Netflix’in az bilinen hatta hak ettiği değeri görmemiş olduğunu düşündüğüm dizilerinden Workin’ Moms’ı geçen yaz tatilimde keşfetmiş, bir haftada keyifle izleyip bitirmiştim. 10 Ocak 2017’de CBC Television’da yayınlanmaya başlayan bu Kanada yapımı sitcom, Netflix tarafından satın alınmasıyla biraz daha bilinir hale geldi. Dizinin her bölümü 20 ile 30 dakikalık zaman dilimlerinden oluştuğundan, keyifli vakit geçirmek, kafayı çok yormamak ve çok da boş bir içerik seyretmemek adına harika bir seçenek! Açıkçası 4 sezonu da çabucak bitirdikten sonra 5. sezon için çok uzun süre bekledim ve geçen haftalarda yepyeni 8 bölüme kavuşabildim. Fakat son sezonun 20’şer dakikadan oluşan 8 bölümün tadı kesinlikle damağımda kaldı diyebilirim.

Workin’ Moms | Fotoğraf: Netflix

Workin’ Moms

2017 yılında ilk sezonu yayınlanan Workin’ Moms’ta; Kate, Annie, Frankie ve Jenny isimli dört “çalışan annenin” hikâyesini seyrediyoruz. Doğum sonrası altüst olan psikolojileri, iş odaklı yaşamlarının bir anda değişmesiyle oturmayan düzenleri, eşleriyle yaşadıkları sorunlar ve kendilerine bile vakit ayıramamaya başlamaları, izlerken anne olmayan ama olmayı düşünen kariyer sahibi her kadını korkutsa da “Bir şekilde kotarmaları” ise kesinlikle cesaret ve ilham veriyor.

Dizide ebeveyn olma yolunda sürekli bir engelle karşılaşan karakterlerin doğallığı, yaşamın her an bir sürpriz yapabileceği ve bazen her şeyi kontrol etmemizin mümkün olmadığı gibi mesajlar, mizahi bir şekilde dile getiriliyor. Workin’ Moms, bizleri hem güldürüp hem de kimsenin mükemmel olmadığını hatırlatarak adeta içimize su serpiyor. Dizi, özellikle akademik ve mesleki kaygıları sebebiyle çocuk sahibi olmaktan kaçınan her kadının aklına gelebilecek; 21.yüzyılda anne olmanın zorlukları ve yeni nesil anneliğe dair soruları gerçekçi bir biçimde cevaplıyor. Dünyaya bir çocuk getirdikten sonra sadece annelerin değil çalışan babaların da hayatının değişimlerini seyretmek ise empati kurmamızı kolaylaştırıyor.

Asla izlemeden tadına varamayacağınız karakterleri kısaca tanıtmam gerekirse…

Workin’ Moms Dizisinin Karakterleri

Kate Foster

Hırslı, başarılı, kariyer basamaklarını hızla tırmanan ve bu yolda riskler almaktan çekinmeyen Kate, benim izlerken en çok gözümün parladığı karakterlerden biri. Kate, doğum sonrası travmaları üstüne bir de eşi Nathan’ın onu aldattığı gerçeği ile başa çıkmaya çalışırken birçok problemle karşılaşıyor. Zaman zaman kendini kaybetse de toparlanarak hem çocuğuna hem de işine yetebilmesi, azımsanmayacak bir güç ve yetenek diyebilirim. Nathan’la olan ilişkisi de eşlerin aralarında geçenlere dışarıdan çok da müdahale edilmemesi gerektiğini, birçok şeyi duyguların belirlediğini hatırlatıyor. Pratik zekasına ve arkadaşlıklarına oldukça değer vermesine hayran olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.

Anne Carlson

Psikologların da psikolojik rahatsızlıklara sahip olabileceklerini hatta bazen bunlarla baş etmekte zorlanabileceğini, onların da bizler gibi zaaflara ve sorunlara sahip olabileceğini bir kez daha kanıtlayan, hafif nevrotik bir karakter Anne. Öncelikle öfke yönetimini sağlamakta güçlük çeken Anne’in en büyük problemi, ergenliğini doruklarında yaşayan kızı Alice. Hatta bunun için öyle çok çaba sarf ediyor ki hakkında sonradan birçok tartışmaya sebep olacak bir kitap bile yazıyor. Şehir değiştirip arkadaşlarından uzak kaldığı zamanlar ise yaşama tutunmaya çalıştığı, en zorlu zamanları olarak karşımıza çıkıyor.

Jenny Matthews

Seyrederken irite olduğum, oldukça itici, bencil, çocuğuyla bir türlü bağ kurmayı başaramayan -aslında bunun için çabalamayan- ve çocuğunun ona ihtiyaç duyduğunu içselleştiremeyen bir karakter Jenny. Eşinin, onun psikolojik durumuna oldukça anlayışlı olması ve işe dönmek istediğinde ona destek olmak için evde kalarak çocuğa bakmasını umursamayarak, daima dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünüyor Jenny. Gözünün kariyerden ziyade maddi güç ve lüks yaşamda olduğu, gerçekte asla arkadaş olamayacağım Jenny, “olmaması gereken”i gösteriyor da diyebiliriz.

Frankie Coyne

Bazen saf, çoğu zaman aklı havada, ne yapacağını bir türlü bilemeyen Frankie, dizinin LGBTI+ karakteri. Başlarda ayakları çok yere basmayan Frankie, eşiyle boşanması sebebiyle uzun bir süre depresyonla mücadele ediyor. Çocuklu hayatı çoğu zaman kotaramayan Frankie, ilişkilerinde çoğu zaman problem yaşıyor ve kariyerinde bir türlü istediği düzeni oturtamıyor. Her şeye rağmen son sezonda kesinlikle onu daha güçlü ve sağlam duruşlu bir şekilde görüyoruz ve bir nevi dönüşümüne şahit oluyoruz.

Bu arada ek bir bilgi; Wolf & Rabbit Entertainment şirketi dizinin yapımını üstlenirken, başrol oyuncusu Catherine Reitman (Kate Foster), eş zamanlı olarak baş yapımcılığı ve yazarlığı da üstleniyor. Üstelik dizide eşi rolünde seyrettiğimiz Philip Sternberg ile gerçekten evliler ve yapım şirketi bu çifte ait. Karen Moore ve Rebecca Kohler, iş birliği ile senaryoya da ortak oluyor!

Dizinin Instagram hesabından yayınlanan post ile de 6.sezonun müjdesi verildi. Heyecanla bekliyorum!

Kapak Fotoğrafı: filmdaily.co

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix’te Bu Ay Neler Var