Pera Müzesi’nde devam eden 4. Jameel Ödülü sergisinde, söz konusu ödül için finale kalan 11 yarışmacıdan biri olan Cevdet Erek’in sergide yer alan iki cetvelinin yanı sıra müzenin Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonundan ilham alarak düzenlediği Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü başlıklı atölye çalışmasında ben de kendi kişisel tarihimi bir cetvele dönüştürme fırsatı buldum.

img_4554
Cevdet Erek, Cetveller ve Ritim Çalışmaları, 12. İstanbul Bienali | Fotoğraf: Özgür Atlağan | cevdeterek.com

Mühendislik eğitimi almış olduğumdan, cetveller ve ölçüler eğitim hayatımın önemli bir parçası oldu. Bunun üzerine bir de kişisel tarihimi obsesifçe kayıt altına almayı, listelemeyi ve depolamayı sevdiğimden, Cevdet Erek’in cetvel serisine karşı, ilk andan itibaren bir yakınlık hissettiğimi söyleyebilirim. İlk kez 2011 sonbaharında, isimsiz (12. İstanbul Bienali) başlıklı 12. İstanbul Bienali‘nde topluca gördüğüm Cetveller ve Ritim Çalışmaları (2007-2011) serisini esprili, yaratıcı ve kendime-göre bulmuştum. Cevdet Erek’in cetvelleri, ülkemiz tarihi ve kültüründen izler taşıyacak şekilde modifiye edilmiş cetvellerden oluşuyor; çoğu zamanı gösteren cetveller, hepsi pratikte işlevsiz. Aralarında 0-Şu An Cetveli adında ve yalnızca sıfır noktası ile şimdiki zamanı göstereni de var, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin darbelerini gösteren Darbeli Cetvel de…

Cevdet Erek, Ruler Day Night, Gunduz Gece Cetvel
Cevdet Erek, Gündüz Gece Cetveli (Başlangıç: 14 Eylül) (2011) | Ahşap, mürekkep, pleksiglas | Sanatçının ve AKINCI Galeri’nin izniyle | Fotoğraf: Peter Cox 

Cevdet Erek’in cetvellerinden ikisini, bugünlerde Pera Müzesi’nde devam eden 4. Jameel Ödülü sergisinde görmeniz mümkün. Bunlar, gün ile gecenin geçişini gösterdiği Gündüz Gece Cetvel (Başlangıç 14 Eylül) ve Türkiye’nin 100 yılını zaman birimi olarak kullandığı 100 Yıl Cetvel (Takvim Devrimi) başlıklı cetveller. Cetvellerin sergide bulunma nedenleri, Cevdet Erek’in (Türkiye’den bir diğer sanatçı CANAN ile birlikte) Jameel Ödülü’nün 11 finalisti arasında yer almış olması. Söz konusu ödül, Londra’daki Victoria and Albert Müzesi ve Art Jameel işbirliğiyle, eserlerinde İslam geleneğinden beslenen bir sanatçı ve tasarımcıya takdim ediliyor ve bu yıl 11 finalist arasından kazanan sanatçı, ilk kez Londra dışında bir şehirde, İstanbul’da ve V&A dışında bir müzede, Pera Müzesi’nde açıklandı.

Egtm_011

Serginin yan etkinlikleri kapsamında, Cevdet Erek’in bu eserlerinden ve uzun yıllardır müze koleksiyonunun önemli bir parçasını oluşturan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonundan ilham alarak yetişkinlere yönelik bir atölye çalışması düzenliyor: Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü. Bu atölye sayesinde ben de Cevdet Erek’in cetvelleriyle tanıştığımdan beri yapmak istediğim bir şeyi yapma, kendi kişisel tarihimi bir cetvele dönüştürme fırsatı buldum.

