Kune Petro Cafe: Beşiktaş’ta Kahvaltı İçin Güzel Bir Alternatif

Kahvaltı dedin mi ilk akla gelen semtlerden biri Beşiktaş. Beşiktaş’ta bulunan “kahvaltıcılar sokağı” her daim kalabalık. Yer bulmak güç. Kalite/fiyat performansıysa eskisi gibi değil kanımca. Bundan birkaç yıl önce çok daha iyiydi durum. Benim gibi düşünenlerdenseniz ve Beşiktaş dolaylarındaysanız size şimdi anlatacağım mekan, tüm bunlara harika bir alternatif oldu. Taş Beşik anlamına gelen Kune Petro…

[[konum_1]]

kune petro
Kune Petro Cafe, Beşiktaş

Beşiktaş’ta Sinanpaşa Mahallesi’ndeki Maşuklar Yokuşu Sokak’ta Kune Petro. Beşiktaş Çarşı’da balıkçıları geçtikten sonra ilk sağda, yokuşun başında. Rahat atmosferli şirin bir aile işletmesi burası. Mekana girmenizi sağlayan merdivenlerdeki minderler dikkatimi çekiyor önce. Sonrasında ise içeriden gelen o enfes koku… Kokuyla birlikte sıcacık bir gülümseme ve karşılamayla, Beşiktaş Çarşı’nın bir kısmını izleyebileceğim geniş masaya oturuyorum. Hava mis, Kune Petro’nun kahvaltılıklarına tamamen hazırım.

Açlık durumunuz ve kaç kişi geldiğinize bağlı olarak ufak kahvaltı tabağı, daha fazla malzemeden oluşan, benim tercih ettiğim ‘Bol Çeşit Kahvaltı’ ya da içerisinde özel kreplerin de bulunduğu ‘Kune Petro Kahvaltı’yı tercih edebilirsiniz. ‘Bol Çeşit Kahvaltı’da peynirler, muhammara, zeytin ezmesi, reçeller, söğüş ve göz yumurta bulunmaktaydı ve benim için oldukça doyurucu oldu.

image-6
Kune Petro Cafe, Beşiktaş

Buranın en güzel yanlarından biri leziz kahvaltıları kalabalıklara karışmadan sakin ve huzurlu bir ortamda bulabiliyor olmanız ve elbette ki her şeyin özel hazırlanıyor oluşu. (Sadece kahvaltı değil, sandviç, makarna ve çorba çeşitleri de mevcut.) Söylemeliyim her şey çok taze. Mekanın sahibesi, ekmekten reçellere ve muhammaraya kadar her şeyi kendisi hazırlıyor. Bu ev yapımı olma hali ve taze malzeme kullanımı da tüm lezzetlere yansıyor.

Lezzetlerle birlikte sunum ve titizlik de en çok önemsedikleri şeylerden. Sadece kahvaltıya değil, Beşiktaş’ın fazlaca gürültülü halinden kaçıp, kahve içip tatlı yemeye, fırından çıkan kurabiyeleri sıcak sıcak tatmaya da gelebilirsiniz. Ben bir sonraki gelişimde yumurtalı ekmekleri deneyeceğime dair not düştüm kendime. Umarım siz de benim kadar seversiniz 🙂

Kune Petro Cafe Adres: Sinanpaşa Mah. Maşuklar Yokuşu Sok. No: 4A Beşiktaş / İstanbul

IST TOO: Beşiktaş’tan Dünya Mutfağına Açılan Kapı

Yaz sıcağında İstanbul kalabalığına dalmadan keyifli sofralarda buluşabileceğiniz ve ‘dünya mutfağı’ tanımının hakkını veren bir mekan önerisiyle karşınızdayım. Beşiktaş’ta, Kadıköy vapur iskelesinin tam karşısında konumlanan Shangri-La Bosphorus bünyesindeki IST TOO uluslararası standarttaki mutfağı, servisi ve hijyen kriterleri ile kalbimi çaldı. Yaz menüsünden notlar için okumaya devam edin…

ist_too__1
IST TOO Teras | Fotoğraf: Shangri-La Bosphorus

Beşiktaş’taki Kadıköy iskelesinin tam karşısında bulunan IST TOO’nun önünden çoğu İstanbullu gibi ben de yıllarca -hızlıca- geçtim. Çoğunlukla vapura yetişmeye çalışırken gözüme çarpan bu mekan pandemi döneminde ise favori adreslerimden birine dönüştü. “Maskeli, mesafeli ve hijyen takıntılı yeni normalde” ilk iş toplantılarımızı bu adreste gerçekleştirmiştik. Kadıköy’den Beşiktaş’a vapurla geçip şehrin akıl dışı kalabalığına girmeden buluşabilmek kadar uluslararası hijyen kriterlerinin uygulanma taahhütü de tercih nedenimiz oldu. Shangri-La Bosphorus bünyesinde bulunan IST TOO, uluslararası zincir otellerin çoğunda olduğu gibi Dünya Sağlık Örgütü tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığı genelgelerine uygun şekilde virüs ve bakterilere karşı sıkı tedbirler aldığının altını çiziyor. Bu titizliği serviste ve ortak kullanım alanlarında gözlemlemenin verdiği güven sofradaki ‘afiyete’ yüzde yüz yansıyor… Mekanda lacivert ve bej tonlarının hakim olduğu sade bir dekorasyon hakim. Burada iş toplantılarının dışında kalabalık aile ve arkadaş buluşmaları için de ferahlığı sayesinde oldukça keyifli zaman geçirebilirsiniz. Özellikle de aile buluşmalarında çocuklu ve ileri yaştaki yakınlarımız için pek çok kolaylık sağladıklarını da söylemek isterim. Diğer misafirlerden uzakta kendinize özel bir alan istediğinizde ise şarap mahzenlerini anımsatan VIP odasını rezerve etmek mümkün. Şarap burada dekorasyon değil aslında başlı başına imza… Öyle ki şarap tadımı ayrı bir yazı konusu olabilir. Ve elbette Boğaz’a nazır terastan bahsetmeden olmaz, şehrin tam merkezinde kalabalıktan sıyrılma fırsatı sunan bu teras tam bir yaz akşamı noktası.

