Hep bir ağızdan doğanın şarkısını söyleyen cırcır böcekleri, tatlı bir esintiyle yerlerinden kıpırdanan dalların hışırtısı, rüzgarın teninizi okşayışı, belki önünüzde bir deniz manzarası ve yeşilin o mis gibi, ferah kokusu… Aklınıza neresi geldi?

Böylesine huzur verici bir tablo şüphesiz ki hepimize belli birtakım yerleri çağrıştırır. Eğer bu yer yemyeşil ve doğayla iç içeyse; geniş, açık ve keşfetmeye değer yeşil alanlara sahipse, yalnızca doğaya özgü seslere ev sahipliği yapıyorsa, tenhaysa, yani çok kalabalık değilse, Volvo’nuzla kolayca ulaşabileceğiniz, erişilebilir bir yerse, bir de aracınız için geniş bir park alanı ve bir tesisi varsa, en önemlisi ruhunuzu besliyor, size dünyanın ne güzel bir yer olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyorsa çok şanslısınız. Biz öyle yerlere #HiddenGem diyoruz.

Siz hangisini tercih ediyorsunuz? Yemyeşil ormanlar mı, şelalelerin, göletlerin çevresi mi? Dağların etekleri mi, yoksa el değmemiş, bakir koylar mı? İstanbul yakınlarıda bizim tercih ettiklerimizi sizler için listeledik.

İstanbul’a Yakın Rota Önerileri

Durugöl, İstanbul
İstanbul’dan Arabayla: 1 Saat

Durugöl, İstanbul’un kuzeybatısında yer alan lagün kökenli ve şehrin tatlı su rezervlerinin %22’sine sahip olan bir göl. Hikayesiyse yer kabuğunun şekillendiği dönemlere dayanıyor. Önceleri Karadeniz’de bir koy olan ve zamanla denizden ayrılan Durugöl, denizle bağlantısı kesildikten sonra içinde yüzlerce canlının yaşadığı bir göle dönüşüyor. Kamp sandalyenizi açıp göl kenarında, su seslerinin eşliğinde saatlerce kitabınızı okumak için harika bir nokta.

Hacılı Koyu, Şile
İstanbul’dan Arabayla: 1.5 Saat

Şile’ye ulaştıktan ve Ağva yolundan ilerleyerek, yol üzerindeki ineklere merhaba dedikten sonra, Tekeköy’e kadar geldiğinizde karşınıza çıkan Hacıllı Koyu tabelasını takip ederseniz, bir nevi doğal cennete ulaşıyorsunuz. Kalabalıklardan uzak olmakla birlikte, dere kenarında geniş ve yemyeşil alanlara sahip Hacıllı Koyu, dar patikalardan geçerek yapacağınız keyifli bir doğa yürüşü sonrasında sizi doğanın kalbinde yer alan şelalesiyle de buluşturuyor. Bu eşsiz noktaya yolunuzu düşürürseniz, şelalenin yakınlarındaki mağarayı keşfetmeden dönmemenizi öneririz.

Geyve, Sakarya
İstanbul’dan Arabayla: 2 Saat

Lezzetli ayva ve üzümleriyle öne çıkar Sakarya’nın Geyve’si, tabii bir de gizli saklı cennetten köşesi Doğançay Şelalesi ile. Şelaleye biraz virajlı yollardan geçtikten sonra Volvo’nuzu yakınlarda bir yere park edip patikaları takip ederek ulaşmak mümkün. Döküldüğü noktada küçük bir göletin bulunduğu şelaleye giden yolda, aynı zamanda trekking de yapabilirsiniz. Yine Geyve’ye bağlı Kırca Yaylası’na çıkıp birbirinden güzel kokan dağ menekşeleriyle tanışmayı da unutmayın.

Ballıkaya Tabiat Parkı, Kocaeli
İstanbul’dan Arabayla: 1 Saat

Yemyeşil bir alan hayal edin: İki taraftan bir kanyon yükseliyor, ortadansa şırıl şırıl bir dere akıyor. İşte burası, Gebze’de yer alan Ballıkaya Tabiat Parkı. Neden Ballıkaya derseniz, vadi adını bir zamanlar sayıca çok arıya ev sahipliği yapmasından alıyor. Arılar vadi içindeki tüm noktaları kovan olarak kullanıp bolca bal ürettiğinden, buranın adı da ‘Ballıkayalar’ olarak bilinmeye başlıyor. Dere kenarında doğa yürüyüşleri, göletin kenarında kitap okuma keyifleri gibi doğayla iç içe anların yanı sıra; burada mutlaka yapmanızı önerdiğimiz bir aktivite de kaya tırmanışı. Çünkü Ballıkaya Tabiat Parkı, Türkiye’nin en çok tercih edilen tırmanış noktalarından biri.

