Özellikle ileri yaşlardaki Y kuşağı için hem mecburiyet hem de alışkanlığa dönüşen hızlı yaşam kültürü artık bir tartışma konusu. Sabah altıda spora gittikten sonra ofise gidip uzun saatler mesai yapma ve tüm bu sırada da her daim sağlıklı beslenme fikri kulağa güzel gelse de herkes için sürekli ulaşılabilir olmadığı açık. Durum böyleyken sosyal medyada sıkça karşılaştığımız İtalyanca ‘dolce far niente’ (boşluğun verdiği keyif, hiçbir şey yapmamanın keyfi) anlayışını yansıtan yavaş yaşam kavramı da hayatımıza girmiş durumda.

Yavaş Yaşam
Yavaş Yaşam | Fotoğraf: Unsplash/@giulia_bertelli

Sürekli olarak çalışma ve çalışmayınca suçlu hissetme anlamına gelen ‘hustle culture ve ondan beslenen ‘lifestyle’ içerikleri hiçbirimize iyi gelmezken “yavaş yaşam” bu anlayışın karşıtı olarak doğdu. Kişinin mütemadiyen çalışmadığı için üzülmek yerine kendine daha nazik davranması, bedenini dinlemesi, hobilerine vakit ayırması gibi prensipleri benimseyen yavaş yaşam, bu zamana dek övülen hız ve verimlilik gibi kavramların zararlı etkilerinden arınmayı hedefliyor. Hızlı moda ve dekorasyon ürünleri gibi endüstrileri de reddeden anlayış tüketim toplumunu farklı bir yaşam pratiği benimsemeye davet ediyor. 

Yavaş Yaşam | Fotoğraf: Unsplash/@giulia_bertelli

Bununla birlikte yavaş yaşam prensiplerinin gerçek gündelik rutinlere ne kadar adapte edilebilir olduklarına ilişkin tartışmalar da söz konusu. “Ormanda yürüyüşe çıkarak doğanın tadını çıkarın”, “deniz kenarında yoga yapın” gibi ritüellerin, bunları yapmak için ayrılması gereken zaman ve bütçe bakımından pratik seçenekler olmadığı açık. Öte yandan yine yavaş yaşamın bir parçası olarak; uyumadan önce okumak için zaman ayırmak, tüketim çılgınlığını besleyen mikro trendlere göre alışveriş yapmak yerine ikinci el giysi ve mobilyalar tercih etmek, evde yemek pişirmek, aromatik otlar yetiştirmek gibi alışkanlıkları benimsemek sürdürülebilir, bütçe dostu ve pratik önerileri arasında. ‘Hustle culture’ın getirdiği tükenmişlik hissine karşı sistemi tamamen kapatmak yerine stratejik bir şekilde doğru hıza düşürmek anlamına gelen ‘slow living’ anlayışı için işe ilk olarak sözlüğünüzden FOMO‘yu çıkararak başlayabilir aradığınız ilhamı the_vintagearian‘da bulabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@giulia_bertelli

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan İskandinav Mutlu Yaşam Sırları