ist_too__2
IST TOO VIP ODASI| Fotoğraf: Shangri-La Bosphorus

Yaz ve teras sözcükleri bir araya gelince cümle ‘kokteyl’ ile devam ediyor elbette. IST TOO bu konuda beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Kış aylarında yerli ve yabancı şarap çeşitliliği ile göz dolduran menünün yaz yıldızı bana göre kokteyller. ‘Ne yiyelim?’ derseniz, kış ya da yaz her mevsim deniz ürünlerine öncelik verin derim. Sushi’de oldukça iddialı olan mekanda karides ve ıstakoz başta olmak üzere pek çok kabuklu deniz ürününde soslar ile farklılık yakalanıyor. Tercihiniz et ise, Türk mutfağının baş tacı kebaplar kadar şefin önerilerinden “dinlendirilmiş kemikli dana pirzola”yı da tavsiye ederim. Siz de benim gibi kokusu ve kıvamı nedeniyle dışarıda et yemekten çekiniyorsanız, uzun dinlendirme süresi ile bu tabağa bir şans verebilirsiniz.

ist_too__balik
IST TOO Deniz Ürünleri Seçeneklerinden | Fotoğraf: Shangri-La Bosphorus

Her gün 06:00 ile 23:00 saatleri arasında hizmet veren IST TOO’yu haftanın yedi günü kahvaltıdan akşam randevularına, günün her anı için keyifli bir kaçamak olarak aklınızda bulundurun, hep önünden geçip gitmek yerine bir bahaneyle uğrayıp kendinizi şımartın derim. 🙂

Kapak Fotoğrafı: Shangri-La Bosphorus

İlginizi çekebilir: Çağla Meknuze’den Zaxi Restaurant

Everything Bagel, Gasto, Tiny Bean: Yepyeni Kahvaltıcılar

Tartışılmaz bir gerçek var ki, sabah kahvaltılarının yeri apayrı! Hatta, kahvaltının, birçoğumuzun en sevdiği öğün olduğunu düşünüyorum. Birçok sevdiğimiz ve benimsediğimiz mekan var bu anlamda ama yeni yeni yerler bulmak da mutlu ediyor doğrusu. Son zamanlarda İstanbul’da kahvaltı yapmak için denediğim ve sevdiğim üç yeni mekan, kahvaltı öğünü severleri memnun edecek gibi görünüyor.

İstanbul Yeni Kahvaltıcılar

Everything Bagel | Moda [[konum_1]]

Menüde neredeyse her çeşidi barındıran ancak hiçbirini çok da lezzetli hale getirmeyen bazı mekanlardansa yalnızca birkaç ürünü layığıyla bir araya getiren, bunun üzerine çok çalışıp müthiş tarifler ortaya koyan mekanları çok seviyorum. Bunlara en iyi örnek kruvasanlarıyla fena halde alışkanlık yapan, İstanbul’da kahvaltı yapmayı çok sevdiğim Brekkie Moda diyebilirim sanırım. Kadıköy Anadolu Lisesi’nin karşı sokağında bulunan Everyhting Bagel Moda da bana aynı hissi verdi.

Kendi üretimleri olan bagel çeşitleri ve krem peynirler, bagellerle hazırlanmış yumurtalı kahvaltılar ve sandviçler tek kelimeyle enfes. Sade, susamlı, haşhaşlı, keten tohumlu bageller arasından birini tercih edip yine kendi yapımları olan krem peynirler ve yumurta seçenekleriyle birleştirdikleri sandviçlerse taptaze. Zaten belirttikleri üzere burada her şey günlük ve taze olarak üretiliyor. Buna özen göstermeleri de Everything Bagel’i bir adım öne taşıyor bence. Kahvaltı için gittiğinizde özellikle avokado, yumurta ve krem peynirle hazırlanan sandviçi denemenizi öneririm. Bunun haricinde de pek çok soğuk-sıcak sandviç çeşidi mevcut. Soğuklardan, ayvalık tulumlu pesto, ev yapımı cranberry krem peynirli ve dana baconlu rosa; sıcaklardansa pizza bagel radarımda. Acilen gidip deneyeceğim! Pazartesi hariç, 09:30 – 19:00 saatleri arasında açık mekanı sizin de vakit kaybetmeden denemenizi öneririm.

İlginizi çekebilir: Petite Guide’den Moda Kahvaltı Mekanları

Gasto | Teşvikiye [[konum_2]]

Teşvikiye’nin en yenilerinden Gasto’yu geçtiğimiz haftalarda bir sabah keşfetme şansım oldu. Ferah bir atmosferde Teşvikiye’nin en sevdiğim sokaklarından birinde zaman nasıl geçti anlamadım bile. Burası yalnızca kahvaltı için değil tüm gün ve akşam da dahil olmak üzere her bir öğünü keyifle geçirebileceğiniz, lezzetlere önem vermiş özenli bir restoran; ama ben kahvaltıda burada bulunduğum için bu kısım ile ilgiliyim. 🙂 2-3 kişilik kahvaltı siparişi verebileceğiniz gibi, rosto domate ile hazırlanmış poşe menemen, röşti patates, peynirli sosis, croque madam gibi farklı ve lezzetli çeşitler de mevcut.

Ben klasikçilerdenim derseniz omlet ve yumurtalar, ekmek üstü seçenekler de oldukça mutlu edici. Açıkçası kahvaltı için daima tercih edebileceğim bir yer, burada sorun yok ama özellikle menüde bulunan bazı yemeklerde aklım kaldı. Ekmek üstü muhlama ve tiftik et, susamlı çıtır dana eti ve ispir kuru fasulyesi de mutlaka denemeyi düşünüyorum! 🙂

Tiny Bean | Beşiktaş [[konum_3]]

İstanbul’da kahvaltı denince Beşiktaş Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı, akla ilk gelen yerlerden oluyor. Fazlasıyla sevilen, hem ucuz fiyatları hem de lezzeti yemekleriyle özellikle daha genç kesimin yoğun olarak tercih ettiği bir alan. Son zamanlardaysa burada gittiğim kahvaltıcılarda kalitenin bir nebze düştüğüne şahit oldum. Tiny Bean ise bu düşüncemi kırmamı sağlayan ve herkese tavsiye edebileceğim leziz kahvaltılarıyla şaşırtıcı bir deneyim oldu. Bir tabakta her şeyi mi taze olur dedim kendi kendime. Olurmuş meğer. 🙂 Gerçekten özenli tabaklar hazırlayan mekan, minik ve fazlasıyla şirin.

Menüde Türk kahvaltısı, İngiliz kahvaltısı ve Hollanda kahvaltısı adı altında üç kahvaltı tabağı ile bagel çeşitleri ve tatlılar mevcut. İngiliz kahvaltısında, ekşi mayalı ekmek, göz yumurta, fasulye, özel olarak getirtilen domates, domuz pastırma ve sosis; Hollanda kahvaltısında, krep üstüne biber çeşitleri, kestane mantarı, şeker patates, göz yumurta ve domuz pastırması var. Türk kahvaltısıysa oldukça doyurucu, tabaklarda bulunan her ürün taze ve leziz. Her birinin özel olarak seçildiğiyse besbelli. Bu kadar özenli bir kahvaltıcı bulmak epey zorken, Tiny Bean bence mutlaka denenmeli!

