Bu yazıda, ülkemizde oldukça sevilen ve nisan ayında bir konser için tekrar ülkemize gelecek olan post rock grubu God Is An Astronaut’a bir göz atacağız.

God Is An Astronaut | Fotoğraf: Kingstar Music

Müzikle çok fazla ilgisi olmayan birine bazı post rock gruplarını dinletirseniz, onda muhtemelen uzaylı görmüş hissi yaratacaktır. Ancak God Is An Astronaut, kullanıcı dostu arayüze sahip bir uygulama gibi, bu tür içinde daha kolay alışılabilecek gruplardan biridir. 2002 yılında İrlanda’da Torsten Kinsella ve Niels Kinsella isimli iki kardeş tarafından kurulan grup, altı senelik aradan sonra 18 Nisan’da konser vermek için ülkemize geliyor. Post rock’ın en önemli gruplarından biri olan GIAA, ismini Clive Barker’ın yönettiği Nightbreed filmindeki bir replikten alıyor. Grup, Clive Barker’ın Cabal isimli romanına dayanan filmde geçen “All things are true. God’s an astronaut. Oz is over the rainbow, and Midian is where the monsters live” repliğinin kısaltılmış halini isim olarak seçmiş. 2003 yılında davulcu Lloyd Hanney’in katılımıyla şu anki kadro oluşmuş. 

youtube play youtube play

Grubun ilk albümü The End of The Beginning, 2002 yılında yayınlandı. İçinde diğer albümlerine nazaran daha çok elektronik öğeler barındıran bu albüm, bir uzay mekiğinin uzay istasyonu ile kenetlenmesi gibi, space rock ile post rock’ı çok güzel birleştirmiş. Albüme adını veren “The End Of The Beginning” ve “Point Pleasant” albümün öne çıkan parçaları.

youtube play youtube play

2005 yılında çıkan All Is Violent, All Is Bright grubun en sevilen albümlerinden biridir. Keza benim de favorilerimden biridir. Grup, daha fazla post rock havasına bürünmüştür. Bu albümle beraber davulda Lloyd Hanney’i görürüz. Albümün en güzel parçalarından biri olan “Fragile”da davulun etkisini hissederiz. Albümle aynı ismi taşıyan “All Is Violent, All Is Bright” ise hem albümün, hem grubun en güzel parçalarından biridir.

youtube play youtube play

A Moment Of Stillness isimli EP’nin ardından grubun en sevdiğim albümlerinden biri olan ve içinde “Darkfall”, “Tempus Horizon”, “Beyond The Dying Light” gibi güzel parçaları barındıran üçüncü albüm Far From Refuge, 2007 senesinde yayınlandı. Sonraki albüm ise grubun adını taşıyan God Is An Astronaut, 2010 yılında piyasaya çıktı. Bu albüm, post rock türüyle yeni tanışan birine belki ilginç gelebilir, ancak grubun diğer albümlerine göre bence ekstra bir şey vadetmiyor.

youtube play youtube play

2010 yılında grup, Age Of The Fifth Sun isimli albümünü yayınladı. Bu albümden akılda kalan şey ise, “Age Of The Fifth Sun” parçası. Yoğun gitarları, davulu ile bir süre hard rock şarkısı gibi gider. Sonuna doğru ise coşkusuyla, temposuyla size sanki bir roketin içinde uzaya fırlatılıyormuşsunuz hissi yaşatır. 

youtube play youtube play

Origins albümü ise 2013 senesinde yayınlandı.İlk kez 5 kişilik kadroyla çıkardıkları bu albümde elektronik öğelerin yoğunluğu göze çarpıyor. Bu yönüyle grubun ilk albümüne biraz benziyor. Ayrıca vokal kullanımı da var. Vokal derken, öyle bariz bir vokal değil, parçalarda daha çok ayrı bir enstrüman gibi rol alıyor. Albümde “Red Moon Lagoon” isimli çok güzel bir parça vardır. Sonraki albüm olan Helios / Erebus 2015 yılında çıktı. İsmini Yunan mitolojisindeki güneş tanrısı Helios ve karanlığın tanrısı Erebus’dan alır. Hafiften sert olan bu albümden öne çıkardığım parça ise “Vetus Memoria”. 

youtube play youtube play

Sekizinci albüm olan Epitaph, ölüm temalı, gayet karanlık ve melankolik bir albüm. Kinsella kardeşler, albümü yedi yaşında hayatını kaybeden kuzenlerine adamışlar. Son parça olan “Oisin”i ölüm haberini aldıkları gün yazmışlar. Albümde bana göre öne çıkan parça yok ama bütünüyle melankoliyi içinizde hissettiriyor. 2021 yılında ise, grubun en sert albümlerinden biri olan ve içinde “Barren Trees” isimli güzel parçayı barındıran Ghost Tapes #10 piyasaya çıktı. Son albüm ise 2022 senesinde çıkan Somnia oldu. Dingin ve soundtrack havasında olan albümde “Autumn Song” parçası dikkate değer.

youtube play youtube play

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, post rock’ın diğer ünlü gruplardan Sigur Ros, vokalin de ön planda olduğu parçalarıyla, Godspeed You! The Black Emperor, karanlık ve epik parçaları ve 28 Days Later filminde olduğu gibi distopik filmlerin soundtrack’i için birebir şarkılarıyla öne çıkar. God Is An Astronaut ise, bir dil kursuna elementary sınıfından başlamak gibi bu türü keşfetmek isteyenlerin bence başlangıç noktası olabilecek bir gruptur.

Kapak Fotoğrafı: Kingstar Music

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Hackney Diamonds