Kilimli Koyu, Şile
İstanbul’dan Arabayla: 2 Saat

Şile’de yer alan bir başka doğaya kaçış noktasıysa Kilimli Koyu. Yol üstünde olmadığı için çoğu kişi tarafından bilinmeyen güzel koy, bembeyaz kumuyla da hayal ettiğiniz deniz keyiflerini size sunuyor. Ancak belirtmekte fayda var, burada denize girdiğinizde, Karadeniz’in hırçın dalgalarının arasında olmayı tam anlamıyla deneyimliyorsunuz. Suyun içindeki kaya oluşumlarıysa buraya özgü bir başka özellik. Size özel bir köşede, yeşilin ve mavinin huzuruna doyacağınız anların içinde olmak istiyorsanız Kilimli Koyu’nu listenize eklemelisiniz.

Pürenli Yaylası, Bolu
İstanbul’dan Arabayla: 2.5 Saat

Adını içinde barındırdığı pürenlerden alan Pürenli Yaylası, mutluluğu ormanların derinliklerinde arayanlar için vazgeçilmez bir rota. Yaşlı göknarlar, kayınlar, sarıçam… Burada yolun hemen başında sizi karşılayan küçük göletin kenarında doğayla iç içe olduğunuz saatler geçirebilir, etrafınızı çevreleyen çamları hayranlıkla izleyebilirsiniz. Burada kamp yapmak isterseniz, yaylaya ulaşmadan göreceğiniz geniş düzlüklere çadırınızı kurabilir, su seslerinin kuş cıvıltılarına karıştığı sabahlara uyanmayı deneyimleyebilirsiniz.

Sardala Koyu, Kandıra
İstanbul’dan Arabayla: 2 Saat

Ağva ile Bağırganlı arasında kalan Pınarlı Mahallesi’ndeki Sardalya Koyu’na yemyeşil, ağaçlarla kaplı bir yoldan ulaşıyorsunuz. Plaja ulaşmak için yine yeşiller içinde bir patikadan yürüyorsunuz, derken karşınıza Malkaya çıkıyor. Malkaya, denizin oluşturduğu, içinden sandalların geçebildiği kayalara deniyor ve bu kayaların içindeki gizli mağaralar dahil, hepsi keşfedilmek üzere sizin gibi bir doğa tutkununu bekliyor. Sardalya Koyu gibi bakir bir koya adım atmışken, tüm bölgeye hakim olan en tepe noktasına çıkıp güneşi batırmayı da unutmayın.

İğneada, Kırklareli
İstanbul’dan Arabayla: 3.5 Saat

Longoz Ormanları’nın arasında kaybolmaya hazır mısınız? İğneada, mutlaka keşfe çıkılması gereken ormanlarının yanında gidiş yolunda görebileceğiniz Dupnisa Mağarası’yla da eşsiz bir doğa harikası. 3200 metre uzunluğunda olan mağaranın sulu ve kuru bölümlerini inceleyebilir, Mert Gölü üzerinden kanoyla geçebilir, ormanların etrafındaki yolları takip ederek tenha sahillerde denizin mis kokusunu içinize çekebilirsiniz.

Marmara Adası, Balıkesir
İstanbul’dan Arabayla: 4.5 Saat

Balıkesir’in tamamı adalardan oluşan ilçesi Marmara’ya bağlı olan Marmara Adası, aynı zamanda Marmara Adaları’nın da en büyüğü. Adı nereden geliyor dersiniz? Çok ünlü olduğu mermer kaynaklarından, yani Latince’de ‘mermer’ anlamına gelen ‘Marmor’dan. Adanın çeşitli noktalarında çok sayıda mermer heykelle karşılaşacak olmanızın sebebi de bu. Temiz havası, yumuşacık kumu, huzurlu yeşil alanları ve sessizliğiyle Marmara Adası, doğayla doyasıya bütünleşebileceğiniz eşsiz noktalardan biri. Adaya ayak basar basmaz buraya özgü koruk suyunu denemeyi de unutmayın.

Son olarak, sizin İstanbul’a diğer noktalardan bir nebze daha uzak olan #HiddenGem’lerinizi paylaşmak istiyoruz. Tarihi M. Ö 6. yüzyıla dayanan ve Amazonlu kadınlar tarafından kurulduğuna inanılan İzmir’deki Çandarlı Mahallesi (4.5 saat), buz gibi ve tertemiz deniziyle Foça’daki Mersinaki Koyları (5 saat), Konya’daki el değmemiş Göksu Şelalesi (7.5 saat), Antalya’nın şehrin kalabalığından uzaktaki şirin beldesi Akyarlar (8 saat), Amasya’nın Taşova ilçesinde yer alan Boraboy Gölü Tabiat Parkı (8 saat), uzun taşlık bir sahil şeridine sahip, Datça Yarımadası’ndaki Palamutbükü (10 saat), Bodrum’daki Mazı’nın maviyle yeşilin kesiştiği, kalabalıklardan uzak İnceyalı Koyu (11 saat), Erzincan’daki Keban Baraj Gölü kıyısında güzel bir vadi içinde kurulmuş olan Kemaliye (12.5 saat) ve Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı, kaynak sularının bolluğuyla bilinen Geçitaltı Köyü (16 saat) aldığımız diğer yanıtlar arasındaydı.

Teşekkür ederiz, doğa keşifleriyle kalın!