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Ben Kolde

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den Karaköy Kahvaltı Mekanları

ANY’de Hafta Sonu: Kahvaltı ve Dahası…

İstanbul’da bizim evdekiyle kapışan bir kahvaltı varmış! Arnavutköy’de Boğaz’ın yanı başındaki ANY, geceleri bol eğlenceli, sabahları ise pek huzurlu bir köşe başı… Biz bir Pazar sabahı meşhur brunch’ı için gittik ve mest olduk.

IMG_4366

Daha evvel de yazmıştım; kahvaltı deyince akan sular duruyor benim için; en sevdiğim öğün… Kahvaltının günü, vakti, saati yoktur bence ama hafta sonu kahvaltılarının yeri bambaşkadır. Uzun uzun oturabildiğim, sevdiklerimle sohbet edebildiğim; kalitesi, lezzeti ve sunumuyla da beni mest eden kahvaltı sofralarına bayılıyorum.

IMG_43691

İstanbul’daki mekanlar,  yoğun kalabalık ve uçuk fiyatlarıyla beni rahatsız etmeye başlayınca sevdiğimiz sofraları evde kurar olduk. Epeydir de hafta sonu kahvaltılarını evde yapıyorduk. Sonra süper bir davet alıp bir Pazar kahvaltısı için Arnavutköy’deki ANY‘e gitti. Ve anladım ki İstanbul’da bizim evdekiyle kapışan bir kahvaltı varmış! 🙂

IMG_4753

Any , Arnavutköy’de Boğaz’ın yanı başında, geceleri bol eğlenceli, sabahları ise pek huzurlu bir köşe başı… Biz bir Pazar sabahı meşhur brunch’ı için gittik ve mest olduk.

IMG_4357

Tattığımız her şey taze, kaliteli ve lezizdi. Çeşit çeşit yumurta, otlar, salatalar,  börekler, çörekler, artisan ekmekler… Şu an bile düşündükçe yüzümü güldüren zenginlikte bir sofraydı. En büyük mutluluğu ise kuymaklarını tadınca yaşadım. Resmen, memleketi ayağımıza getirmişler!

IMG_4751

Ne yiyeceğimize karar vermek zor oldu. Birkaç kez doldurduk tabaklarımızı. Biraz ondan azıcı şundan diye diye bütün menüyü yedik sanırım!  Bıraksalar akşama kadar  masa başında takılacaktık; ama en son enfes bir kahvelerini içip profiterol de yedikten sonra çıkıp sahilde yürümek zorunda kaldık. 🙂

IMG_4361

Bu arada ekibin ilgisi, güler yüzü ve gösterdikleri özen takdire şayan. Mekan sahibinin de çalışanlarının da yaptıkları işe özen gösterdikleri o kadar belli ki… İstanbul’da bu kadar güzel, özenli ve huzurlu kahvaltı yapılabilecek yerlerin sayısı oldukça az! Kendinizi şımartmak, sevdiklerinizle şöyle enfes bir  hafta sonu geçirmek isterseniz Any’deki bruchları kaçırmayın! 

ANY Adres: Arnavutköy Mah. Arnavutköy Bebek Cad. No:71/A, Beşiktaş / İstanbul

Mekan Keşifleri: Kadıköy’den Beşiktaş’a

Koca bir yıl yine hızlıca geçti gitti önümüzden. Zorluklarıyla, güzellikleriyle ve olabildiğine karışık… Burada en keyifli anlarını paylaştık. Yıl sona ererken, son keşifleri de yapmayı ihmal etmedik tabi. Gerekli olan bir Beşiktaş-Kadıköy vapuru. Sabah kahvaltısını ve kahvesini Kadıköy’de hallettikten sonra bir vapur keyfi bol bol manzara eşliğinde akşamüstü kahvelerine!

Zoo Kadıköy [[konum_1]]

IMG_7695
Zoo Kadıköy

Çiçek İşleri’ni bilirsiniz. Çok zevkli ev dekorasyon eşyalarının bulunduğu orijinal bir yerdir. Kadıköy’deki Çiçek İşleri, hemen karşı dükkana taşındı. Yerini de Zoo’ya bıraktı. İşletmecileri aynı. Bunu mekana girdiğiniz an dekoratif öğelerden anlıyorsunuz zaten. Ortadaki genişçe masaya yerleşin ve atmosferin ayrıntılarına bırakın kendinizi. Her yanda tahta eşyalar, çiçek ve ağaçlar, duvarda inanılmaz tatlı resimler… Gerçekten apayrı bir dünya yaratılmış burada. Ortamın keyfini çıkarırken aç bilaç oturmayacaksınız elbet. Menüde güzel seçenekler var. Kısıtlı ama yeterli bir menüyle karşımızdalar; ama yapılan her şey özel. Özellikle kahvaltıları epey geniş. Daha minik bişey yemek istiyorum derseniz istiridye mantarlı omletlerini tavsiye ederim. Sunumların her biri ahşapla. (Çiçek İşleri’yle bağını buradan da anlayabilirsiniz) Çok sıcak bir mekan, yıl bitmeden keşfedin!

Zoo Kadıköy Adres: Caferağa Mah. Moda Cad. No:44 Kadıköy/İstanbul

Day Coffee&Design [[konum_2]]

IMG_7696
Day Coffee&Design

Day, oyun atölyesi’nin iki yanında, sessiz sedasız açılmış. Önünden geçerken ne kadar tatlı bi yer diyerek durup bir kahve içmemi sağladı. Tasarım ürünlerin sergilendiği rafların karşısında rahat bir masaya yerleştim, bir yandan çalan müziklerin keyfini çıkarırken masalardaki şık dekora takıldı gözüm. Flat white’ım eşliğinde dakikalar aktı gitti. Day’de yalnızca kahve çeşitleri değil, tatlılar da leziz. Brownieler, cheesecakeler, özel soslarla hazırlanan sandviçler ve kurabiyeler bir harika. Aşağıdaki özel tasarım defterlerden alıp üst katta kahveniz eşliğinde yeni yıl dileklerinizi yazın. Burası bünyeye iyi geliyor 🙂

Day Coffee & Design Adres: Caferağa Mah. Dr. Esat Işık Cad. No:7/ A Kadıköy / İstanbul

Blum Coffee House [[konum_2]]

IMG_7693
Blum Coffee House

O vapura binilip, Beşiktaş’a geçildiyse sizi kısa bir yürüyüş sonrası Süleyman Seba Caddesi’nde bulunan Blum Coffee House’a alalım. Minik sevimli hoş dekorasyonlu bir mekandasınız. Bu kadar küçük bir alan nasıl böyle güzel dekore edilmiş olabilir demeniz olası. Duvarlarda kuş motifleri ve her yanda kuş kafesleri var. Kahve çeşitlerinden birini seçin ve kendinizi ortamın büyüsüne kaptırın. Kahveler servis edilirken yanında minicik bir red velvet cupcake geliyor, hem lezzetli hem de fotojenik. Ben bu minik cupcakelerle idare edemem, daha büyüklerine ihtiyacım var derseniz de doğru yerdesiniz. Organik hamurişleri, brownie, cupcake gibi tatlılar, kişler.. Ne ararsanız burada var! Özellikle keçi boynuzu aromalı lattesini ve kruvasanlarını meraktayım. Bir sabah böyle bir kahvaltı iyi gider.

