Zeytin Ağacı, aile köklerinin şimdiki hayatımızı derinden etkilediğini anlatan, üç farklı kadının aralarındaki güçlü bağı gösteren, karakterlerin hem kendisiyle, hem de geçmişiyle yüzleşmesini sağlayan bir dizi. Geçmiş zamandan verilen kesitlerle daha anlamlı hale gelen Zeytin Ağacı, şimdiden Türkiye’de en çok izlenenler listesinde ilk sıraya oturmayı başarmış durumda.

Başarılı bir cerrah olan ve sert karakteriyle tanınan Ada, avukatlık mesleğiyle uğraşan ve kanserle savaşan Sevgi, aşkı için hem kariyerini, hem de ailesini geride bırakan, her şeye rağmen pozitif kalan Leyla… Her şey, Sevgi’nin kanserle mücadele etmek için Ayvalık’ta alternatif bir terapiye katılma isteğiyle başlıyor. Köken aile açılımı veya aile dizimi olarak bilinen bu tedavi, karakterleri geçmişleriyle yüzleştiriyor. Tedavinin başında ise psikoteknik yöntemlerle geçmişle bağlantı kuran, yaraları ”kabullenme” tekniğiyle saran Zaman Bey bulunuyor. Bilime uzak bir yaklaşımda olduğu için Ada, bu tedavinin hiçbir işe yaramadığını ve arkadaşının hastanede tedaviye devam etmesi gerektiğini savunuyor ancak Ayvalık’ta karşılaştığı eski aşkı Toprak ve eşi Selim’in yaptığı hata, Ada’nın hayatını tamamen değiştiriyor. 

Dizide Ada karakteri ön plana çıkıyor gibi görünse de aslında her karakterin kişiliğine, geçmişine ve hayatına yer veriliyor. Sevgi’nin hastalığı için çıkılan bu yolculukta, Sevgi babasının kaybıyla yüzleşiyor, Leyla hiç tanımadığı anneannesinin ölümünün kendi hayatında açtığı korkuyu yeniyor ve Ada elinin titremesinin altında yatan nedeni ve yıllarca gördüğü rüyanın gizemini anlıyor. Dizinin ismi ise Zaman ve Ada’nın zeytin ağacının yanında yaptığı konuşmalarla, soyağacı bağlantılarıyla anlam buluyor.

Dizideki karakterlerin zıtlığı, yalnızca kadın karakterlerle sınırlı değil. Selim’in evliliğine ve işine bağlı bir inşaat mühendisi olması, Ada’nın zor zamanlarında ona destek vermesi, Toprak’ın ise özgür ruhlu bir şarkıcı olması, geçmişinde aşkını terk etmesi diziyi başka bir boyuta taşıyor. Bu iki karakterin zaman içinde değişimlerini izlemek de, oldukça keyifliydi doğrusu. Rıza Kocaoğlu’nun canlandırdığı Fiko karakteri ise, dizinin başından sonuna kadar en seveceğiniz karakter olabilir. Ancak ilk sezonda Fiko’nun geçmiş bağlantılarına yer verilmediği için, bu karakterin ikinci sezonda daha çok ön plana çıkacağını düşünüyorum.

Editör Notu: Yazının bu bölümünden itibaren spoiler niteliğinde bilgiler olduğundan diziyi izledikten sonra yazıyı tekrar ziyaret edebilirsiniz.

Dizide en çok etkilendiğim sahne, Leyla’nın denizde boğulan anneannesi için dilek mumları yakarak suya salması ve aynı sularda korkusunu yenmesi oldu. Leyla karakterini çok iyi oynayan Seda Bakan, bu sahneyi bütün içtenliğiyle daha anlamlı bir hale getirmiş ve bunu izleyiciye yansıtmayı başarmış. Ada’nın yıllarca kızgın olduğu annesiyle aynı kaderi paylaşması ise şaşırtıcı detaylardan biri olmuş. 

Dizinin son bölümlerine doğru Sevgi’nin hiç ummadığı bir kişide aşkı bulması, en mutlu gününde aldığı yıkıcı bir haberle hastalığının yeniden nüksetmesi ise mutluluk ve üzüntü arasında gidip gelmemi sağladı diyebilirim. Leyla’nın aşkına karşı hem kendinin hem de çocuğunun hayatını seçmesi, Ada’nın ilk başlarda reddettiği bu tedaviyi benimseyerek Zaman Bey’den öğrenmek istemesi ise 2. sezonu merakla beklememe neden oldu. 

Son sahnede bu üç kadının tekrardan terapiye katılması, ikinci sezonda geçmişin sırlarına daha fazla yer verileceğine ve şaşırtıcı olayların yaşanacağına işaret ediyor olabilir. Kadroda Tuba Büyüküstün, Murat Boz, Boncuk Yılmaz, Seda Bakan, Fırat Tanış, Rıza Kocaoğlu ve Serkan Altunorak’ın yer aldığı Zeytin Ağacı dizisine mutlaka şans vermenizi öneriyorum.

Kapak Fotoğrafı: Netflix

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix’te Bu Ay Neler Var