Egtm_047
Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü

Hem Cevdet Erek’in işleri hem de tarih boyunca Anadolu’da kullanılmış (ve daha önce muhtemelen hiç görmediğiniz) bazı ölçüler, cetvel dendiğinde akla gelen o eşit-birimlere-ayrılmış-uzun-dikdörtgen sınırlandırmasını yıkmak için size yardımcı oluyor, ilham veriyor. Örneğin Cevdet Erek’in Gece Gündüz Cetvel‘i bir siyah – bir beyaz aralıklarla gece ve gündüzü gösteren bir cetvel ve bunu eşit aralıklara bölünmüş şekilde değil, gerçekten 14 Eylül tarihinden başlayarak uzadığına tanık olduğumuz siyah aralıklar ve kısaldığına tanık olduğumuz beyaz aralıklarla yapıyor. Diğer yandan müzenin koleksiyonunda çok ilginç şekillerdeki ölçüm aletleriyle, zaman ölçmeye yarayan cetvellerle ve ince uzun bir çubuk olmayan cetvellerle tanışabiliyorsunuz. İşte bu nedenle biz de atölye çalışmasına Cevdet Erek eserlerine ve koleksiyona hızlıca göz atarak başladık; ardından bir beyin fırtınasıyla fikirlerimizi kağıda dökmeye, son olarak da istediğimiz malzemeleri kullanarak cetvelimizi yapmaya koyulduk.

Egtm_097
Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü

Ben, kişisel tarihimi bir cetvele dökmek yerine zamanı algılamak için kullandığım bir yöntemi cetvele dönüştürmeye karar verdim: Çoğunluğu film izlemekle, filmler üzerine konuşmakla geçen hayatım nedeniyle, bir filmin çekildiği yıl, o filmi sinemada/festivallerde izlediğim an, kiminle ve nerede izlediğim gibi bilgiler geçmişi hatırlamamda bana her zaman yardımcı oldu/oluyor. Aynı dönemde izlediğim birkaç filmin adını okumak bende doğrudan o dönem yaşadıklarımı çağrıştırıyor. Bir olayın olduğu yılı hatırlamakta zorlanırken, o olayı zihnimde o yıl En İyi Film Oscar’ını alan filmle eşleştirdiğimde tarihleri hatırlamak çok daha kolaylaşıyor. İşte tüm bu nedenlerle, benim cetvelim filmlerden oluşan bir cetvel halini aldı!

Egtm_103
Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü

Aldığım ilk karar, cetvelimin eşit aralıklara bölünmüş olmasına rağmen her aralığın bir yılı ifade etmemesiydi. Çünkü 2002 yılına kadar birkaçı dışında filmlerin hayatımdaki yoğunluğu benim için detaylı bir zaman ifade edecek büyüklükte değildi. O yüzden 2002 öncesinde sadece 3 film ve 3 yıla yer verecektim: Sinemada izlediğimi hatırladığım ilk film Aladdin (1993), sinemaya olan ilgimin en büyük kaynağı kabul ettiğim Titanic (1997) ve Avrupa sinemasıyla tanıştığım Le fabuleux destin d’Amélie Poulain (2001). İlk kez gece uykusuz kalarak Oscar törenini canlı izlememe neden olan film olan Chicago (2002)dan sonra ise zamanı algılayışımla ilgili söylediklerimin hepsi geçerli olmaya başladığından, cetvelim bir yıllık aralıklarla sabitlenecek ve En İyi Film Oscar’ının sahibini gösterecekti.

cetvel – emre
Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü

Kendi kişisel tarihim, hayatı ölçme şeklim ve zamanı algılayışım üzerine düşünmemi sağlayan, ayrıca evime götürebileceğim bir ürün ile ayrıldığım bu atölye çalışması oldukça eğlenceli ve yaratıcılığı, düşünceyi harekete geçiriciydi. Üstelik aynı atölyede farklı katılımcıların çok farklı yönlere giderek çok farklı cetveller düşünmesi, çalışmanın sonunda ortaya çıkan işlere (Gezi’nin gece ve gündüzlerini gösteren aşağıdaki cetvel gibi) göz atıp hikayelerini dinlediğinizde sizi şaşırtıyor.

Egtm_111
Ölçümün Belleği – Belleğin Ölçümü

Katılmak ve benim gibi kendi cetvelinizi yapmak isterseniz,  Ölçümün Belleği – Belleğin Ölüçümü atölye çalışması 22 Temmuz Cuma akşamı 19:30‘da tekrarlanacak.