Blum Coffee House Adres: Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No:64/A, Beşiktaş / İstanbul

Parodia Coffee House & Bistro [[konum_3]]

IMG_7694
Parodia Coffee House&Bistro

Beşiktaş’ta Ihlamurdere Caddesi’nde yürümeye koyulun, sağ tarafta Parodia’nın dikkatinizi çekmemesi olanaksız. Belki burası Moda’da açılmış olsa böylesine dikkat çekici olmazdı, su yeşili kapısı ve soft renkli dekorasyonuyla; ancak Beşiktaş’ta ilk kez böyle bir yer görüyorum. İçerideyse olabildiğine geniş ve ferah bir ortam var. Güleryüzle karşılanmanız da cabası. Menüsü de geniş. Günün çorbası, günün yemeği gibi günlük olarak değişen seçeneklerin yanı sıra, kuru meyveli omlet, közlenmiş sebzeli omlet gibi farklı çeşitler de var. Klasikler de unutulmamış; kahvaltılardan, salatalara, tostlardan, sandviçlere yiyebileceğiniz birçok şeyi bulmak mümkün; ancak asıl harikalar yarattıkları alan tatlılar. Cheesecakeler, kurabiyeler, kadayıflı magnolia enfes. Hele bir brownieleri var ki son zamanlarda denediklerim arasında en iyisiydi diyebilirim. Özel olarak demlenen kahve çeşitlerini denemeyi de unutmayın! Beşiktaş için farklı ve güzel bir alternatif olmuş 🙂

Parodia Coffe House & Bistro Adres: Türkali Mah. Ihlamurdere Cad. No:106/A, Beşiktaş / İstanbul

Kadıköy Kahvaltı Postası: Parachute Cafe

Kadıköy’de kahvaltı deyince akla gelen klasikleşmiş mekanlar var. Van Kahvaltı Evi, Naga Putrika ve Zapata Moda, en çok tercih edilenlerden diyebilirim. Beşiktaş kahvaltıcılar sokağından transfer Pişi ve Reçel türevleri de son zamanlarda bu yarışa dahil oldu. Bana soracak olursanız Dün Moda ve 700 gr favorilerim derim rahatça; ancak hafta sonu itibariyle bu kısa favoriler listeme, Parachute Cafe’yi de eklemek zorundayım!

[[konum_1]]

parachute-cafe-kadikoy-kahvalti-01
Parachute Cafe

Barlar Sokağı’nın bir üst paralelindeki sokakta, mavi mavi masalarıyla birkaç kez ilgimi çekmişti Parachute; ama gitmeye bir türlü fırsat olmamıştı. Koca koca keşif listelerim içinde de yoktu. Derken bu hafta sonu Moda civarlarında başka bir kahvaltıcı bulmalıyım arayışı içindeyken aklıma düştü ve pazar sabahı kendimi o masmavi masalardan birinde buldum. Duvarlara asılmış renk renk saksılar, çalan müzik ve sokaktaki hareketlilik eşliğinde menüyü karıştırmaya koyuldum ve gördüm ki çok şey kaçırmışım bugüne dek gelmeyerek. Özellikle İzmir’den getirdikleri boyoz, kendi spesiyalleri omlet, sosis ve karamelize soğandan oluşan ‘Uçan Hollandalı’ ve ‘Speedy Gonzales’ adını verdikleri acı Meksika biberli omlet, Parachute Cafe’yi, Kadıköy-Moda civarındaki kahvaltıcılardan ayıran birkaç farklılık.

kadikoy_moda_kahvalti_parachute-e1478172427900
Parachute Cafe

Yalnızca bunlar değil tabii, serpme kahvaltıda gelen her ürünün taze oluşu, özel olarak seçildiğinin aşikarlığı da bu mekanın güzellikleri arasında. Ben uzun uzun kahvaltımı ederim, saatleri burada geçiririm diyenlerdenseniz Sere Serpme adını verdikleri, içerisinde peynir tabağı, söğüş, sahanda yumurta, acuka, sosis, reçeller… vb. barındıran, sınırsız çay içeren 2 kişilik kahvaltısını öneririm. Daha kısa bir kahvaltı iyi gider derseniz de kahvaltı tabağı, yumurtalı ekmek, pişi gibi atıştırmalıklar, gözleme, tost veya simit menü gibi seçenekler de uygun. Bu arada vejetaryenler ve veganlar da unutulmamış. Çoğu yerde bulunamayacak özende bir kahvaltı menüleri var veganlar için. İstiridye mantarlı yumurtasız menemenden tutun da mercimek böreğine kadar her şey düşünülmüş. Akşamdan kalanlara özel Hangover kahvaltısı ve smoothieleri ise bi’ harika. Cumartesi gecesini yoğun geçirmişler için pazar sabahı Parachute birebir. Bir daha bir daha gidecek olma sebebim ise belli: boyoz! Taptaze, sanki İzmir’de bir mekanda hemen o dakika hazırlanmış gibi bir lezzet ve tazelikteydi. Yerinde yeseniz bu denli mutlu etmez, öyle söyleyeyim siz anlayın…

boyoz
Parachute Cafe

Kadıköy’de kahvaltı demişken birkaç tavsiyem daha var tabii: Barlar Sokağı’nda yeni açılan Rebel Tost’taki enfes bazlama tost, Food Project’in açık büfe kahvaltısı, Küff’ün yeni açılan Bahariye şubesindeki serpme kahvaltı ve yumurta çeşitleri , Yeldeğirmeni Mahallesi’nde bulunan TaaVan, Mezzo ve Munch Mill’in kahvaltılık lezzetlerini deneyin!

Parachute Cafe Adres: Caferağa Mah. Hacı Şükrü Sok. No:5 Kadıköy/İstanbul

Bir Günlük Rota: Beşiktaş

Bu şehirde kendimi hala turist gibi hissettiğim için rotamı çizip evden öyle çıkıyorum. Rotama da mutlaka müze, kitap dükkanı, yemek ve kahve durakları eklemeye çalışıyorum. Bu sefer istikamet Beşiktaş!

