Günümüz filmlerinden oldukça farklı, Wes Anderson filmleri gibi renkli olmanın çok uzağında, süper kahraman filmlerinde izlediğimiz efektlerin hiçbirinin olmadığı, animasyonsuz, duru bir film türünden bahsetmek istiyoruz size. Hadi gelin, renklerin siyah beyaz, duyguların ve psikolojinin oldukça karmaşık olduğu 1950’lere, Noir Filmlere doğru bir yolculuğa çıkalım.

Siyah Beyaz / Noir Filmler
Siyah Beyaz / Noir Filmler | Fotoğraf: Unsplash / Elijah Flores

Film Noir Nedir?

Karanlık film ya da kara film olarak da bilinen film noir, 1940-60 arası oldukça popüler olan, psikolojik, gerilim ve suç draması türündeki örneklerin yoğunlukta olduğu siyah beyaz filmlere verilen bir isim. Amerikan değerlerine karşı bir çeşit eleştiri olarak kabul edilebilecek bu filmler dürüst ve bir o kadar da gerçekçi. Noir filmlerin belli başlı özelliklerinden biri, filmlerin kaynağının İngiliz veya Amerikan dedektif romanlarından uyarlanmaları. Dış ses kullanımı, siyah-beyaz olmaları, karanlık bir dünya izlenimi ve suç da diğer ortak özelliklerinden bazıları diyebiliriz. Hadi gelin, bu türün örneklerine göz atalım.

Noir Filmler

Touch of Evil | 1958, Orson Welles

youtube play youtube play

Orson Welles’in hem yönetmen hem başrol oyuncusu olduğu, Janet Leigh ve Charlton Heston’ın de ona başrolde eşlik ettiği Touch of Evil, noir filmler döneminin son örneği olarak kabul edilen, kült bir film. Whit Masterson’ın Badge of Evil romanını temel alan filmin konusu, Amerika-Meksika sınırında içinde saatli bir bomba olan arabanın Amerika sınırını geçtikten sonra patlaması ve o sırada balayında olan çiftin olaya tanık olması. Sürekli seyircisini içine alan havasıyla film, mutlaka izlenmesi gereken siyah beyaz filmler arasında.

IMDb Puanı: 8/10

In a Lonely Place | 1950, Nicholas Ray

youtube play youtube play

Nicholas Ray tarafından yönetilen ve Humphrey Bogart ile Gloria Grahame’nin başrolde olduğu In A Lonely Place,  Dorothy B. Hughes’un romanından sahneye uyarlanmış. Diğer siyah beyaz filmlerden farklı olarak suçun dışında olaylara ve karaktere yoğunlaşılan filmde Bogart’ın müthiş oyunculuğu ve karakter analizleri oldukça ön planda. Cinayet işlediği düşünülen bir senaryo yazarının başından geçenlerin konu edildiği film, en iyi noir klasiklerinden biri.

IMDb Puanı: 8/10

Sunset Boulevard | 1950 Billy Wilder

2000’li yıllarda, Yüzyılın En İyi Amerikan Filmleri listesinde 12. sırada yer alan Billy Wilder yönetmenliğindeki Sunset Boulevard, Hollywood Sineması’nın arka planında olan olayları gün yüzüne çıkaran siyah beyaz bir film. En İyi Müzik, En İyi Senaryo ve En İyi Sanat Yönetimi kategorilerinde Oscar alan film, yaşlanmış ve başarışız bir senaryo yazarı ve oyuncu olan Norma Desmond’un sinemaya dönüş yapma hayali ve bunun için verdiği trajik mücadele üzerine kurulu.

IMDb Puanı: 8.4/10

The Third Man | 1949, Carol Reed

youtube play youtube play

Graham Greene tarafından yazılan ve Carol Reed tartından yönetilen The Third Man, II. Dünya Savaşı sonrasında geçen bir noir film. Orson Welles’in başrolde olduğu film, arkadaşının isteği üzerine Viyana’ya giden ve oraya gider gitmez arkadaşının trafik kazasında öldüğünü öğrenen eski roman yazarı Holly Martins’in, arkadaşının ölümünün gizemini çözmeye çalışma hikayesinden oluşuyor.

IMDb Puanı: 8.1/10

The Lady From Shanghai | 1947, Orson Welles

youtube play youtube play

Orson Welles’in yönettiği, başrolünde güzeller güzeli Rita Hayworth’un oynadığı The Lady From Shanghai, Sherwood King’in aynı isimli kitabından uyarlanmış bir film noir. Film noirlerin vazgeçilmezlerinden olan femme fatale bir kadın ve üç erkeğin güç mücadelesini anlatan, dönemin psikolojik ve sosyolojik disiplinlerine de değinen, hatta femme fatale kavramını inceleyen The Lady From Shanghai filmini mutlaka izlemelisiniz.

IMDb Puanı: 7.6/10

Gilda | 1946, Charles Vidor

youtube play youtube play

Charles Vidor’un yönetmenliğinde bir aşk üçgeni filmi olan Gilda, pis işler peşindeki zengin adamla parası için evlenen femme fatale bir kadının öyküsü. Yine Rita Hayworth’un başrolde olduğu, muhteşem bir başyapıt. Film, Rita Hayworth’un Put the Blake on Mame şarkısını söylemesi ve söylerken eldiven çıkarıp saçını geriye attığı sahneyle de efsaneleşerek film noirler arasında çok özel bir yere sahip olmuş. 1940’lı yıllara yolculuk yapmak için oldukça iyi bir film!

IMDb Puanı: 7.7/10

The Big Sleep | 1946, Howard Hawks

youtube play youtube play

Raymond Chandler’ın aynı isimli romanından beyaz perdeye uyarlanan The Big Sleep’in senaryosu, “Döşeğimde Ölürken” ve “Ağustos Işığı” gibi kitaplardan aşina olduğumuz William Faulkner’a ait. General Sternwood’un kızını korumak için bir dedektif tutar. Tuttuğu dedektif ise karanlık dünyadan gelen biridir. General’in kızını bir cinayetten kurtarır ve aralarında aşk başlar. Humphrey Bogart ve Lauren Bacall’ın arasındaki uyum ile birlikte bu film, film noirin en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

IMDb Puanı: 7.9/10

Double Indemnity | 1944, Billy Wilder

youtube play youtube play

En iyi film noirlerden biri olan Double Indemnity, James M. Cain’in romanından uyarlama bir eser. Film, eşini öldürüp kaza süsü vermeye çalışan ve onun sigorta parasını elde etmeye çalışan bir kadınla ona aşık olarak bu hırslı oyuna dahil olan sigorta çalışanının hikayesini anlatıyor. Fred MacMurray ve Barbara Stanwyck’in başrolleri üstlendiği filmde kurgusallık ve olay örgüsü olarak da oldukça başarılı.

IMDb Puanı: 8.3/10

İlginizi çekebilir: SineMagger’dan Film Önerileri