Bu seferki konuğumuz, önümüzdeki günlerde Ankara ve İstanbul’da Deep Purple parçalarını seslendireceği konserler verecek olan, ünlü basçı – vokalist Glenn Hughes.

Glenn Hughes | Fotoğraf: Loudwire

Aslında Glenn Hughes, Deep Purple dışında pek çok grup ve sanatçıya gerek bas gerekse vokali ile katkıda bulunması dışında kendi solo albümleriyle de 60’ların sonundan beri müzik dünyasının içinde. 1951 yılında İngiltere’de doğan sanatçının ilk grubu Finders Keepers. Bu grubun üyeleri daha sonra The Montanas grubu üyeleriyle Trapeze grubunu meydana getirdi. Ondan sonra Deep Purple yılları başladı. Ancak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı maalesef sanatçının uzun süre kariyerini etkiledi. Toplam 14 tane solo albümü olan Glenn Hughes, Play Me Out isimli ilk albümünü 1977 yılında yayınlarken, bu sorunları yüzünden ikinci solo albümünü 1993 senesinde çıkardı. Özellikle seksenlerde alkol ve uyuşturucu sonucu sağlık problemleri yaşadı.1991 yılında The KLF grubunun” America: What Time Is Love” parçasındaki vokaliyle uyuşturucu sonrası sahalara geri döndü.

youtube play youtube play

Glenn Hughes’un içinde bulunduğu diğer gruplardan bahsetmeden önce biraz Deep Purple yıllarına bakalım. Sanatçı, daha çok vokalist olmakla ilgilense de 1973 senesinde Deep Purple’a Roger Glover’ın yerine basçı olarak girdi. Ancak yer aldığı albümlerde bir başka efsane vokalist David Coverdale ile birlikte vokali paylaştı. İlk olarak Burn albümünde yer aldı. Albüme ismini veren Deep Purple’ın unutulmaz parçalarından “Burn”de Coverdale ile vokal paylaşımını görüyoruz. İçinde “Soldier Of Fortune” ve The Gypsy” gibi efsane parçaların olduğu Stormbringer albümünde bas ve back vokaller dışında  “Holy Man” parçasında vokaldeki isimdi. Deep Purple ile son albümü ise Come Taste The Band oldu. Albümdeki Glenn Hughes’un basını konuşturduğu “You Keep On Moving” de benim için unutulmaz Deep Purple parçalarından biridir.

youtube play youtube play

Benim için Glenn Hughes, Trapeze grubudur. Rock müzikle ilgili kişilerin bile çoğunlukla bu grubu kaçırdıklarını tahmin ediyorum. Glenn Hughes dışında, bir dönem Whitesnake grubunda yer alan Mel Galley, Judas Priest davulcusu Dave Holland gibi isimlerin olduğu Trapeze grubunun Trapeze, Medusa ve You Are The Music… We’re Just The Band albümlerinde yer alır Glenn Hughes. Grupla aynı ismi taşıyan ilk albümde “Another Day” isimli güzel bir parça vardır. Ama asıl ikinci albüm olan Medusa’da yer alan “Seafull”, Instagram hesabıma nick yapacak kadar sevdiğim, çok bilinmeyen ama gelmiş geçmiş en güzel parçalardan biridir. Bu parça, kimsenin bilmediği, çok uzaklarda olan, ulaşılması zor cennet bir ada gibidir. Issız adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şeye bile gerek yoktur. Çünkü bu ada her tür güzelliği size sunar. Albümde yer alan “Jury” isimli parça da bu adanın hemen yanında yer alan doğa harikası kayalıklar gibidir. Adadan ayrılıp farklı zevkler tatmak isterseniz oraya uğrarsınız.

youtube play youtube play

Sanatçının içinde bulunduğu bir diğer önemli grup, ünlü blues gitaristi Joe Bonamassa ile kurduğu Black Country Communion’dur. Grupta bu ikili dışında davulda Led Zeppelin’in davulcusu John Bonham’ın oğlu Jason Bonham, klavyede ise bir dönem Dream Theater’da çalan Derek Sherinian yer alır. Grupla aynı isimdeki ilk albümde “Song Of Yesterday” isimli, Joe Bonamassa’nın muhteşem gitar solosunu barındıran harika bir parça vardır. Glenn Hughes’un çaldığı bazı diğer gruplara kısaca bakarsak, Rainbow’dan tanıdığımız Joe Lynn Turner ile yaptıkları Hughes Turner Project, “Surrender” isimli parçasını sevdiğim Phenomena, “16 Guns” gibi güzel şarkıları olan Voodoo Hill ve geçen sene Radiance isimli yeni bir albüm yayınlayan The Dead Daisies grubunu görüyoruz. Black Sabbath’ın Seventh Star albümünde de Glenn Hughes yer alır . Bu albüm aslında Black Sabbath’ın gitaristi Tony Iommi’nin ilk solo albümü olarak yapılmış olmasına rağmen, plak şirketinin isteği üzerine Black Sabbath albümü olarak çıkarıldı. Albümde “No Stranger To Love” ve “Danger Zone” isimli güzel parçalar vardır.

youtube play youtube play

Yazıyı bitirmeden sanatçının katkıda bulunduğu albümlerden biri olan Gary Moore’un Run For Cover albümünü de unutmayalım. Albümün bazı parçalarında bas gitarda, bazılarında ise vokalde görürüz usta ismi. “Empty Rooms” ile beraber bence albümün en güzel parçası olan “Out In The Fields” de bas gitardadır mesela. Sonraki yazıda görüşmek üzere. Hoşça kalın.

Kapak Fotoğrafı: Planet Radio

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Oscar And The Wolf