[[konum_1]]

Cemal Süreya gibi mutluluğun kahvaltıyla bir ilgisi olduğunu düşünenlerden olduğum için Beşiktaş rotam elbette Kahvaltıcılar Sokağı’ nda başlıyor. Burada birçok kahvaltıcı var, ünü yayılanlar belli: Pişi, Peynir Ekmek, Bi’Kahvaltı… Ama tabii nerede yer bulursam oraya oturuyorum çünkü bu sokağın taliplisi çok. Başınızda sıra bekleyenler olmadan rahatça kahvaltı etmek istiyorsanız erkenden gidin, sakince kahvaltınızı edin ve mutlaka siparişinize pişiyi ekleyin.

Beşiktaş Kahvaltı
Beşiktaş Kahvaltı

Kahvaltıdan sonra sırada Deniz Müzesi‘ndeki Pitoresk İstanbul sergisi var. Pitoresk “resmi çizilecek kadar güzel manzara” demek ve takdir edersiniz ki İstanbul da bunun hakkını verecek kadar güzel bir şehir. Ressamların gravülerindeki, tablolarındaki eski İstanbul’u görmek ve dev perdelere yansıtılan bu tabloların içinde olmak muhteşem. Sergiyi 22 Mayıs’a kadar gezebilirsiniz.

Pitoresk İstanbul
Deniz müzesi

Bir müzeden öbürüne, Milli Saraylar Resim Müzesi‘ne geçiyorum. Herkes Dolmabahçe Sarayı’nı gezmiştir ama nedense sarayın hemen sonundaki bu güzelim binaya giren kişi çok az. Milli Saraylar Resim Koleksiyonu’nda bulunan 200’den fazla resim burada sergileniyor. Benim favorim ise ünlü Rus ressam Ayvazosvki’nin eserlerinin bulunduğu Ayvazovski Salonu. Gerek salonun ihtişamı, gerekse ressamın denizi ve dalgaları canlandırdığı resimleri beni her seferinde mest ediyor. Bu arada müzenin Boğaz manzaralı sakin bir cafesi var öncesinde veya sonrasında tadını çıkarın derim.

Ayvazovski Salonu
Milli Saraylar Resim Koleksiyonu, Ayvazovski Salonu

Bu kadar müze yeter diyorum ve acıktığımı hissetiğim için Akaretler’e yürüyorum. Akaretler -yani lojmanlar- Sarkis Balyan’ın 1870’lerde Dolmabahçe Sarayı çalışanları için yaptığı güzel evler aslında. 133 daireden oluşan bu en eski “toplu konut” şu an rezidans, dükkan veya kafe olarak hizmet veriyor. Ama bu evlerden birinin yeri ayrı: Atatürk’ün annesinin, kız kardeşinin ve manevi oğlunun 1912-1919 yıllarında yaşadığı ev (ki Atatürk’ün İstanbul’da kiraladığı ilk evmiş) şimdi de “Akaretler Mustafa Kemal Müzesi” olarak misafir ağırlıyor. Fakat gezebilmek için mesai saatlerinde gelmeniz gerek, hafta sonu da kapalı, nedendir bilinmez.

Pizza East
Pizza East, Akaretler

Akaretler’in girişindeki Pizza East şehrin en güzel pizzalarından birini yapıyor. Favorim burrata peynirli ve patlıcanlı pizzası. Hele ki bahçesinde yer varsa çok keyifli bir öğle yemeği olabilir, tabii limonatasını belirtmeden geçmeyeyim.

20160123_141734
Minoa Bookstore & Cafe

Yemekten sonra kahve içmeden olmaz. Yakınlardaki en güzel kahve biraz yukardaki Minoa Bookstore & Cafe‘de. Kitap alışverişinizi yapabilir, çayınızı kahvenizi içebilirsiniz.

Yıldız Parkı
Yıldız Parkı

Ben kahvemi termosa, kitabımı da çantama atıp açık havanın tadını çıkarmak için biraz yürüyorum, ama buna değiyor. Her ne kadar Yıldız Parkı‘nda hummalı bir çalışma olsa da şehrin içinde orman havasını alabileceğimiz az yerlerden birisi burası. Kitap önerisi de fotoğrafta gizli.

Malta Köşkü
Malta Köşkü

Buraya kadar geldikten sonra akşam yemeğini Malta Köşkü‘nde yemeden dönmek olmaz. Yemekleri lezzetli, manzarası da böyle bir günü kapatmak için gayet güzel.

* Beşiktaş rotasına Yıldız Köşkü’nde ve Ihlamur Kasrı’nı ekleyebilirsiniz; ancak bildiğim kadarıyla ikisi de restorasyonda ve tam olarak gezilemiyor.

Mutluluğun Kafesi: Cake House Beşiktaş

Beşiktaş’ta zırt pırt önünden geçtiğim bir cafe vardı. Renkli camları ve şık tasarımı ile hep ilgimi çeken…Adı Cafe Cake House.

Geçtiğimiz haftalarda bir ara “şurada bir mola vereyim” dedim. Motorumu park ettim. İçeri adımımı attım ve durdum. Birkaç saniye süzdüm etrafı. İçeri girdim içeri ama oturamıyorum. Çünkü içeride dolaşıyorum.

cake house 2

Cafe Cake House’un Hikayesi

Aycan Bey tam 22 sene gümrük müşavirliği yapmış. Dış ticaret ile uğraşmış. Ama keyif almamış. 2001 yılında mesleği bırakmış. Eşi Nilgün Hanım ile birlikte evlerinin mutfağında bir şeyler yapıp dağıtmaya, yani satmaya başlamışlar. “Eve 3. buzdolabını alıp 4 metre tezgah ile siparişleri yetiştirmeye çalışınca bir durup düşündüm” diyor. Cafe Cake House‘da oradan çıkıyor işte.

cake house 4

2008 Mayıs ayından beri aynı noktada bir cafe. Lokasyona bakılırsa, Teşvikiye‘nin biraz aşağısı. Hani çok popüler bir yer değil, herkes ulaşamaz. Burası gerçekten sadece burası için gelinecek bir lokasyon. Ama içerisi dolu. Hatta dışarısı bile. Yani geliyor insanlar.

