilmeyi bekliyor. 

Savaş Foto Muhabirliğine Benzeyen Hayvan Foto Muhabirliği

The Day May Break
The Day May Break | Fotoğraf: Nick Brandt

Küresel iklim krizi sebebiyle yerlerinden ve işlerinden olan insanları ve hayvanları fotoğrafladığı ‘The Day May Break‘ serisinin yaratıcısı fotoğrafçı Nick Brandt ile yapılan röportajda Nick, We Animals Media kurucusu hayvan fotomuhabiri  Jo-Anne Mcrthur’a şöyle diyor: “Size ve aynı alanda çalışan diğerlerine hayranlık duyuyorum. Savaş fotoğrafçıları gibisiniz, fakat her zaman kaybedeni çekiyorsunuz. “

Kişinin şahit olduğu bu görüntülerin ardından travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilmesi çok olasıdır. Ben de bir fotoğrafçı olarak kendimi bu deneyimin içinde buldum. 8 yıldır vegan yaşıyorum. Altyapım zoolojiye ve onun alt birimi olan etolojiye dayanıyor ve fotoğrafçıyım. Tüm bunları hayvan refahı için birleştirmek ve kullanmak çok akıllıca olacaktır düşüncesiyle WAM’ a başvurup fotoğraf sağlayıcılarından biri oldum. Geçtiğimiz kurban bayramında Manisa’da hayvan satış pazarından ve hayvan kesiminden görüntüler aldım. Hayatım boyunca hiç bir zor ânımda vücudumun bu kadar titrediğini hissetmedim. Fakat bu görüntülerin değişim için gerekli olduğunu düşünüyorum. Yaşadıklarım vegan kimliğimi ve seçimlerimi daha güçlü hale getirdi. Ayrıca belirtmeliyim ki WAM ‘dan aldığım hayvan foto muhabirliğine dair ‘master class’ eğitimi hayvan hikayelerine doğru bir gözle bakmamı sağladı ve acı dolu hikayelerle başa çıkmama yardımcı oldu. 

Vahşeti Fotoğraflamak 

Vahşeti izlemenin kolay olduğunu kimse düşünmüyordur. Vahşet görüntüleri gizlenmeli mi yoksa sergilenmeli mi tartışması devam ededursun aslolan  yazar Jay Prosser’in Fotoğrafın Krizi- Vahşeti Fotoğraflamak kitabının giriş kısmında belirttiği gibidir: “(…)Vahşeti gösteren fotoğraf bizden tepki bekler, bir cevap ister. Vahşet fotoğraflarına aile fotoğrafları, resmi fotoğraflar ya da çeşitli gazete fotoğraflarına baktığımız gibi bakamayız. Kendini bir anda gösteren ve çoğunlukla iç organlarımızda hissettiğimiz bir bağdır bu. Fotoğraf bizden cevap bekler, hatta gördüğümüz şeyi gerçekleştiğini çoktandır bildiğimiz olayı engellemek için çaba göstermemizi ister. Bir yandan bize kendimizi çaresiz hissettirebilir ve bizi ezebilir. “

denizcengiz-gina3
Darıca, Deniz Tapkan Cengiz | Fotoğraf: We Animals Media

Prosser’in dediği gibi fotoğraf bizden cevap bekler. Biz onu sonsuza kadar geçiştiremeyiz. Hayvan refahının sağlanması için öncelikle farkındalığın içimizde uyanması ve topluma yayılması gerekiyor. Bu uyanış ve farkındalık için kullanılacak en iyi malzeme görsellerdir. Bu görselleri oluşturmak, sessiz canlıların çektiği acıları görünür kılmak için çalışan tüm hayvan foto muhabirlerinin verdiği emeklerin değer bulması gerekir. Zor şartlarda elde edilen bu görsellerin bizdeki karşılığı kafa çevirmek yerine anlamak ve o alandaki sömürüye katkımız var ise durdurmaktan geçer ki çekilen acılar ve verilen emekler anlam bulsun. 

Kapak Fotoğrafı: Jo-Anne McArthur/ We Animals Media

İlginizi çekebilir: Deniz Cengiz’den Sebastião Salgado