Gelinlik konusuna bakış açımız yıllar içerisinde çok değişti. Bir kadının hayatı boyunca giydiği “en önemli” kıyafet algısı rafa kalkarken rahatlık ön planda yer almaya başladı. Hatta hem klasik bir stili denemek hem de rahatça dans edebilmek isteyenler için konukları karşılama ve nikah sonrasında giyilen “after-dress” kavramı ortaya çıktı. Bununla birlikte gelinlikler halen dönemin modasını anlamak açısından büyük bir yol gösterici. Siz de yazının sonundaki ankete katılarak en sevdiğiniz gelinlik modası dönemini bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Ikonik Gelinikler|Fotoğraf: www.lulus.com

Bir Konsept Olarak Gelinlik

Gelin ve Damat|Fotoğraf: https://unsplash.com/@eightpression

Günümüzde gelinliklere de düğünlere bakış annelerimiz ya da anneannelerimizkinden farklılık gösteriyormuş gibi davranmayı seviyoruz. Belli alanlar için bu önerme doğru. Evlenecek pek çok kişinin sıklıkla sade bir gelinlik, basit bir kır düğünü, mümkün olduğunda az kişinin katıldığı aile ve arkadaşlar arasında bir organizasyon gibi isteklerinden bahsettiğini duyabilirsiniz.

Organizasyon fikirleri ve büyüklüğü sadeleşirken gelinlikler de bu süreçte 80’lerde sıkça görülen büyük ve hareketi güçleştiren formlarından kurtuluyor. Üstelik klasik anlamda gelinlik yalnızca seramoni için giyilmeye, akşamının kalanında dans edebilmek adına sıklıkla daha kısa ve sade after dressler tercih edilmeye başlandı. Tüm bunlara rağmen gelinliğin, düğün organizasyonunun en önemli parçalarından biri olduğu su götürmez bir gerçek. Gelinliğinden memnun olmayan bir gelinin de akşamı dilediği kadar keyifli geçirmediği açık.

Bridezilla|Fotoğraf: taranakiweddings.com

Düğün organizasyon endüstrisi halen Dünya’nın en çok iş yapan pazarlarından biriyken “yalnızca bir kez” giyilen beyaz elbiselere öyle ya da böyle halen büyük paralar ödeniyor. Peki neden? Yani gelinlik neden bu kadar önemli? 2018 yılında yapılan bir araştırma gelinliğin seçiminde etkisi olan her bir karakterin (gelinin kendisi, damat, gelinin ya da damadın annesi, arkadaşlar vb.) sosyal güç dengesinin seçimi bu denli önemli hale getiren etkenlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Yani gelinliğin kendisi kadar seçim sürecinde yaşananlar, sürece ilham verenler ve anılar da önemli.

Gelinliği bu denli önemli hale getiren diğer etken ise geleneksel bir sembol olarak algılanışı. Yani yalnızca bir kez gerçekleşecek “kutsal” bir yapının kurulması için yapılan törende ve yalnızca bir kez giyilecek olması (ya da en azından böyle umulması). Bu da hem gelinliğin hem de seçim sürecinin “mükemmel” olması isteğini doğuruyor.

Son neden ise günümüzde, ödül törenlerine katılacak biçimde ünlü olmayan kimselerin ( hatta MetGala gibi çok özel törenlere katılanları dışında ünlülerin bile) kendilerine özel ve diğer her türlü sosyal etkinlik için “abartılı” olarak nitelendirilebilecek bir kıyafeti giyme şansını yalnızca düğünlerinde bulmaları. Böylece bütün nedenler bir araya geldiğinde gelinlik; bir kez giyilecek beyaz bir elbise olmaktan çok daha derin bir anlam ifade ediyor.

Modern Anlamda Gelinlik

Gelinlikler|Fotoğraf: https://unsplash.com/@charissek

90’ların düğün pastalarının üzerinde sıklıkla yer alan figürlerden, gelin dendiğinde aklımıza gelen ilk resme kadar gelinlik bizim için beyaz ve sıklıkla normalde daha kabarık bir elbise. Hatta özellikle ülkemizde beyaz gelinliğe kuğu gibi, masumiyetin simgesi vb. anlamlar da yükleniyor. Ancak gelinlikler bildiğimizin aksine tarih boyunca beyaz değil.