Mekan Aycan Bey‘in ellerinden çıkma. Mutfak ise Eşi Nilgün Hanım‘dan soruluyor. Her gelen “mekanın mimarı kim?” diye soruyormuş. Ben de sordum haliyle. Yok öyle bir şey. Her şey kendi uğraşı. Gidip mobilyacıdan mobilya almıyor Aycan Bey. Oturuyor, çiziyor tasarlıyor, marangoza gidiyor, demirciye gidiyor ve istediği ürünü kendi yaptırıyor. Tıpkı babama benzettim kendisini.

cake house 3

Dünyanın Her Yerinden Bir İz Var Bu Kafede

Aycan Bey aynı zamanda bir gezgin. Toplamacılığı seviyor. Amerika’da okuyan kızlarını ziyaret ederken bir yandan da Amerika’yı fethediyor. Chicago, San Diego, San Francisco, Las Vegas, Boston, New York… İkinci elcileri geziyor, kimsenin girmeye cesaret edemediği mahallelerden orijinal ve belki de değersiz ürünler topluyor. O ürünler Cafe Cake House‘a geldiğinde ise bir pırlanta gibi ışıl ışıl parlıyor. Sadece Amerika değil tabi. Çukurcuma, Bomonti, Cihangir… Gezip eski ürünleri toplayıp dekorasyon olarak kullanıyor.

cake house 5

Yemek için çatal, kaşık bıçak bile eski ve ikinci el. Masanıza gelen, çatal, bıçak ve kaşık hepsi birbirinden farklı. Çünkü hepsi farklı yerlerden toplanmış. bir seri ya da set değil yani.

Cafe Cake House Mutfağı

Ben oturduğum yerden 45 çeşit ürün saydım. Gözümle gördüklerim bunlar. Zeytinyağlılar, kurabiyeler, kekler, pastalar, tatlılar. Bir de menü var. Kahvaltılıklar, tostlar, su börekleri, boşnak börekleri… Girit dolmasından, ıspanak yatağında bilmem neye kadar. Minicik bir mutfaktan nasıl bu kadar fazla ürün çıkıyor akıl alır gibi değil. Tost ekmeği kendi yaptıkları zeytinli bir ekmekten. Tost deyip geçmeyin. Hayli başarılı.

cake house 6

Feşafel ise buranın en meşhur tatlısı. İsmi nereden geliyor derseniz; kızları Ayşe henüz 9 yaşındayken oyuncak yemek setlerinden bir mutfak yapıyor kendisine. Kendine özgü bir şey olarak da o yaştaki minik bir çocuk feşafel diyor. Artık ne demek istiyorsa? O günden bu yana Aycan Bey ve Nilgün Hanım’ın aklında kalan feşafelburaya muz, krema, kek, çikolata kaplı krokan fıstık, çikolata sosu ile hazırlanan bir tatlı olarak geliyor.

cake house 7

Cafe Cake House 21:00’de kapanıyor. Tabelası bile yok. Nasıl bulacağım burayı derseniz, Akaretler’den Beşiktaş Evlendirme Dairesi’ne doğru yürüyün. Sol tarafta Ota Tıp Jinemed‘i geçince sağ tarafta gördüğünüz en dikkat çekici kafe.

cake house 8

Cafe Cake House Adres: Türkali Mah. Nüzhetiye Cad. No:66A Beşiktaş / İstanbul – 0212 327 28 00

Beşiktaş Çarşı’da Lezzet Duraklarını Keşfetmek Adına Bir Gün

Beşiktaş’ta Kahvaltı

Beşiktaş tam anlamıyla bir kahvaltı cenneti!

Kahvaltıcılar Sokağı Beşiktaş
Kahvaltıcılar Sokağı Beşiktaş

Kahvaltıcılar Sokağı, Beşiktaş

İstanbul’da nasıl barlar sokağı varsa Kahvaltıcılar Sokağı olduğunu biliyor muydunuz? Bir sokak düşünün, yanyana birçok café ve kahvaltıcı var. Masalarda bira yerine sürekli serpme kahvaltı ve çay görüyorsunuz 🙂 Menemeniyle ünlü olan Cafe Faruk, dekorasyonunu ve logosunu çok beğendiğim bikahvaltı, mıhlama sevenler için Deep Store, daha çok Ege’de yediğim, tadını çiğ böreğe benzettiğim pişinin en lezzetlisini yiyebileceğim Pişi Café bu sokakta en çok dikkatimi çekenlerden oldu.

Çakmak Kahvaltı, Beşiktaş [[konum_1]]

Çakmak Kahvaltı
Çakmak Kahvaltı

Kahvaltıcılar Sokağı’nın en meşhur kahvaltı salonu olan Çakmak’ın burada 3 şubesi bulunuyor. Bal ve tulumu Erzincan’dan getiren Çakmak’ın en popüler lezzeti de kavurmalı yumurta. Kahvaltıda serpme kahvaltının üzerine farklı bir tat denemek istiyorsanız kavurmalı sahanda yumurtayı öneririm!

bi kahvaltı, Beşiktaş [[konum_2]]

Burası da Kahvatıcılar Sokağı’na girdiğiniz anda samimi ortamı ve sempatik dekorasyonuyla ilginizi çekiyor. Yaklaşık 8 ay önce açılan mekan ilk günden itibaren Kahvaltıcılar Sokağı’nın müdavimlerinin favorilerinden olmuş durumda. Bi Kahvaltı’nın servisi hızlı, menemeni çok lezzetli ve fiyatları çok uygun!

bi kahvaltı beşiktaş
bi kahvaltı beşiktaş

Beşiktaş’ta Ayak Üstü Döner, Dikkat Akşamüstü 4′te Kapatır: Tarihi Karadeniz Döner Salonu [[konum_3]]

Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu
Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu

Evet yanlış okumadınız, Beşiktaş Çarşı’da bulunan Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu, akşam üstü ortalama 4′te kapatıyor. Neden mi? O zamana kadar döneri tükenmiş oluyor. Adamların da kafası rahat, yeni bir döner koyacağımıza evimize dönelim, zaten gereken ciroyu yaptık diyorlar 🙂 Lezzetli pidesi ve dürüm döneri ile tüm Beşiktaş halkının favorisi olan bu mekanın kapısında sürekli olarak kuyruk var. Özellikle öğle arasında giderseniz, kalabalıktan dolayı çok verim alamayabilirsiniz. O yüzden tavsiyem buraya öğleden sonra 14′ten sonra gitmeniz. Ben 29 Ekim’de 14 gibi gittim, muhteşem bir dürüm yedim!

Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu
Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu

Tarihi Karadeniz Pide’ye gittiinizde ayran isterseniz size “açık veya kapalı” diye soracaklar. Kesinlikle metal kupalarda soğuk servis edilen açık ayranı için, gerçekten çok lezzetli. Eğer pide veya dürüm yemek istemiyorsanız, pilav üstü dönerini deneyebilirsiniz. Pişman olmayacaksınız!

İstanbul’da Güzel Künefeci Arayanlara Müjde: Künefis, Beşiktaş

Bu Mekan Kapatılmıştır.

