İlk yorumu siz yazın!
Dört Ayaklı Arkadaşlarımız: Herkes Evde, Onlar Nerede?
Ben evdeyim, sen evdesin, arkadaşın da evde. Peki ya evi olmayanlar nerede? Bu gezegeni paylaştığımız, dört ayaklı arkadaşlarımız sokakta. Biz sıcak evimizde, kendi yaptığımız yemekleri yerken onlar dışarıda karınlarını doyurmaya çalışıyor.
Koronavirüsü artık bizim için de bir tehdit oluşturduğundan beri hepimiz evlerimize çekildik. Herkes tedbirli ve yapılması gerekenleri bir bir uyguluyor. İnsan can havliyle önce kendini düşünüyor ki bu çok normal. Ama kendimizle ilgili aldığımız tüm tedbirlerden sonra onları da düşünmemiz gerekiyor.
Dün gece biraz hava almak için yürüyüşe çıktım. Yarım saat sonra kimseyle temasa geçmeden evime geri döndüm. Dönüş yolunda peşime bir kedi takıldı. Sanki bana bir şey anlatmaya çalışıyor gibiydi. 15 dakikalık dönüş yolunda yanımdan bir kere bile ayrılmadı. Sessiz, kararlı ve dertli gibi yürüdü benimle. Evin önüne geldiğimizde bana baktı; “şanslı seni” der gibiydi. Benimle apartmana girmeye çalışmadı, miyavlamadı. Bana baktı ve arkasını dönüp gitti. Tüm kedi ve köpekler sokakta yalnız kaldı demek istedi. Dili olsa kesin böyle derdi.
“Dünya bugüne kadar ona yaptıklarımızın bedelini ödetiyor.” diye düşünebilirsiniz. Ya da bu fikirden uzaklaşıp kendinize sığınacak başka bir liman bulabilirsiniz. Dünya da doğa da bağışlayıcı. Akış bir döngü, bir denge içinde. Bu bir süreç. Kendini keşfetme oyunu. Hayatını, planlarını, hayallerini, kişiliğini, tüm benliğini temize çekme yolculuğu. Sadece bedeni ya da bağışıklığı değil; sağduyu ve düşünce sistemi güçlü olanların da kazanacağı bir sınav.
Dünyadaki sorumluluğumuz giderek artarken bir farkındalık kapısı aralamak istedim. Hepimiz evimize makarna, tuz, şeker, süt gibi temel gıdaları depoladık. Peki kaçımız sokak hayvanları için mama aldık? Diyorum ya bu çok normal; hayatta kalma içgüdüsü önce hep “ben” der çünkü. “Ben” dediğinde yaptıkların tamamsa şimdi “onlar”a geç. Mesela bir sonraki market alışverişinde alışveriş sepetine minik dostlarımız için de bir şeyler ekle. Evinin önüne su, süt ya da mama koy. Sen evdeyken onlar da en azından dışarıda karnını doyursun.
Dünyanın daha güzel bir yer olabilmesi için elinden ne geliyorsa yap. Üretebiliyorsan üret, yazabiliyorsan yaz, şarkı söyleyebiliyorsan söyle ve paylaş. Aynı düşmana karşı birlik olmanın gücünü iliklerine kadar hisset. Son zamanlarda insanların belki de ilk defa bu kadar birbirine kenetlenmesinin sihrini fark et. İnsan olarak yapabileceğin güzelliklerin sınırı yok. Gücünün ve pozitif düşüncelerinin sonu yok. Sen tüm canlılar için yapabileceğin her şeyi yap, gerisini evrene bırak.
Kapak fotoğrafı: Unsplash / Peter Lam CH
İlginizi çekebilir: Beste Yükova Aksoy’dan Sokak Hayvanlarını Nasıl Koruyabiliriz?
Bence çok önemli bir noktaya değinmişsiniz, ben de bunu düşünüyordum. Teşekkürler
Ben teşekkür ederim yorumunuz için. Aynı fikirde olmak ne güzel