Gelinlik kavramına ilişkin ilk bilgi antik Çin Uygarlığı kayıtlarından geliyor ve burada gelinlikten “anka kuşu elbisesi” olarak bahsediliyor. Zümrüdüankanın renkli bi kuş olduğunu biliyoruz. O halde ilk gelinlik beyaz değildi. Saray müzeleri sayesinde Osmanlı Sarayı’nda düzenlenen evlenme törenlerinde beyaz giyilmediğini de biliyoruz. Aynı şekilde İngiliz Kraliyet ailesinin geleneksel gelin kıyafeti renginin ise kırmızı olduğu biliniyor. Ta ki Kraliçe Victoria’ya ya kadar…

Kraliçe Victoria|Fotoğraf: insider.com

Kraliçe Victoria modern anlamda tanıdığımız beyaz gelinlik modasını başlatan isim olarak biliniyor. 1840 yılında Prens Albert ile evlenirken beyaz dantelli, ipek saten bir elbise tercih eden Victoria’nın bu tercihi esasen son derece asiydi! Zira beyaz İngiliz aristokrasisinde yas anlamına geliyordu. Üstelik Victoria beyaz giymesinin yanı sıra geleneksel taç yerine çiçek tacı kullanmış ve geleneksel kürk detaylı kadife cüppeyi de giymemişti.

Her ne kadar kendisinden önce de düğününde beyaz giyenler bulunsa da (1406 yılında Princess Philippa ve 1558 yılında Marry) Victoria’nın beyaz tercihi kendisinden sonra gittikçe popüler hale geldi ve bildiğimiz haliyle gelinlik kavramının doğmasına katkıda bulundu.

1900’lerden Günümüze Gelinlik Modası

youtube play youtube play

On yılda bir gözle görülür biçimde form değiştiren modanın etkileri elbette gelinliklere de yansıyor. Gelinliğin formundan, duvağın uzunluğuna, gelin buketinin büyüklüğünden giyilen ayakkabılara kadar her dönemin modası kendi yansımalarını gelinlikler üzerinden gösteriyor. O halde 1900’lerin başından günümüze gelinlik modasınde nelerin değiştiğine bir göz atalım.

1910’larda Gelinlikler

1910 Gelinlik Modası|Fotoğraf: fashion-era.com

1900’lerin başlarında gelinlikler ,dönemin elbise formalarına uygun olarak, karnı içe çekip kalçayı çıkık gösteren S şekilli korselerle desteklenmiş ve Victoria’nın başlattığı modaya uygun olarak sıklıkla beyaz, toz pembe ya da açık leylak renklerdeydi. Yakalar boğaza kadar kapalı, kollar uzun ve kimi zaman üst kısım, dar inen dantelli alt kısma tezat oluşturacak şekilde şişkindi. Aksesuar seçiminde uzun eldivenler ve şapkalar ön plandayken, gelin buketlerinin boyutları gelinliği kapatacak derecede büyüktü.

1920’lerde Gelinlikler

1920 Gelinlik Modası| Fotoğraf: bridalguide.com

1920’lerde caz dönemi ile birlikte gelinliklerin siluetleri de tıpkı elbiseler gibi değişti. Bel çizgisi düşerken yaka bölümü açıldı. İşlemeler ve gösterişli boncuklar gelinlikleri tamamlarken, iki yanında süsler bulunan saç aksesuarları ve çan biçimli şapkalar duvakların vazgeçilmezi haline geldi. Gelin buketleri ise 20. yüzyılın en büyük formuna sahipti.

1930’larda Gelinlikler

1930 Gelinlik Modası|Fotoğraf: bridalguide.com

Büyük buhran dönemi gelinleri sıklıkla ipeğe göre daha uygun fiyatlı reyon kumaştan elbiseler tercih ettiler. Ekonomik güçlüklerin de etkisiyle pek çok gelin dolabından güzel bir elbiseyi gelinlik olarak giyerken kimileri de sonrasında kısaltılıp boyanabilecek kumaşlar tercih etti. Duvakların ve 20’lerin saç aksesuarlarının yerini ise şapkalar aldı.

1940’larda Gelinlikler

1940 Gelinlik Modası | Fotoğraf: townandcountrymag.com

Savaş dönemi gelinlerinin hepsi elbette II. Elizabeth kadar şanslı değildi. Öyle ki düğündeki aksesuar ve kıyafetlerin gelinler tarafından hazırlandığı DIY (do it yourself) Bride kavramı savaş nedeniyle maddi sıkıntı yaşanan 40’larda ortaya çıktı. Gelinler duvakları için perdeleri, elbiseleri için mobilya kumaşlarını kullanmak durumunda kaldılar. Bununla birlikte silüetlerde benzerlik hakimdi. Yükselen yaka çizgisi, yuvarlak omuzlar, A biçimli uzun etek ve uzun duvak 40’ların gelinlik modasının sık tercih edilenleri arasındaydı.