Künefis Beşiktaş

Künefe kalorisinden ve bol şerbetinden dolayı sık tükettiğim bir tatlı değildir, ancak güzel bir Karadeniz Pide sonrası kusursuz bir kaçamak oluyor! Sloganı “En Nefis Künefe” olan Künefis’i geçen sene Vedat Milor sayesinde keşfetmiştim, o günden beri favori künefecim oldu. Künefeden fıstıklı kadayıfa, taş kadayıftan cevizlisine birçok seçenek bulunuyor burada. Künefis’te gül böreği gibi çok lezzetli börek çeşitleri de var, börekseverlere duyurulur!

Kısacası Beşiktaş’ta yapacak çok şey, yiyecek çok seçenek ve gezecek çok mekan var. Havalar da hala iyiyken, bir gününüzü Çarşı’da geçirmenizi öneririm! Afiyet olsun 🙂

İstanbul’da Artizan Ekmeğin Adresleri: En İyilerin Peşinde

Adını ilk defa duyduğumuz yemekleri hemen tatmak, dünyanın bütün mutfaklarında misafir olmak istesek de çoğu zaman aslında kimliklerimizin ve geçmişimizin saklandığı en sade ürünleri gözden kaçırabiliyoruz. Farklı geçmişlerimizi en sade şekliyle bugünden anmak amacıyla radarımızı; medeniyetler tarihi boyunca hepimizin sofralarında çeşitli ritüeller ve teknikler ile yer edinmiş ekmeklere çeviriyoruz. Günün her öğününde bize eşlik ederken yeni yaşam biçimlerimizi ve değişen ihtiyaçlarımızı da farklı şekillerde yansıtan glutensiz ekmeklerden ekşi mayalılara kadar şehrin en sevdiğimiz artizan ekmek duraklarını aşağıda derledik.

Artizan Ekmekler  | Fotoğraf: Annam-w, unsplash.com

Artizan Ekmek

Artizan ekmek öncelikle görüntüsüyle, dokusuyla, tadıyla ve aromasıyla diğer ekmeklerden ayrılıyor ama yapımındaki en önemli farklılık el emeği ve ustalık gerektirmesi diyebiliriz. Un türünden mayanın fermantasyonuna kadar her aşamada daha meşakkatli olan artizan ekmeğin yapımı, diğer ekmeklerden çok daha uzun sürüyor. Uzun bir fermantasyon süresinden geçen ekşi mayayla mayalanan ekmek; dolayısıyla endüstriyel ekmeklerden hem doku hem de tat olarak bambaşka boyutlara ulaşıyor. Kısacası, artizan ekmek; tazelik, zanaat ve uzmanlığın bir araya getirdiği farklı bir deneyim olarak raflardaki yerini alıyor.

Artizan Ekmekler  | Fotoğraf: Annam-w, unsplash.com

İstanbul’da Artizan Ekmek Durakları

Avrupa Yakası’ndakiler

Bröd, Nişantaşı [[konum_1]]

Eylül 2015’ten beri Nişantaşı sakinlerini taze ekmek kokusu ile uyandıran Bröd, adını İsveççe’de ekmek anlamına gelen kelimeden alıyor. Bröd’te her sabah taze hazırlanan artizan ekmeklere ayrıca kendi ürettikleri ekmekler ile hazırladıkları tostlar ve sandviçler eşlik ediyor. Neredeyse 44 saatte hazırlanan ve tamamı günlük olarak pişirilen artizan ekmekler dışında Bröd’te glutensiz ve şekersiz atıştırmalıklar da bulunuyor.

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Bröd

Grandma, Teşvikiye [[konum_4]]

Teşvikiye’de başladıkları yolculuklarını İzmir’e kadar ilerleten Grandma, 9 yıldır besledikleri ekşi maya ile ekmeklerini üretiyor. Taş tabanlı özel fırınlarda hazırladıkları ekmekler arasında; rüstik, köy ekmeği, tam buğday ve çavdar seçenekleri ön plana çıkıyor. Büyük annelerimizin sandığından çıkmış gibi hissettiğimiz farklı iç mekânlarına ise geleneksel ve çağdaş reçeteleri harmanladıkları menüler eşlik ediyor.

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Grandma

Pelin’in Ekmeği, Beşiktaş [[konum_8]]

Hayatının uzun bir kısmını en iyi ekmeğin peşinde ülke ülke gezip en doğru teknikleri bulmak için ayırmış Pelin Uğur Akün’ün 2015 senesinde Beşiktaş’ta açtığı Pelin’in Ekmeği dükkanı ile hızlı şehrin yavaş ekmekçisi ile tanışmıştık. Bir somun ekmeğin hayatına kattığı dostluklardan ilham alan Akün; İstanbul’da hazırladığı ekmeklerinde dünyada ün salmış San Francisco ekmek pişirme yöntemini tercih ediyor. Her detayında ince bir düşünülmüşlüğü ortaya koyan bu ekmekler arasından bir tercih yapmak zor olsa da bizim favorilerimiz arasında; klasik köy ekmeği ve cevizli klasik köy ekmeği bulunuyor.

Ninda, Bebek [[konum_10]]

Pelin’in Ekmeği’ni yaratıcı dokunuşlar ile Bebek‘e taşıyan Ninda, içeriye girdiğimiz an bizi minik bir zaman kapsülüne ışınlıyor. Şehirde özlediğimiz ahşap dokuları rengârenk dokunuşlar ile buluşturan Ninda, çiçeklerin arasında özel günlere göre değişen sürpriz menüsü ile bizi karşılamaya devam ediyor. Birçok kültüre dair reçeteleri İstanbul’un geleneksel gastronomisine uygun dokunuşlar ile modernleştiren Ninda’da bizim favorilerimiz arasında; bedenimizi yatıştıran salataları ve sandviçleri yer alıyor.

Rustique Mutfak, Arnavutköy & Bebek [[konum_11]]

Patates röştilerden isli yoğurtlu çılbıra kadar birçok farklı mutfağa atıflarda bulunan menüsü ile Rustique Mutfak, bizim şehirde kahvaltı etmeyi en sevdiğimiz noktalardan. Arnavutköy’ün eski evlerinin arasında beslediği sokak kedileri ve köpekleri ile bizi karşılayan bu dükkan, bize göre ayrıca şehrin en iyi glutensiz ekmeklerini pişiriyor. Rustique Mutfak’ın focaccialardan çikolatalı Babkalar’a kadar uzanan geniş yelpazesi, Bebek’te açtıkları yeni dükkanda da devam ediyor.

