Her anına, köşesine hayran kalınacak bir şehir; pek tabii Paris’ten bahsediyorum. Bir turist olarak görebileceğiniz, deneyimleyebileceğiniz çok fazla şey var. Fakat ben size Paris’te her turistin listesinde olmayan ama mutlaka görmeniz gereken bir yerden bahsedeceğim: Notre Dame Katedrali’nin çaprazında kitap sahaflarının karşısında yer alan Shakespeare and Company.

Shakespeare and  Company’i bugüne dek taşıyan ün nedir? Bugüne dek diyorum çünkü kitabevinin ilk açılışı 1919’a dayanıyor. Kitabevinin ilk sahibi Sylvia Beach İkinci Dünya Savaşı’na dek burayı yaşatmayı, Fransız halkıyla buluşturmayı sürdürse de; savaş koşulları yüzünden kitabevini kapatıp bir daha açmıyor. Shakespeare and Company’i bu denli ünlü yapan yaşının bir asır olması değil oradan yaşatılan ruh aslında. Gelin beraber göz atalım; burada neler yaşanmış ve kimlerin hayatına dokunmuş bu yaşlı kitabevi.

Takvim 1951’i gösterdiğinde, George Whitman Shakespeare and Company’i tekrar Fransız halkıyla kavuşturuyor. O zamanlar adı ise Le Mistral. George Whitman, bir gazeteci. Büyük buhranda ABD’nin farklı yerlerinde bulunuyor, 4 yıl ABD ordusunda görev yapıyor ve sonunda yolu Paris’le kesişiyor. İlk geldiği sıralar Hotel Suez’de kendisine minicik bir oda kiralıyor. Burayı takas ederek biriktirdiği kitaplarla dolduruyor ve herkes gelip kitapları okusun diye odadan çıkarken kapıyı açık bırakıyor. Çünkü George Whitman’ın bambaşka bir dünyası var ve bu dünyayı herkesle buluşturmaktan hoşlanıyor!

Burada sadece kitap satın alınmıyor,ödünç alınıyor, genç yazarlara, yabancılara destek olunuyor, hatta yazarlar orada konaklayabiliyor! Evet, yazarlar orada konaklayabiliyorlardı ve yatabilmeleri için ikinci katta yataklar bulunuyor. Bunun yanı sıra konaklayan yazarlardan o sürede beklenen bazı şeyler var: o gün birkaç saat kitabevinde çalışmak, bir kitap okumak ve otobiyografi yazmak gibi. Yazarlar bu talepler karşılığında orada kalabiliyor. George Whitman, Sylvia Beach ile de tanışıyor. Sylvia Beach’in 1964 yılındaki ölümünden sonra da Le Mistral’in adı Shakespeare and Company olarak değişiyor. George Whitman, kitabevinin ilk sahibinin anılarını ve emeklerini korumak içinse elinden geleni yapıyor.

Ernest Hemingway, Scott Fitzgerald, James Joyce gibi yazarlar zamanın çoğunu bir dönem burada geçirdiği Shakespeare and Company’nin kendine has ruhu o günlerde kalmamış ki bugün halen bir kitabevinden çok daha fazlası. Bildiğimiz kadarıyla Shakespeare and Company düzenli olarak planlanan etkinliklerle okurlarla yazarları bir araya getirmeye devam ediyor.

Shakespeare and Company ruhuna daha yakından şahit olmak isterseniz , Ernest Hemingway’in “Moveable Feast” dilimize çevirisi “Paris Bir Şölendir” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Kitapta Hemingway, Paris anılarından ve baş rollerimizden olan Sylvia Beach ile olan arkadaşlıklarından bahsediyor. Shakespeare and Company müdavimi bir yazarın gözünden o günleri dinlemenin sizin için de çok daha başka olacağına eminim.

Kapak Fotoğrafı: Instagram.com/@shakespeareandcoparis

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den İstanbul Kitapçıları