1950’lerde Gelinlikler

1950 Gelinlik Modası | Fotoğraf: pinterest.com

Gelinlik formları 1950’lerde dramatik biçimde değişti. Etek boyu ve buna bağlı olarak duvak uzunlukları kısalırken gelinlerin ayakkabıları daha çok dikkat çekmeye başladı. Etekler daha kabarık bir biçim aldı. Elizabeth Taylor’ın etkisiyle sweatheart necline ismi verilen ve düğünden sonra gelinliğin straplez gece elbisesi olarak giyilmesine ilham veren yaka biçimi ünlendi. Saten, tül ya da dantel eldivenler ise dönemin popüler aksesuarı haline geldi.

1960’larda Gelinlikler

1960 Gelinlik Modası | Fotoğraf: closerweekly.com

60’ların gelin modası denince akla gelecek ilk şey şüphesiz devasa, kabarık orta uzunlukta duvaklardı. Öyle ki çoğunlukla gelinliğin kendisinden daha çok ilgi çekiyorlardı. Gelinliklerini sıklıkla yüksek belli tercih eden gelinler dönemin moda çiçeği papatyayı mutlaka ya giysilerinde ya da buketlerine kullanıyorlardı.

1970’larda Gelinlikler

1970’ler Gelinlik Modası | Fotoğraf: pinterest.com

1970’ler gelinlik modası diğer tüm dönemlerden farklı olarak tek bir form üzerinden tanımlaması güç bir dönemdi. Her ne kadar 70’ler denince aklımıza ilk gelen bohem gelinler olsa da, dönemde pantolon takım tercih eden gelinler, punk esintili gelinler ve masal prensesi gelinler olmak üzere pek çok farklı tercih söz konusu. Bununla birlikte, uzun etek tercihi, yaka çizgisinin yeniden yükselmesi ve orta boy duvaklar ortak görülen detaylar arasında.

1980’lerde Gelinlikler

1980’ler Gelinlik Modası|Fotoğraf: weddedwonderland.com

Devasa gelin buketlerinin geri dönüş yaptığı 80’li yıllar şüphesiz gelinliklerin en süslü ve detaylı olduğu dönemlerden biri. Uzun kuyruklar, dantelli fırfırlar ve upuzun duvaklar dönem gelinliklerinin vazgeçilmezleri arasında. Diana’nın ikonik görüntülerinden de anlayabileceğimiz gibi bu dönemin gelinlikleri sıklıkla kabarık ve geniş etekler sahipken omuz bölümünde vatkalar ve kabarık üst kollar tercih ediliyor. 1910’ların gelinliklerine benzer olarak kabarık başlayan kol yapısı aşağı inildiğinde dantel detaylı ve uzun.

1990’larda Gelinlikler

1990’lar Gelinlik Modası|Fotoğraf: essensedesigns.com

Her ne kadar pop kültürünün düğünler üzerindeki etkisi endüstrinin bu dönemde ciddi derecede genişlemesini sağlasa da 80’lerin bol fırfırlı, süslemeli, kabarık formlarının ardından 90’lar, gelinlik modasına sadeleşmeyi getirdi. Uzun ve ince siluetler 90’lar gelinlerinin ortak tercihi olarak benimsendi ve geçmiş yıllara göre daha minimalistik bir anlayış doğrultusunda küçük gelin buketleri ve az sayıda aksesuar kullanıldı.

2000’lerde Gelinlikler

2000’ler Gelinlik Modası|Fotoğraf: marthastewartweddings.com

2000’ler gelinliklerinin en temel belirleyicisi straplez yaka bölümleriydi. Düğünlerin sıklıkla otellerin balo ve konferans salonlarına taşınmasının etkisiyle straplez elbiseler düğünler için en uygun tercih haline geldi. Üst kısmı oturan bir forma sahip olan gelinliklerin etek bölümleri sıklıkla 80’lerdeki kadar olmasa da 90’lara göre daha geniş ve kabarık tercih ediliyordu.

2010’larda Gelinlikler

2010’lar gelinleri sıklıkla kıvrımları saran formlar tercih ettiler. En sık görülen tercih ise denizkızı kesim olarak adlandırılan belden dizlere karan vücudu saran ve dizlerden yere kadar olan bölümde genişleyen modellerden yana kullanıldı. Aksesuar tercihleri sıklıkla minimalken duvakların ve saç aksesuarlarının önemi de geçmiş yıllara kıyasla azaldı.

1900’lerin başından günümüze gelinlik endüstrisi gelişmeyi ve büyümeyi gelinlik modelleri ise modadan etkilenmeyi sürdürdü. 2020’lerin gelinlik modasının neler getireceğini ise salgın nedeniyle ertelenen düğünlerin gerçekleştirilebilir hale gelmesiyle görmeye başlayacağız.

Kapak Fotoğrafı: wikiwand.com

İlginizi çekebilir: Chic Magger’dan Şapkanın Tarihçesi

[perfect_survey id=”184895″]