Mitte Brot, Maslak [[konum_6]]

Gayrettepe Petra’nın içerisine konumlanan Mitte Brot; soğuk bir mayalanma süreci ile hazırladıkları ekşi maya ekmekler sayesinde birçok fırından ayrılıyor. Daha rahat bir şekilde sindirilmesi için tercih ettikleri bu tekniğe; ürün içerisinde kullandıkları tamamen lokal ve doğal malzemeler eşlik ediyor. Türkiye’nin yedi ayrı bölgesinden malzemeleri ve ekmek türlerini birleştiren ürünlerinde; biz en çok da bayramlara özel kısa bir süre için hazırladıkları ekmekleri yakalamayı seviyoruz.

Breadtaking, Sarıyer [[konum_9]]

Emirgan’ın doğa ve tarihi buluşturduğu noktalarının ortasında kalan Breadtaking, 2015’ten beri mahalle sakinlerini taze ekmek kokuları ve modern tatlı reçeteleri ile uyandırmaya devam ediyor. İsmini İngilizce’de nefes kesici anlamına gelen “breathtaking” kelimesini ekmeğe göre uyarlayarak alan Breadtaking; sadece artizan ekmekleri ile değil özel yöntemler üzerinden hazırladıkları açmalar ve farklı kültürlerin geleneksel reçetelerini İstanbul’un gastronomik dokunuşlarıyla birleştirdikleri tatlıları ile de bizim radarımızda.

Padoca, Reşitpaşa [[konum_12]]

Mahallenin son dönemlerde geçirdiği dönüşüme eşlik eden Padoca; ekmeğin sadeliğinden aldığı ilhamını minimalist iç tasarımında da gösteriyor. Biberiyeli Shortbread Kurabiye’den Banana Bread’e uzanan pastane bölümüne ise kendi hazırladıkları ekşi mayalı pizzalar eşlik ediyor. Küçük bir dükkanın samimiyetini her köşesinden belli eden Padoca’da bizim tercih ettiğimiz artizan ekmekler arasında; özel günlerde hazırladıkları Challah ekmekler ve Panettone’ler yer alıyor.

İlginizi çekebilir: Ahsen Akıllılar’dan Padoca

Urban Bread, Göktürk [[konum_13]]

Göktürk’ün son dönemlerde geçirdiği değişime heyecanlanmamak mümkün değil. Bu değişime paralel olarak eşlik eden Urban Bread’in başta Göktürk olmak üzere İstanbul’un diğer sevdiğimiz semtleri Gayrettepe, Nişantaşı ve Galata da toplamda dört şubesi bulunuyor. Hazırladıkları ürünler arasında bizim dikkatimizi çekenler ise; glutensiz ekmekler, ekşi mayalı hamburger ekmekleri ve brioche’lar.

Anadolu Yakası’ndakiler

Eppek, Kadıköy [[konum_14]]

Menülerine ekledikleri her ekmekte hikâyesi olan bir buğdaydan yola çıkan Eppek, altı senedir Kadıköy’de bizim hem geleneksel hem de artizan ekmekler için tercih ettiğimiz durakların başında yer alıyor. İçeriye adım attığımız gibi ekmek ustaları ile başladığımız sohbetlerde; yediğimiz her ürünün arkasındaki o uzun emeği ve hikâyeyi öğrenme şansı buluyoruz. Kendi yetiştirdikleri buğdaylarda ilaç kullanmayan Eppek, ekmeklerini fermantasyon süreci ile daha sağlıklı bir hâle getiriyor.

Naan Bakeshop, Moda [[konum_3]]

Moda’nın uzun yıllardır en sevilen artizan ekmek durağı Naan Bakeshop, adını Osmanlıca’da ekmek anlamına gelen kelimeden alıyor. Naan’ın en sevdiğimiz yanı ise; hazırladıkları artizan ekmeklerinde tercih ettikleri kimlilik çeşitliği. Orta Doğu ekmeklerinden Fransız bagetlerine kadar uzanan çeşitli ürünlerinde; bizim çoğu zaman tercihimiz ekşi maya ekmeklerinden yana oluyor. Kahvaltı ve brunchlar için de sıklıkla tercih ettiğimiz Naan’da, ekmeklerini özellikle kendi yorumları ile hazırladıkları menemenler ve geleneksel çorbalar ile deneyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Naz kavas’tan Naan Bakeshop

Sour and Sweet Bakery, Cadde [[konum_15]]

Öğleden sonra mutfağından bütün Cadde’ye yayılmaya başlayan ekmek kokusu ile Sour and Sweet Bakery bizim en sevdiğimiz artizan ekmek duraklarından biri. Haftanın her günü farklı bir ekmek ile karşımıza çıkan Sour and Sweet Bakery’de bizim favorilerimiz arasında; pazar günleri Danimarka ekmekleri, salı ve cuma günleri Siyez ekmekleri ve salı, perşembe, cumartesi ve pazar günleri ise yaban mersini ve cevizli ekmeği yer alıyor.

240 Derece, Ataşehir [[konum_5]]

Ataşehir’de başladıkları yolculuğun ardından İstanbul’u ele geçirmeye başladıklarını söyleyebileceğimiz 240 Derece; çocukluk arkadaşı olan Metin Haras ve Cem Melek’in beraber gerçekleştirdikleri seyahatlerin ardından ilham aldıklarını Türkiye’ye getirmek amacını taşıyor. Farklı kültürlerin vazgeçilmezi olan ekmekleri çeşitli bir yelpaze altında İstanbul’da üretmeye başlayan ikili; üretimlerinde en çok ekmeğin sadeliğinden ve doğallığından ilhamlarını alıyorlar. Adeta bir yaşam felsefesine dönüştürdükleri ekmek kültürleri içerisinde bizim en dikkatimizi çekenler arasında; sade köy ekmeği, Balkanlar ekmeği ve domatesli biberiyeli bulunuyor.

İlginizi çekebilir: Mag Porter’dan 240 Derece

Jüli Bakery, Kozyatağı [[konum_16]]

Şehrin geleneksel fırınlarına modern dokunuşlar getiren Jüli Bakery de artizan ekmekler için bizim radarımızda! Jüli Bakery; gelenekselliğini taş fırınından çıkardığı pidelerden çok yönlülüğünü ise ekşi mayadan ürettiği New York tarzı bagellardan alıyor. Ciabata ekmeğine hazırladıkları sandviçlerden ekşi mayalı Panettoneler’e kadar geniş bir çapta gerçekleştirdikleri üretimleri içerisindeki favorilerimiz arasında; rustik ekmekler ve ekşi mayalı bagetler de yer alıyor.

Kapak fotoğrafı: Anna Tukhfatullina, pexels.com

İlginizi çekebilir: Sıla Ucan’dan Artizan Ekmek Nedir